Ataturk gelince gitmekten vazgecmiş
Sahnelenen her oyununu izlemeye giden Nazım Hikmet, bir gun oyununu Ataturk'un izleyeceğini oğrenince oyuna gitmekten vazgecmiş İşte nedeni
Sahnelenen her oyununu izlemeye giden Nazım Hikmet, bir gun oyununu Ataturk'un izleyeceğini oğrenince neye kızıp kızmayacağı kestirilemezdiyerek oyuna gitmekten vazgecmiş
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yurtdışına gonderilen Muhsin Ertuğrul, nişanlısı olan Turkiye'nin ilk Musluman kadın oyuncusu Emine Bedia'yı (Bedia Muvahhit) dostu Ahmet Muvahhit'e emanet etmiş
Ancak Emine Bedia'ya aşık olan Ahmet Bey onunla evlenmiş Turk edebiyatının en unlu kadın yazarlarından Halide Nusret Zorlutuna, aşık olduğu Enver Siren Bey'le, annesinin tehdidi yuzunden evlenememiş
Butun bunlar dedikodu ya da soylenti değil O gunlerin bizzat şahidi olan bir yazarın anılarından Yaşamak, Onuncu Sigara, 99 Kat Şiirleri gibi kitapların yazarı İsmet Kur, Yarısı Romandan sonra cıkan 'Yıllara mı Carptı Hızımız' (Everest Yayınları) adlı kitabında hatıralarını anlatmaya devam ediyor
Kur'un hatıraları, 20 yuzyılın başlarındaki İstanbul hayatı ve o gunlere dair gozlemlerle başlıyor Ablası Halide Nusret Zorlutuna, ablasının arkadaşı olan yazar ve ressamlarla erken yaşlardaki tanışıklığı, ardından Bursa'daki oğretmenlik gunleri Şu an 92 yaşında olan yazar, hatıralarıyla okuru uzun bir omrun dolu dolu gecen yıllarına goturuyor Aynı zamanda gecmişte yaşanmış pek cok olayın yarı karanlık yanlarını da aydınlatıyor İşte Kur'un anılarından bazı satırbaşları:
Bedia Muvahhit'in evliliği
Bedia ile Muhsin Bey nişanlıdırlar O sıra, Muhsin Bey'i yurtdışına gonderir, herhalde Milli Eğitim Bakanlığı O da, giderken goz kulak olması icin yakın dostu Ahmet Muvahhit'e emanet eder nişanlısını Ancak gunler gectikce, bu yakın dost bakar ki, Bedia gibi guzel, cıvıl cıvıl genc kıza, uzaktan goz kulak olmanın mumkunu yok; n'apsın, evlenirler Bu benim iyi niyetli tahminim tabii
Nazım Hikmet oyuna gitmemiş
Nazım, her gece oyununu gormeye gider, kimi zaman oyunu sonuna kadar izler, kimi zaman yarısında falan ayrılırmış Bir akşam tiyatroya geldiğinde, o akşam Mustafa Kemal'in geleceğini oğrenince Bana musaade arkadaşlar!demiş, Dahilerin sağı solu belli olmaz Hele neye kızıp kızmayacakları hic kestirilemez
Halide Nusret'in engellenen evliliği
O yıllarda (19211922) ablamın unu iyice sarmıştı Turkiye'yi Evet, o sıralar Halide Nusret, gencecikti, iyice guzeldi, calışıyordu Cevresinde, şiirlerine yazılarına ve guzelliğine hayran bir yığın insan vardı Ve Halide Nusret bu hayranlarından birine aşıktı Hem oyle boyle değil Birbirine zilzurna aşık bir cift Ve tabii mutlu Ama durum resmiyete bininceye, Enver Bey'in ailesi bize gelip annemden isteyinceye kadar Enver Siren hatırımda kaldığına gore oyle ahım şahım yakışıklı bir adam değildi, ama cok kulturlu, birkac dil bilen 'aklı başında delilerden' biriydi Hepsi iyi hoş da valideye gelince Onun annemin bu evlenmeye karşı koymak icin 'bahane' olarak sarılabildiği bir kusur vardı: 'Donme bir vatandaştı' Yani iyi anımsamıyorum, Ermeni asıllıydı ya da Rum Annem nihayet bir gun ablama son sozunu soylemiş: Ya bu nişanı bozar, bu adamla evlenmekten vazgecersin, ya da ben İsmet'i de alıp kayıplara karışırım, olumu bile bulamazsın!demişti
İsmail Hakkı Baltacıoğlu itirafı
İsmail Hakkı Baltacıoğlu, sık rastlanmayan yakışıklılardan ve hep oyle kaldı Ben beş yaşındayken de farkındaydım bu ayrıcalığının; on beş yaşındayken torende gorduğumde, zilzurna aşık olacak kadar farkına vardım Ve elli yaşındayken başlayan dostluk yıllarımızda, eğer bir başkasına iyice sevdalı olmasaydım, hic kuşkusuz on beş yaşındaki gibi tutulurdum, yetmiş sekiz yaşındaki bu delikanlıya
İstanbul hanımefendisi kalmadı
Bana gore İstanbul hanımefendileri annemin kuşağıyla birlikte tukenmiştir Benim kuşağımla tukenmekte olan, onların geride bıraktıkları esintilerdir belki Cunku insanlarda o bambaşka havanın oluşmasındaki en onemli etkenlerden biri, belki de en etkin olanı cevredir Buyuduğunuz evdeki, dost evlerdeki duzen ve duzeydir Hatta oğretmenlerden yansıyan havadır
Sahnelenen her oyununu izlemeye giden Nazım Hikmet, bir gun oyununu Ataturk'un izleyeceğini oğrenince oyuna gitmekten vazgecmiş İşte nedeni
Sahnelenen her oyununu izlemeye giden Nazım Hikmet, bir gun oyununu Ataturk'un izleyeceğini oğrenince neye kızıp kızmayacağı kestirilemezdiyerek oyuna gitmekten vazgecmiş
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yurtdışına gonderilen Muhsin Ertuğrul, nişanlısı olan Turkiye'nin ilk Musluman kadın oyuncusu Emine Bedia'yı (Bedia Muvahhit) dostu Ahmet Muvahhit'e emanet etmiş
Ancak Emine Bedia'ya aşık olan Ahmet Bey onunla evlenmiş Turk edebiyatının en unlu kadın yazarlarından Halide Nusret Zorlutuna, aşık olduğu Enver Siren Bey'le, annesinin tehdidi yuzunden evlenememiş
Butun bunlar dedikodu ya da soylenti değil O gunlerin bizzat şahidi olan bir yazarın anılarından Yaşamak, Onuncu Sigara, 99 Kat Şiirleri gibi kitapların yazarı İsmet Kur, Yarısı Romandan sonra cıkan 'Yıllara mı Carptı Hızımız' (Everest Yayınları) adlı kitabında hatıralarını anlatmaya devam ediyor
Kur'un hatıraları, 20 yuzyılın başlarındaki İstanbul hayatı ve o gunlere dair gozlemlerle başlıyor Ablası Halide Nusret Zorlutuna, ablasının arkadaşı olan yazar ve ressamlarla erken yaşlardaki tanışıklığı, ardından Bursa'daki oğretmenlik gunleri Şu an 92 yaşında olan yazar, hatıralarıyla okuru uzun bir omrun dolu dolu gecen yıllarına goturuyor Aynı zamanda gecmişte yaşanmış pek cok olayın yarı karanlık yanlarını da aydınlatıyor İşte Kur'un anılarından bazı satırbaşları:
Bedia Muvahhit'in evliliği
Bedia ile Muhsin Bey nişanlıdırlar O sıra, Muhsin Bey'i yurtdışına gonderir, herhalde Milli Eğitim Bakanlığı O da, giderken goz kulak olması icin yakın dostu Ahmet Muvahhit'e emanet eder nişanlısını Ancak gunler gectikce, bu yakın dost bakar ki, Bedia gibi guzel, cıvıl cıvıl genc kıza, uzaktan goz kulak olmanın mumkunu yok; n'apsın, evlenirler Bu benim iyi niyetli tahminim tabii
Nazım Hikmet oyuna gitmemiş
Nazım, her gece oyununu gormeye gider, kimi zaman oyunu sonuna kadar izler, kimi zaman yarısında falan ayrılırmış Bir akşam tiyatroya geldiğinde, o akşam Mustafa Kemal'in geleceğini oğrenince Bana musaade arkadaşlar!demiş, Dahilerin sağı solu belli olmaz Hele neye kızıp kızmayacakları hic kestirilemez
Halide Nusret'in engellenen evliliği
O yıllarda (19211922) ablamın unu iyice sarmıştı Turkiye'yi Evet, o sıralar Halide Nusret, gencecikti, iyice guzeldi, calışıyordu Cevresinde, şiirlerine yazılarına ve guzelliğine hayran bir yığın insan vardı Ve Halide Nusret bu hayranlarından birine aşıktı Hem oyle boyle değil Birbirine zilzurna aşık bir cift Ve tabii mutlu Ama durum resmiyete bininceye, Enver Bey'in ailesi bize gelip annemden isteyinceye kadar Enver Siren hatırımda kaldığına gore oyle ahım şahım yakışıklı bir adam değildi, ama cok kulturlu, birkac dil bilen 'aklı başında delilerden' biriydi Hepsi iyi hoş da valideye gelince Onun annemin bu evlenmeye karşı koymak icin 'bahane' olarak sarılabildiği bir kusur vardı: 'Donme bir vatandaştı' Yani iyi anımsamıyorum, Ermeni asıllıydı ya da Rum Annem nihayet bir gun ablama son sozunu soylemiş: Ya bu nişanı bozar, bu adamla evlenmekten vazgecersin, ya da ben İsmet'i de alıp kayıplara karışırım, olumu bile bulamazsın!demişti
İsmail Hakkı Baltacıoğlu itirafı
İsmail Hakkı Baltacıoğlu, sık rastlanmayan yakışıklılardan ve hep oyle kaldı Ben beş yaşındayken de farkındaydım bu ayrıcalığının; on beş yaşındayken torende gorduğumde, zilzurna aşık olacak kadar farkına vardım Ve elli yaşındayken başlayan dostluk yıllarımızda, eğer bir başkasına iyice sevdalı olmasaydım, hic kuşkusuz on beş yaşındaki gibi tutulurdum, yetmiş sekiz yaşındaki bu delikanlıya
İstanbul hanımefendisi kalmadı
Bana gore İstanbul hanımefendileri annemin kuşağıyla birlikte tukenmiştir Benim kuşağımla tukenmekte olan, onların geride bıraktıkları esintilerdir belki Cunku insanlarda o bambaşka havanın oluşmasındaki en onemli etkenlerden biri, belki de en etkin olanı cevredir Buyuduğunuz evdeki, dost evlerdeki duzen ve duzeydir Hatta oğretmenlerden yansıyan havadır