bizim zamanımızı ozledim

SoruCevap

Üye
Çözümler
1
Tepkime
62
Yaş
36
Coin
256,936
Ben de gercekten o eski zamanları ozledim

Cocukluklar,oyunlarımız,arkadaşlıklar,kavgalar,komşuluklar,herşey o zamanlar bir

başkaydı

Ozlem


Benim cocukluğumda annelerimiz calışmazdı
Okuldan eve geldiğimde boynumdaki anahtarla kapıyı hic acmadım
Hatta babanım bile anahtarı yoktu Annem evimizin bir parcası
gibiydi,hep evdeydi
Heryere birlikte giderdik, zaten oyle cok da gidilecek bir yer yoktu
ki

En buyuk eğlencemiz sokaklarda oynamaktı
Sokakta oynamak diye bir kavram vardı yani
Cafelerde, alış veriş merkezlerinde buluşmazdık
Okula arkadaşlarımızla gider, birlikte cıkar, oynaya, zıplaya
yuruyerek gelirdik
Servis falan yoktu Ayakkabılarımız eskirdi
Hatta oyle olurdu ki; cantalarımızı kaldırımlara koyar oyuna bile
dalardık
Annelerimiz bu durumu bildiklerinden kardeşlerimizle bizlere ekmek
arası bir şeyler hazırlar gonderirdi
Mahallemizdeki teyzeler annemiz gibiydi Susayınca girer evlerine su
icerdik
Ya da pencereden bir surahi bir bardak uzatır, hepimiz aynı
bardaktan kana kana icerdik
Kısacacı evine girip gelen ( ki sadece cişi gelen giderdi evine )
elinde mutlaka yiyecekle donerdi
Anneleri o arada cocuğuna verdiği şeyden bizlere de gonderirdi
Bu bazen bir kurabiye bazen bir meyve olurdu

Cebimizde harclığımız olduğunda duşmesin diye cıkarır cantamızın
ustune koyar oyun bitince geri alırdık
Cok garip ama kimse almazdı Sokaklarımız evimiz kadar guvenli idi
Duşunce kaldırırlar, kavga edince barıştılırdık Polisler gelmezdi
kavgalarımıza, zabıtlar tutulmazdı
Sonra kavgalarımız da oyle ustura, falcata ile olmaz, onlar nedir
bilmezdik bile, asla kanla falan da bitmezdi, en fazla saclarımızdan
ceker, hayvan adları sayar, tekme atar, yine oyuna dalardık
Birbirimizin suyundan icer, elmasına diş atardık
Misket oynamaktan parmaklarımız kanar yine de mikrop kapmazdık
Azar işitip, acillere taşınmazdık Duşerdik ekmek ciğner basarlardı
alnımıza, oyuna devam ederdik Rontgenlere, ultrasonlara girmezdik

Ben bizim cocukluğumuzu cok ozledim
Sokaklarımız ruhsuzlaştı sanki Komşumu tanımıyorum ama evinin
camında,
temizliğe gelen kadını haftada bir gorur kolay gelsin der konuşurum
Onun dışında orada kim oturur hic bilmem
Evimizi kendimiz temizlerdik, kapı silmece ; bilmem kac kuruş
hepimizin elinde bezler gule oynaya bitirirdik işleri
Evlerimiz var icinde yaşayan yok Parklarımız var icinde oynayan
cocuk yok
Ama her yıl sokulup yenilenen kaldırımlar, luks binalar, ışıl ışıl
vitrinler, girip cıkan yapay insanlar
Ruh yok, buz gibi buz, bu biz değiliz

Tahta iskemlelerimiz de oturan yaşlılarımız, onlara dede, nene diye
hatırını soran cocuklarımız yok oldu
Ben kapılarında ' vale ' lerin, ' bady ' lerin beklediği yerlerden
hep
korkmuş cekinmişimdir
Kapısını carparak ortuyor diye cocuğuna kızıp, taksidini
bitiremediği
arabanın anahtarını, hic tanımadığı birine vermek ters gelir bana
Benim değildir bu kultur
Ne ruhuma, ne kulturume ne de cuzdanıma hitap eder
Nedir bunlar?
Reklamlarla desteklenen beyni, ruhu ele gecirilmiş insanlar olduk
Birbirimize yabancı, yalnızlıklarımızla yaşar olduk
İyi de neden boyle olduk ?
Biz mi istemiştik?

Her toplum haketiği gibi yonetilir derler ya,hakettiği gibide yaşar
diyelim mi ?
(Yazari bilinmiyor)
 

Create an account or login to comment

You must be a member in order to leave a comment

Create account

Create an account on our community. It's easy!

Log in

Already have an account? Log in here.

Üst Alt