Son konular

Büyük Selcuklular Dönemi Hakkında Genel Bilgiler

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
51
Yaş
36
Coin
256,936
Büyük Selcuklular Dönemi - Büyük Selçuklu Döneminin Özellikleri
BÜYÜK SELÇUKLULAR DÖNEMİ

Oğuzların kınık ayağına mensup,Dokok oğlu Selçuk ve torunları tarafından kurulan bir Türk devletidir.Merkazi Rey şehri olan Büyük Selçuklu Devleti kısa zamanda Mavera ün Nehr'den Ege denizi kıylarına kadar uzanan büyük bir imparatorluk haline gelmiştir.(İslam sanatının ikinci klasik dönemi)
Dönem mimarisi geçmişten farklı olarak(kervansaray,cami,mezar yapıları devam ediyor ancak bunun yanı sıra geçmişte göremediğimiz yeni bir yapı olan medreseler ortaya çıkıyor)karşımıza çıkmaktadır.
Bu dönemde medrese bir olgu.Büyük Selçukluların medrese mimarisine kattıkları en önemli özellik medreseyi bir kurum haline getirmeleridir.
Düzenli,sistemli bir eğitim verilen yapılar olan medreseler devlet desteği altında çalışıyor.Görevliler ve öğrenciler her yıl devletten yardım alıyorlar.Buralarda devlet kadrolarını oluşturacak memurlar yetiştiriliyordu.
Büyük Selçuklu mimarisinde çok önemli bir isim olan Nizamül Mülk Fars kökenli büyük bir siyasetçidir.Devlet yönetiminde çok yüksek noktalara kadar ulaşabilmiştir.Alparslan ve Melikşah'a vezirlik yapmıştır.
Devlet kadrolarının geliştirilmesinde medreseler önemliydi.Büyük Selçuklular döneminde "Nizamiye medreseleri" denilen ilk medreselerin kurulmasında önemli yeri olan bir kişidir.Yine Büyük Selçuklu mimarisine büyük katkıları olmuştur.
Büyük Selçuklu Devleti içerisinde Fars kökenliler son derece etkin bir konumdaydılar.Sarayda Farsça konuşulur,edebi eserler Farsça yazılırdı.

CAMİLER

Merkeze uzak yerlerde inşaa edilmiş camiler genelde kerpiç ile inşaa edilmiş olduklarından günümüze kadar ulaşamamış ancak merkez ve merkeze yakın yapılar,devletin prestij yapıları oldukları için tuğla ile inşaa edilmiş ve bu yapıların büyük çoğunluğu günümüze kadar ulaşmıştır.
Yapılar genel olarak iki ayrı plan şemasında inşaa edilmiş;
*Tek kubbeli (köşk tipi) camiler;
Kare planlı,tek kubbeli,yana ve öne açılabilen yapıya sahip.Bunun sebebi sonradan bu duvarların yıkılmasına gerek kalmadan yapıyı genişletmek.Kemerli açıklıklar sayesinde de iki yapı arasında geçiş sağlanmaktadır.
*Çok destekli,çok bölümlü ulu camiler;

İspahan Mescid-i Cuması;
mescid-i cuma:Cuma namazının kılınabildiği yapı.
Çok destekli,çok bölümlü ulu cami türüdür.İran'da bu gün ayakta kalabilen camilerin en eskilerinden olup burada daha önceden var olan avlulu tipte bir Abbasi camisinin yerine yapılmıştır.Halen büyük bir kompozisyon içeren bu önemli eserin tamamı Selçuklulara ait olmayıp sonradan yapılan ilavelerle bu günki şeklini almıştır.
Bu kompozisyon içerisinde Selçulklulara ait kısımlar;Melikşah kubbesi,Terken hatun kubbesi,(kümbed-i haki) ve Hicri515,miladi 1121-1122tarihli kapıdır.
Melikşah kubbesi ve Terken Hatun kubbesi aynı aks üzerinde olup,aralarında 125m kadar mesafe vardır.İlk inşaa edildiği dönemde avlulu bir cami olarak tasarlandığı anlaşılan yapı,bütün Selçuklu camilerinde olduğu gibi mihrab önü kubbeli bir yapıdır.
Melikşah kubbesi,hükümdarın emriyle vezir Nizamül Mülk tarafından Sultan Melikşah adına yaptırılmıştır.Çapı;15.20m olan kubbenin örttüğü alanda sadece mihrab duvarı bütünlük arz eder.Diğer üç duvar, ön ve yanlara geçişi sağlayacak şekilde kemerli açıklıklarla parçalanmıştır.
kümbed;Aslı gümbet(kubbe) olan Fasça kökenli bir kelime olup,mimaride fonksiyonel bir mezar yapısıdır.
İspahan Mescid-i Cuma sındaki ikinci Selçuk kubbesi Terken Hatun kubbesidir.10m lik çapı ile Melikşah kubbesinden daha küçük olan bu kubbe 20m yüksekliğinde olup Nizamül Mülk'ün ölümünden sonra yerine geçen Tacül Mülk tarafından,Terken Hatun adına yaptırılmıştır.
Pope,bu yapının içerisinde gotik mimari ile paralel uygulamaların varlığına işaret etmiştir ki gerçekten de yapılan ayrıntılı ölçümler unsurların altın orana uygunluğunu ortaya koymaktadır.
Zevare Mescid-i Cuması
Ardistan Mescid-i Cuması
Büyük Selçuklu Devleti'nin ulucami plan şemasına sahip camilerdir.

TEK KUBBELİ CAMİLER

Gülpayegen Camii;
1105-1118 yıllarında yapıldığı sanılıyor.

Barsiyan Mescidi;
İsfahan'ın 15km kadar doğusundaki Barsiyan'da minare ve harim kısmı farklı zamanlarda yapılmış bir Selçuklu yapısıdır.Yapıya sonradan eklemeler olmuşsa da bu ilave kısımlar günümüze ulaşmamıştır.Barsiyan Mescidi İran'daki tek kubbeli Selçuklu yapılarının plan kuruluşları hakkında fikir edinilebilmesi açısından önemli bir örnektir.Minare çapı altta;5.75m,tepede;4.2 m olup,yüksekliği;34.50m dir.
Minare mihrap duvarına bitişik olup,giriş için duvar içinden yol açılmıştır.Tuğladan yapılmış olan mescidin dışı,iç mekana oranla bir hayli sadedir.İçteki süsleme zenginliğinde tuğlanın yanı sıra alçınında önemli bir yeri vardır.Yapı kubbe ile örtülmüştür.

Mezar Mimarisi
Kümbet özelliği taşıyan türbelerin yanı sıra ,türbe özelliği taşıyan kümbetler görüyoruz.
Büyük Selçuklular'da mezar yapılarına kültürel etkileşim nedeniyle kümbet denmekte.

Karaağa veya Harrekon kümbetleri;
Kazvin ile Hemedon arasındaki Harrekan bölgesinde yer alan bu iki kümbet,birbirinden 29m uzaklıkta yapılmıştır.
Tümüyle tuğladan inşaa edilmş bu yapılardan ilki;1068,diğeri ise;1093 tarihlidir.
Kubbeli olmalarına rağmen kumbet olarak anılan bu yapılar,sekizgen planlıdırlar.Kubbeler çift katlı olup,13m yüksekliğinde,11m çapındadır.Yapıların her ikisinde de sekizgenin köşeleri silindirik çıkıntılar halinde dışa taşmıştır.Çıkıntılardan iki tanesinin içinde merdiven bulunmaktadır.Her iki yapının dış cepheleri son derece zengin tuğla süslemelerle bezenmiştir.

Mevr Sultan Sencer Türbesi:
Büyük Selçuklu hükümdarlarının sonuncusu olan Sultan Sencer adına yapılan bu türbe 1157 tarihli olup,Selçuklu türbe mimarisinin o zamana kadar gerçekleştirdiği tüm gelişme ve yenilikleri bünyesinde toplamaktadır.Dünya mimarisinin sayılı anıtları arasında yer alan türbe 17m çapındaki kubbesi ile o zamana kadar erişilmemiş bir ölçüye varmıştır.
Türbe aslında daha önceki Selçuklu türbeleri gibi çift kubbeli idi.Şimdi yıkılmış olan dış kubbe;1217-1219 yılları arasında burada bulunan yakuta göre firuze rengi ile daha kilometrelerce uzaktan göze çarpıyordu. 27*27m lik kare mekanı saran 6 m gibi inanılmaz kalınlıktaki duvarlarüzerine oturan tromblu kubbe içten yıldız biçminde kaburgalara örülerek zenginleştirilmiştir.
Kare bloğun kubbe ile birlikte yerden yüksekliği bu gün bile 36m yi bulmaktadır.Bir geniş dilimli,bir dar,sivri kemerli galeri düzenlemesi,köşelerde geometrik tuğla süslemeli gayelerle kubbeye geçişi hazırlamaktadır.Yapının mimarı;Muhammed bin Afsız el-Serahsi dir.

Kervansaraylar
Çoğunlukla ipek yolu ve Bağdat yolu üzerinde kurulmuşlar.Anadolu'da kuzeyden doğuya,doğudan batıya doğrultuda yer alıyorlar.Büyük Selçuklu Devleti'nin en önemli kervansaray yapısı;

Ribat-ı Şerif Kervansarayı;
Nişabur ve nevr arasında inşaa edilmiştir.İnşaa terihini veren bir kitabesi bulunmamakla beraber,tarihi bilgi ve üslup özelliklerine bakılarak1114-15 yıllarına Melikşah'ın oğlu Ebu Şınca Muhammed dönemine tarihlenmektedir.Kareye yakın asıl yapı ve bunun önündeki yatık dikdörtgen bölüm dört eyvanlı bir avlu etrafında sıralanmış mekanlardan oluşmaktadır.
Dıştan kaleyi andıran ribat ın içi adeta sarayı andıran bir zenginliğe sahiptir.Birinci bölüm daha sade fakat asıl ikinci bölüm kubbeli camii,revaklı avlusu,muhteşem arka eyvanın iki yanında dört eyvanlı küçük avluları olan özel dairelerle her çeşit konforu barındırmaktadır.
Oğuzların bir ayaklanma sırasında yapı tahrib olunca Terken Hatun549(12.yy)yılında esir durumdaken bu yapıyla birlikte Ribat-ı mahiyi de onartmıştır.büyük kitabe ile birlikte bütün değişiklik ve süslemelerde o zaman yapılmıştır.
 
Üst Alt