Geleceğimiz olan evlatlarımızın daha sağlıklı olması için en ülkü besin ana sütüdür. Mevzunun değerine dikkat çekmek ve gündem oluşturulması emeliyle tüm yerkürede 1-7 Ekim Haftası “Dünya Emzirme Haftası” olarak kutlanmaktadır.
1-Sütüm yetmiyor. Ne hengam ek besine başlamalıyım?
Ana sütünün azalması durumunda yetkili sıhhat çalışanının önerisi ile ana sütüne ek olarak, içeriği ana sütüne benzetilmeye çalışılmış hazır mamalar verilir. Sütünüzün ehliyetsiz olup olmadığına karar vermeden evvel kesinlikle hekiminize danışmalısınız. Hekiminiz bebeğinizin büyüme, gelişmesini kıymetlendirerek sizi yönlendirecektir. Bebeğinize bir yaşından evvel katiyetle inek sütü verememelisiniz. Bunun nedeni, saf inek sütünün alerji, kansızlık, kabızlık, çok gaz, kalsiyum/ fosfor mineral dengesizliği üzere pek çok probleme yol açabilmesidir.
2-Bebeğimi nasıl emzirmeliyim? (Başarılı emzirme nasıl olur?)
Emzirme doğal ve yalın bir hadise üzere görülmesine karşın, birçok ana başlangıçta emzirme konusunda yerinde malumata sahip değildir. Bu hususta valideler sıhhat çalışanı (ebe, hemşire, doktor) tarafından gereğince eğitilmeli ve muhiti tarafından desteklenmelidir.
Emzirme esnasında sakin bir ortam ve rahat edebileceğiniz bir oturuş biçimi değerlidir. Kaslarınız gergin olursa bu gerginlik bebeğinize yansıyacaktır ve bu durum bebeğinizin iştahını etkileyecektir.
En rahat oturma formu bir koltukta oturarak bebeği tuttuğunuz kolunuzu dayamaktır. Huzurlu ve bölünmemiş bir emzirme için telefonunuzu yahut dikkatinizi bölen cihazları kapatmak hakikat olacaktır.
Bebeğinizi kucağınıza alarak göğsünüzü elinizle desteklerken bebeğinizin yanağını okşayarak ikaz verin. Bebeğiniz ağzı açık olarak göğüs ucunuzu tutmak için başını çevirecektir. Burada dikkat etmeniz gereken en kıymetli şey göğüs ucu ile bir arada göğüs başındaki koyu yuvarlak halkanın büyük kısmını bebeğinize kavratmaktır. Aksi takdirde halkanın etrafında bulunan süt keseciklerine pres uygulanmayacağı için bebeğinize yerinde süt gelmeyecek, sizin de canınız acıyacak ve göğüs ucu çatlağına yol açacaktır.
Bebek emerken burnunun göğüs içine gömülmemesine dikkat edin. Aksi halde bebek rahat nefes alamadığı için memeyi bırakacaktır. Burnun göğüs içine gömülmemesi için göğse üstten hafifçe basılması kafidir.
Emzirmeyi sonlandırmak ya da emzirmeye ara vermek için parmağınızı nazikçe göğüs ucunuzla bebeğinizin ağzı arasına koyun. Göğüs zorlanarak bebeğin ağzından çıkarılırsa göğüs başı çatlakları oluşacaktır.
Emzirme sırasında en tesirli uyarıyı birinci emzirilen göğüs aldığından, bir sonraki emzirmede gayrı göğsünüzü birinci olarak bebeğinize vermelisiniz. Böylelikle süt salgılanması daha tesirli olacaktır.
Gerek emzirme sırasında gerekse emzirmeden sonra bebeğin sırtına hafif hafif vurularak gazı çıkartılmalıdır.
3-Emzirme devrinde nasıl beslenmeliyim? Nelere dikkat etmeliyim?
Emzirme devrinde her validenin vücut depolarındaki vitamin ve mineraller azalır. Eksiksiz vücut depoları ve dolayısı ile besleyici bir emzirme devri için, emziren ana, kesinlikle yeterli beslenmelidir; her besinden istikrarlı almalı; süt, yoğurt, zerzevat, meyve ve etten varlıklı diyetler tüketmelidir.
Emzirme periyodunda likit almaya itina gösterilmelidir. Günde en az 8-12 bardak likit alınması gerekir, suyun yanı sıra taze meyve suları ve besin pahası yüksek sütler üzere içecekler tercih edilmelidir. Unutmayın, bu periyotta yalnızca Ana Sütünüzü arttırmak için çabalamamalı, buna ek olarak daha uzun mühlet, sağlıklı bir emzirme için kesinlikle çok düzgün beslenmelisiniz.
Emzirme periyodunda zayıflama diyeti yapmayın. Düşük kalorili diyet tatbikleri, süt imalatını azaltır ve sütün besin bedelini olumsuz tesirler.
Güneş ışınlarından yararlanarak, gerekli D vitaminini alın.
4-Ana sütünü ne hengam kesmeliyim?
Bebeğinizi 2 yaşına kadar emzirmeye devam etmelisiniz.
Birinci iki yıl ana sütü, bebeğiniz için en ülkü besindir zira bebeğinizin fizikî gelişimini, dimağ gelişimini, illetlerden korunmasını sağlayan bağışıklık sistemi gelişimini sağlar.
Başkaca bebeğinizi 2 yaşına kadar emzirmeniz, bebeğinizle aranızdaki duygusal bağı da destekler.
5-Emzirme periyodunda oluşan göğüs iltihabı nasıl makbul?
Göğüste iltihap (laktasyonel mastit), emziren analarda tevellüt sonrası çok sık görülen bir durum. Doğumdan sonra 1. haftadan itibaren göğüste iltihap gelişebilir. Göğüs başındaki çatlaklar, yaralar, kabuklanma ve makûs hijyen göğüs başında mikrop üremesine yol açabilir. Bu durum antibiyotikle tedavi edilir. Bu türlü durumlarda emzirmeye devam etmek yahut sütün pompa yardımıyla boşaltılması apse oluşumunu azaltabilir.
Mastiti tedavi etmenin bir vesair yolu da Homeopatik yaklaşımdır. Homeopati : “Benzer gibisi tedavi eder “prensibine dayanan ve 200 yıldan ziyade devridir uygulanan bir tedavi formudur. Memleketimizde Sıhhat Bakanlığı tarafından 2014 yılında kabul edilmiştir ve Homeopati eğitimi alan tabipler tarafından uygulanmaktadır. Homeopatik yaklaşım ile mastit bulguları çok kısa bir müddette geriler, ana kısa müddette rahat ederek sütten geçen ve bebeği de etkileyecek olan antibiyotik almamış olur.
Homeopatik tedavide Klasik Tıp yaklaşımından farklı olarak her tanı birebir olmasına karşın her hastanın tedavisi / ilacı farklıdır zira ferdî bir tedavi biçimidir ve hastaya mahsus şikayetlere dayanarak ilaç makul ilaç seçilir.
1-Sütüm yetmiyor. Ne hengam ek besine başlamalıyım?
Ana sütünün azalması durumunda yetkili sıhhat çalışanının önerisi ile ana sütüne ek olarak, içeriği ana sütüne benzetilmeye çalışılmış hazır mamalar verilir. Sütünüzün ehliyetsiz olup olmadığına karar vermeden evvel kesinlikle hekiminize danışmalısınız. Hekiminiz bebeğinizin büyüme, gelişmesini kıymetlendirerek sizi yönlendirecektir. Bebeğinize bir yaşından evvel katiyetle inek sütü verememelisiniz. Bunun nedeni, saf inek sütünün alerji, kansızlık, kabızlık, çok gaz, kalsiyum/ fosfor mineral dengesizliği üzere pek çok probleme yol açabilmesidir.
2-Bebeğimi nasıl emzirmeliyim? (Başarılı emzirme nasıl olur?)
Emzirme doğal ve yalın bir hadise üzere görülmesine karşın, birçok ana başlangıçta emzirme konusunda yerinde malumata sahip değildir. Bu hususta valideler sıhhat çalışanı (ebe, hemşire, doktor) tarafından gereğince eğitilmeli ve muhiti tarafından desteklenmelidir.
Emzirme esnasında sakin bir ortam ve rahat edebileceğiniz bir oturuş biçimi değerlidir. Kaslarınız gergin olursa bu gerginlik bebeğinize yansıyacaktır ve bu durum bebeğinizin iştahını etkileyecektir.
En rahat oturma formu bir koltukta oturarak bebeği tuttuğunuz kolunuzu dayamaktır. Huzurlu ve bölünmemiş bir emzirme için telefonunuzu yahut dikkatinizi bölen cihazları kapatmak hakikat olacaktır.
Bebeğinizi kucağınıza alarak göğsünüzü elinizle desteklerken bebeğinizin yanağını okşayarak ikaz verin. Bebeğiniz ağzı açık olarak göğüs ucunuzu tutmak için başını çevirecektir. Burada dikkat etmeniz gereken en kıymetli şey göğüs ucu ile bir arada göğüs başındaki koyu yuvarlak halkanın büyük kısmını bebeğinize kavratmaktır. Aksi takdirde halkanın etrafında bulunan süt keseciklerine pres uygulanmayacağı için bebeğinize yerinde süt gelmeyecek, sizin de canınız acıyacak ve göğüs ucu çatlağına yol açacaktır.
Bebek emerken burnunun göğüs içine gömülmemesine dikkat edin. Aksi halde bebek rahat nefes alamadığı için memeyi bırakacaktır. Burnun göğüs içine gömülmemesi için göğse üstten hafifçe basılması kafidir.
Emzirmeyi sonlandırmak ya da emzirmeye ara vermek için parmağınızı nazikçe göğüs ucunuzla bebeğinizin ağzı arasına koyun. Göğüs zorlanarak bebeğin ağzından çıkarılırsa göğüs başı çatlakları oluşacaktır.
Emzirme sırasında en tesirli uyarıyı birinci emzirilen göğüs aldığından, bir sonraki emzirmede gayrı göğsünüzü birinci olarak bebeğinize vermelisiniz. Böylelikle süt salgılanması daha tesirli olacaktır.
Gerek emzirme sırasında gerekse emzirmeden sonra bebeğin sırtına hafif hafif vurularak gazı çıkartılmalıdır.
3-Emzirme devrinde nasıl beslenmeliyim? Nelere dikkat etmeliyim?
Emzirme devrinde her validenin vücut depolarındaki vitamin ve mineraller azalır. Eksiksiz vücut depoları ve dolayısı ile besleyici bir emzirme devri için, emziren ana, kesinlikle yeterli beslenmelidir; her besinden istikrarlı almalı; süt, yoğurt, zerzevat, meyve ve etten varlıklı diyetler tüketmelidir.
Emzirme periyodunda likit almaya itina gösterilmelidir. Günde en az 8-12 bardak likit alınması gerekir, suyun yanı sıra taze meyve suları ve besin pahası yüksek sütler üzere içecekler tercih edilmelidir. Unutmayın, bu periyotta yalnızca Ana Sütünüzü arttırmak için çabalamamalı, buna ek olarak daha uzun mühlet, sağlıklı bir emzirme için kesinlikle çok düzgün beslenmelisiniz.
Emzirme periyodunda zayıflama diyeti yapmayın. Düşük kalorili diyet tatbikleri, süt imalatını azaltır ve sütün besin bedelini olumsuz tesirler.
Güneş ışınlarından yararlanarak, gerekli D vitaminini alın.
4-Ana sütünü ne hengam kesmeliyim?
Bebeğinizi 2 yaşına kadar emzirmeye devam etmelisiniz.
Birinci iki yıl ana sütü, bebeğiniz için en ülkü besindir zira bebeğinizin fizikî gelişimini, dimağ gelişimini, illetlerden korunmasını sağlayan bağışıklık sistemi gelişimini sağlar.
Başkaca bebeğinizi 2 yaşına kadar emzirmeniz, bebeğinizle aranızdaki duygusal bağı da destekler.
5-Emzirme periyodunda oluşan göğüs iltihabı nasıl makbul?
Göğüste iltihap (laktasyonel mastit), emziren analarda tevellüt sonrası çok sık görülen bir durum. Doğumdan sonra 1. haftadan itibaren göğüste iltihap gelişebilir. Göğüs başındaki çatlaklar, yaralar, kabuklanma ve makûs hijyen göğüs başında mikrop üremesine yol açabilir. Bu durum antibiyotikle tedavi edilir. Bu türlü durumlarda emzirmeye devam etmek yahut sütün pompa yardımıyla boşaltılması apse oluşumunu azaltabilir.
Mastiti tedavi etmenin bir vesair yolu da Homeopatik yaklaşımdır. Homeopati : “Benzer gibisi tedavi eder “prensibine dayanan ve 200 yıldan ziyade devridir uygulanan bir tedavi formudur. Memleketimizde Sıhhat Bakanlığı tarafından 2014 yılında kabul edilmiştir ve Homeopati eğitimi alan tabipler tarafından uygulanmaktadır. Homeopatik yaklaşım ile mastit bulguları çok kısa bir müddette geriler, ana kısa müddette rahat ederek sütten geçen ve bebeği de etkileyecek olan antibiyotik almamış olur.
Homeopatik tedavide Klasik Tıp yaklaşımından farklı olarak her tanı birebir olmasına karşın her hastanın tedavisi / ilacı farklıdır zira ferdî bir tedavi biçimidir ve hastaya mahsus şikayetlere dayanarak ilaç makul ilaç seçilir.
