Ataturkun Edebiyat İle İlgili Sozleri
Ataturk'e Gore Eddebiyat
ATATURK'E GORE EDEBİYAT
Ataturk; hayatı boyunca edebiyatla yakında ilgilenmiş, edebiyatı toplum faydasına yoneltmek icin direktifler vermiş, okullarda oğretim programlarını bu yonde duzenletmiştir Edebi sanatların bir fikrin, ozellikle inkılapların yayılması ve kokleşmesinde en etkili arac olduğuna daima inanmıştır
Bir akşam toplantısında (1937), soz edebiyattan acılınca, bu konuda ceşitli konuşmalar yapılır Edebiyat nedir? Osmanlı devrinde ve cumhuriyet rejiminde edebiyat denilince ne anlaşılıyor?gibi sorular sorulur
Osmanlı devrinde ve bugune kadar gecen cumhuriyet cağında ve bundan evvelki Turk kulturel cağlarında ve hatta butun medeni toplumlarda edebiyat denildiği zaman şu anlaşılır:
Soz ve anlamı, yani insan aklında yer eden her turlu bilgileri ve insan kudretinin en buyuk duygularını, bunları dinleyenleri veya okuyanları cok alakalı kılacak surette soylemek ve yazmak sanatı
Bu itibarla, edebiyatın, her insan ve cemiyeti, bu cemiyetin hal ve geleceğini koruyan ve koruyacak olan her kuruluş icin esaslı eğitim araclarından biri olduğu kolayca anlaşılır
Bunun icindir ki Turkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı, edebiyat oğretiminde şu noktalar bilhassa onem ve kıymet vermelidir:
A) Turk cocuğunun kafasını, yaratılıştaki dikkat ve itinaya gore geliştirmek Bu, cumhuriyetin sağlık duzeniyle ilgilenen bakanlığa da duşen bir gorevdir
B) Guzel muhafaza edilen, Yurek kafa ve zekalarını acmak, yaymak, genişletmek Bu bilhassa, Milli Eğitim Bakanlığının gorevidir Bununla birlikte, Turk cocuklarının kafalarına muspet ilim ve maddi teknik mefhumlarını, yalnız nazari olarak değil aynı zamanda pratik vasıtalarla da yetiştirmek
C) Bir taraftan da Turk kafalarındaki kabiliyetleri, Turk karakterindeki sağlamlıkları, Turk duygularındaki yukseklik ve genişlikleri, kendileri hic zorlanmadan, doğal bir halde ve olduğu gibi ifadeye onları alıştırmak
Bunlar yapılınca netice şu olacaktır: Turk cocuğu konuşurken, onun beyan ve anlatış tarzı; Turk cocuğu yazarken, onun ifade uslubu kendisini dinleyenleri, onun yuruduğu yola gosterebilecek kabiliyeti sayesinde; Turk cocuğu kendisini dinleyen veya yazısını okuyanları peşine takarak yuksek Turk ulkusune iletebilecek, ulaştırabilecektir
Ataturk'un Turk dili hakkındaki goruşlerinin oluşmasında yetiştiği devrin fikir akımlarının ve dil konusundaki ceşitli tartışmaların etkili olduğu bilinmektedir O, her Turk aydını gibi dil sorunu ile yakından ilgilenmiştir Cumhuriyetten cok onceleri, daha 1917'lerde G Nemeth'in Turkce Grameri ’ni gormuş, bu munasebetle, gazete dilini yalnız aydınların değil, herkesin anlayabilmesi gerektiği yolunda goruş bildirmiştir 1922'de yaptığı bir konuşmada muallimeyerine muallim hanımlardiye hitap etmiş, arkasından da dilimizde dişilik te'sikullanmak zorunda olmadığımızı ifade etmiştir Bu iki anekdot, Ataturk'un cok onceleri, Arapca kurallardan arınmış sade Turkce ’den yana olduğunu gostermektedir Bu gorusun oluşmasında etkili olan hareketleri anlayabilmek icin Cumhuriyet oncesindeki faaliyetleri iyi bilmek gerekir
Ataturk'e Gore Eddebiyat
ATATURK'E GORE EDEBİYAT
Ataturk; hayatı boyunca edebiyatla yakında ilgilenmiş, edebiyatı toplum faydasına yoneltmek icin direktifler vermiş, okullarda oğretim programlarını bu yonde duzenletmiştir Edebi sanatların bir fikrin, ozellikle inkılapların yayılması ve kokleşmesinde en etkili arac olduğuna daima inanmıştır
Bir akşam toplantısında (1937), soz edebiyattan acılınca, bu konuda ceşitli konuşmalar yapılır Edebiyat nedir? Osmanlı devrinde ve cumhuriyet rejiminde edebiyat denilince ne anlaşılıyor?gibi sorular sorulur
Osmanlı devrinde ve bugune kadar gecen cumhuriyet cağında ve bundan evvelki Turk kulturel cağlarında ve hatta butun medeni toplumlarda edebiyat denildiği zaman şu anlaşılır:
Soz ve anlamı, yani insan aklında yer eden her turlu bilgileri ve insan kudretinin en buyuk duygularını, bunları dinleyenleri veya okuyanları cok alakalı kılacak surette soylemek ve yazmak sanatı
Bu itibarla, edebiyatın, her insan ve cemiyeti, bu cemiyetin hal ve geleceğini koruyan ve koruyacak olan her kuruluş icin esaslı eğitim araclarından biri olduğu kolayca anlaşılır
Bunun icindir ki Turkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı, edebiyat oğretiminde şu noktalar bilhassa onem ve kıymet vermelidir:
A) Turk cocuğunun kafasını, yaratılıştaki dikkat ve itinaya gore geliştirmek Bu, cumhuriyetin sağlık duzeniyle ilgilenen bakanlığa da duşen bir gorevdir
B) Guzel muhafaza edilen, Yurek kafa ve zekalarını acmak, yaymak, genişletmek Bu bilhassa, Milli Eğitim Bakanlığının gorevidir Bununla birlikte, Turk cocuklarının kafalarına muspet ilim ve maddi teknik mefhumlarını, yalnız nazari olarak değil aynı zamanda pratik vasıtalarla da yetiştirmek
C) Bir taraftan da Turk kafalarındaki kabiliyetleri, Turk karakterindeki sağlamlıkları, Turk duygularındaki yukseklik ve genişlikleri, kendileri hic zorlanmadan, doğal bir halde ve olduğu gibi ifadeye onları alıştırmak
Bunlar yapılınca netice şu olacaktır: Turk cocuğu konuşurken, onun beyan ve anlatış tarzı; Turk cocuğu yazarken, onun ifade uslubu kendisini dinleyenleri, onun yuruduğu yola gosterebilecek kabiliyeti sayesinde; Turk cocuğu kendisini dinleyen veya yazısını okuyanları peşine takarak yuksek Turk ulkusune iletebilecek, ulaştırabilecektir
Ataturk'un Turk dili hakkındaki goruşlerinin oluşmasında yetiştiği devrin fikir akımlarının ve dil konusundaki ceşitli tartışmaların etkili olduğu bilinmektedir O, her Turk aydını gibi dil sorunu ile yakından ilgilenmiştir Cumhuriyetten cok onceleri, daha 1917'lerde G Nemeth'in Turkce Grameri ’ni gormuş, bu munasebetle, gazete dilini yalnız aydınların değil, herkesin anlayabilmesi gerektiği yolunda goruş bildirmiştir 1922'de yaptığı bir konuşmada muallimeyerine muallim hanımlardiye hitap etmiş, arkasından da dilimizde dişilik te'sikullanmak zorunda olmadığımızı ifade etmiştir Bu iki anekdot, Ataturk'un cok onceleri, Arapca kurallardan arınmış sade Turkce ’den yana olduğunu gostermektedir Bu gorusun oluşmasında etkili olan hareketleri anlayabilmek icin Cumhuriyet oncesindeki faaliyetleri iyi bilmek gerekir