Anton Çehov kimdir kısaca bilgi,
Anton Çehov Hayatı hakkında bilgi
Dünya edebiyatına öyküleri ve oyunlarıyla adını kazıyan Rus asıllı yazar Anton Pavloviç Çehov, Azak Denizi kıyısındaki Taganrog’da dünyaya gözlerini açtı. Dedesinin özgürlüğüne kavuşmuş bir köle ve babasının da bir taşra bakkalı olduğu bilinmektedir. İlk ve ortaokulu doğduğu kentte okudu.
Üniversite eğitimini tıp bölümü üzerine almak için 1879′da Moskova’ya gitti. Öğrencilik hayatı boyunca ailesine yardım edebilmek için hem okumuş hemde gazete ve dergilere kısa mizah öyküleri ve yazılar yazmıştır. Çehov tıp eğitimini tamamladığında yazılarıyla çoktan tanınmış ve ün kazanmıştı. O dönemde en meşhur dergilerden olan Yeni Zaman dergisinin yönetmeniyle yolları kesişti ve takma ad kullanma yönündeki fikrini değiştirerek bizzat kendi adıyla öykülerini yayımlamaya başladı.
Oyun yazarlığına tek perdelik oyunları kaleme almakla başladı. Çehov’un sahneye taşınan ilk oyunu Ivanov’dur. Çehov izlenimlerini kaleme almak amaçlı bir tutuklu ve sürgün yeri olan Sahalin Adasına gitti. Döndükten sonra elde ettiği anekdotlarını ”Sahalin Adası” isimli kitapla okurlarına sundu. Çehov, insanların kötü şartlarda yaşaması sorunun aşılması için herkesin elinden geldiği kadar çaba göstermesi gerektiği inancını benimsiyordu. Bir gezi ve araştırma yazısı içeriğine sahip Sahalin Adası isimli kitap hapishane koşullarında bazı olumlu yenilikler yapılmasına ön ayak oldu. 1891′de Avrupa seyahatine giden yazar, Rusya’ya tekrar dönüş yapmasının ardından, en güçlü yapıtlarından ”6 Numaralı Koğuş” özgürlükçü düşünceleri savunan bir kitaptır. Bu dönemde kaleme aldığı oyunlar içerisinde başyapıt niteliği taşıyan Martı ise, ilk kez 1896′da St. Petesburg’da seyirci karşısına çıktı. Fakat, izleyicinin izlemeye alışık olmadığı bir oyun olduğu için başarısızlıkla sonuçlandı. Çehov 1894 Martında bir akciğer kanaması hastalığına yakalandı. Bir süre eski sağlığına kavuşmak için Karadeniz kıyısındaki Yalta’ya yerleşti. Burada onu ziyarete gelen Tolstoy, Gorki ve Bunin gibi yazarlarla sık sık görüşme ve fikirlerinden yararlanma fırsatı buldu. 1898′de ünlü oyun yönetmeni Konstantin Stanislavski, ”Martı” oyununu yeni bir anlayışla uyarlayarak Moskova Sanat Tiyatrosunda sahneye koydu. Oyun bu kez çok büyük bir başarı kazandı. Bu oyunun ardından Vanya Dayı, Üç Kız Kardeş ve yazarın ölümünden az önce tamamladığı Vişne Bahçesi aynı başarıyı yakaladı. Bu eserlerin hepsi, insan doğasının özündeki gerçekliği anlatan, bundan dolayı tiyatro sanatında yeni bir akım oluşturan eserlerdir.
Ünü Çar tarafından da kabul gören Çehov, Akademi üyeliğine seçilmiş, fakat 1900′de Tolstoy’un bu Akademiye girmesini çar kabul etmeyince Çehov’da Akademi’den ayrılmıştır. Martı’nın ünlü oyuncusu Olga Knipper ile hayatını birleştiren Çehov, sağlığının ağırlaşmasına rağmen, Vişne Bahçesi’nin 1904′teki ilk sahne merasiminde bulunmuş ve o sene içinde Almanya’daki sağlık merkezlerinden biri olan Badenweiler’da verem illetinden haya veda etti.
Anton Çehov Hayatı hakkında bilgi
Dünya edebiyatına öyküleri ve oyunlarıyla adını kazıyan Rus asıllı yazar Anton Pavloviç Çehov, Azak Denizi kıyısındaki Taganrog’da dünyaya gözlerini açtı. Dedesinin özgürlüğüne kavuşmuş bir köle ve babasının da bir taşra bakkalı olduğu bilinmektedir. İlk ve ortaokulu doğduğu kentte okudu.
Üniversite eğitimini tıp bölümü üzerine almak için 1879′da Moskova’ya gitti. Öğrencilik hayatı boyunca ailesine yardım edebilmek için hem okumuş hemde gazete ve dergilere kısa mizah öyküleri ve yazılar yazmıştır. Çehov tıp eğitimini tamamladığında yazılarıyla çoktan tanınmış ve ün kazanmıştı. O dönemde en meşhur dergilerden olan Yeni Zaman dergisinin yönetmeniyle yolları kesişti ve takma ad kullanma yönündeki fikrini değiştirerek bizzat kendi adıyla öykülerini yayımlamaya başladı.
Oyun yazarlığına tek perdelik oyunları kaleme almakla başladı. Çehov’un sahneye taşınan ilk oyunu Ivanov’dur. Çehov izlenimlerini kaleme almak amaçlı bir tutuklu ve sürgün yeri olan Sahalin Adasına gitti. Döndükten sonra elde ettiği anekdotlarını ”Sahalin Adası” isimli kitapla okurlarına sundu. Çehov, insanların kötü şartlarda yaşaması sorunun aşılması için herkesin elinden geldiği kadar çaba göstermesi gerektiği inancını benimsiyordu. Bir gezi ve araştırma yazısı içeriğine sahip Sahalin Adası isimli kitap hapishane koşullarında bazı olumlu yenilikler yapılmasına ön ayak oldu. 1891′de Avrupa seyahatine giden yazar, Rusya’ya tekrar dönüş yapmasının ardından, en güçlü yapıtlarından ”6 Numaralı Koğuş” özgürlükçü düşünceleri savunan bir kitaptır. Bu dönemde kaleme aldığı oyunlar içerisinde başyapıt niteliği taşıyan Martı ise, ilk kez 1896′da St. Petesburg’da seyirci karşısına çıktı. Fakat, izleyicinin izlemeye alışık olmadığı bir oyun olduğu için başarısızlıkla sonuçlandı. Çehov 1894 Martında bir akciğer kanaması hastalığına yakalandı. Bir süre eski sağlığına kavuşmak için Karadeniz kıyısındaki Yalta’ya yerleşti. Burada onu ziyarete gelen Tolstoy, Gorki ve Bunin gibi yazarlarla sık sık görüşme ve fikirlerinden yararlanma fırsatı buldu. 1898′de ünlü oyun yönetmeni Konstantin Stanislavski, ”Martı” oyununu yeni bir anlayışla uyarlayarak Moskova Sanat Tiyatrosunda sahneye koydu. Oyun bu kez çok büyük bir başarı kazandı. Bu oyunun ardından Vanya Dayı, Üç Kız Kardeş ve yazarın ölümünden az önce tamamladığı Vişne Bahçesi aynı başarıyı yakaladı. Bu eserlerin hepsi, insan doğasının özündeki gerçekliği anlatan, bundan dolayı tiyatro sanatında yeni bir akım oluşturan eserlerdir.
Ünü Çar tarafından da kabul gören Çehov, Akademi üyeliğine seçilmiş, fakat 1900′de Tolstoy’un bu Akademiye girmesini çar kabul etmeyince Çehov’da Akademi’den ayrılmıştır. Martı’nın ünlü oyuncusu Olga Knipper ile hayatını birleştiren Çehov, sağlığının ağırlaşmasına rağmen, Vişne Bahçesi’nin 1904′teki ilk sahne merasiminde bulunmuş ve o sene içinde Almanya’daki sağlık merkezlerinden biri olan Badenweiler’da verem illetinden haya veda etti.