EMG testi birçok hastalığın tanı ve tedavisinde kullanılan bir testdir. Daha çok kas ve kol bacak sinirlerinin hastalıklarında kullanılsa da beyin ve omuriliğe yönelik bazı özel testleri de içerir.
EMG nin sık kullanıldığı durumlardan biri bel ve boyun fıtıklarına bağlı kol ve bacaklara yayılan ağrı, uyuşma güçsüzlük gibi şikayetlerin ortaya çıktığı durumlardır. Bel ve boyun fıtıkları bazen omurliğe bazende kol ve bacaklara giden sinirlere baskı uygulayabilirler. Böyle bir durumda hasta boyun fıtığı varsa omuz ve kol, bel fıtığı varsa kalça ve bacakta şiddetli ağrı, yanma , uyuşma ve kas gücü kaybı gibi şikayetlere yol açabilir. Böyle bir durumda EMG testi ağrının kaynağını anlamada faydalı olabileceği gibi baskı gören sinirin hasar derecesi hakkında da fikir verir. Testin sinir iletim çalışmaları denen ilk bölümünde daha çok çevresel sinirlerden kaynaklanabilecek ve benzer şikayetlere sebep olabilecek durumlar ekarte edilir. Testin minik iğne elektrodlarla yapılan ikinci bölümünde ise kol ve bacak kaslarının bazılarına iğne batırılarak kasların elektriksel aktivitesi ölçülür. Eğer o kasın sinirine bel veya boyun fıtığına bağlı bir baskı varsa bu EMG de tespit edilebilir. Kas güçsüzlüğü varsa buna sebep olan sinir hasarının derecesi ölçülebilir. Beyin cerrahi bel ve boyun fıtığına bağlı güçsüzlük olduğunda genelde ameliyat önerse de doğrusu EMG çekilip sinir baskısının derecesinin ölçümüdür. Bu gibi durumlarda EMG cerrahiye gerek olup olmadığı konusunda karar vermede etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Ayrıca boyun fıtıklarında omurliğin kendisine bir baskı olduğunda SEP denilen özel bir EMG testi ile de ameliyata gerek olup olmadığı konusunda fikir sahibi olunabilmektedir.
Bel ve boyun fıtığı hastalarında kullanılan iğne EMG testi sanıldığının aksine hasta açısından fazla rahatsız edici bir test değildir.
EMG nin sık kullanıldığı durumlardan biri bel ve boyun fıtıklarına bağlı kol ve bacaklara yayılan ağrı, uyuşma güçsüzlük gibi şikayetlerin ortaya çıktığı durumlardır. Bel ve boyun fıtıkları bazen omurliğe bazende kol ve bacaklara giden sinirlere baskı uygulayabilirler. Böyle bir durumda hasta boyun fıtığı varsa omuz ve kol, bel fıtığı varsa kalça ve bacakta şiddetli ağrı, yanma , uyuşma ve kas gücü kaybı gibi şikayetlere yol açabilir. Böyle bir durumda EMG testi ağrının kaynağını anlamada faydalı olabileceği gibi baskı gören sinirin hasar derecesi hakkında da fikir verir. Testin sinir iletim çalışmaları denen ilk bölümünde daha çok çevresel sinirlerden kaynaklanabilecek ve benzer şikayetlere sebep olabilecek durumlar ekarte edilir. Testin minik iğne elektrodlarla yapılan ikinci bölümünde ise kol ve bacak kaslarının bazılarına iğne batırılarak kasların elektriksel aktivitesi ölçülür. Eğer o kasın sinirine bel veya boyun fıtığına bağlı bir baskı varsa bu EMG de tespit edilebilir. Kas güçsüzlüğü varsa buna sebep olan sinir hasarının derecesi ölçülebilir. Beyin cerrahi bel ve boyun fıtığına bağlı güçsüzlük olduğunda genelde ameliyat önerse de doğrusu EMG çekilip sinir baskısının derecesinin ölçümüdür. Bu gibi durumlarda EMG cerrahiye gerek olup olmadığı konusunda karar vermede etkin bir şekilde kullanılmaktadır. Ayrıca boyun fıtıklarında omurliğin kendisine bir baskı olduğunda SEP denilen özel bir EMG testi ile de ameliyata gerek olup olmadığı konusunda fikir sahibi olunabilmektedir.
Bel ve boyun fıtığı hastalarında kullanılan iğne EMG testi sanıldığının aksine hasta açısından fazla rahatsız edici bir test değildir.