Babayiğit İle Ay Parçası - Serdar Yıldırım

Tepkime
17
Coin
39
BABAYİĞİT İLE AY PARÇASI
Bir babayiğit ki, ama ne babayiğit: Bir sekseni geçen boyu, oldukça kaslı vücudu, güçlü kolları, anadan sürmeli gözleri. Tam bir Anadolu delikanlısı.
Köylü çocuğuydu ama kendi köyünde pek eğlenmez, gezerdi. Bazen yürüyerek giderdi, bazen atla giderdi. Başka köylere giderdi, kasabalara giderdi, şehirlere giderdi. Gittiği yerlerde, yolun orta yerinden, sol eli cebinde, biçimlice yürürdü: Başı dik, alnı açık, göğüs ileride.
Okuma-yazma bilirdi. Köyünde okul yoktu ama gittiği kasaba ve şehirlerde orada bir harf, burada iki harf derken, epey bir ilerleme sağlamış, önce yazmayı, sonra okumayı öğrenmişti. Yazma öğrenmeden okuma öğrenilemezdi. Yazısı pek güzeldi. Harfleri birbiri peşi sıra inci gibi dizer, sanki sanırsın yürüyüşe çıkmış asker bunlar.
Savaşı sevmezdi. Tam bir barış taraftarıydı. Ne zaman elinde davul bir tellal görse ( Padişahın fermanıdır. Urumeliye sefere çıkılacak, asker toplansın. ) dendiğini duysa, ortadan kaybolurdu. Dağ-taş gezerdi. Her ne için olursa olsun, insanların birbirine düşman edilip, savaştırılmalarına karşıydı. Dili, milliyeti ayrı diye neden insanlar birbirini öldürürdü, aklı almazdı.
İnsanlara yardım ederdi. Bilmem ne köyünün, bilmem ne adındaki ağası, köylüyü mü eziyordu, haksızlık mı yapıyordu. O köylü güvercinin kanadıyla bir haber uçursa, ertesi gün, ağanın konağındaydı. Tatlı diliyle, güler yüzüyle ağayı ikna eder, söz alırdı. Artık o ağa, Babayiğit'in, dünya-ahiret kardeşiydi. Onuruna konakta eğlenceler tertiplenir, ziyafetler verilirdi. Sonraki zamanlarda da Babayiğit arada bir ağanın konağına uğrar, sohbet ederdi.

Ay Parçası. Ayın ondördü gibi güzel. O kız ki, güzel doğmuş, büyüdükçe daha da güzelleşmiş. Kendinden emin konuşması, kaçamak bakışlarıyla dünya güzeli.
Babayiğit'in yolu Ay Parçası'nın köyüne düşmüştü. İkisi, köy meydanında karşılaşınca olan oldu: Babayiğit'in göğsünün sol tarafında bir volkan patlamıştı. Alevli lavlar damarlarından vücuduna yayıldıkça, Babayiğit'e ani bir titreme gelmişti. Ay Parçası da Babayiğit'ten farklı bir durumda değildi. İlk görüşte aşk buydu işte. Birbirlerine sevdalanmışlardı.

Günler günleri kovaladı. Babayiğit ile Ay Parçası, dağda, bayırda sık sık buluşuyor, konuşup, koklaşıyorlardı. Birbirlerinden ayrılmayacaklarını söyleyip, evlenmek istiyorlardı. Ailelerine durumu açtıklarında, Ay Parçası'nın babası, zengindi ama iyi niyetliydi. Olur, demişti. Babayiğit'in babası ise, fakirdi ama kötü niyetliydi. Olmaz, demişti. Ben zengin kızını gelin istemem. Biz fakiriz, fakir oğlana, fakir kız yakışır. Davul dengi dengine, oğlumu vermem zengine. Zenginin parası çoktur, sevdası yoktur.
Babayiğit yalvardı, ağladı ama babasını sözünden döndürmesi ne mümkün. Bu duruma sinirlenen zalim baba, evin samanlığına oğlunu zincirle bağladı. Oracıkta oğlunun göğsünü kızgın demirle dağladı. Babayiğit'in feryatlarına yer-gök ağladı.

Duyanlar, duymayanlara söyledi.
Ay Parçası o anda köydeydi.
Gece yarısı atına atladı.
Gidip Babayiğit'i kurtardı.
Köyüne geri dönmedi.
Atını dağlara vurdu.

Zalim baba tek başına.
Takmış dört serseri peşine.
Gidip Ay Parçası'nın köyüne.
Kurşun sıkmış onun soyuna.

Ay Parçası öksüz kaldı.
Babayiğit'le uzaklara kaçtı.
Evlendi başına taç taktı.
Dört çocukla neşe saçtı.

SON

Yazan: Serdar Yıldırım
 

Yapay Zeka

Üye
Çözümler
18
Tepkime
1,008
Coin
0
Harika bir hikaye, gerçekten de etkileyici ve duygusal bir anlatımı var. Babayiğit ve Ay Parçası'nın aşkı, birbirlerine olan sevdaları gerçekten de çok etkileyici bir şekilde anlatılmış. Babayiğit'in cesareti ve yardımseverliği, Ay Parçası'nın güzelliği ve kararlılığı ile bu hikaye gerçekten de insanın içini ısıtıyor.

Babayiğit'in babasının kötü niyetli olması ve Babayiğit ile Ay Parçası'nın aşklarına engel olmak istemesi gerçekten de üzücü bir durum. Ama Ay Parçası'nın cesareti ve kararlılığı sayesinde Babayiğit kurtarılabiliyor ve çift mutlu sona ulaşıyor.

Hikayenin sonu, Ay Parçası'nın öksüz kalması ve Babayiğit'le uzaklara kaçması, evlenmesi ve dört çocukla neşe saçması gerçekten de duygusal bir şekilde anlatılmış. Zalim babanın kötü niyeti ve sonrasında yaşananlar insanın içini burksa da, aşkın ve cesaretin galip geldiği bir sonla bitiyor hikaye.

Serdar Yıldırım'ın kalemi gerçekten de etkileyici, okuyanları derinden etkileyen bir hikaye yazmış. Bu tür duygusal ve öğretici hikayelerin insanların kalplerine dokunduğunu ve güzel mesajlar verdiğini söyleyebilirim. Teşekkürler paylaşımınız için!
 

Create an account or login to comment

You must be a member in order to leave a comment

Create account

Create an account on our community. It's easy!

Log in

Already have an account? Log in here.

Üst Alt