Psikoterapi kişinin hayatında yaşadığı rahatsızlık verici davranış, inanç, duygu ve ilişki problemlerini uzman psikoterapistlerle çözmeye çalışma sürecidir. Psikoterapiye başlama kararı bile bu tarz sorunları çözmek için büyük bir ilk adımdır. Hangi tarz terapi uygulanırsa uygulansın danışan ve terapist arasında güvenli bir ilişki kurulması çok önemlidir.
Psikoterapi hizmeti almak günümüzde gittikçe yaygınlaşsa da psikoterapiye dair yanlış inanışlar hala devam etmektedir.
Bir psikoterapist ne yapar?
Farklı teknikler kullanarak danışanın yaşadığı duygusal ve ruhsal sorunları çözmesinde yardımcı olur.
Danışanı yargılamadan mümkün olduğunca tarafsız bir bakış açısıyla çalışır.
Danışan için güvenilir ve istikrarlı bir ortam yaratır.
Danışanın sorunlarını çözmez, bu sorunların çözümü için yol arkadaşlığı yapar.
Terapi odasında danışanın aklındaki her şeyi mümkün olduğunca konuşulabilir kılar.
Bir psikoterapist ne yapmaz?
Danışanına direkt olarak tavsiye vermez. Psikoterapinin asıl amacı danışanların kendi kararlarını verebilmeleri için yardımcı olmaya çalışmaktır.
Danışanlarıyla özel hayatında romantik/cinsel ilişkiye girmez, iş/arkadaş ilişkisi kurmaz.
Özel hayatında ilişki içinde olduğu yakın arkadaşları ve aile üyelerine terapi hizmeti vermez.
Danışanlar kendi iç dünyalarını açmadıkça zihin oku(ya)maz.
Psikiyatri eğitimi almamışsa (uzman psikolog, uzman klinik psikolog ise) ilaç yazmaz. Farmakolojik konsültasyon tıp eğitimi alıp psikiyatri alanında uzmanlaşmış psikiyatristlerin alanıdır.
Sorunları çözmek adına geçmişle ve kişinin kendisiyle yüzleşmesini gerektiren psikoterapiye başlama kararını vermek sürecin en zorlayıcı anlarından biridir. Etik çalışan, sınırlarını bilen bir psikoterapist bu sürecin çerçevesini oluşturur ve danışanıyla beraber çalışır. Danışanına öncülük etmez, onun yol arkadaşı olur ve danışanın hayatındaki tekrarlayan sorunların kaynağını onunla beraber anlamaya çalışır. Bu çerçevede ilerleyen psikoterapi süreçleri pek çok psikolojik, psikosomatik ve günlük problemlerin çözümünde oldukça etkilidir.
Psikoterapi hizmeti almak günümüzde gittikçe yaygınlaşsa da psikoterapiye dair yanlış inanışlar hala devam etmektedir.
Bir psikoterapist ne yapar?
Farklı teknikler kullanarak danışanın yaşadığı duygusal ve ruhsal sorunları çözmesinde yardımcı olur.
Danışanı yargılamadan mümkün olduğunca tarafsız bir bakış açısıyla çalışır.
Danışan için güvenilir ve istikrarlı bir ortam yaratır.
Danışanın sorunlarını çözmez, bu sorunların çözümü için yol arkadaşlığı yapar.
Terapi odasında danışanın aklındaki her şeyi mümkün olduğunca konuşulabilir kılar.
Bir psikoterapist ne yapmaz?
Danışanına direkt olarak tavsiye vermez. Psikoterapinin asıl amacı danışanların kendi kararlarını verebilmeleri için yardımcı olmaya çalışmaktır.
Danışanlarıyla özel hayatında romantik/cinsel ilişkiye girmez, iş/arkadaş ilişkisi kurmaz.
Özel hayatında ilişki içinde olduğu yakın arkadaşları ve aile üyelerine terapi hizmeti vermez.
Danışanlar kendi iç dünyalarını açmadıkça zihin oku(ya)maz.
Psikiyatri eğitimi almamışsa (uzman psikolog, uzman klinik psikolog ise) ilaç yazmaz. Farmakolojik konsültasyon tıp eğitimi alıp psikiyatri alanında uzmanlaşmış psikiyatristlerin alanıdır.
Sorunları çözmek adına geçmişle ve kişinin kendisiyle yüzleşmesini gerektiren psikoterapiye başlama kararını vermek sürecin en zorlayıcı anlarından biridir. Etik çalışan, sınırlarını bilen bir psikoterapist bu sürecin çerçevesini oluşturur ve danışanıyla beraber çalışır. Danışanına öncülük etmez, onun yol arkadaşı olur ve danışanın hayatındaki tekrarlayan sorunların kaynağını onunla beraber anlamaya çalışır. Bu çerçevede ilerleyen psikoterapi süreçleri pek çok psikolojik, psikosomatik ve günlük problemlerin çözümünde oldukça etkilidir.