Hz. İsa 30 yaşında iken, Benî İsraile peygamber olarak gönderildi. Bozulan Yahudiliğin hükümlerini neshedip yürürlükten kaldırdı. Hz. İsaya inanmayan Yahudiler, onu Romalılara şikayet etti. Kudüsteki Romalıların Yahudi valisi Pilatus, Hz. İsanın yakalanıp çarmıha gerilmesini emretti. Havarilerden biri olan Yehuda, onu Romalılara ihbar etti. Askerlerle beraber yerini göstermeye gidince, Allahü teâlâ Yehudayı Hz. İsanın şekline çevirdi. Askerler aradıkları İsanın bu olduğunu sanarak, Yehudayı çarmıha gerdiler. O anda Allahü teâlâ Hz. İsayı göğe çıkardı.
Hak din olan İsevilik yayılmaya başlayınca, Yahudiler ile Yunanlılar ve Romalılar karşı çıktılar. Bolüs [Pavlos] adındaki bir Yahudi; İsaya inandığını söyleyerek asıl İncili yok etti. Ortaya çıkan kişiler 12 havariden ve Bolüsten işittiklerini yazdılar. Böylece birçok incil meydana geldi. Yunan felsefesi ile yetişen Bolüs, Havarilerden Barnabasın yakın arkadaşı idi. Bozuk fikirlerini ona da aşılamak istedi, başaramayınca, açıkça düşmanlığa başladı. Bolüs, İsevi görünüp kendisini din âlimi tanıtarak; İsa, Allahın oğludur gibi birçok şeyler uydurdu. Şarabın ve domuzun helal olduğunu söyledi. Bolüsün İsanın haça gerilmesi, hikmet ve kurtuluştur diyerek ortaya attığı anlamsız iddia; bugünkü Hıristiyanlığın esas felsefesini teşkil etti. Müslümanların kitaplarından alarak dünyanın güneş etrafında döndüğünü söyleyen Galile, incillerdeki yanlış bilgiye göre, Engizisyonca müebbet hapse mahkum edildi ve gözleri kör olarak öldü. Bugünkü Hıristiyanlıkta:
1- Her çocuk günahkâr doğar. 2- Hz. İsa, oğul Allahtır. 3- Allah, insanların günahını affettirmek için, kendi oğlunu haçta öldürtmüştür. 4- İnsanlar, Allaha dua edemez. Ancak papazlar dua edebilir ve insanların günahını affedebilirler. 5- Papa günahsızdır. Onun her yaptığı iş doğrudur.
Hıristiyanlığın tekrar doğru yola girmesi için, çeşitli çalışmalar yapılmış, reformlar meydana gelmiştir. Papaz Luther, Protestanlığı kurarak bazı düzeltmeler yapacağım derken, Hıristiyanlığı büsbütün bozmuştur. Kilise, toplumun maddi, manevi bütün hayatına hakim olmuştur:
a) Kilise günahları itiraf ettirir ve papazlar günah çıkarır. b) Hıristiyanlıkta baba, oğul ve kutsal ruh adına vaftiz olmak kilisenin emridir. c) Nikah kilisede kıyılır. Kilise dışında yapılan nikah geçersizdir.
Son zamanlarda Hıristiyanlıkta Allah inancı hususunda önemli gelişmeler olmaktadır. Katolik Kilisesinin ve Vatikanın ileri gelenleri ve bilim adamlarından meydana gelen bir heyetin 7 yıllık bir araştırma sonucunda hazırladığı Evrensel Kateşizm adlı el kitabında, Katoliklerin de İslamiyetteki gibi Tek Allah inancında olmaları gerektiği belirtildi. Papalığın direktifi ile hazırlanan bu kitap 1992de Fransada piyasaya çıktı. Hıristiyanların bu yeni el kitabının, şimdiye kadar bu amaçla hazırlanan diğer papalık yayınları arasındaki en önemli farkı, Allah inancının Baba-oğul-Ruhül-Kudüs şeklinde olmaması gerektiğinin açıkça belirtilmesidir. Kitapta (Allaha yaratılmış varlıkların sıfat ve suretlerinin hiçbirisi yakıştırılamaz; çünkü Allah, tek yaratıcı olup ne erkek, ne kadın ne de insandı) denmekte, bu yeni inancın İslamiyetteki Allah inancı gibi olması gerektiği açıkça belirtilmektedir.
İnsan hakları, yaratılış esasları ile cinsiyet konuları üzerinde durulan, Vatikanın bu yeni eserinde; Huzurlu yaşamanın anahtarı Yaratanı benimsemek ve Tek Allahın varlığına inanmaktır denilmektedir. Bu eser, bilim adamlarınca bir yaratıcıya inanma açısından çok önemli bir gelişme olarak kabul edilmektedir.
Hak din olan İsevilik yayılmaya başlayınca, Yahudiler ile Yunanlılar ve Romalılar karşı çıktılar. Bolüs [Pavlos] adındaki bir Yahudi; İsaya inandığını söyleyerek asıl İncili yok etti. Ortaya çıkan kişiler 12 havariden ve Bolüsten işittiklerini yazdılar. Böylece birçok incil meydana geldi. Yunan felsefesi ile yetişen Bolüs, Havarilerden Barnabasın yakın arkadaşı idi. Bozuk fikirlerini ona da aşılamak istedi, başaramayınca, açıkça düşmanlığa başladı. Bolüs, İsevi görünüp kendisini din âlimi tanıtarak; İsa, Allahın oğludur gibi birçok şeyler uydurdu. Şarabın ve domuzun helal olduğunu söyledi. Bolüsün İsanın haça gerilmesi, hikmet ve kurtuluştur diyerek ortaya attığı anlamsız iddia; bugünkü Hıristiyanlığın esas felsefesini teşkil etti. Müslümanların kitaplarından alarak dünyanın güneş etrafında döndüğünü söyleyen Galile, incillerdeki yanlış bilgiye göre, Engizisyonca müebbet hapse mahkum edildi ve gözleri kör olarak öldü. Bugünkü Hıristiyanlıkta:
1- Her çocuk günahkâr doğar. 2- Hz. İsa, oğul Allahtır. 3- Allah, insanların günahını affettirmek için, kendi oğlunu haçta öldürtmüştür. 4- İnsanlar, Allaha dua edemez. Ancak papazlar dua edebilir ve insanların günahını affedebilirler. 5- Papa günahsızdır. Onun her yaptığı iş doğrudur.
Hıristiyanlığın tekrar doğru yola girmesi için, çeşitli çalışmalar yapılmış, reformlar meydana gelmiştir. Papaz Luther, Protestanlığı kurarak bazı düzeltmeler yapacağım derken, Hıristiyanlığı büsbütün bozmuştur. Kilise, toplumun maddi, manevi bütün hayatına hakim olmuştur:
a) Kilise günahları itiraf ettirir ve papazlar günah çıkarır. b) Hıristiyanlıkta baba, oğul ve kutsal ruh adına vaftiz olmak kilisenin emridir. c) Nikah kilisede kıyılır. Kilise dışında yapılan nikah geçersizdir.
Son zamanlarda Hıristiyanlıkta Allah inancı hususunda önemli gelişmeler olmaktadır. Katolik Kilisesinin ve Vatikanın ileri gelenleri ve bilim adamlarından meydana gelen bir heyetin 7 yıllık bir araştırma sonucunda hazırladığı Evrensel Kateşizm adlı el kitabında, Katoliklerin de İslamiyetteki gibi Tek Allah inancında olmaları gerektiği belirtildi. Papalığın direktifi ile hazırlanan bu kitap 1992de Fransada piyasaya çıktı. Hıristiyanların bu yeni el kitabının, şimdiye kadar bu amaçla hazırlanan diğer papalık yayınları arasındaki en önemli farkı, Allah inancının Baba-oğul-Ruhül-Kudüs şeklinde olmaması gerektiğinin açıkça belirtilmesidir. Kitapta (Allaha yaratılmış varlıkların sıfat ve suretlerinin hiçbirisi yakıştırılamaz; çünkü Allah, tek yaratıcı olup ne erkek, ne kadın ne de insandı) denmekte, bu yeni inancın İslamiyetteki Allah inancı gibi olması gerektiği açıkça belirtilmektedir.
İnsan hakları, yaratılış esasları ile cinsiyet konuları üzerinde durulan, Vatikanın bu yeni eserinde; Huzurlu yaşamanın anahtarı Yaratanı benimsemek ve Tek Allahın varlığına inanmaktır denilmektedir. Bu eser, bilim adamlarınca bir yaratıcıya inanma açısından çok önemli bir gelişme olarak kabul edilmektedir.