Boyun ağrısı günlük hayatta en çok görülen tıbbi problemlerdendir. En sık karşılaşılan boyun ağrısı mekanik boyun ağrısıdır. Baş, omuz ve kol ağrısı da bu ağrıya eşlik edebilir. Sıklıkla duruş-oturuş bozukluğu, travma ve incitme gibi sebeplerden kaynaklanır. Masa başı işlerde çalışanların çoğu özellikle bu tip boyun ağrısından şikayetçidir. Otururken öne eğilerek çalışmak, uzun süre boynu eğik şekilde sabit tutarak kitap okumak, el işi yapmak, bilgisayar-tablet vs. kullanmak, araba sürmek; yatarak televizyon izlemek, aşırı spor ve boyun anatomisine uygun olmayan yastık seçimi gibi nedenlerle mekanik ağrılar ortaya çıkabilir. Ev işleri sırasında boyun yukarı ya da öne doğru sabitlenmiş şekilde iş görmek çoğu kez ev hanımlarında boyun ağrılarına yol açar. Perde asmak ya da elde bulaşık yıkamak gibi boynun belli bir pozisyonda uzun süre tutulduğu ve zorlandığı ev işleri önde gelen sebeplerdendir. Ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar bu tip ağrıların tedavisinde kullanılır. Çeşitli egzersizler ve ağrıya neden olan kötü duruşun düzeltilmesi genel olarak uygulanan tedavi yöntemleridir.
Boyun ağrısına neden olan hastalıklar ve sebepleri arasında başta mekanik boyun ağrısı olmak üzere kaygı-stres, travmalardan kaynaklanan boyun ağrısı, boyun fıtığı, kireçlenme-dar kanal, romatizmal hastalıklar (fibromiyalji vs.) ile boyun omurlarını ve çevresindeki dokuları tutan enfeksiyon ve/veya tümöral hastalıklar görülmektedir. Travma nedenli instabilitesi olan olgular, ilerleyici nörolojik defisiti (güç kaybı, hissizlik) olan boyun fıtığı (servikal disk hernisi) kireçlenme-kanal daralması (servikal spinal stenoz) ve omuriliğe baskı yapan tümörlere cerrahi uygulanırken diğer ağrı etkenlerine ilaç ve fizik tedavi yeterli gelmektedir.
Bir hastaya beyin ve sinir cerrahisi uzmanı tarafından boyun fıtığı tanısı konurken öncelikle üç ana husus değerlendirilir. Hastanın şikâyetlerinin (boyun ve kola yayılan ağrı) şekli, şiddeti, zamanı; nörolojik muayene bulguları (kuvvet kaybı ve uyuşukluk) ve radyolojik inceleme (servikal vertebra MRG). Bu üç kriterdeki bulgular tam olarak örtüştüğü takdirde boyun fıtığı tanısı konur.
Bilinmesi gerekenleri başında şunlar gelir: Tek başına boyun MR'ı ile boyun fıtığı tanısı konulmaz. Her boyun ağrısı boyun fıtığı değildir. Her boyun fıtığının tedavisi de ameliyat değildir.
Boyun fıtığı tanısı alan hastaların büyük bir kısmı ameliyat dışı tedavilerle iyileşirler. Steroid olmayan antienflamatuar denen ağrı kesici ilaçlarla ağrının kontrolü, boyunluk kullanımı ve uygun fizik tedavi prosedürleri genellikle fayda sağlar.
Şiddetli bir kol ağrısına eşlik eden ellerde veya kollardaki güçsüzlük durumunda bunu açıklayan ciddi bir sinir veya omurilik basısı MR görüntülemesi ile gösterilebiliyorsa hastaya cerrahi tedavi önerilmelidir.
Nörolojik bulguların her geçen gün daha kötüye giden bir hasta profili vardır ki, bu hastalarda ameliyat dışı yöntemlerle vakit kaybı olurken, geri dönüşsüz sinir hasarı oluşması en istenmeyen durumdur. Bu hastaların oyalanmadan ameliyat olması önerilir. Bir grup boyun fıtığı hastasında ise kuvvet kaybı olmaksızın şiddetli boyun ve kol ağrısı mevcuttur ve hiçbir ameliyat dışı tedavi ile rahatlamaları mümkün olmamaktadır. Ağrıya bağlı günlük yaşam kalitesi ileri derecede bozulmuştur. Bu hastalarda da boyun fıtığı ameliyatı ile ağrı hızla ortadan kalkar ve rutin yaşama sorunsuz dönülmesini sağlar.
Cerrahi gerektiren boyun fıtıklarında, ameliyatlar günümüzde, mikrocerrahi olarak, önden veya arkadan olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır. Daha çok önden yapılan boyun fıtığı ameliyatlarında, yemek ve soluk borusu ile şah damarı arasında güvenli bir sahadan disk mesafesi ulaşılır ve oradaki disk boşaltılmaya başlanarak, omuriliğin ve sinirlerin rahatladığı görülene kadar temizlenir. Böylece ağrı ve kuvvetsizliğe neden olan bası ortadan kaldırılmış olunur. Ardından uzun dönemde kifoz oluşmasını engellemek için araya ya kafes denilen kemik aşı ya da disk protezi denilen yapay protezler yerleştirilir. Arkadan yapılan ameliyatlarda ise kireçlemenin ve daralmanın ön planda olduğu kalınlaşmış bağ dokular ve fıtıklaşmalar temizlenebilir. Cerrahi tekniğe hastanın bulgularına ya da diskin nereden baskı yaptığına göre karar verilir. Ameliyat sonrası hasta aynı gün ayağa kaldırılabilir. Hastanede kalış süresi genelde bir gündür. Çoğunlukla Hastanın ağrıları hızla geçer, kuvveti düzelir. Uyuşukluk biraz daha geç düzelme gösterir. Çok gecikmiş olgularda tamamen düzelmeyebilir. Önden yapılan ameliyatlarda ilk 1-2 gün boğaz ağrısı veya yutkunurken ağrı görülebilir. Ameliyat sonrası omurlar arası füzyon yapılan hastalara 3-4 hafta boyunluk kullanması önerilir.
Boyun ağrısına neden olan hastalıklar ve sebepleri arasında başta mekanik boyun ağrısı olmak üzere kaygı-stres, travmalardan kaynaklanan boyun ağrısı, boyun fıtığı, kireçlenme-dar kanal, romatizmal hastalıklar (fibromiyalji vs.) ile boyun omurlarını ve çevresindeki dokuları tutan enfeksiyon ve/veya tümöral hastalıklar görülmektedir. Travma nedenli instabilitesi olan olgular, ilerleyici nörolojik defisiti (güç kaybı, hissizlik) olan boyun fıtığı (servikal disk hernisi) kireçlenme-kanal daralması (servikal spinal stenoz) ve omuriliğe baskı yapan tümörlere cerrahi uygulanırken diğer ağrı etkenlerine ilaç ve fizik tedavi yeterli gelmektedir.
Bir hastaya beyin ve sinir cerrahisi uzmanı tarafından boyun fıtığı tanısı konurken öncelikle üç ana husus değerlendirilir. Hastanın şikâyetlerinin (boyun ve kola yayılan ağrı) şekli, şiddeti, zamanı; nörolojik muayene bulguları (kuvvet kaybı ve uyuşukluk) ve radyolojik inceleme (servikal vertebra MRG). Bu üç kriterdeki bulgular tam olarak örtüştüğü takdirde boyun fıtığı tanısı konur.
Bilinmesi gerekenleri başında şunlar gelir: Tek başına boyun MR'ı ile boyun fıtığı tanısı konulmaz. Her boyun ağrısı boyun fıtığı değildir. Her boyun fıtığının tedavisi de ameliyat değildir.
Boyun fıtığı tanısı alan hastaların büyük bir kısmı ameliyat dışı tedavilerle iyileşirler. Steroid olmayan antienflamatuar denen ağrı kesici ilaçlarla ağrının kontrolü, boyunluk kullanımı ve uygun fizik tedavi prosedürleri genellikle fayda sağlar.
Şiddetli bir kol ağrısına eşlik eden ellerde veya kollardaki güçsüzlük durumunda bunu açıklayan ciddi bir sinir veya omurilik basısı MR görüntülemesi ile gösterilebiliyorsa hastaya cerrahi tedavi önerilmelidir.
Nörolojik bulguların her geçen gün daha kötüye giden bir hasta profili vardır ki, bu hastalarda ameliyat dışı yöntemlerle vakit kaybı olurken, geri dönüşsüz sinir hasarı oluşması en istenmeyen durumdur. Bu hastaların oyalanmadan ameliyat olması önerilir. Bir grup boyun fıtığı hastasında ise kuvvet kaybı olmaksızın şiddetli boyun ve kol ağrısı mevcuttur ve hiçbir ameliyat dışı tedavi ile rahatlamaları mümkün olmamaktadır. Ağrıya bağlı günlük yaşam kalitesi ileri derecede bozulmuştur. Bu hastalarda da boyun fıtığı ameliyatı ile ağrı hızla ortadan kalkar ve rutin yaşama sorunsuz dönülmesini sağlar.
Cerrahi gerektiren boyun fıtıklarında, ameliyatlar günümüzde, mikrocerrahi olarak, önden veya arkadan olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır. Daha çok önden yapılan boyun fıtığı ameliyatlarında, yemek ve soluk borusu ile şah damarı arasında güvenli bir sahadan disk mesafesi ulaşılır ve oradaki disk boşaltılmaya başlanarak, omuriliğin ve sinirlerin rahatladığı görülene kadar temizlenir. Böylece ağrı ve kuvvetsizliğe neden olan bası ortadan kaldırılmış olunur. Ardından uzun dönemde kifoz oluşmasını engellemek için araya ya kafes denilen kemik aşı ya da disk protezi denilen yapay protezler yerleştirilir. Arkadan yapılan ameliyatlarda ise kireçlemenin ve daralmanın ön planda olduğu kalınlaşmış bağ dokular ve fıtıklaşmalar temizlenebilir. Cerrahi tekniğe hastanın bulgularına ya da diskin nereden baskı yaptığına göre karar verilir. Ameliyat sonrası hasta aynı gün ayağa kaldırılabilir. Hastanede kalış süresi genelde bir gündür. Çoğunlukla Hastanın ağrıları hızla geçer, kuvveti düzelir. Uyuşukluk biraz daha geç düzelme gösterir. Çok gecikmiş olgularda tamamen düzelmeyebilir. Önden yapılan ameliyatlarda ilk 1-2 gün boğaz ağrısı veya yutkunurken ağrı görülebilir. Ameliyat sonrası omurlar arası füzyon yapılan hastalara 3-4 hafta boyunluk kullanması önerilir.