Bugune Kadar Kullandığımız Anayasalar
Bugune Kadar Kullandığımız Anayasalar Neler
Anayasa
Anayasa, bir devletin temel kurumlarının nasıl işleyeceğini belirleyen yazılı belgelerdir Anayasa denilen bu belgeyle ayrıca kişilerin temel hak ve ozgurlukleri guvence altına alınmıştır
Turkiye'nin de aralarında bulunduğu coğu ulkede anayasa, yazılı ve butunsel bir belgedir Oysa İngiltere'de yazılı bir anayasa yoktur Bu ulkede temel kurumların işleyişi yuzlerce yıllık geleneklere, yasalara ve belgelere gore duzenlenir
Turkiye'de ilk anayasa, 1876'da yururluğe giren Osmanlı anayasasıdır O tarihten Osmanlı Devletinin sona erişine kadar anayasaya kanuni esasi deniyordu 1876 tarihli Kanuni Esasi, padişahın yetkilerini kısıtlamamıştı Yurttaşlara duşunce, toplantı ve dernek kurma ozgurluğu, bireylere dokunulmazlık hakları tanımıyordu II Meşrutiyet'in ilanından sonra, 1909'da bu anayasada değişiklikler yapılarak padişahın yetkileri kısıtlandı Kişisel hak ve ozgurlukler tanındı, basın uzerindeki sansur kaldırıldı Hukumet artık padişaha değil, meclise karşı sorumluydu
Kurtuluş Savaşı sırasında, 20 Ocak 1921'de Teşkilatı Esasiye Kanunu adıyla yeni bir anayasa kabul edildi Bu anayasada egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu belirtiyordu Yasama yetkisi de Buyuk Millet Meclisine bırakılmıştı Cumhuriyetin ilanından sonra daha kapsamlı bir anayasaya gereksinim duyuldu 20 Nisan 1924'te bu amacla, gene Teşkilatı Esasiye Kanunu adını taşıyan yeni bir anayasaya hazırlandı 1924 Anayasasıyla yasama ve yurutme yetkileri Turkiye Buyuk Millet Meclisine bırakıldı Meclis yasama yetkisini kendisi, yurutme yetkisini de cumhurbaşkanı ve bakanlar kurulu eliyle kullanıyordu Cumhurbaşkanının onayıyla goreve başlayan bakanlar kurulu meclise karşı sorumlu sayılmıştı Kurtuluş Savaşı doneminden başlayarak anayasa sozcuğu karşılığında teşkilatı esasiye kanunu kullanıldı Anayasa sozcuğu ise, 1960'tan sonra hukuk sisteminde kullanılmaya başladı
27 Mayıs 1960taki askeri darbeden sonra yeni bir anayasa hazırlandı 1961 Anayasası olarak bilinen bu anayasa, halkoylamasıyla yururluğe girdi Bu anayasada egemenliğin ulusa ait olduğu ve ancak yetkili organlarca kullanılabileceği ilkesi benimsendi Turkiye Cumhuriyeti insan haklarına dayalı, milli, demokratik ve laik bir sosyal hukuk devleti olarak tanımlandı Bu anayasayla iki meclisli bir parlamento ongorulmuştu: Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu Butun uyelerinin secimle belirlendiği Millet Meclisi, Cumhuriyet Senatosu'ndan daha fazla yetkilerle donatılmıştı Bu anayasayla yargı organlarının bağımsızlığı, kişi hak ve ozgurlukleri ile sosyal hakların guvence altına alındı Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yuksek Hakimler Kurulu gibi yeni kurumlar oluşturuldu
12 Eylul 1980'deki askeri darbeden sonra Milli Guvenlik Konseyi ile Danışma Meclisi (Kurucu Meclis) yeni bir anayasa hazırladı Bu anayasa 7 Kasım 1982'de yapılan halkoylamasıyla kabul edilerek yururluğe girdi 1982 Anayasası, bazı hak ve ozgurluklere onemli sınırlamalar getirmiş, Anayasa Mahkemesi'nin ve Danıştay'ın denetim yetkilerini azaltmıştır Son yıllarda, ozellikle Avrupa Birliğine uyelik surecinin bir gereği olarak, 1982 Anayasasında hak ve ozgurlukleri genişletici bir dizi değişiklik gercekleştirilmiştir
Bugune Kadar Kullandığımız Anayasalar Neler
Anayasa
Anayasa, bir devletin temel kurumlarının nasıl işleyeceğini belirleyen yazılı belgelerdir Anayasa denilen bu belgeyle ayrıca kişilerin temel hak ve ozgurlukleri guvence altına alınmıştır
Turkiye'nin de aralarında bulunduğu coğu ulkede anayasa, yazılı ve butunsel bir belgedir Oysa İngiltere'de yazılı bir anayasa yoktur Bu ulkede temel kurumların işleyişi yuzlerce yıllık geleneklere, yasalara ve belgelere gore duzenlenir
Turkiye'de ilk anayasa, 1876'da yururluğe giren Osmanlı anayasasıdır O tarihten Osmanlı Devletinin sona erişine kadar anayasaya kanuni esasi deniyordu 1876 tarihli Kanuni Esasi, padişahın yetkilerini kısıtlamamıştı Yurttaşlara duşunce, toplantı ve dernek kurma ozgurluğu, bireylere dokunulmazlık hakları tanımıyordu II Meşrutiyet'in ilanından sonra, 1909'da bu anayasada değişiklikler yapılarak padişahın yetkileri kısıtlandı Kişisel hak ve ozgurlukler tanındı, basın uzerindeki sansur kaldırıldı Hukumet artık padişaha değil, meclise karşı sorumluydu
Kurtuluş Savaşı sırasında, 20 Ocak 1921'de Teşkilatı Esasiye Kanunu adıyla yeni bir anayasa kabul edildi Bu anayasada egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu belirtiyordu Yasama yetkisi de Buyuk Millet Meclisine bırakılmıştı Cumhuriyetin ilanından sonra daha kapsamlı bir anayasaya gereksinim duyuldu 20 Nisan 1924'te bu amacla, gene Teşkilatı Esasiye Kanunu adını taşıyan yeni bir anayasaya hazırlandı 1924 Anayasasıyla yasama ve yurutme yetkileri Turkiye Buyuk Millet Meclisine bırakıldı Meclis yasama yetkisini kendisi, yurutme yetkisini de cumhurbaşkanı ve bakanlar kurulu eliyle kullanıyordu Cumhurbaşkanının onayıyla goreve başlayan bakanlar kurulu meclise karşı sorumlu sayılmıştı Kurtuluş Savaşı doneminden başlayarak anayasa sozcuğu karşılığında teşkilatı esasiye kanunu kullanıldı Anayasa sozcuğu ise, 1960'tan sonra hukuk sisteminde kullanılmaya başladı
27 Mayıs 1960taki askeri darbeden sonra yeni bir anayasa hazırlandı 1961 Anayasası olarak bilinen bu anayasa, halkoylamasıyla yururluğe girdi Bu anayasada egemenliğin ulusa ait olduğu ve ancak yetkili organlarca kullanılabileceği ilkesi benimsendi Turkiye Cumhuriyeti insan haklarına dayalı, milli, demokratik ve laik bir sosyal hukuk devleti olarak tanımlandı Bu anayasayla iki meclisli bir parlamento ongorulmuştu: Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu Butun uyelerinin secimle belirlendiği Millet Meclisi, Cumhuriyet Senatosu'ndan daha fazla yetkilerle donatılmıştı Bu anayasayla yargı organlarının bağımsızlığı, kişi hak ve ozgurlukleri ile sosyal hakların guvence altına alındı Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yuksek Hakimler Kurulu gibi yeni kurumlar oluşturuldu
12 Eylul 1980'deki askeri darbeden sonra Milli Guvenlik Konseyi ile Danışma Meclisi (Kurucu Meclis) yeni bir anayasa hazırladı Bu anayasa 7 Kasım 1982'de yapılan halkoylamasıyla kabul edilerek yururluğe girdi 1982 Anayasası, bazı hak ve ozgurluklere onemli sınırlamalar getirmiş, Anayasa Mahkemesi'nin ve Danıştay'ın denetim yetkilerini azaltmıştır Son yıllarda, ozellikle Avrupa Birliğine uyelik surecinin bir gereği olarak, 1982 Anayasasında hak ve ozgurlukleri genişletici bir dizi değişiklik gercekleştirilmiştir