Göz içi mercek teknolojilerin gelişmesiyle ameliyat sonrası kullanmak zorunda olduğumuz gözlüklere ihtiyaç bırakmayarak, multifokal ya da trifokal mercekler takılabiliyor. Bu mercekler sayesinde gözlüksüz hem uzağı hem yakını rahatlıkla görebileceğiz. Medicana Bursa Hastanesi’nden Opr. Doktor Adnan İpçioğlu konu ile ilgili bilgi verdi.
Ultraviyole ışınlarına ve radyasyona maruz katmanın katarakt oluşumunu hızlandırdığını ifade eden uzmanlar, genellikle 60 yaşından sonra görülen katarakt hastalığının artık daha erken yaşlarda ortaya çıktığına dikkat çekiyorlar.
Katarakt hastalığının cerrahi dışında herhangi bir tedavi şeklinin olmadığını belirten uzmanlar, ilerleyen teknoloji ve devrim niteliğindeki yenilikler sayesinde katarakt cerrahisi günübirlik tedavi şeklinde uygulanıyor. Katarakt hastalığının erişkinlerde en önemli sebebinin yaşlanmaya bağlı lensteki değişiklikler olduğu ifade edilirken, çocuklarda ise metabolik hastalıklar, anne karnında geçirilen enfeksiyon hastalıklar, gebelikte ilaç kullanımı, ailesel hastalıklar vb. gibi etkenler olduğu açıklanıyor. Opr. Dr. Adnan İpçioğlu, genellikle 60’lı yaşlardan sonra görülen katarakt hastalığının ultraviyole ışınları ve radyasyona maruz kalmanın etkisiyle daha erken yaşlarda görülebildiğini belirtiyor. Medicana Bursa Hastanesi doktorlarından Göz Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Adnan İpçioğlu, katarakt hastalığının hayatın her evresinde görülebileceğini belirtiyor. Katarakt hastalığı kendini gözlük derecesindeki değişiklikle, geç ışık saçılımı ve görme oranının azalması ve buğulanmasıyla kendini gösteriyor diyor. Opr. Dr. Adnan İpçioğlu ‘Günümüzde katarakt ameliyatlarının anestezi ve mikro cerrahi tekniklerinin gelmesi sayesinde, günübirlik ayaktan tedavi dediğimiz, hastayı hastanede yatırmaya gerek duyulmayan operasyon şeklinde yapılmaktadır’. Hasta aynı gün taburcu edilmektedir’’ dedi. Katarakt ameliyatlarında kullanılan damla anestezi sayesinde göze iğne yapılmadan ağrı ve acı duyulmadan yapılmaktadır. Bu yüzden hastaların ağrı ve acıdan korkmadan güvenli bir şekilde ameliyat olabileceği şeklinde konuştu. Son yıllarda katarakt cerrahisi devrim niteliğinde gelişmekte olduğunu dile getiren Opr. Dr. Adnan İpçioğlu, bu gelişmelerin en önemlilerinden bir tanesinin teknolojik gelişmelere paralel olarak gelişen görüntüleme ve mikroskop sistemindeki ilerlemeler, cerrahi aletlerde gelişmeler ve operasyon sırasında kullandığımız göz içi mercekler olarak sıralanıyor.Bu gelişmelerden kısaca bahsedersek; katarakt operasyonlarının başarısını etkileyen önemli faktörlerden göz içi mercek hesaplamalarının doğru yapılabilmesi için kullanılan OCT teknolojileri sayesinde kesine en yakın hesaplamalar yapılabiliyor ve ameliyat sonrası hastanın istenilen gözlük numarasına yaklaşılıyor. Opr. Dr. Adnan İpçioğlu, mikroskoplara takılan göz tanıma sistemleri sayesinde astigmatlı hastalara implant edilip stigamatlı ya da torik diye tabir edilen lensler doğrudan uygulanabiliyor diyor. Göz içi mercek teknolojilerin gelişmesiyle ameliyat sonrası kullanmak zorunda olduğumuz gözlüklere ihtiyaç bırakmayarak, multifokal ya da trifokal mercekler takılabiliyor. Bu mercekler sayesinde gözlüksüz hem uzağı hem yakını rahatlıkla görebileceğiz
Ultraviyole ışınlarına ve radyasyona maruz katmanın katarakt oluşumunu hızlandırdığını ifade eden uzmanlar, genellikle 60 yaşından sonra görülen katarakt hastalığının artık daha erken yaşlarda ortaya çıktığına dikkat çekiyorlar.
Katarakt hastalığının cerrahi dışında herhangi bir tedavi şeklinin olmadığını belirten uzmanlar, ilerleyen teknoloji ve devrim niteliğindeki yenilikler sayesinde katarakt cerrahisi günübirlik tedavi şeklinde uygulanıyor. Katarakt hastalığının erişkinlerde en önemli sebebinin yaşlanmaya bağlı lensteki değişiklikler olduğu ifade edilirken, çocuklarda ise metabolik hastalıklar, anne karnında geçirilen enfeksiyon hastalıklar, gebelikte ilaç kullanımı, ailesel hastalıklar vb. gibi etkenler olduğu açıklanıyor. Opr. Dr. Adnan İpçioğlu, genellikle 60’lı yaşlardan sonra görülen katarakt hastalığının ultraviyole ışınları ve radyasyona maruz kalmanın etkisiyle daha erken yaşlarda görülebildiğini belirtiyor. Medicana Bursa Hastanesi doktorlarından Göz Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Adnan İpçioğlu, katarakt hastalığının hayatın her evresinde görülebileceğini belirtiyor. Katarakt hastalığı kendini gözlük derecesindeki değişiklikle, geç ışık saçılımı ve görme oranının azalması ve buğulanmasıyla kendini gösteriyor diyor. Opr. Dr. Adnan İpçioğlu ‘Günümüzde katarakt ameliyatlarının anestezi ve mikro cerrahi tekniklerinin gelmesi sayesinde, günübirlik ayaktan tedavi dediğimiz, hastayı hastanede yatırmaya gerek duyulmayan operasyon şeklinde yapılmaktadır’. Hasta aynı gün taburcu edilmektedir’’ dedi. Katarakt ameliyatlarında kullanılan damla anestezi sayesinde göze iğne yapılmadan ağrı ve acı duyulmadan yapılmaktadır. Bu yüzden hastaların ağrı ve acıdan korkmadan güvenli bir şekilde ameliyat olabileceği şeklinde konuştu. Son yıllarda katarakt cerrahisi devrim niteliğinde gelişmekte olduğunu dile getiren Opr. Dr. Adnan İpçioğlu, bu gelişmelerin en önemlilerinden bir tanesinin teknolojik gelişmelere paralel olarak gelişen görüntüleme ve mikroskop sistemindeki ilerlemeler, cerrahi aletlerde gelişmeler ve operasyon sırasında kullandığımız göz içi mercekler olarak sıralanıyor.Bu gelişmelerden kısaca bahsedersek; katarakt operasyonlarının başarısını etkileyen önemli faktörlerden göz içi mercek hesaplamalarının doğru yapılabilmesi için kullanılan OCT teknolojileri sayesinde kesine en yakın hesaplamalar yapılabiliyor ve ameliyat sonrası hastanın istenilen gözlük numarasına yaklaşılıyor. Opr. Dr. Adnan İpçioğlu, mikroskoplara takılan göz tanıma sistemleri sayesinde astigmatlı hastalara implant edilip stigamatlı ya da torik diye tabir edilen lensler doğrudan uygulanabiliyor diyor. Göz içi mercek teknolojilerin gelişmesiyle ameliyat sonrası kullanmak zorunda olduğumuz gözlüklere ihtiyaç bırakmayarak, multifokal ya da trifokal mercekler takılabiliyor. Bu mercekler sayesinde gözlüksüz hem uzağı hem yakını rahatlıkla görebileceğiz