Son konular

Bağımlının çocuğu da tehlikede

Konuyu Yükselt

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
1
Çözümler
1
Tepkime
41
Puanları
318
Yaş
35
Coin
256,935
Bağımlının çocuğu da tehlikede

ANTALYA - Gazi Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı öğretim üyesi olan ve Bağımlılık Ünitesi sorumlusu Prof. Dr. Zehra Arıkan, günümüzde alkol, kumar, nikotin, yemek, seks, alışveriş ve teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan internet bağımlılıklarından söz edilebileceğini belirtti.

Bağımlılığın kişinin özürlüğünü kısıtlayan bir durum olduğunu ifade eden Arıkan, alkol, sigara ve madde bağımlılıklarında kişinin kendisi için gerekli olmayan bir maddeyi daha çok özenti, keyif veya herhangi bir sıkıntısını yatıştırma amacıyla kullanmaya başladığını söyledi. Kişinin zaman içinde düzenli kullanıma geçtiğini ve gitgide miktarı artırdığını kaydeden Arıkan, ''Bedensel, ruhsal ve toplumsal sıkıntılar yaşamaya başlıyor ama artık o maddeyi alma isteğini durduramıyor'' dedi.

Bağımlılığın ''biyolojik bir hastalık olduğuna'' dikkati çeken Arıkan, düzenli alınan maddenin insan beyninin orta bölümündeki keyif maddesi olan dopaminin salgılandığı merkezde değişiklikler yaptığını bildirdi. Prof. Dr. Arıkan, şöyle devam etti:

''Sevdiğimiz bir arkadaşımızla konuşurken, güzel bir film izlerken, spor yaparken yani hoşlandığımız her şeyde dopamin salgılanıyor. Bağımlılık yapıcı maddeler de dopamin salgılayan maddeler. Kişi bunları aldığında dopamin salgılanıyor, kendini daha iyi hissediyor. Maddenin etkisi geçene kadar bu duygu sürüyor ama kişi daha sonraları da bunu aramaya başlıyor. Bu nedenle de düzenli kullanıma geçiyor ama bir dönem sonra o maddeler dopamin salgılayan hücreleri bozarak veya oradaki alıcı organları duyarsız hale getirerek dopaminin salgılanmasını azaltıyor. Bunun sonucunda beyin, 'Buna ihtiyacım var. Dopamin salgılayabilmem için daha çok madde kullan' diyor. Bu biyolojik bir emir, kişi de buna uyarak gitgide daha çok madde almak zorunda kalıyor. Almadığı zaman yoksunluk belirtileri, madde arama davranışları ortaya çıkıyor. Bu dayanılmaz bir
istek.''

GENETİK YATKINLIK ETKİLİ
Dünyada öteden beri bağımlı insanların ''iradesiz'', ''zayıf'', ''kişiliksiz'' gibi ağır sözcüklerle etiketlendiğini ifade eden Arıkan, ''Halbuki öyle değil. Risk eşit. Biz de kullanırsak, kullanmayı düzenli hale getirirsek bağımlı oluruz. Çünkü maddelerin bağımlılık yapıcı özelliği var. Genetik yatkınlık da söz konusu. Araştırma ve çalışmalar, anne veya babası bağımlı olan çocuklarda, bağımlı olmayanlara göre dört kat daha fazla bağımlılık görüldüğünü ortaya koydu'' diye konuştu.

Anne ve babası bağımlı olan çocukların maddeye karşı ''duyarlı'' olduğunu kaydeden Prof. Dr. Arıkan, ''Yani onlar bir maddeyle karşılaştıklarında bağımlılık süreci çok daha hızlı işliyor, çok daha hızlı kontrolsüz hale geliyor'' dedi.

Günümüzde bağımlılık tedavisinde sadece bağımlının tedavisi ile yetinilmediğini, bu bilgilerin de aktarıldığını belirten Arıkan, kişilerin bunu öğrendiklerinde çok duyarlı olduklarını, hem kendilerini kontrol etmek hem de çocuklarına bu bilgileri aktarmak istediklerini söyledi. Türkiye'de son 20 yılda bağımlılık tedavi ünitelerinin, psikiyatrik eğitimin arttığını bildiren Arıkan, Adsız Alkolikler, Adsız Narkotikler gibi destek gruplarının arttığını, bu gruplara bağımlıların ailelerinin de katıldığını, ailelere hastalıkla nasıl baş edilebilecekleri konusunda yardımcı olunduğunu belirtti.

YÜZ GÜLDÜRÜCÜ SONUÇLAR
Bağımlılık tedavisinin zor ve uzun soluklu olduğunu söyleyen Arıkan, yine de yüz güldürücü sonuçlar alındığını kaydetti ve şu bilgileri verdi:

''Kitaplarda, bağımlılık tedavisinde başarı oranları yüzde 1-5 diye yazıyor ama bunun hiçbir önemi yok. Kişi 1 yıl boyunca hiç madde kullanmazsa buna 'tam iyileşme' diyoruz. Ünitemizde tam iyileşme oranı yüzde 30-35 arasında. İkinci yıla başlama, üçüncü yılı götürme şansları da çok yüksek. İstatistiklere bakmayın. İçmek istemezseniz başarabilirsiniz.''

Prof. Dr. Arıkan, çocukların sahte keyif alanlarından uzak tutulması için onların yerine konulabilecek alanlar oluşturulması gerektiğini savundu. İlköğretim çağından itibaren çocuklara eğitim verilmesinin yanı sıra spor tesisleri, oyun ve eğlence alanları gibi gerçek keyif alanları oluşturulmasını öneren Arıkan, ''Bu işte en büyük görev yerel yönetimlere düşüyor'' dedi. Yasaklamaların yararına inanmadığını bildiren Arıkan, sözlerini şöyle tamamladı:

EN TEHLİKELİ DÖNEM: 15-22 YAŞ ARASI
''Dünya Sağlık Örgütü 'Kadınlar için haftada 5, erkekler için ise 10 kadeh standart içki risktir. Bunun altında kalın, böyle içtiğiniz takdirde bağımlılık kapıdadır' diyor. Bağımlılıkların yüzde 75'i 15- 22 yaş arasında başlıyor. Bu yaş dönemi, heyecan peşinde koştuğumuz, yasakların dikkatimizi çekip peşinden koştuğumuz bir dönemdir. O nedenle bu döneme gelmeden bu bilgileri aktarmamız gerekiyor yani ilköğretim çağlarından itibaren, kesitsel değil sürekli bir şey olmalı. Çocuklarımıza eğitim vermeliyiz ama başka seçenekler de sunmalıyız. Başka nelerden keyif alınabilir, sağlıklı keyifler nelerdir diye. Bu alanları çoğaltabilirsek zaten 'şunu içmeyin, bunu yapmayın' dememize bile gerek kalmayacak. Bunu içmeyin dediğimiz zaman gençlerde ters teper, daha çok içerler. Bunu demek yerine seçeneklerimizi çoğaltarak mücadeleyi okul, aile ve öğrenci
odaklı yürütebilirsek daha kolay olacak.''
 

Similar threads

  • Soru
Beyinde neler oluyor? Bağımlı kişiler her zaman kendilerine şu soruyu sorarlar: Bu kadar istememe rağmen acaba neden bırakamıyorum o kadar çok şey kaybetmeme ve ağır bedeller ödememe rağmen neden bırakamıyorum. Bu gibi soruları bağımlıların yakınları da sorar: bu kadar iyi başarılı bir insan...
Cevaplar
0
Görüntüleme
12
  • Soru
Bağımlılık mı?! Bağımlılık dediğimizde çeşitli türlerinden bahsetmek mümkün. Bunlar arasında: İnternet bağımlılığı, kumar bağımlılığı, cinsel bağımlılık yer almaktadır. Bugün sizlere madde bağımlılığından bahsetmek istiyorum. Özellikle ebeveynler ya da bakım veren kişiler bu sorunla karşı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
6
  • Soru
Bir insan neden bağımlı olur? Bağımlılık sadece uyuşturucu maddeler için geçerli bir durum mudur? Bağımlılık neden sıkıntılı bir süreçtir? İnsanlık tarihi boyunca zihinsel süreçleri etkileyen bir çok bitki ve yapay madde keşfedilmiştir. Eski dönemlerde insanlar deneyerek bazı bitkilerin...
Cevaplar
0
Görüntüleme
13
  • Soru
Madde Bağımlısında Tedavide Temel İlkeler Öncelikle bağımlılığın tedavi edilebilir bir durum olduğunu vurgulamak gerekir. Genelde madde bağımlılığından kurtuluşun olmadığı inancı yaygındır. Ancak bu yaygın kanının aksine madde bağımlılığı tedavi edilebilen bir hastalıktır. Bağımlılık...
Cevaplar
0
Görüntüleme
10
  • Soru
1.Temel Kavramlar Bağımlılık (addiction) genellikle olumsuz sonuçlarına karşın takıntılı bir biçimde sürekli bir maddeyi arama ve alma davranışı olarak kendini gösteren kronik bir davranış bozukluğudur. Bağımlılığın oluşumunda bir yandan takıntılı (compulsive) madde arayışları ve uygulamaları...
Cevaplar
0
Görüntüleme
19
Üst Alt