Klinik olarak saptanan tüm gebeliklerin %15-20 'si kendiliğinden düşükle sonuçlanmaktadır. Anne yaşını da içeren birçok faktör düşük riskini etkilemektedir. 20 yaşın altındaki kadınlarda düşük riski %12iken, 40 yaşının üzerindeki kadınlarda bu risk ya kadar yükselmektedir. Fark edilmeden düşürülen gebeliklerde göz önüne alınırsa aslında kendiliğinden düşük oranları daha yüksektir. Yani bazı gebelikler de adet başlamasından hemen önce kaybedilmektedir.
Bir kez düşük yapan bir kadında, bunun tekrarlanma oranı %30 'dan azdır. Daha önce kendiliğinden düşük yapan bir kadın daha sonra%80-90oranında başarılı bir gebeliğe sahip olacaktır.
Ancak bazı kadınlarda çoğul gebelik kayıpları oluşmaktadır. Tekrarlayan gebelik kayıpları 20. haftasından önce ya da fetus ağırlığının 500 gr'dan az olduğu 3 ardışık spontan düşük olarak tanımlanmaktadır. Bu kadınlarda 4 gebelik kaybından sonra, düşüğün tekrarlanma riski %54 'den fazladır. Tüm kadınların %0,5-1'inde tekrarlayan gebelik kayıpları görülmektedir. Tekrarlayan gebelik kayıplarının birçok nedeni bulunmaktadır. Ancak kadınların %50'sinde hiçbir neden bulunmamıştır. Tekrarlayan düşüklerde tek faktörün değil de, genellikle çok sayıda faktörün etkili olduğu düşünülmektedir.
Tekrarlayan gebelik kayıplarında nelerdir?
A) Genetik Faktörler
Kromozom bozuklukları kendiliğinden düşüklerin en sık sebebidir. Eğer Fetus oluşmuşsa ilk 3aydaki düşüklerin %60 'ından kromozom anormallikleri sorumludur. Oluşan fetus da kromozomlar artmış ya da azalmış olabilir. En sık 13, 16, 18, 21 ve 22 nolu kromozomlarda anormallik izlenir.
Yine ebeveynlere ait kromozom anomalileride tekrarlayan düşüklere sebep olabilir. Tekrarlayan düşükleri olan çiftlerde yapılan araştırmalarda bu oranın % 2-3olduğu görülmüştür. Ebeveynler genellikle dış görünüm olarak normaldir.
B) Anotomik Bozukluklar
İkinci önemli neden doğuştan ya da kazanılmış anotomik bozukluklardır. Kadında doğuştan var olan anotomik bozukluklar, genelde ilk 3 aydan sonra ki dönemde düşüklere sebep olur. Sık olarak rahim içerisinde var olan septalar (perde)çift boynuzlu rahim, çift rahim gibi anormallikler izlenir. Yani doğumsal olarak kadın iç genital organları gelişimini tamamlamamıştır.
Bu tür kadınlarda gebelik haftası ilerlese bile genelde sonuçlar kötüdür. Erken doğum, fetusta gelişme geriliği ve doğumda bebeğin geliş anormallikleri yaşanmaktadır. Kadınlarda tekrarlayan gebelik kayıplarına sebep olan anotomik bozuklar sonradan kazanılmış da olabilir.
Düşüklere neden olan sonradan kazanılmış anotomik bozukların başlıcaları şunlardır:
Myomlar: Rahim de var olan myomlar oluşmuş embriyonun rahim içine yerleşmesine engel olabilir.
Rahim içinde var olan yapışıklıklar başka bir düşük sebebidir. Bu yapışıklıklar östrojen hormonu eksikliğine bağlı olarak ya da rahim içine yapılan müdahaleler sonrasında gelişebilir.
Anne karnında “DES”denilen hormona maruz kalan fetusların genital sistemlerinin de çeşitli anomatik bozukluklar oluşmaktadır. Sonuçta üreme çağından tekrarlayan düşüklerle karşı karşıya kalmasına sebep olur.
Rahim ağzında yetmezlik yine sık tekrarlayan düşüklere sebep olabilir. Bu doğuştan olabileceği gibi, yapılmış müdahalelere bağlı sonradan gelişmiş de olabilir.
C) Hormonal nedenler
Yumurtalıklardan salgılanan progesteron hormonu, rahim içine oturmuş olan gebeliğin devam etmesini sağlar. Eğer bu hormon yetersiz salınırsa tekrarlayan düşüklerle karşılaşabiliriz. Yine iyi kontrol edilmemiş diabet ve tiroid hastalıkları da düşük nedeni olabilir.
D) Vücudun İmmun Sistemi ile ilgili Hastalıkları
Vücudun savunma sistemi ile ilgili bozuklukları da tekrarlayan düşüklere neden olabilir. Genellikle ilk 3 aydan sonra oluşan düşüklere sebep olurlar. Kadının vücudunda ya kendi dokularına karşı ya da oluşmuş embriyoya karşı antikor dediğimiz maddeler üretilir. Bunlar damar içinde tromboz dediğimiz küçük pıhtılara neden olurlar. Sonuçta dokulara yeterince kan gönderilemez. Bu olay fetusun beslenmesini sağlayan plasenta adını verdiğimiz (halk arasında bebeğin eşi olarak bilinir)dokuda oluşunca fetusa giden kan akımı da bozulur. Böylece düşükler oluşur.
E) Enfeksiyonlar
Tekrarlayan düşüklerin çok az bir kısmından sorumludur.
F) Çevresel Faktörler
Sigara, alkol, bazı ilaçlar, iyonize radyasyon, anestezi gazları, bazı ağır metaller, bazı dermatotolojik preparatlar (özellikle A vitamini içerenler )tekrarlayan düşüklere sebep olabilirler.
G) Bilinmeyen Faktörler
Tekrarlayan düşükleri olan kadınların %50-%60 ında ise belirlenmiş bir neden bulunamamıştır.
Tanıya nasıl gidilir?
Tekrarlayan düşüğü olan kadınlarda tanıya gitmek için bazı testlerden yararlanmaktayız.
Başlıca şunlardır:
Hastanın iyi bir öyküsü alınmalıdır. Hastanın özgeçmişi, soy geçmişi, işle ilgili detaylı ilgileri alınır.
Enfeksiyonların araştırılması için kültürler alınır.
Tiroid fonksiyon testleri, kan şekeri, immünolojik faktörleri araştırılır.
Çiftin her ikisine de genetik araştırma yapılır.
Hormonal faktörleri tespit etmek için endometrial biopsi yapılabilir. Beraberinde kanda progesteron hormon seviyesi tespit edilir.
Anotomik anomalileri saptamak için histerosolpingografi, pelvik ultrasound, komputerize tomografi veya magnetik resonansı içeren görüntüleme yöntemlerine başvurulabilinir. Yine tanıda anestezi altında histereroskopi ya da tanısal laparoskopi yapılabilir.
Tekrarlayan düşüklere tedavi
Daha önce belirttiğimiz gibi tekrarlayan düşükleri olan kadınlarda %50oranında bir neden bulunamamıştır.
Eğer neden saptanmamışsa nedene yönelik tedavi verilir. Eğer neden saptanmamışsa, genellikle destekleyici tedavi önerilir.
Düşükler genetik nedenlere bağlı ise genetik danışmanlık önerilir.
Düşüklerin sebebi anotomik anomaliler ise genellikle cerrahi tedavi gerekli olur.
Hormonal anomoliler saptanmışsa tedavi verilir ve eksik olan hormon takviye edilir.
Enfeksiyon tanısı konmuşsa uygun antibiotiklerle tedavi edilir.
Çevresel faktörler düzeltilir. Sigara, alkol içiliyorsa, bırakması sağlanır. Toksinlere maruziyet varsa bu engellenir.
Bir kez düşük yapan bir kadında, bunun tekrarlanma oranı %30 'dan azdır. Daha önce kendiliğinden düşük yapan bir kadın daha sonra%80-90oranında başarılı bir gebeliğe sahip olacaktır.
Ancak bazı kadınlarda çoğul gebelik kayıpları oluşmaktadır. Tekrarlayan gebelik kayıpları 20. haftasından önce ya da fetus ağırlığının 500 gr'dan az olduğu 3 ardışık spontan düşük olarak tanımlanmaktadır. Bu kadınlarda 4 gebelik kaybından sonra, düşüğün tekrarlanma riski %54 'den fazladır. Tüm kadınların %0,5-1'inde tekrarlayan gebelik kayıpları görülmektedir. Tekrarlayan gebelik kayıplarının birçok nedeni bulunmaktadır. Ancak kadınların %50'sinde hiçbir neden bulunmamıştır. Tekrarlayan düşüklerde tek faktörün değil de, genellikle çok sayıda faktörün etkili olduğu düşünülmektedir.
Tekrarlayan gebelik kayıplarında nelerdir?
A) Genetik Faktörler
Kromozom bozuklukları kendiliğinden düşüklerin en sık sebebidir. Eğer Fetus oluşmuşsa ilk 3aydaki düşüklerin %60 'ından kromozom anormallikleri sorumludur. Oluşan fetus da kromozomlar artmış ya da azalmış olabilir. En sık 13, 16, 18, 21 ve 22 nolu kromozomlarda anormallik izlenir.
Yine ebeveynlere ait kromozom anomalileride tekrarlayan düşüklere sebep olabilir. Tekrarlayan düşükleri olan çiftlerde yapılan araştırmalarda bu oranın % 2-3olduğu görülmüştür. Ebeveynler genellikle dış görünüm olarak normaldir.
B) Anotomik Bozukluklar
İkinci önemli neden doğuştan ya da kazanılmış anotomik bozukluklardır. Kadında doğuştan var olan anotomik bozukluklar, genelde ilk 3 aydan sonra ki dönemde düşüklere sebep olur. Sık olarak rahim içerisinde var olan septalar (perde)çift boynuzlu rahim, çift rahim gibi anormallikler izlenir. Yani doğumsal olarak kadın iç genital organları gelişimini tamamlamamıştır.
Bu tür kadınlarda gebelik haftası ilerlese bile genelde sonuçlar kötüdür. Erken doğum, fetusta gelişme geriliği ve doğumda bebeğin geliş anormallikleri yaşanmaktadır. Kadınlarda tekrarlayan gebelik kayıplarına sebep olan anotomik bozuklar sonradan kazanılmış da olabilir.
Düşüklere neden olan sonradan kazanılmış anotomik bozukların başlıcaları şunlardır:
Myomlar: Rahim de var olan myomlar oluşmuş embriyonun rahim içine yerleşmesine engel olabilir.
Rahim içinde var olan yapışıklıklar başka bir düşük sebebidir. Bu yapışıklıklar östrojen hormonu eksikliğine bağlı olarak ya da rahim içine yapılan müdahaleler sonrasında gelişebilir.
Anne karnında “DES”denilen hormona maruz kalan fetusların genital sistemlerinin de çeşitli anomatik bozukluklar oluşmaktadır. Sonuçta üreme çağından tekrarlayan düşüklerle karşı karşıya kalmasına sebep olur.
Rahim ağzında yetmezlik yine sık tekrarlayan düşüklere sebep olabilir. Bu doğuştan olabileceği gibi, yapılmış müdahalelere bağlı sonradan gelişmiş de olabilir.
C) Hormonal nedenler
Yumurtalıklardan salgılanan progesteron hormonu, rahim içine oturmuş olan gebeliğin devam etmesini sağlar. Eğer bu hormon yetersiz salınırsa tekrarlayan düşüklerle karşılaşabiliriz. Yine iyi kontrol edilmemiş diabet ve tiroid hastalıkları da düşük nedeni olabilir.
D) Vücudun İmmun Sistemi ile ilgili Hastalıkları
Vücudun savunma sistemi ile ilgili bozuklukları da tekrarlayan düşüklere neden olabilir. Genellikle ilk 3 aydan sonra oluşan düşüklere sebep olurlar. Kadının vücudunda ya kendi dokularına karşı ya da oluşmuş embriyoya karşı antikor dediğimiz maddeler üretilir. Bunlar damar içinde tromboz dediğimiz küçük pıhtılara neden olurlar. Sonuçta dokulara yeterince kan gönderilemez. Bu olay fetusun beslenmesini sağlayan plasenta adını verdiğimiz (halk arasında bebeğin eşi olarak bilinir)dokuda oluşunca fetusa giden kan akımı da bozulur. Böylece düşükler oluşur.
E) Enfeksiyonlar
Tekrarlayan düşüklerin çok az bir kısmından sorumludur.
F) Çevresel Faktörler
Sigara, alkol, bazı ilaçlar, iyonize radyasyon, anestezi gazları, bazı ağır metaller, bazı dermatotolojik preparatlar (özellikle A vitamini içerenler )tekrarlayan düşüklere sebep olabilirler.
G) Bilinmeyen Faktörler
Tekrarlayan düşükleri olan kadınların %50-%60 ında ise belirlenmiş bir neden bulunamamıştır.
Tanıya nasıl gidilir?
Tekrarlayan düşüğü olan kadınlarda tanıya gitmek için bazı testlerden yararlanmaktayız.
Başlıca şunlardır:
Hastanın iyi bir öyküsü alınmalıdır. Hastanın özgeçmişi, soy geçmişi, işle ilgili detaylı ilgileri alınır.
Enfeksiyonların araştırılması için kültürler alınır.
Tiroid fonksiyon testleri, kan şekeri, immünolojik faktörleri araştırılır.
Çiftin her ikisine de genetik araştırma yapılır.
Hormonal faktörleri tespit etmek için endometrial biopsi yapılabilir. Beraberinde kanda progesteron hormon seviyesi tespit edilir.
Anotomik anomalileri saptamak için histerosolpingografi, pelvik ultrasound, komputerize tomografi veya magnetik resonansı içeren görüntüleme yöntemlerine başvurulabilinir. Yine tanıda anestezi altında histereroskopi ya da tanısal laparoskopi yapılabilir.
Tekrarlayan düşüklere tedavi
Daha önce belirttiğimiz gibi tekrarlayan düşükleri olan kadınlarda %50oranında bir neden bulunamamıştır.
Eğer neden saptanmamışsa nedene yönelik tedavi verilir. Eğer neden saptanmamışsa, genellikle destekleyici tedavi önerilir.
Düşükler genetik nedenlere bağlı ise genetik danışmanlık önerilir.
Düşüklerin sebebi anotomik anomaliler ise genellikle cerrahi tedavi gerekli olur.
Hormonal anomoliler saptanmışsa tedavi verilir ve eksik olan hormon takviye edilir.
Enfeksiyon tanısı konmuşsa uygun antibiotiklerle tedavi edilir.
Çevresel faktörler düzeltilir. Sigara, alkol içiliyorsa, bırakması sağlanır. Toksinlere maruziyet varsa bu engellenir.