Ataturkun basınla ilgili dudunceleri,
Ataturkun basın ile ilgili goruşu
Ataturk'un Basın Konusunda Goruşleri
Cumhuriyet devri basını ile ilgili cok anlamlı sozler soyleyen Mustafa Kemal ATATURK'un 1925 yılında soylediği sozu;
Cumhuriyet devrinin kendi zihniyet ve ahlakıyla donanmış basınını yine ancak Cumhuriyetin kendisi yetiştirir
Basının, hurriyetini iyi kullanması gerektiğinin bir vazife olduğu mesajını veren ATATURK, basın hurriyetiyle ilgili ise 1924 yılında şu sozunu soylemiştir: Basının tam ve geniş hurriyeti iyi kullanmasının, ne derecede nazik bir vaziyet olduğunu soylemeye luzum gormem Her turlu kanuni kayıtlardan evvel bir kalem sahibinin ilme, ihtiyaca ve kendi siyasi telakkilerine olduğu kadar vatandaşların hukukuna ve memleketin, her turlu hususi telakkilerin ustunde olan, yuksek menfaatlerine de dikkat ve hurmet etmek manevi zorunluluğu, asıl bu mecburiyettir ki umumi duzeni temin edebilir Bununla beraber bu yolda yanılma ve kusur olsa bile; bu kusuru duzeltecek etken ve vasıta; basın hurriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası, yine basın hurriyetidir
ATATURK, 1923'te ise hic bir şahsiyetin basına etki edemeyeceğini şu sozleriyle anlatmıştır: Matbuat hicbir sebeple tahakkum ve nufuza tabi tutulamaz
Gazetecilerin samimi olması gerektiğini de belirten Kemal ATATURK, 1929 yılında soylediği bir sozle konuyu şoyle anlatmıştır:
Gazeteciler, gorduklerini, duşunduklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır1923'te aynı konuya ilgili soylediği başka bir sozunde ise şu ifadelere yer vermiştir:
Gazeteciler kanunun ve umumun menfaatlerinin aksine muamelelere şahit ve vakıf oldukları takdirde gerekli yayında bulunmalıdır
ATATURK, cumhuriyetin ruhunun, basın hurriyetini kotu kullanan kendini bilmezlere fırsat vermemesini dolaylı yoldan isteyen iki ayrı sozunu 1925 ve 1924 yıllarında soylemiştir
Basın hurriyetinin mahzurlarının giderilmesinin yine basın hurriyetiyle mumkun olduğuna dair bu buyuk meclisin yol gosterme ve duzenleme sahasında guzel karşılanan esaslar, eğer Cumhuriyetin ruhu olan faziletten mahrum kendini bilmezlere, basının sinesinde haydutluk fırsatını verirse, eğer halkı aldatan ve doğru yoldan cıkaranların fikriyat sahasındaki uğursuz tesirleri, tarlasında calışan sucsuz vatandaşların kanlarını akıtmasına, yuvalarının dağılmasına sebep olursa ve eğer en nihayet haydutluğun en kotusunu goze alan bu gibi kimseler, kanunların ozel musadelerinden istifade imkanını bulursa, Buyuk Millet Meclisi eğitici ve ezici kudretinin mudahale ve uyarması elbette gerekli olur
Ozel maksatla neşriyat yapan bazı gazetelerin, halkın ekseriyeti uzerinde yaptığı tesir, her memlekette olduğu gibi o gazetelerin lehinde değidir
Ataturkun basın ile ilgili goruşu
Ataturk'un Basın Konusunda Goruşleri
Cumhuriyet devri basını ile ilgili cok anlamlı sozler soyleyen Mustafa Kemal ATATURK'un 1925 yılında soylediği sozu;
Cumhuriyet devrinin kendi zihniyet ve ahlakıyla donanmış basınını yine ancak Cumhuriyetin kendisi yetiştirir
Basının, hurriyetini iyi kullanması gerektiğinin bir vazife olduğu mesajını veren ATATURK, basın hurriyetiyle ilgili ise 1924 yılında şu sozunu soylemiştir: Basının tam ve geniş hurriyeti iyi kullanmasının, ne derecede nazik bir vaziyet olduğunu soylemeye luzum gormem Her turlu kanuni kayıtlardan evvel bir kalem sahibinin ilme, ihtiyaca ve kendi siyasi telakkilerine olduğu kadar vatandaşların hukukuna ve memleketin, her turlu hususi telakkilerin ustunde olan, yuksek menfaatlerine de dikkat ve hurmet etmek manevi zorunluluğu, asıl bu mecburiyettir ki umumi duzeni temin edebilir Bununla beraber bu yolda yanılma ve kusur olsa bile; bu kusuru duzeltecek etken ve vasıta; basın hurriyetinden doğan mahzurların giderilme vasıtası, yine basın hurriyetidir
ATATURK, 1923'te ise hic bir şahsiyetin basına etki edemeyeceğini şu sozleriyle anlatmıştır: Matbuat hicbir sebeple tahakkum ve nufuza tabi tutulamaz
Gazetecilerin samimi olması gerektiğini de belirten Kemal ATATURK, 1929 yılında soylediği bir sozle konuyu şoyle anlatmıştır:
Gazeteciler, gorduklerini, duşunduklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır1923'te aynı konuya ilgili soylediği başka bir sozunde ise şu ifadelere yer vermiştir:
Gazeteciler kanunun ve umumun menfaatlerinin aksine muamelelere şahit ve vakıf oldukları takdirde gerekli yayında bulunmalıdır
ATATURK, cumhuriyetin ruhunun, basın hurriyetini kotu kullanan kendini bilmezlere fırsat vermemesini dolaylı yoldan isteyen iki ayrı sozunu 1925 ve 1924 yıllarında soylemiştir
Basın hurriyetinin mahzurlarının giderilmesinin yine basın hurriyetiyle mumkun olduğuna dair bu buyuk meclisin yol gosterme ve duzenleme sahasında guzel karşılanan esaslar, eğer Cumhuriyetin ruhu olan faziletten mahrum kendini bilmezlere, basının sinesinde haydutluk fırsatını verirse, eğer halkı aldatan ve doğru yoldan cıkaranların fikriyat sahasındaki uğursuz tesirleri, tarlasında calışan sucsuz vatandaşların kanlarını akıtmasına, yuvalarının dağılmasına sebep olursa ve eğer en nihayet haydutluğun en kotusunu goze alan bu gibi kimseler, kanunların ozel musadelerinden istifade imkanını bulursa, Buyuk Millet Meclisi eğitici ve ezici kudretinin mudahale ve uyarması elbette gerekli olur
Ozel maksatla neşriyat yapan bazı gazetelerin, halkın ekseriyeti uzerinde yaptığı tesir, her memlekette olduğu gibi o gazetelerin lehinde değidir