Balgam taşı nedir eş anlamı diğer adı,
Balgam taşı ne demek özellikleri
Balgam taşı,oniks balıg ya da balık olarak da bilinir, Eski Türkçede kent, hakanın sarayının bulunduğu yer ve tahkim edilmiş yerleşim merkezi anlamında, bir ön adla kullanılan sözcük.
Orhun Yazıtları’ndaki Biş balıg, ülkenin başkenti anlamındaydı. Çin ve Uygur yazıt ve yapıtlarında ise İli balıg, Canbalıg, Yengi balıg, Hanbalıg adlarına çoklukla rastla­nır. Moğol İmparatorluğu’nun başkenti Karakurum’a, Çin’in istilasından sonra da Pekin’e çoğu kez Hanbalıg denmiştir.
Balığın anlamı, Divanü Lügati’t-Türk’te “hakanın oturduğu kent”, balıglanmanın anlamı ise “kent çevresinin duvarlarla tah­kim edilmesi” olarak verilmiştir. Bu sözcü­ğün balçıkla aynı kökten türediğinin kabul edilmesi, eski Türk kentlerinde yapıların balçıktan kesilen kerpiçle yapılmasıyla ilgili­dir. Bu adlandırmayı, kent yaşamını benim­semeyen göçebeler yapmış, buna karşılık balıg toplumları da göçebelerin yaşadığı kırsal yörelere “taşra” demişlerdir. Balkaş, Balgat, Balasagun, Kara Balgasun gibi Türk kent adlarının da balıgla kök ortaklığı vardır. Konumu ve işlevi bakımından balı­ğın ortaçağ Avrupa’sındaki grad ve burg’a benzerliği ise tartışma konusudur. Doğu Türkçesinde iç kale ya da karargâh anlamı­na gelen, aynı zamanda çamur demek olan “toy” da, hantoyu (hanın karargâhı) ve toykapkı (kale kapısı) gibi çoğu kez balığa paralel biçimde kullanılmıştır.
Türklerin 10. yüzyılda Müslümanlığı be­nimsemelerinin ardından, kültürel ve sosyal alanlarda görülen değişiklikler sırasında, balıg deyimi unutulmuş, yerini başlangıçta “kent” ve “ulus” sözcükleri, daha sonra da Farsça “şehir” almıştır.
Balgam taşı ne demek özellikleri
Balgam taşı,oniks balıg ya da balık olarak da bilinir, Eski Türkçede kent, hakanın sarayının bulunduğu yer ve tahkim edilmiş yerleşim merkezi anlamında, bir ön adla kullanılan sözcük.
Orhun Yazıtları’ndaki Biş balıg, ülkenin başkenti anlamındaydı. Çin ve Uygur yazıt ve yapıtlarında ise İli balıg, Canbalıg, Yengi balıg, Hanbalıg adlarına çoklukla rastla­nır. Moğol İmparatorluğu’nun başkenti Karakurum’a, Çin’in istilasından sonra da Pekin’e çoğu kez Hanbalıg denmiştir.
Balığın anlamı, Divanü Lügati’t-Türk’te “hakanın oturduğu kent”, balıglanmanın anlamı ise “kent çevresinin duvarlarla tah­kim edilmesi” olarak verilmiştir. Bu sözcü­ğün balçıkla aynı kökten türediğinin kabul edilmesi, eski Türk kentlerinde yapıların balçıktan kesilen kerpiçle yapılmasıyla ilgili­dir. Bu adlandırmayı, kent yaşamını benim­semeyen göçebeler yapmış, buna karşılık balıg toplumları da göçebelerin yaşadığı kırsal yörelere “taşra” demişlerdir. Balkaş, Balgat, Balasagun, Kara Balgasun gibi Türk kent adlarının da balıgla kök ortaklığı vardır. Konumu ve işlevi bakımından balı­ğın ortaçağ Avrupa’sındaki grad ve burg’a benzerliği ise tartışma konusudur. Doğu Türkçesinde iç kale ya da karargâh anlamı­na gelen, aynı zamanda çamur demek olan “toy” da, hantoyu (hanın karargâhı) ve toykapkı (kale kapısı) gibi çoğu kez balığa paralel biçimde kullanılmıştır.
Türklerin 10. yüzyılda Müslümanlığı be­nimsemelerinin ardından, kültürel ve sosyal alanlarda görülen değişiklikler sırasında, balıg deyimi unutulmuş, yerini başlangıçta “kent” ve “ulus” sözcükleri, daha sonra da Farsça “şehir” almıştır.