Benlerinize Ayda 15 Dakikanızı Ayırın

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
57
Yaş
36
Coin
256,936
Vücudun her yerinde görülebilen benler doğumla birlikte olabildiği gibi ilerleyen dönemlerde de ortaya çıkabiliyor. Her ay ciltteki benleri 15 dakika gibi kısa bir sürede inceleyerek , benler üzerinde meydana gelen şekil ve renk değişikliklerinde bir uzmana başvurmak hayati önem taşıyabiliyor.

Ergenlik döneminde artmasından korkmayın

Vücudun her yerinde görülebilen benler doğumla birlikte olabildiği gibi ilerleyen dönemlerde de ortaya çıkabiliyor. Her ay ciltteki benleri 15 dakika gibi kısa bir sürede inceleyerek , benler üzerinde meydana gelen şekil ve renk değişikliklerinde bir uzmana başvurmak hayati önem taşıyabiliyor. Ergenlik döneminde artmasından korkmayın Hemen herkeste bulunan benler ciltte oluşan iyi huylu oluşumlardır. Doğumda daha az olan benlerin sayısı çocukluk ve erişkinlik dönemi boyunca artmaktadır. Hormonal etkilerden dolayı ergenlik ve gebelik döneminde daha fazla artış gösteren benlerin sayısı genellikle 30’lu yaşlardan sonra azalmaktadır. Genetik yatkınlık ve güneş ışınlarına fazla maruz kalmak da ben sayısında artışa yol açabilmektedir. Benlerdeki ani değişimleri göz ardı etmeyin Benlerin çapları yıllar içinde artarak deriden kabarık hale gelebilirken, aynı zamanda renk değişikliği de yaşanabilmektedir. Ancak bu değişim çok yavaştır. Dikkat edilmesi gereken benler üzerinde aylar içinde ani meydana gelen değişikliklerdir. Var olan bir bende ani gelişen büyüklük, renk ve şekil değişimleri gerçekleşirse Benin şekli asimetrik ve 6 mm’den büyükse Ben üzerinde açık - koyu kahverengi, siyah, kırmızı gibi iki ya da daha fazla renk varsa Ben üzerinde kanama, pürüzlü ve pul pul doku, sulantı ya da iyileşmeyen bir yara oluştuysa Vücuttaki diğer benlere şekil olarak benzemeyen diğerlerinden farklı görünen bir ben fark edilirse zaman kaybetmeden dermatoloğa başvurulması gerekmektedir. Sarışın renkli gözlüler daha dikkatli olmalı Kontrolsüz güneşe maruz kalma, bronzlaşma ve güneş yanığı sonucu deri hücrelerinde genetik hasar oluşabilmektedir. Hasarla hücrelerin sınırsız çoğalması sonucu zamanla benlerin üzerinde kötü huylu bir tümör olan malign melanom gelişebilmektedir. Malign melanom, %70-80 sağlam deri bölgelerden gelişirken, %20-30’ u önceden var olan bir ben üzerinden oluşabilmektedir. Mavi gözlü, çilli, kızıl ya da sarışınlar ile açık tenli olup kolaylıkla güneş yanığı olanlar malign melanom gelişmesi bakımından riskli grupta bulunmaktadır. Bununla birlikte çocuklukta güneş yağını geçirmek, çalışırken veya tatilde güneş ışınlarına kontrolsüz maruz kalmak, 50’den fazla bene sahip olmak, ailede cilt kanseri öyküsünün olması ve organ nakli geçirmek malign melanom gelişme ihtimalini artırmaktadır. Benleriniz kanserleşmeden önleminiz alın Dermatolog tarafından yapılan yıllık rutin kontrollerin yanı sıra yeterli ışık altında her ay benlerin incelenmesi ve gerekirse küçük notların alınması hayatı önem taşıyabilmektedir. 15 dakikayı geçmeyen basit rutin kontrolün yanında benlerin kanserleşmesini engellemek için benlere olan UV maruziyetini azaltmak, birincil koruma yöntemidir. Bu amaçla; Günlük güneş koruyucu, güneş gözlüğü, şapka gibi koruyucu kıyafetler kullanılmalıdır. Özellikle yaz aylarında 11.00 - 15.00 saatleri arasında direk güneş ışığından kaçınmak ve gölgede oturmak önerilmektedir. Her gün 11.00 - 15.00 saatleri arasında ön kol ve bacakları 20-30 dakika güneşe tutmak D vitamini üretimi ve kemik sağlığı açısından yeterli olacaktır. Kontrolsüz güneşlenmek ve solaryum ile bronzlaşmaktan kaçınılmalıdır. Her ikisi de deri sağlığı açısından zararlıdır. Güneşten gelen zararlı ultraviyole ışınları (UV) ciltteki DNA'da zararlara yol açabilmektedir.

Hemen herkeste bulunan benler ciltte oluşan iyi huylu oluşumlardır. Doğumda daha az olan benlerin sayısı çocukluk ve erişkinlik dönemi boyunca artmaktadır. Hormonal etkilerden dolayı ergenlik ve gebelik döneminde daha fazla artış gösteren benlerin sayısı genellikle 30’lu yaşlardan sonra azalmaktadır. Genetik yatkınlık ve güneş ışınlarına fazla maruz kalmak da ben sayısında artışa yol açabilmektedir.

Benlerdeki ani değişimleri göz ardı etmeyin

Benlerin çapları yıllar içinde artarak deriden kabarık hale gelebilirken, aynı zamanda renk değişikliği de yaşanabilmektedir. Ancak bu değişim çok yavaştır. Dikkat edilmesi gereken benler üzerinde aylar içinde ani meydana gelen değişikliklerdir.

Var olan bir bende ani gelişen büyüklük, renk ve şekil değişimleri gerçekleşirse

Benin şekli asimetrik ve 6 mm’den büyükse

Ben üzerinde açık - koyu kahverengi, siyah, kırmızı gibi iki ya da daha fazla renk varsa

Ben üzerinde kanama, pürüzlü ve pul pul doku, sulantı ya da iyileşmeyen bir yara oluştuysa

Vücuttaki diğer benlere şekil olarak benzemeyen diğerlerinden farklı görünen bir ben fark edilirse zaman kaybetmeden dermatoloğa başvurulması gerekmektedir.
Sarışın renkli gözlüler daha dikkatli olmalı

Kontrolsüz güneşe maruz kalma, bronzlaşma ve güneş yanığı sonucu deri hücrelerinde genetik hasar oluşabilmektedir. Hasarla hücrelerin sınırsız çoğalması sonucu zamanla benlerin üzerinde kötü huylu bir tümör olan malign melanom gelişebilmektedir. Malign melanom, %70-80 sağlam deri bölgelerden gelişirken, %20-30’ u önceden var olan bir ben üzerinden oluşabilmektedir. Mavi gözlü, çilli, kızıl ya da sarışınlar ile açık tenli olup kolaylıkla güneş yanığı olanlar malign melanom gelişmesi bakımından riskli grupta bulunmaktadır. Bununla birlikte çocuklukta güneş yağını geçirmek, çalışırken veya tatilde güneş ışınlarına kontrolsüz maruz kalmak, 50’den fazla bene sahip olmak, ailede cilt kanseri öyküsünün olması ve organ nakli geçirmek malign melanom gelişme ihtimalini artırmaktadır.

Benleriniz kanserleşmeden önleminiz alın

Dermatolog tarafından yapılan yıllık rutin kontrollerin yanı sıra yeterli ışık altında her ay benlerin incelenmesi ve gerekirse küçük notların alınması hayatı önem taşıyabilmektedir. 15 dakikayı geçmeyen basit rutin kontrolün yanında benlerin kanserleşmesini engellemek için benlere olan UV maruziyetini azaltmak, birincil koruma yöntemidir. Bu amaçla;

Günlük güneş koruyucu, güneş gözlüğü, şapka gibi koruyucu kıyafetler kullanılmalıdır.

Özellikle yaz aylarında 11.00 - 15.00 saatleri arasında direk güneş ışığından kaçınmak ve gölgede oturmak önerilmektedir. Her gün 11.00 - 15.00 saatleri arasında ön kol ve bacakları 20-30 dakika güneşe tutmak D vitamini üretimi ve kemik sağlığı açısından yeterli olacaktır.
Kontrolsüz güneşlenmek ve solaryum ile bronzlaşmaktan kaçınılmalıdır. Her ikisi de deri sağlığı açısından zararlıdır. Güneşten gelen zararlı ultraviyole ışınları (UV) ciltteki DNA'da zararlara yol açabilmektedir.
 
Üst Alt