Son konular

Bizans'ta Devlet İdaresi Hakkında Bilgi

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
51
Yaş
36
Coin
256,936
bizansın idari yapısı - bizans merkez idaresi - bizans senatosu

Bizans’ta bugünkü hükümetlere benzer bir teşkilât yoktu. Merkez idare, saray memurlarıyla sivil ve askeri memurlardan toplanma bir memur aristokrasinin elindeydi. Saray memurlarıyla en yüksek sivil ve asker memurları, imparator, kendisi tayin ederdi. İmparator yanında danışma organları olarak şu müesseseler vardı:

1. Senato. Roma senatosu örnek tutularak Büyük Constantinus’un İstanbul’da meydana getirdiği senato, devlet hayatında önemli bir rol oynadı. Bazı kanunlar, yayımlanmadan önce, senatoda okunurdu. Fakat senatonun da kanun tasarıları hazırlamak ve imparatora sunmak hakkı vardı. Senatonun en önemli bir yetkisi de, yeni imparatoru seçmek ve tanımak hakkıydı.

2. Senatodan başka, imparatora daha yakın olan Kutsal şûra bir çeşit saray şûrası vazifesini görmüştür. Daimi üyeleri merkez idarenin en yüksek memurlarındandı.

3. Genel toplantılar. Bütün halkın veya yalnız temsilcilerin bulundukları toplantılarda imparator doğrudan doğruya halkla temas ederdi. Bu toplantıların yeri bazen Hippodromos idi. (At meydanı). Başlıca amaç, imparatorun istediklerini halka bildirmek veya propaganda yapmaktı. Aynı zamanda imparator halk efkârını öğrenmek, halk da şikâyetlerini, dertlerini imparatora bildirmek fırsatını bulurdu.

Merkez idarenin en nüfuzlu memuru, Daireler âmiri idi. Aşağı yukarı bugünkü içişleri ve dışişleri bakanlarının vazifesini gören bu başmemurun, bütün resmi daireler, saray muhafız kıtaları, sınıf muhafaza kıtaları, emniyet ve posta üzerinde kontrol hakkı vardı. Yabancı elçilerin kabulü ve genellikle yabancı memleketlerle olan münasebetlerin idaresi de onun vazifelerindendi. Emrinde çalışan memurlardan bazıları, ulak ve hafiye olarak eyaletleri gezer, memurların çalışmasını denetler ve halk efkârını yoklardı.

Daireler âmirinden sonra en önemli memur olan kutsal saray idare âmiri adalet islerine bakar, imparator fermanlarını hazırlardı. Maliye islerinin idaresi hazine müdürüyle devlet arazileri müdürü arasında bölünmüştü.

Hazineye para olarak ödenen vergi ve resimler, ticaret, endüstri ve darphane, hazine müdürünün kontrolü altındaydı. Devlet arazileri müdürü devletin büyük mülkleriyle imparatorun özel hazinesini idare ederdi. Saray memurları başında başmabeyinci bulunuyordu. Daima hadımlardan seçilen bu başmemur, hükümdarla çok sıkı bir münasebette bulunduğundan büyük bir nüfuza sahipti. Herakleios zamanında başlayan reformlarla idare teşkilâtında önemli değişiklikler yapıldı.

O zamana kadar birkaç büyük memur tarafından görülen isler, bölünerek, doğrudan doğruya imparatora karşı sorumlu olan daha çok sayıda memura verildi. İmparatorluğun son zamanında sivil idarede merkezileştirmeye doğru gidildi. Bu devir memurlarından en yüksek olanı bütün maliye işleri ve sivil idare reisi olan daireler müfettişiydi. Bu memur İsaakios Angelos’tan itibaren imparatorluğun sonuna kadar bir başbakan rolünü oynadı. Yüksek sivil memurlara ve ordu şeflerine, rütbelerine göre, şeref unvanları vermek âdetti. Aslında nezaketen verilen bu unvanlar, IV. yy.dan itibaren memurluklara bağlandı.

alıntı
 
Üst Alt