Astım, hava yollarının mikrobik olmayan bir iltihap nedeniyle daralmasına yol açan kronik bir hastalıktır. Tipik belirtileri: hırıltı-hışıltı, öksürük, göğüste baskı hissi ve nefes darlığıdır. Hırıltı, hastalar tarafından çoğunlukla nefes alıp verirken duydukları bir ıslık sesi ya da kedi mırıltısı olarak tanımlanır. Öksürük, hastanın duyarlı olduğu maddelere maruziyeti ya da soğuk hava, efor, stres gibi durumlara karşı ortaya çıkar ve tipik olarak balgamsızdır. Bu belirtiler tekrarlayıcı olup, ilaçla ya da kendiliğinden düzelir.
Astım tanısı nasıl konur?
Tanı için çok iyi alınmış bir hastalık öyküsü, fizik muayene, solunum fonksiyon testleri ve akciğer grafisi gereklidir. Bazen sinüs grafisi, kan tetkikleri, allerji testleri, ileri düzey solunum testleri ve tomografi de gerekebilir. Kendisinde astım belirtileri olduğunu düşünen hastaların bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurmaları uygundur.
Tedavi
Astım tamamen kontrol altına alınabilen bir hastalıktır, ancak hastalığı tamamen ortadan kaldırmak bugün için mümkün değildir. Hastalığın kontrol altına alınması ile ataklar önlenir, belirtiler en aza indirilir. Bunun için hasta-hekim iletişimi ve işbirliğinin çok iyi olması gereklidir.
İlaçların düzenli kullanılması şarttır. Hasta, hekiminin uygun gördüğü aralıklarla düzenli olarak kontrollerine gitmelidir. Her vizitte hekim ilaç tedavisini yeniden düzenleyecek, duruma göre doz artışı ya da azalışını seçecektir. Astım hastaları, kendilerini iyi hissettikleri dönemlerde “artık iyileştim” düşüncesiyle kontrollerini aksatmakta, ilaçlarını düzenli kullanmayı bırakmakta hatta kendi kendilerine ilacı kesmektedirler. Unutmayın, astım hastaları kendilerini iyi hissetseler de hava yollarındaki iltihabi durum devam etmekte olabilir. Bu nedenle ilaç düzeninizi mutlaka hekiminiz belirlemelidir. Tedavide solunum yollarından etkili olan ilaçlar (İNHALER) kullanılır. Bazen tedaviye alerjik durumları önleyici haplar da eklenebilir.
Astımda iki tür inhaler ilaç vardır:
Astımı kontrol altına alan inhalerler:Her gün, düzenli olarak kullanılması gerekir. Böylece hava yollarındaki iltihabın iyileştirilmesi, hava yolları duyarlılığının azaltılması amaçlanır. Düzenli kullanımla atak sıklığı ve atakların şiddetinde belirgin azalma sağlanır.
Kurtarıcı inhalerler:Kısa sürede etkili olan bu ilaçlar her astım hastasının daima yanında ve kolayca ulaşabileceği bir yerde olmalı ve sadece ihtiyaç halinde kullanılmalıdır.
Astımla ilgili yanlış inanışlar:
Astımlı hasta spor yapamaz:Kesinlikle yanlıştır. Dünya çapında birçok yüzücü, atlet, basketbolcu gibi farklı branşlarda tanınan astımlılar vardır. Spor yapmak isteyen astım hastaları hangi sporların kendileri için uygun olacağına hekimleri ile birlikte karar vermelidirler.
Astım ilaçları bağımlılık yapar: Bu da kesinlikle yanlıştır. Astım ilaçları içinde bağımlılığa sebep olacak bir etken madde bulunmamaktadır. Tam tersine, hekiminizin önerdiği gibi düzenli kullandığınız takdirde, zamanla bu ilaçlara olan ihtiyacınız azalacaktır.
Astım ilaçları içinde kortizon var, bu kortizon sağlığımı daha da bozacak: Astım ilaçları içinde kortizon olduğu doğrudur, ancak bu çok düşük bir doz olup aynı zamanda solunum yollarından alındığı için sistemik dolaşıma çok az geçer ve ilaçların uzun süre güvenle kullanılmasını sağlar. İnhaler ilacınızı kullandıktan 5 dakika sonra ağzınızı çalkalamanız ve boğazınızı gargara yapmanız önerilir. Böylece ağız ve boğazda gelişebilecek mantar enfeksiyonları önlenmiş olur.
Astım KOAH’a dönüşür, ya da KOAH astıma çevirir: Astım ve KOAH birbirinden farklı hastalıklardır. Ancak, aynı hastada birlikte bulunabilirler. Bu duruma “astım-KOAH ortak sendromu (AKOS)” adı verilir. Bu iki hastalığın birbirinden ayırt edilmesi ya da birlikte bulunup bulunmadıklarının doğrulanması için bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurmanız gerekir.
Gebelik halinde astım ilaçları kesilmelidir: Bu da çok yanlış bir inanıştır. Hastanın ilaçlarını kesmesi, ciddi bir astım atağına yol açabilir, atak sırasında kanda oksijen seviyesi düşerek bebek için çok daha tehlikeli ve geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle astımlı bir hasta gebe kaldığında ilaç düzenini değiştirmeden göğüs hastalıkları hekimine başvurmalı ve gebeliği boyunca kontrollerini aksatmadan sürdürmelidir.
Astım tanısı nasıl konur?
Tanı için çok iyi alınmış bir hastalık öyküsü, fizik muayene, solunum fonksiyon testleri ve akciğer grafisi gereklidir. Bazen sinüs grafisi, kan tetkikleri, allerji testleri, ileri düzey solunum testleri ve tomografi de gerekebilir. Kendisinde astım belirtileri olduğunu düşünen hastaların bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurmaları uygundur.
Tedavi
Astım tamamen kontrol altına alınabilen bir hastalıktır, ancak hastalığı tamamen ortadan kaldırmak bugün için mümkün değildir. Hastalığın kontrol altına alınması ile ataklar önlenir, belirtiler en aza indirilir. Bunun için hasta-hekim iletişimi ve işbirliğinin çok iyi olması gereklidir.
İlaçların düzenli kullanılması şarttır. Hasta, hekiminin uygun gördüğü aralıklarla düzenli olarak kontrollerine gitmelidir. Her vizitte hekim ilaç tedavisini yeniden düzenleyecek, duruma göre doz artışı ya da azalışını seçecektir. Astım hastaları, kendilerini iyi hissettikleri dönemlerde “artık iyileştim” düşüncesiyle kontrollerini aksatmakta, ilaçlarını düzenli kullanmayı bırakmakta hatta kendi kendilerine ilacı kesmektedirler. Unutmayın, astım hastaları kendilerini iyi hissetseler de hava yollarındaki iltihabi durum devam etmekte olabilir. Bu nedenle ilaç düzeninizi mutlaka hekiminiz belirlemelidir. Tedavide solunum yollarından etkili olan ilaçlar (İNHALER) kullanılır. Bazen tedaviye alerjik durumları önleyici haplar da eklenebilir.
Astımda iki tür inhaler ilaç vardır:
Astımı kontrol altına alan inhalerler:Her gün, düzenli olarak kullanılması gerekir. Böylece hava yollarındaki iltihabın iyileştirilmesi, hava yolları duyarlılığının azaltılması amaçlanır. Düzenli kullanımla atak sıklığı ve atakların şiddetinde belirgin azalma sağlanır.
Kurtarıcı inhalerler:Kısa sürede etkili olan bu ilaçlar her astım hastasının daima yanında ve kolayca ulaşabileceği bir yerde olmalı ve sadece ihtiyaç halinde kullanılmalıdır.
Astımla ilgili yanlış inanışlar:
Astımlı hasta spor yapamaz:Kesinlikle yanlıştır. Dünya çapında birçok yüzücü, atlet, basketbolcu gibi farklı branşlarda tanınan astımlılar vardır. Spor yapmak isteyen astım hastaları hangi sporların kendileri için uygun olacağına hekimleri ile birlikte karar vermelidirler.
Astım ilaçları bağımlılık yapar: Bu da kesinlikle yanlıştır. Astım ilaçları içinde bağımlılığa sebep olacak bir etken madde bulunmamaktadır. Tam tersine, hekiminizin önerdiği gibi düzenli kullandığınız takdirde, zamanla bu ilaçlara olan ihtiyacınız azalacaktır.
Astım ilaçları içinde kortizon var, bu kortizon sağlığımı daha da bozacak: Astım ilaçları içinde kortizon olduğu doğrudur, ancak bu çok düşük bir doz olup aynı zamanda solunum yollarından alındığı için sistemik dolaşıma çok az geçer ve ilaçların uzun süre güvenle kullanılmasını sağlar. İnhaler ilacınızı kullandıktan 5 dakika sonra ağzınızı çalkalamanız ve boğazınızı gargara yapmanız önerilir. Böylece ağız ve boğazda gelişebilecek mantar enfeksiyonları önlenmiş olur.
Astım KOAH’a dönüşür, ya da KOAH astıma çevirir: Astım ve KOAH birbirinden farklı hastalıklardır. Ancak, aynı hastada birlikte bulunabilirler. Bu duruma “astım-KOAH ortak sendromu (AKOS)” adı verilir. Bu iki hastalığın birbirinden ayırt edilmesi ya da birlikte bulunup bulunmadıklarının doğrulanması için bir göğüs hastalıkları uzmanına başvurmanız gerekir.
Gebelik halinde astım ilaçları kesilmelidir: Bu da çok yanlış bir inanıştır. Hastanın ilaçlarını kesmesi, ciddi bir astım atağına yol açabilir, atak sırasında kanda oksijen seviyesi düşerek bebek için çok daha tehlikeli ve geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle astımlı bir hasta gebe kaldığında ilaç düzenini değiştirmeden göğüs hastalıkları hekimine başvurmalı ve gebeliği boyunca kontrollerini aksatmadan sürdürmelidir.