Ayasofya Muzesi hakkında Kısa Bilgi
Ayasofya hakkında bilgi
Ayasofya muzesi tarihcesi
Ayasofya muzesinin tarihcesi:
Turklerin İstanbulu fethetmesinden cok zaman once Hıristiyanlığın yeni yayıldığı surecte Bizans İmparatoru I Konstantinos (324337) ilk Ayasofya`yı yaptırmıştır Fakat, bazilika planlı, ahşap catılı bu yapı, bir ayaklanma sonunda yandığı gibi, bu eserden hicbir kalıntı gunumuze ulaşamamıştır
Ayasofya`yı ikinci defa İmparator II Theodosius tarafından yaptırılmış ve 415`te ibadete acmıştır Bu yapı da bazilika planlı olup birincisi ile aynı akıbete uğramış ve 532`de ckan Nika ihtilali sırasında yanmıştır Bu bina ile ilgili mabede girişi gosteren basamaklar, sutunlar, başlıklar gibi bazı kalıntılar 1936 yılında yapılan kazılarda bulunmuştur
Daha sonraki İmparator 1 Justinianus (527565) ise, cağın unlu mimarlarından Miletos`lu İsidoros ve Tralles`li Anthemios`a oncekilerden daha da buyuk bir kilise yapmaları talimatı vermiş ve bu muazam eserin gunumuze ulaşmasını sağlamıştır İmparator, bu muazzam esere Hazreti İsa'ya atfen Kutsal Bilgelikanlamına gelen Hagia Sophia (Ayasofya) adını vermiştir
Ayasofya`da kullanılmak uzere, Anadolu`nun antik şehir kalıntılarından sutunlar, başlıklar, mermerler ve renkli taşlar İstanbul`a getirilmiştir Yapımına 23 Aralık 532`de başlanan bu buyuk eser, 27 Aralık 537`de tamamlanmıştır Binanın Aralık 557 depreminden sonra zayıflayan kubbesi Mayıs 558'de cokunce farklılaştırılarak yeniden inşa edilmiştir Anadolu, Mısır ve Yunan antik şehir kalıntılarından sutunlar, başlıklar, mermerler ve renkli taşlar Ayasofya'da kullanılmak uzere İstanbul'a getirilmiştir
Ayasofya, 916 yıl kilise olarak kullanıldıktan sonra 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u ele gecirmesiyle camiye donuşturuldu, cumhuriyetin ilanından sonra 1935 yılında Ataturk'un emriyle muze olarak kullanılmaya başlandı
imagesayasofyamuzesikisabilgi5ad88ece71492
Bina ve Mimari Ozellikler
Mozaikleriyle unlu yapıyı 5560 m yuksekliğinde ve icten 30803188 m capında 40 kaburgalı bir kubbe ortmektedir Binanın ağırlığını 40'ı aşağıda, 67'si ust katta 107 sutun taşımaktadır Mimari yonden incelendiğinde buyuk bir orta mekan, iki yan mekan (nef), absis, ic ve dış nartekslerden meydana gelmiştir İc mekan, 100 x 70 m olcusunde olup, uzeri dort buyuk ayağın taşıdığı 55 m yuksekliğinde, 3031 m capında kubbe ile ortulmuştur
Ayasofya'nın mimarisinin yanı sıra mozaikleri de buyuk onem taşımaktadır En eski mozaikler ic narteks (Bizans kiliselerinde avluya verilen isim) ve yan neflerde altın yaldızlı geometrik ve bitkisel motifli olan mozaiklerdir Figurlu mozaikler 912 yuzyıllarda yapılmıştır Bunlar İmparator kapısı uzerinde, absiste, cıkış kapısı uzerinde ve ust kat galeride gorulmektedir Ust galerideki, Meryem Ananın ve Vaftizci Yahyanın da temsil edildiği buyuk mozaikte İsa Peygamberin yuzunun sağ ve sol yarıları birbirinden farklı olarak temsil edilmiştir Bu ozellik Leonardo da Vincinin unlu eserinde de gorulmekle birlikte, Ayasofyadaki bu mozaik 12yyda yapılmış olduğundan Vincinin eserinden daha eskidir Ayasofya'da, mevlut okuma balkonunun yanında, zeminde bulunan, ceşitli renklerde dairesel taşlar iceren, Yerin gobeği anlamındaki Omphalion (omphalos) adını taşıyan, kare bicimli alan, Bizanslılar'ca Dunya'nın merkezi olarak kabul edilmiş olduğundan Bizans imparatorlarının tac giyme torenlerine sahne olmuştur
Ayasofya İstanbul'un fethi ile birlikte başlayan Turk doneminde ceşitli onarımlar gormuştur Mihrap cevresi, Turk cini sanatı ve Turk yazı sanatının en guzel orneklerini icerir Bunlardan kubbedeki unlu Turk Hattatı Kazasker Mustafa İzzet Efendi'nin Kuran'dan alınma bir suresi ile 750 m capındaki yuvarlak levhalar en ilgi cekici olanıdır Bu tahta levhalarda, Allah, Muhammed, Omer, Osman, Ali, Ebu Bekir, Hasan ve Huseyin'in isimleri yazılıdır Mihrabın yan duvarlarında ise Osmanlı padişahlarının yazıp buraya hediye ettiği levhalar vardır
Sultan II Selim, Sultan III Mehmet, Sultan III Murat ve şehzadelerin turbeleri, Sultan I Mahmut'un şadırvanı, sıbyan mektebi, imareti, kutuphanesi, Sultan Abdulmecit'in hunkar mahfeli, muvakkithanesi, Ayasofya'daki Turk cağı ornekleri olup turbeler, ic donanımı, cinileri ve mimarisiyle klasik Osmanlı turbe geleneğinin en guzel orneklerini oluşturmaktadır
Genel Bilgiler
Dunyanin 8harikalarindan birisi sayilan Ayasofya, Sanat Tarihi ve mimarlik dunyasinin 1 numarali yapisi huviyetindedir Bu yasta ve bu ebatta zamanimiza gelebilmis ender eserlerdendir Orijinal adi Hagia Sophia olan, Turklerin Ayasofya dedikleri yapi yanlis bir sekilde, Saint Sofia olarak bilinir Kubbe insaati Roma mimarisi tarafindan gelistirilmistir, Bazilika plani da eski devirlerden beri tatbik edilmekte idi Yuvarlak yapilarin uzerleri cok buyuk olcude kubbe ile ortulebilmisti Ayasofya bir 6yy Bizans devri eseri olmakla beraber, on misali olmayan, sonraki devirlerde de taklit edilmeyen Roma mimari gelenegine bagli bir Deneme dir Ayasofya her devirde hazineler dolusu sarflar yapilarak ayakta tutulabilmistir Turklerin sehri 1453 yilinda fethetmeleri, harap durumdaki Ayasofyanin derhal camiye cevrilerek kurtarilmasina sebep olmustur Turk mimari Koca Sinanin 16yyda ekledigi payanda duvarlari, 19 yy ortasinda Mimar Fossati kardeslerin ve 1930dan itibaren yapilan diger restorasyonlar ve kubbenin demir kusak ile cevrilmesi onemli tamirlerdi 2000 li yillarin restorasyonlari, mevcut madeni portatif iskele ile daha seri yapilabilecektir
TELEFON : (0212) 528 45 00
ADRES : Sultanahmet Meydanı, Eminonu İstanbul
ZİYARET SAATLERİ : Pazartesi dışında her gun 09301630 arasında
GİRİŞ UCRETİ : 10 TL
Ayasofya hakkında bilgi
Ayasofya muzesi tarihcesi
Ayasofya muzesinin tarihcesi:
Turklerin İstanbulu fethetmesinden cok zaman once Hıristiyanlığın yeni yayıldığı surecte Bizans İmparatoru I Konstantinos (324337) ilk Ayasofya`yı yaptırmıştır Fakat, bazilika planlı, ahşap catılı bu yapı, bir ayaklanma sonunda yandığı gibi, bu eserden hicbir kalıntı gunumuze ulaşamamıştır
Ayasofya`yı ikinci defa İmparator II Theodosius tarafından yaptırılmış ve 415`te ibadete acmıştır Bu yapı da bazilika planlı olup birincisi ile aynı akıbete uğramış ve 532`de ckan Nika ihtilali sırasında yanmıştır Bu bina ile ilgili mabede girişi gosteren basamaklar, sutunlar, başlıklar gibi bazı kalıntılar 1936 yılında yapılan kazılarda bulunmuştur
Daha sonraki İmparator 1 Justinianus (527565) ise, cağın unlu mimarlarından Miletos`lu İsidoros ve Tralles`li Anthemios`a oncekilerden daha da buyuk bir kilise yapmaları talimatı vermiş ve bu muazam eserin gunumuze ulaşmasını sağlamıştır İmparator, bu muazzam esere Hazreti İsa'ya atfen Kutsal Bilgelikanlamına gelen Hagia Sophia (Ayasofya) adını vermiştir
Ayasofya`da kullanılmak uzere, Anadolu`nun antik şehir kalıntılarından sutunlar, başlıklar, mermerler ve renkli taşlar İstanbul`a getirilmiştir Yapımına 23 Aralık 532`de başlanan bu buyuk eser, 27 Aralık 537`de tamamlanmıştır Binanın Aralık 557 depreminden sonra zayıflayan kubbesi Mayıs 558'de cokunce farklılaştırılarak yeniden inşa edilmiştir Anadolu, Mısır ve Yunan antik şehir kalıntılarından sutunlar, başlıklar, mermerler ve renkli taşlar Ayasofya'da kullanılmak uzere İstanbul'a getirilmiştir
Ayasofya, 916 yıl kilise olarak kullanıldıktan sonra 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u ele gecirmesiyle camiye donuşturuldu, cumhuriyetin ilanından sonra 1935 yılında Ataturk'un emriyle muze olarak kullanılmaya başlandı
imagesayasofyamuzesikisabilgi5ad88ece71492
Bina ve Mimari Ozellikler
Mozaikleriyle unlu yapıyı 5560 m yuksekliğinde ve icten 30803188 m capında 40 kaburgalı bir kubbe ortmektedir Binanın ağırlığını 40'ı aşağıda, 67'si ust katta 107 sutun taşımaktadır Mimari yonden incelendiğinde buyuk bir orta mekan, iki yan mekan (nef), absis, ic ve dış nartekslerden meydana gelmiştir İc mekan, 100 x 70 m olcusunde olup, uzeri dort buyuk ayağın taşıdığı 55 m yuksekliğinde, 3031 m capında kubbe ile ortulmuştur
Ayasofya'nın mimarisinin yanı sıra mozaikleri de buyuk onem taşımaktadır En eski mozaikler ic narteks (Bizans kiliselerinde avluya verilen isim) ve yan neflerde altın yaldızlı geometrik ve bitkisel motifli olan mozaiklerdir Figurlu mozaikler 912 yuzyıllarda yapılmıştır Bunlar İmparator kapısı uzerinde, absiste, cıkış kapısı uzerinde ve ust kat galeride gorulmektedir Ust galerideki, Meryem Ananın ve Vaftizci Yahyanın da temsil edildiği buyuk mozaikte İsa Peygamberin yuzunun sağ ve sol yarıları birbirinden farklı olarak temsil edilmiştir Bu ozellik Leonardo da Vincinin unlu eserinde de gorulmekle birlikte, Ayasofyadaki bu mozaik 12yyda yapılmış olduğundan Vincinin eserinden daha eskidir Ayasofya'da, mevlut okuma balkonunun yanında, zeminde bulunan, ceşitli renklerde dairesel taşlar iceren, Yerin gobeği anlamındaki Omphalion (omphalos) adını taşıyan, kare bicimli alan, Bizanslılar'ca Dunya'nın merkezi olarak kabul edilmiş olduğundan Bizans imparatorlarının tac giyme torenlerine sahne olmuştur
Ayasofya İstanbul'un fethi ile birlikte başlayan Turk doneminde ceşitli onarımlar gormuştur Mihrap cevresi, Turk cini sanatı ve Turk yazı sanatının en guzel orneklerini icerir Bunlardan kubbedeki unlu Turk Hattatı Kazasker Mustafa İzzet Efendi'nin Kuran'dan alınma bir suresi ile 750 m capındaki yuvarlak levhalar en ilgi cekici olanıdır Bu tahta levhalarda, Allah, Muhammed, Omer, Osman, Ali, Ebu Bekir, Hasan ve Huseyin'in isimleri yazılıdır Mihrabın yan duvarlarında ise Osmanlı padişahlarının yazıp buraya hediye ettiği levhalar vardır
Sultan II Selim, Sultan III Mehmet, Sultan III Murat ve şehzadelerin turbeleri, Sultan I Mahmut'un şadırvanı, sıbyan mektebi, imareti, kutuphanesi, Sultan Abdulmecit'in hunkar mahfeli, muvakkithanesi, Ayasofya'daki Turk cağı ornekleri olup turbeler, ic donanımı, cinileri ve mimarisiyle klasik Osmanlı turbe geleneğinin en guzel orneklerini oluşturmaktadır
Genel Bilgiler
Dunyanin 8harikalarindan birisi sayilan Ayasofya, Sanat Tarihi ve mimarlik dunyasinin 1 numarali yapisi huviyetindedir Bu yasta ve bu ebatta zamanimiza gelebilmis ender eserlerdendir Orijinal adi Hagia Sophia olan, Turklerin Ayasofya dedikleri yapi yanlis bir sekilde, Saint Sofia olarak bilinir Kubbe insaati Roma mimarisi tarafindan gelistirilmistir, Bazilika plani da eski devirlerden beri tatbik edilmekte idi Yuvarlak yapilarin uzerleri cok buyuk olcude kubbe ile ortulebilmisti Ayasofya bir 6yy Bizans devri eseri olmakla beraber, on misali olmayan, sonraki devirlerde de taklit edilmeyen Roma mimari gelenegine bagli bir Deneme dir Ayasofya her devirde hazineler dolusu sarflar yapilarak ayakta tutulabilmistir Turklerin sehri 1453 yilinda fethetmeleri, harap durumdaki Ayasofyanin derhal camiye cevrilerek kurtarilmasina sebep olmustur Turk mimari Koca Sinanin 16yyda ekledigi payanda duvarlari, 19 yy ortasinda Mimar Fossati kardeslerin ve 1930dan itibaren yapilan diger restorasyonlar ve kubbenin demir kusak ile cevrilmesi onemli tamirlerdi 2000 li yillarin restorasyonlari, mevcut madeni portatif iskele ile daha seri yapilabilecektir
TELEFON : (0212) 528 45 00
ADRES : Sultanahmet Meydanı, Eminonu İstanbul
ZİYARET SAATLERİ : Pazartesi dışında her gun 09301630 arasında
GİRİŞ UCRETİ : 10 TL