Aşırı Annelik, Aşırı Mutsuzluk

Konuyu Yükselt

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
1
Çözümler
1
Tepkime
41
Puanları
318
Yaş
35
Coin
256,935
Toplumumuzda özellikle anne olma ve anne sıfatına kavuşma ile birlikte kendini unutan, eskisi gibi kendine bakım veremeyen ya da önceliği her durumda çocuğu olan birçok annelik anlayışı var. Bu kavrama bağlılık artıkça artık çocuğum için yaşıyorumdan, çocuğum olmasaydı boşanırdım ya da şunu şunu yapardıma/yapmazdıma kadar yaşam sınırlarını çerçeveleyebiliyor. Her şeyden önce anne olmakla beraber bakım verme zorunluluğunuz olan ve tamamen size muhtaç olan bir canı yetiştirmek yükümlülüğü, bazen çok yanlış yerlere uzanabiliyor. Öyle ki çocukların değeri tartışılmaz iken, bir annenin kendinden çocuğu için vazgeçmesi ise en büyük tehtidi oluşturabilir. Bu tehtit ilk olarak kişinin eskiden yaptıklarını yapamaması, kendine zaman ayıramaması, fiziksel görüntüsünün değişmesi, psikolojik halinin gerginleşmesi gibi hem içsel hem dışsal birçok açıdan doğrudan hayat kalitesini düşürmeye başlıyor.

Kendine bakım veremeyen kişi aşırı sorumluluğun altında ezilebilir ve yoğun bir baskı hissederek anksiyete ya da depresyon yaşayabilir. Özellikle depresyonda görülen kişinin kendine bakım verememesi, çaresizlik hissi, çökkünlük, uykusuzluk, iştah kaybı ya da konsantre olamama gibi belirtiler aşırı annelikte de kendini gösterebilir. Aynı zamanda anksiyete ile beraber kişi yoğun tedirginlik, heyecan, olumsuz düşünceler içinde zehirlenebilir. Tüm bunlar yalnızca yaşanabilecek psikolojik etkilerden bazıları iken, kendini es geçen kadınlar annelik rolüne fazla kapılma ile birlikte eşleriyle olan ilişkileri de sıkıntı altına girebilir. Kişinin annelik rolü dengesi bozuldukça eşlik rolü takılmaya başlayabilir. Kendinden ve eşinden uzaklaşarak kendini anneliğe adamak bu bağlamda ilişki problemlerini de getirebilir. Oysa evlilik ben ve sen alanlarını koruyarak biz olmayı başarabilmektir. Ancak ben alanını yok eden kişiler diğer alanlarda da dengesi sarsılabilir. Eşini eskisi gibi fiziksel ya da psikolojik olarak göremeyen bir erkek, annelik rolünün kutsallığına aşırı bürünen karısına eskisine gibi dokunamayan bir erkek haline dönüşebilir. Bu durumlar eşler arasında uzaklaşmaya, tartışmalara hatta üçüncü kişilere davetiye kadar çığ gibi büyüyen bir etki yaratabilir. İlişki boyutunda bakıldığında özellikle annenin bebekle birlikte ki hayat değişiminde babaya rol vermesi ve babanın bebek için aynı sorumlulukları alabilmesi çiftlerin ilişkilerini de besler. Babanın bebekle ya da çocukla kurduğu bağ, görevler ya da geçirilen zaman hem çocuk için hem anne hem de baba için oldukça olumludur. Özellikle bu yeni dönemde yeni baba sıfatına kavuşan kişinin bu rolü öğrenmesi ve eşlik etmesi gerekir. Babanın çocuğun ihtiyaçlarını bölüşmesi ise asla anneye yardım değil; baba olarak yapılması gereken bir durum olarak algılanmalıdır. Unutulmamalı ki bebekle beraber sadece kadınlar anne olmuyor aynı zaman da erkeklerde baba oluyor! Bu yüzden babalık alanını annelik alanıyla bastırmak değil dengelemek gerekmektedir.

Aşırı anneliğin ise çocukla beraber kişinin kendisine yararının olmasının fark edilmesi oldukça önemlidir. Annelerin çocuğum için yaşıyorum bakış açısından arınması ilk adımdır. Bir annenin çocuğuna katkılı olabilmesi için ilk gereken şey, kendisinin sağlıklı ve mutlu olmasıdır. Bu cümle kesinlikle bir çocuk ihmali olarak algılanmamalıdır. Psikolojik sıkıntı yaşayan ya da sağlıklı olmayan bir anne çocuğuna sağlık, mutluluk ve huzuru veremez. Başkalarına vermek istediklerimizin bu yüzden kendimizde olması şarttır. Paylaşılan herşeyin öncelikle mutlak bizde bulunması gerekir. İşte ozaman ilk olarak kendimiz için yaşamayı öğrenirsek eşimizle çocuğumuzla da mutlu ve sağlıklı şekilde birlikte yaşamayı başarabiliriz.
 

Similar threads

  • Soru
Anneler artık değişmeli. Daha doğrusu anneleri kuşatan, bir güç ve etki alanı uğruna ömürleri yakan eril anlayış, düzen değişmeli. Annelik denen kutsal olmasa da çok değerli şeyin çocukla başbaşa, rekabet etmeden, anı ve ortaklığı sindirerek yaşanabileceği psikolojik alanlar tanınmalı kadınlara...
Cevaplar
0
Görüntüleme
10
  • Soru
Annelik Duygusu - Hamilelikte Duygusallık - Annelik Hakkında Bir kadın için anne olmak yaşam boyu deneyimlenen en büyük değişimdir. Yaşamda karşılaştığımız her büyük değişiklik gibi anne olmak da fikir ve inanışlarımızda, yakınlarımızla ilişkilerimizde ve kendimizde belirli etkiler yaratır...
Cevaplar
0
Görüntüleme
19
  • Soru
Yapılan pek çok araştırma, çocukların hem fiziksel hem de psikolojik açıdan sağlıklı gelişimi için doğumdan itibaren sabit bir bakımverenle (anne, baba, bakıcı, büyükanne, büyükbaba gibi) süreklilik içeren sevecen bir ilişki içinde bulunmasının şart olduğunu göstermektedir (Bowlby, 1980...
Cevaplar
0
Görüntüleme
3
  • Soru
Üvey Anne Baba Olmak Toplumumuza baktığımızda bu iki sebepten biriyle biten evliliklerden bir süre sonra çoğunlukla ikinci bir evlilik konusu gündeme geliyor İkinci evliliklerin başarısı da çoğu zaman üvey anne/baba ve çocuk ilişkisinin başarısına bağlı oluyor Üvey anne çocuk ilişkisine...
Cevaplar
0
Görüntüleme
14
  • Soru
Annelik çok tipik davranış kalıplarının sergilendiği fizyolojik ve psikolojik bir durumdur. Yeni anne olan kadında bebeği doğar doğmaz gözlenen davranış değişiklikleri “annelik davranışı”olarak isimlendirilmekte ve bu davranışlar bebeğin bakımını ve korumasını temin edici olmaktadır.Hamilelik...
Cevaplar
0
Görüntüleme
11
Üst Alt