Asteğmen Mehmet Muzaffer
Asteğmen Mehmet Muzaffer'in Sahte Parası Hikayesi
Yıl 1916 Canakkale Savaşının son gunleridir Boğazı gecemeyeceklerini anlayan muttefik kuvvetleri yavaş yavaş cekilirler ancak az da olsa catışmalar devam etmektedir Mehmet Muzaffer isimli Galatasaray Liseli bir asteğmen Canakkale Savaşları sırasında cephede gorevlidir Alayın kamyon ve araba lastiğine ihtiyacı vardır Muzaffer Asteğmen becerikli bir İstanbul cocuğu olduğundan Karargah, onu gerekli malzemelerin temini icin memur eder
imagesastegmenmehmetmuzafferinhikayesi5b0ed5a73d65f
O yıllarda otomobil ve kamyon lastiği yok denecek kadar azdır ve karaborsadır İcabeden paranın temini icin Erkanı Harbiye Riyaseti'ne hitaben yazılı bir tezkere verilir Mehmet Muzaffer'e İstanbul'a giden asteğmen Mehmet Muzaffer araştırmaları sonucunda Karakoy'de bir satıcıda istediklerini bulur Fiyatlar fahiştir ancak anlaşmaya varılır
Muzaffer Asteğmen para alabilmek icin Erkanı Harbiye'nin yolunu tutar Yazıyı okuyan Yarbay Ne alınacak ?diye sorar Oto ve kamyon lastiğideyince kızar:Bak oğlum! Ben askerin ayağına postal, sırtına kaput alacak para bulamıyorum, sen otomobil lastiğinden bahsediyorsun Hadi yuru git insanı gunaha sokma Para mara yok!
Ancak Mehmet Asteğmen gorevi başarmak zorundadır Cunku elde Alman yardımı iki arac vardır ancak lastikleri yoktur Savaşı kazanmak icin de mutlaka lastik bulması gereklidir Kara kara duşunerek Erkanı Harbiye'den cıkar Beyazıt Meydanı'nda yururken aklına bir cozum yolu gelir Doğru satıcının yanında alır soluğu Paranın hazırlanmasının ertesi gune kaldığını soyleyerek malları sabah erken teslim alacağını bildirir Kendisi de o gece sabaha kadar uğraşıp cini murekkeplerle sahte bir 100'luk banknot hazırlar Turk tarihinin ilk sahte parası boylece hazırlanmış olur
Lastikler sabahın erken saatlerinde gemiye yuklenir ve Mehmet Asteğmen parayı verir Gaz lambasının aydınlattığı ortamda paranın sahte olduğunu anlayamayan tuccar olayı ancak parayı bozdurmak istediğinde fark eder Paranın uzerinde ise gercek paralarda yazan Bedeli Dersaadet'te altın olarak tesviye olunacaktıribaresi yerine Bedeli Canakkale'de şehitlerin kanı ile odenecektiryazılıdır Lastikleri alan Mehmet Asteğmen ise coktan Canakkale'nin yolunu tutmuştur
Mehmet Asteğmen bu gorevi başarıyla bitirdikten sonra Gazze'de cepheye gider Burada yaralanır Kendisine verilen harp madalyasını ise Ben sadece yaralandım Buna sevindim, ancak harp meydanlarında arkadaşlarım kollarını bacaklarını kaybettiler Bu madalya onların hakkıdiyerek kabul etmek istemez Bir yıl sonra da Gazze'deki catışmalarda şehit olur
Sahte paraya gelince Karakoylu Musevi tuccar olayın uzerine gitmez, ancak olay tum İstanbul'a yayılmıştır Olayı duyan Şehzade Abdulhalim Efendi, Yahudiyi buldurup değeri olan parayı oder ve sahte banknotu alır Emniyet Muzesi'ne yerleştirilen 'ibretlik' para halen Polis Akedemisi Polis Laboratuvarları Daire Başkanlığı'nda bulunuyor
Asteğmen Mehmet Muzaffer'in Sahte Parası Hikayesi
Yıl 1916 Canakkale Savaşının son gunleridir Boğazı gecemeyeceklerini anlayan muttefik kuvvetleri yavaş yavaş cekilirler ancak az da olsa catışmalar devam etmektedir Mehmet Muzaffer isimli Galatasaray Liseli bir asteğmen Canakkale Savaşları sırasında cephede gorevlidir Alayın kamyon ve araba lastiğine ihtiyacı vardır Muzaffer Asteğmen becerikli bir İstanbul cocuğu olduğundan Karargah, onu gerekli malzemelerin temini icin memur eder
imagesastegmenmehmetmuzafferinhikayesi5b0ed5a73d65f
O yıllarda otomobil ve kamyon lastiği yok denecek kadar azdır ve karaborsadır İcabeden paranın temini icin Erkanı Harbiye Riyaseti'ne hitaben yazılı bir tezkere verilir Mehmet Muzaffer'e İstanbul'a giden asteğmen Mehmet Muzaffer araştırmaları sonucunda Karakoy'de bir satıcıda istediklerini bulur Fiyatlar fahiştir ancak anlaşmaya varılır
Muzaffer Asteğmen para alabilmek icin Erkanı Harbiye'nin yolunu tutar Yazıyı okuyan Yarbay Ne alınacak ?diye sorar Oto ve kamyon lastiğideyince kızar:Bak oğlum! Ben askerin ayağına postal, sırtına kaput alacak para bulamıyorum, sen otomobil lastiğinden bahsediyorsun Hadi yuru git insanı gunaha sokma Para mara yok!
Ancak Mehmet Asteğmen gorevi başarmak zorundadır Cunku elde Alman yardımı iki arac vardır ancak lastikleri yoktur Savaşı kazanmak icin de mutlaka lastik bulması gereklidir Kara kara duşunerek Erkanı Harbiye'den cıkar Beyazıt Meydanı'nda yururken aklına bir cozum yolu gelir Doğru satıcının yanında alır soluğu Paranın hazırlanmasının ertesi gune kaldığını soyleyerek malları sabah erken teslim alacağını bildirir Kendisi de o gece sabaha kadar uğraşıp cini murekkeplerle sahte bir 100'luk banknot hazırlar Turk tarihinin ilk sahte parası boylece hazırlanmış olur
Lastikler sabahın erken saatlerinde gemiye yuklenir ve Mehmet Asteğmen parayı verir Gaz lambasının aydınlattığı ortamda paranın sahte olduğunu anlayamayan tuccar olayı ancak parayı bozdurmak istediğinde fark eder Paranın uzerinde ise gercek paralarda yazan Bedeli Dersaadet'te altın olarak tesviye olunacaktıribaresi yerine Bedeli Canakkale'de şehitlerin kanı ile odenecektiryazılıdır Lastikleri alan Mehmet Asteğmen ise coktan Canakkale'nin yolunu tutmuştur
Mehmet Asteğmen bu gorevi başarıyla bitirdikten sonra Gazze'de cepheye gider Burada yaralanır Kendisine verilen harp madalyasını ise Ben sadece yaralandım Buna sevindim, ancak harp meydanlarında arkadaşlarım kollarını bacaklarını kaybettiler Bu madalya onların hakkıdiyerek kabul etmek istemez Bir yıl sonra da Gazze'deki catışmalarda şehit olur
Sahte paraya gelince Karakoylu Musevi tuccar olayın uzerine gitmez, ancak olay tum İstanbul'a yayılmıştır Olayı duyan Şehzade Abdulhalim Efendi, Yahudiyi buldurup değeri olan parayı oder ve sahte banknotu alır Emniyet Muzesi'ne yerleştirilen 'ibretlik' para halen Polis Akedemisi Polis Laboratuvarları Daire Başkanlığı'nda bulunuyor