Barutu kim buldu ve icat etti? Barut ne zaman bulundu?
Tarihin önemli keşiflerinden bir tanesi olan barut, savaşların gidişatını değiştiren bir araçtır. Patlayıcı niteliği dışında itme gücünden de faydalanılmaktadır. Bileşimi ise bu niteliklerinin ona kazandırmaktadır. Savaşların gidişatını değiştiren bu aracı kim icat etti? Barut ne zaman bulundu? İşte, bilinmesi gerekenleri sizler için derledik.
Genelde silahların ateş almasına destek olan barut, bilinen ismiyle kara barut birkaç kimyasal kimyevi maddelerin birleşimiyle oluşur. Kükürt, kömür ve potasyum nitrat üçlüsünün birleşmesiyle meydana gelen patlayıcı maddelerin genel adıdır.
Barutu Kim Buldu?
Tarihe baktığımızda barutu ilk kez Çinliler savaşta kullanma hedefiyle icat ettiği bilinmektedir. Barutun Çinliler tarafından 9.yy başlarında keşfedildiğini söylemek mümkündür.
Barut Ne Zaman İcat Edildi?
Wei Boyan’ın kaleme aldığı belgeler incelendiğinde, barutun ilk olarak Çinliler tarafından keşfedildiğini göstermektedir. Milattan Sonra 142 senesinde yapılan araştırmalar neticesinde barut icat edilmiş ve kullanımı başlamıştır. Eski Çin Hanedanlığının belgelerinde Wei Boyang tarafından yazılmış olan belgelerden baruta benzeri maddenin keşfedildiğinden bahsedilmektedir. Ateşle birleştiğinde şiddetle başlayan toz durumunda olduğu bahsedilmektedir.
Milattan Sonra 300’lü senelerde yine Çin Hanedanlığının belgelerinde Ge Hong adlı bilim insanı tarafından üç ana maddenin karışımı neticesinde elde edildiği açıklanmıştır. Milattan Sonra 700’lü senelerde Tang Hanedanı zamanında barut yapılarak kullanılmıştır. Çeşitli havai fişek gösterilerinde de kullanılmaktadır. Barutun düşmanlara karşı kullanılması ise tarihte M.S. 904 senesinde olmuştur. Günümüzde silah, mermi, roket vb. silahlarda kullanılır hale gelmiştir. Barut’un içme gücü sayesinde yapılan toplar savaşlarda mühim yer sahibi olmuştur.
Top ve Tüfek: Osmanlı’nın Barut Çağı
Geç Orta Çağ’ın en önemli iki gelişmesi barut ve matbaanın icadı. Bu iki önemli icat devletleri ve imparatorlukları, savaşma biçimleri, birbirleri arası güç ilişkilerinin yeniden kurulması gibi birçok alanda etkiledi. Gabor Agoston tarafından kaleme alının Barut, Top ve Tüfek adlı kitap bu iki önemli icattan birine dikkat çekiyor: Baruta. Yazar kitapta, Osmanlı savaş ve iktisadi tarihinin önemli konularından olan Osmanlı savaş teknolojisi ve silah mühimmat sanayisini derinlemesine inceliyor. Gabor Agoston, akademik kariyerini Tarih alanında çeşitli konularda devam ettirmiş ve günümüzde de Georgetown Üniversitesi Tarih Bölümü’nde Osmanlı, Balkanlar ve Ortadoğu tarihi dersleri vermekte. Yazar, kitapta ele aldığı konuya ilgi duymasını ise devrin Osmanlı askeri tarihi üzerine kaleme alınmış olağanüstü zengin bir kaynak olan, Abdülkadir Efendi’nin 17. yüzyılda yazdığı eser olarak açıklıyor.
Barut ilk olarak MS 7. veya 8. yüzyılda güherçile, kükürt ve odun kömürünün karışımı olarak Çin’de üretildi. 1280’lere geldiğimizde ise Çin’de ilk gerçek ateşli silahlar imal edildi. Söz konusu ateşli silahlar, hem ticaret sayesinde hem de Çinliler ile doğrudan karşılaşmalar sonucunda hızla yayıldı. Bu ilk ateşli silahlarda mermi namlunun ucuna tam oturuyordu ve bu özellik sayesinde barutun itme tesirinden sonuna kadar faydalanılıyordu. Ateşli silahların ortaya çıkışı ve bu silahların savaş meydanlarında kullanımı, devletlerin ve imparatorlukların savaşma biçimini toptan değiştirdi. Silahların ve mühimmatın nasıl, nereden temin edildiğine dair konular önemli hale geldi.
Osmanlılarda ise ateşli silahların ilk kullanımına dair belirtilen tarihler tartışmalıdır; tartışmaların sebebi ise Osmanlı tarih yazımından kaynaklanır. Hatırı sayılı delillere göre Osmanlıların barut ile tanışması 1380’lerde olmuş. Osmanlı’nın jeopolitik konumu ordunun kullandığı silahların revize edilmesini hızlandırmış. Yazar Agoston, kitabın büyük bir bölümünde 16. ve 17. yüzyıl Osmanlı silah ve mühimmat sanayisini inceliyor. Agoston, meselesini birçok kaynaktan referansla, haritalar ve o dönemlere ait belgelerin tablolarıyla zenginleştirerek, anlatımını da Avrupamerkezci ve oryantalist görüşlere eleştirel bir noktaya konumlamış. Osmanlı’nın askeri yönünü anlamanın Osmanlı ekonomisini daha iyi anlamayı da sağladığının, çünkü ekonomiyi canlandırabilmek için mevcut teknolojilerin iyileştirilmesi veya yenilerinin edinilmesinde önemli bir rol oynadığının da altını çizmiş.
Barut, tuz, kükürt ve kömürün patlayıcı bir karışımıdır. Barut, ateşli silahlar, toplar, patlayıcılar ve havai fişeklerde de dahil olmak üzere tarih boyunca birçok amaç için kullanılmıştır. Barut, savaşların nasıl savaşıldığını ve sonsuza kadar silah değiştirildiğini değiştirdi.
Tarih boyunca pek çok icat barut kadar etkili olmuştur. Barut, 9. yüzyılda Çin Tang Hanedanı'na geri döndü ve başlangıçta havai fişek esasına göre kullanıldı. En erken kullanım kutlama amaçlı olmasına rağmen, barut hızlı bir şekilde askeri bir itici olarak Avrasya'ya yayılmıştı. 12. yüzyılın sonuna gelindiğinde, barut barut ateş okları ve bombaları biçiminde savaş alanında yaygın bir şekilde kullanıldı.
Barut icadı ile savaş asla aynı olmayacaktı. Barut ateşlenen her merminin katalizörü oldu, bomba patladı ve mayın patladı. Barut, askeri güçler tarafından kullanıldığı zaman, her türlü zafer için neredeyse gerekli hale geldi; Barut tarafından desteklenen silahlar, geleneksel mermiler ve melee silahlarda üstünlük sağlıyor. Sonunda ateşli silahlar piyade tarafından kullanılabilir, bu da yıkıcı etkilere neden olabilir.
Savaş alanında barut kullanımı yanında, aynı zamanda deniz savaşı için gerekli hale geldi. Küresel süper güçler, açık denizlerin kârlı ticaret yollarını kontrol etmek için yakında öğreneceği için, üstün top gücü ile donatılması gerekiyordu. Barut icadı, askeri güçlerin dünyadaki güç ve potansiyelini değiştirdi.
Barut Kullanımı
Havai fişek
Yangın okları
Bombaları
Toplar
Harç Kabuğu
Tüfekler ve Diğer Ateşli Silahlar
El bombaları
Kaynakça:wikipedia,Zeynep Cur
Tarihin önemli keşiflerinden bir tanesi olan barut, savaşların gidişatını değiştiren bir araçtır. Patlayıcı niteliği dışında itme gücünden de faydalanılmaktadır. Bileşimi ise bu niteliklerinin ona kazandırmaktadır. Savaşların gidişatını değiştiren bu aracı kim icat etti? Barut ne zaman bulundu? İşte, bilinmesi gerekenleri sizler için derledik.
Genelde silahların ateş almasına destek olan barut, bilinen ismiyle kara barut birkaç kimyasal kimyevi maddelerin birleşimiyle oluşur. Kükürt, kömür ve potasyum nitrat üçlüsünün birleşmesiyle meydana gelen patlayıcı maddelerin genel adıdır.
Barutu Kim Buldu?
Tarihe baktığımızda barutu ilk kez Çinliler savaşta kullanma hedefiyle icat ettiği bilinmektedir. Barutun Çinliler tarafından 9.yy başlarında keşfedildiğini söylemek mümkündür.
Barut Ne Zaman İcat Edildi?
Wei Boyan’ın kaleme aldığı belgeler incelendiğinde, barutun ilk olarak Çinliler tarafından keşfedildiğini göstermektedir. Milattan Sonra 142 senesinde yapılan araştırmalar neticesinde barut icat edilmiş ve kullanımı başlamıştır. Eski Çin Hanedanlığının belgelerinde Wei Boyang tarafından yazılmış olan belgelerden baruta benzeri maddenin keşfedildiğinden bahsedilmektedir. Ateşle birleştiğinde şiddetle başlayan toz durumunda olduğu bahsedilmektedir.
Milattan Sonra 300’lü senelerde yine Çin Hanedanlığının belgelerinde Ge Hong adlı bilim insanı tarafından üç ana maddenin karışımı neticesinde elde edildiği açıklanmıştır. Milattan Sonra 700’lü senelerde Tang Hanedanı zamanında barut yapılarak kullanılmıştır. Çeşitli havai fişek gösterilerinde de kullanılmaktadır. Barutun düşmanlara karşı kullanılması ise tarihte M.S. 904 senesinde olmuştur. Günümüzde silah, mermi, roket vb. silahlarda kullanılır hale gelmiştir. Barut’un içme gücü sayesinde yapılan toplar savaşlarda mühim yer sahibi olmuştur.
Top ve Tüfek: Osmanlı’nın Barut Çağı
Geç Orta Çağ’ın en önemli iki gelişmesi barut ve matbaanın icadı. Bu iki önemli icat devletleri ve imparatorlukları, savaşma biçimleri, birbirleri arası güç ilişkilerinin yeniden kurulması gibi birçok alanda etkiledi. Gabor Agoston tarafından kaleme alının Barut, Top ve Tüfek adlı kitap bu iki önemli icattan birine dikkat çekiyor: Baruta. Yazar kitapta, Osmanlı savaş ve iktisadi tarihinin önemli konularından olan Osmanlı savaş teknolojisi ve silah mühimmat sanayisini derinlemesine inceliyor. Gabor Agoston, akademik kariyerini Tarih alanında çeşitli konularda devam ettirmiş ve günümüzde de Georgetown Üniversitesi Tarih Bölümü’nde Osmanlı, Balkanlar ve Ortadoğu tarihi dersleri vermekte. Yazar, kitapta ele aldığı konuya ilgi duymasını ise devrin Osmanlı askeri tarihi üzerine kaleme alınmış olağanüstü zengin bir kaynak olan, Abdülkadir Efendi’nin 17. yüzyılda yazdığı eser olarak açıklıyor.
Barut ilk olarak MS 7. veya 8. yüzyılda güherçile, kükürt ve odun kömürünün karışımı olarak Çin’de üretildi. 1280’lere geldiğimizde ise Çin’de ilk gerçek ateşli silahlar imal edildi. Söz konusu ateşli silahlar, hem ticaret sayesinde hem de Çinliler ile doğrudan karşılaşmalar sonucunda hızla yayıldı. Bu ilk ateşli silahlarda mermi namlunun ucuna tam oturuyordu ve bu özellik sayesinde barutun itme tesirinden sonuna kadar faydalanılıyordu. Ateşli silahların ortaya çıkışı ve bu silahların savaş meydanlarında kullanımı, devletlerin ve imparatorlukların savaşma biçimini toptan değiştirdi. Silahların ve mühimmatın nasıl, nereden temin edildiğine dair konular önemli hale geldi.
Osmanlılarda ise ateşli silahların ilk kullanımına dair belirtilen tarihler tartışmalıdır; tartışmaların sebebi ise Osmanlı tarih yazımından kaynaklanır. Hatırı sayılı delillere göre Osmanlıların barut ile tanışması 1380’lerde olmuş. Osmanlı’nın jeopolitik konumu ordunun kullandığı silahların revize edilmesini hızlandırmış. Yazar Agoston, kitabın büyük bir bölümünde 16. ve 17. yüzyıl Osmanlı silah ve mühimmat sanayisini inceliyor. Agoston, meselesini birçok kaynaktan referansla, haritalar ve o dönemlere ait belgelerin tablolarıyla zenginleştirerek, anlatımını da Avrupamerkezci ve oryantalist görüşlere eleştirel bir noktaya konumlamış. Osmanlı’nın askeri yönünü anlamanın Osmanlı ekonomisini daha iyi anlamayı da sağladığının, çünkü ekonomiyi canlandırabilmek için mevcut teknolojilerin iyileştirilmesi veya yenilerinin edinilmesinde önemli bir rol oynadığının da altını çizmiş.
Barut, tuz, kükürt ve kömürün patlayıcı bir karışımıdır. Barut, ateşli silahlar, toplar, patlayıcılar ve havai fişeklerde de dahil olmak üzere tarih boyunca birçok amaç için kullanılmıştır. Barut, savaşların nasıl savaşıldığını ve sonsuza kadar silah değiştirildiğini değiştirdi.
Tarih boyunca pek çok icat barut kadar etkili olmuştur. Barut, 9. yüzyılda Çin Tang Hanedanı'na geri döndü ve başlangıçta havai fişek esasına göre kullanıldı. En erken kullanım kutlama amaçlı olmasına rağmen, barut hızlı bir şekilde askeri bir itici olarak Avrasya'ya yayılmıştı. 12. yüzyılın sonuna gelindiğinde, barut barut ateş okları ve bombaları biçiminde savaş alanında yaygın bir şekilde kullanıldı.
Barut icadı ile savaş asla aynı olmayacaktı. Barut ateşlenen her merminin katalizörü oldu, bomba patladı ve mayın patladı. Barut, askeri güçler tarafından kullanıldığı zaman, her türlü zafer için neredeyse gerekli hale geldi; Barut tarafından desteklenen silahlar, geleneksel mermiler ve melee silahlarda üstünlük sağlıyor. Sonunda ateşli silahlar piyade tarafından kullanılabilir, bu da yıkıcı etkilere neden olabilir.
Savaş alanında barut kullanımı yanında, aynı zamanda deniz savaşı için gerekli hale geldi. Küresel süper güçler, açık denizlerin kârlı ticaret yollarını kontrol etmek için yakında öğreneceği için, üstün top gücü ile donatılması gerekiyordu. Barut icadı, askeri güçlerin dünyadaki güç ve potansiyelini değiştirdi.
Barut Kullanımı
Havai fişek
Yangın okları
Bombaları
Toplar
Harç Kabuğu
Tüfekler ve Diğer Ateşli Silahlar
El bombaları
Kaynakça:wikipedia,Zeynep Cur