zeberus1234
Yeni Üye
Ben, 40 yıllık bir kanser uzmanı olarak maddeyi aşan sayısız olayla karşılaştım ve bunları, o olaya şahit olanlarla birlikte belgeleyerek ozel bir arşiv yaptım Bunlardan 1976 yılında yaşanmış bir olayı size nakletmek istiyorum Kanser hastanesinde başhekimken Serap adında genc bir hanım hastam vardı Bu hastam goğus kanserine yakalanmış ve tedavi icin yurt dışına gitmek istemesine rağmen, bazı formaliteler sebebiyle o imkanı bulamamıştı
Serap’ı ozel bir ilgiyle bizzat ben tedavi altına aldım Ve kısa bir sure sonra da ALLAH (cc)’in izniyle iyileştiğini gordum Ancak Serap’ın da butun diğer kanserliler gibi ilk 5 yıllık sureyi cok dikkatli gecirmesi gerekiyordu
Bir iş kadını olan Serap, 4 yıl kadar sonra 1 ihale icin İzmir’e gitmek istedi Kış aylarında olduğumuz icin ucakla gitmesi şartıyla kabul ettim Maalesef bilet bulamamış ve benden habersiz bindiği otobusun kaza gecirmesi uzerine 6 saat kadar mahsur kalmış
Donuşunden kısa bir sure sonra kanser, kemik ve akciğerine yayıldı Serap bacak kemiklerindeki metastaz nedeniyle yuruyemez hale gelirken, hastalığın akciğerdeki tezahuru sebebiyle de devamlı olarak oksijen cihazı kullanıyor ve soylediği her kelimeden sonra ağzını o cihaza yapıştırarak nefes almak zorunda kalıyordu Evine gittiğim gun, yine guclukle konuşarak:
–Doktor bey, dedi Ben size…dargınım
Nicin? diye sordum
–Siz…dindar bir insanmışsınız Nicin bana da, ALLAH (cc)’ı, olumu, ahireti anlatmıyorsunuz?
Dini inanclarının cok zayıf olduğunu bildiğim icin bu teklifi karşısında oldukca şaşırdım O’nu uzmemeye calışarak:
–Doktora ulaşmak kolaydır dedim Parayı bastırdın mı istediğine tedavi olursun Ancak iman tedavisi icin gonulden istek duymalısın…
Konuşmaya mecali olmadığından “Ben o isteği duyuyorum manasında başını salladı Artık umitsiz bir tıbbi tedavinin yanı sıra, ebedi hayatın ve saadetin recetesi olan iman derslerimiz başlamış ve son gunlerini yaşayan Serap icin bu dersler “hızlandırılmalı oğretime donmuştu Anlattığım iman hakikatlerini butun ruhuyla mecz ediyor ve arada bir soru soruyordu Vefatına bir hafta kala:
–Doktor bey, dedi Ben olurken ne soylemeliyim?
–Senin durumun cok ozel dedim Kelimei Şehadet sana uzun gelir O ani fark edince Muhammed (sav) sana yeter
O, haliyle tebessum ederek yine başını salladı Cok ıstırabı olduğu icin Serap’a surekli morfin yapıyor ve O’nu uyutmaya calışıyorduk Ben, bir iş seyahati sebebiyle bir muddet ziyaretine gidemedim Donuşumde annesi telefon ederek:
–Serap, bir haftadır morfin yaptırmıyor dedi “Sabahlara kadar inliyor ve cok ıstırap cekiyor
Hemen eve gittim ve iğne yaptırmamasının sebebini sordum Aldığım cevabı hala unutamıyor ve hatırladıkca urperiyorum
Ya morfinin tesiriyle olume uykuda yakalanır ve son nefeste “Muhammed diyemezsem?
İşte Serap, boyle bir hanımdı Bu arada benden istihareye yatmamı ve eğer bir kac gun daha omru varsa , son gunu uyanık kalacak şekilde morfin yaptırılmasını rica etti Ben hic adetim olmadığı halde cuma gunune rastlayan o gece istihareye yattım ve Serap’ın acizliği hurmetine olacak ki Salı gunune kadar yaşayacağına dair işaret sezdim Ertesi gun O’na:
–Hic korkma! dedim “İğneyi vurdurabilirsin Ve Serap bir veda niteliği taşıyan bu goruşmemizde son sorusunu da sordu:
–Doktor bey…Azrail bana nasıl gorunecek?
–Kızım, dedim “O bir melek değil mi? Hic merak etme, sana yakışıklı bir prens gibi gelecektir
Salı gunu Serap’ın ağırlaştığı haberini alınca hemen eve gittim Ancak vefatına yetişememiştim Ailesi tam manasıyla perişandı Sadece kendisine uzun muddet bakan dindar bir hanım akrabası ayaktaydı ve beni gorunce yanıma gelerek:
–Doktor bey, biliyor musunuz , bu evde biraz once bir mucize yaşandı! dedi ve devam etti:
–Serap, bir saat kadar once oksijen cihazını attı ve “yataktan kalkması imkansız denmesine rağmen kalkarak abdest aldı, iki rekat namaz kıldı Butun ev halkı hayretten donup kaldık Ve kelimei Şehadet getirerek vefat etmeden biraz once de:
–Doktor bey’e soyleyin, dedi Azrail, O’nun soylediğinden de guzelmiş!!
Serap’ı ozel bir ilgiyle bizzat ben tedavi altına aldım Ve kısa bir sure sonra da ALLAH (cc)’in izniyle iyileştiğini gordum Ancak Serap’ın da butun diğer kanserliler gibi ilk 5 yıllık sureyi cok dikkatli gecirmesi gerekiyordu
Bir iş kadını olan Serap, 4 yıl kadar sonra 1 ihale icin İzmir’e gitmek istedi Kış aylarında olduğumuz icin ucakla gitmesi şartıyla kabul ettim Maalesef bilet bulamamış ve benden habersiz bindiği otobusun kaza gecirmesi uzerine 6 saat kadar mahsur kalmış
Donuşunden kısa bir sure sonra kanser, kemik ve akciğerine yayıldı Serap bacak kemiklerindeki metastaz nedeniyle yuruyemez hale gelirken, hastalığın akciğerdeki tezahuru sebebiyle de devamlı olarak oksijen cihazı kullanıyor ve soylediği her kelimeden sonra ağzını o cihaza yapıştırarak nefes almak zorunda kalıyordu Evine gittiğim gun, yine guclukle konuşarak:
–Doktor bey, dedi Ben size…dargınım
Nicin? diye sordum
–Siz…dindar bir insanmışsınız Nicin bana da, ALLAH (cc)’ı, olumu, ahireti anlatmıyorsunuz?
Dini inanclarının cok zayıf olduğunu bildiğim icin bu teklifi karşısında oldukca şaşırdım O’nu uzmemeye calışarak:
–Doktora ulaşmak kolaydır dedim Parayı bastırdın mı istediğine tedavi olursun Ancak iman tedavisi icin gonulden istek duymalısın…
Konuşmaya mecali olmadığından “Ben o isteği duyuyorum manasında başını salladı Artık umitsiz bir tıbbi tedavinin yanı sıra, ebedi hayatın ve saadetin recetesi olan iman derslerimiz başlamış ve son gunlerini yaşayan Serap icin bu dersler “hızlandırılmalı oğretime donmuştu Anlattığım iman hakikatlerini butun ruhuyla mecz ediyor ve arada bir soru soruyordu Vefatına bir hafta kala:
–Doktor bey, dedi Ben olurken ne soylemeliyim?
–Senin durumun cok ozel dedim Kelimei Şehadet sana uzun gelir O ani fark edince Muhammed (sav) sana yeter
O, haliyle tebessum ederek yine başını salladı Cok ıstırabı olduğu icin Serap’a surekli morfin yapıyor ve O’nu uyutmaya calışıyorduk Ben, bir iş seyahati sebebiyle bir muddet ziyaretine gidemedim Donuşumde annesi telefon ederek:
–Serap, bir haftadır morfin yaptırmıyor dedi “Sabahlara kadar inliyor ve cok ıstırap cekiyor
Hemen eve gittim ve iğne yaptırmamasının sebebini sordum Aldığım cevabı hala unutamıyor ve hatırladıkca urperiyorum
Ya morfinin tesiriyle olume uykuda yakalanır ve son nefeste “Muhammed diyemezsem?
İşte Serap, boyle bir hanımdı Bu arada benden istihareye yatmamı ve eğer bir kac gun daha omru varsa , son gunu uyanık kalacak şekilde morfin yaptırılmasını rica etti Ben hic adetim olmadığı halde cuma gunune rastlayan o gece istihareye yattım ve Serap’ın acizliği hurmetine olacak ki Salı gunune kadar yaşayacağına dair işaret sezdim Ertesi gun O’na:
–Hic korkma! dedim “İğneyi vurdurabilirsin Ve Serap bir veda niteliği taşıyan bu goruşmemizde son sorusunu da sordu:
–Doktor bey…Azrail bana nasıl gorunecek?
–Kızım, dedim “O bir melek değil mi? Hic merak etme, sana yakışıklı bir prens gibi gelecektir
Salı gunu Serap’ın ağırlaştığı haberini alınca hemen eve gittim Ancak vefatına yetişememiştim Ailesi tam manasıyla perişandı Sadece kendisine uzun muddet bakan dindar bir hanım akrabası ayaktaydı ve beni gorunce yanıma gelerek:
–Doktor bey, biliyor musunuz , bu evde biraz once bir mucize yaşandı! dedi ve devam etti:
–Serap, bir saat kadar once oksijen cihazını attı ve “yataktan kalkması imkansız denmesine rağmen kalkarak abdest aldı, iki rekat namaz kıldı Butun ev halkı hayretten donup kaldık Ve kelimei Şehadet getirerek vefat etmeden biraz once de:
–Doktor bey’e soyleyin, dedi Azrail, O’nun soylediğinden de guzelmiş!!