Son konular

Çalışan Anne Olmak

Konuyu Yükselt

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
1
Çözümler
1
Tepkime
41
Puanları
318
Yaş
35
Coin
256,935
Çalışan olmak.

Anne olmak.

İki farklı rolün ortaya çıkardığı ve tabi ki daha zor bir rol “çalışan anne” rolü. “Çalışan” rolünüzün çok donanımlı olması ile “anne” rolünüzün çok özverili olması ne yazık ki “çalışan anne” rolü için biraraya geldiğinde süreci kolaylaştırmaya yetmiyor.

Çalışan kadın ve anne olma rolünü önce içinde yaşadığımız ve zaman zaman hoşlanmasak ta farkında olmadan öğrettiklerini kabul ettiğimiz kültür belirliyor. Üstelik biz dünyaya gelir gelmez bunu yapmaya başlıyor! Sonradan her oyuncu ancak küçük değişiklikler ekleyerek rolünü kendine mal edebiliyor...

Çalışan annenin; çocuğu söz konusu olduğunda zorlandığı nokta işteyken evde olamadığı için kendini suçlaması ve evdeyken de işyerinde istediği verimde çalışamadığını düşünüp yine suçluluk duymasıdır. Bu durum her iki ortamda da mutsuzluğu getirmektedir.

Çalışan anne, çocuğuyla daha fazla zaman geçirmek ve her anına tanık olmak istiyor. Bir yandan kendisini besleyen ve ayakta tutan mesleğini ve iş hayatını da geride bırakmak istemiyor. “İki arada bir derede kalmak” deyimi bu duruma uygun olsa gerek. Çalışma şartları nispeten rahat olan çalışan anneler belki biraz daha şanslılar. Yalnızca çocuğuna değil, yakınlarına ve evine de zaman ayırabiliyorlar. Ancak böyle bir imkana sahip olmayan annelerin sayısı oldukça fazla. Rekabete dayalı iş hayatında türlü zorluk ve çabalarla edindiği konumu bir kenara bırakmak aslında bir birey için sağlıklı bir karar da olmasa gerek. Peki bunun bir çözümü yok mu? Ya da çalışan annelerin ve çocuklarının hiç mi avantajı yok?

Sanırım yine çözüm arıyoruz... Çalışan annelerin yaşadıkları zorluğu uygulayarak düzeltecek tek ve kesin bir çözümü yok. Çünkü unutmayalım ki çözümler kişiye, konumuna ve yaşanılan sorunun niteliğine ve niceliğine göre değişmektedir. En önemlisi de kişinin motivasyonuna göre değişmektedir. Bu noktada, içinde varolduğumuz bir role etki edecek kapasiteye sahip olduğumuzu hatırlamak önemli. Çalışan anneler öncelikle bu çerçevede “kendi sorunlarını çözme güçleri” olduklarını unutmamalılar. Mutlu çocuk için mutlu bir anne ve mutlu bir babanın olması gerektiğine göre ve bu bültenin esas kahramanı da çalışan anneler ise o zaman kendimizle ilgili bazı temel sorularla başlayabiliriz.

Ben kimim?

Ne yapıyorum?

Ne yapmak istiyordum?

En çok hissettiğim duygu ne?

Kendimde en çok beğendiğim özellikler neler?

Tutarsız bulduğum davranışlarım hangileri?

Çevremdeki kişilerde onaylamadığım davranışlar neler ve onlar bu durumdan haberdarlar mı?
Bu soruların bazılarının cevapları bizi rahatsız edebilir. Çünkü cevaplar bize “gerçekten kendimizle” ilgili başka soruları ve cevapları getirecektir. Bu sorular aslında farkında olduğumuz ama uğraşmak yerine daha kolay olanı yaptığımız yani üstünü örttüğümüz, ertelediğimiz çok içten yani çok gerçek sorulardır. Bu sorularla ve getirdikleri duygularla bir noktaya varabilmek bazen bir ömür boyu sürer. Ama zaten gelişim de bir ömür boyu sürmez mi? O zaman ertelemek yerine biraz düşünsek, sorgulasak, ufak çözümleri denesek bir adım daha öne geçmiş olmayacak mıyız?




İnsan kendini geliştirerek değişimi hissedebilir. Daha mutlu, daha sağlıklı ve bunların sonucunda da daha üretken olabilir. Yeter ki seçme özgürlüğüne sahip olduğunu fark etsin. Fark edebilmek te zaman zaman kişinin soluklanarak o süreçteki rolünden çıkıp kendini “görmesi”, değerlendirmesi ve sorgulayabilmesi ile mümkün olabiliyor.

Belki de çalışan anne olarak mutlu olmanın yolu en başta mutlu birey olmaktan geçiyordur... Şu an için bunu sorgulamak ilk olarak çok anlamlı gelmese de üzerinde durduğumuz konuyla çok yakından ilgisi var. Çocuk sahibi olmadan önce yani çalışan anne olmadan önce yalnızca çalışan iken çocuk sahibi olmak neyi ifade ediyordu? Nasıl karar verdiniz çok farklı bir role girmeye? Üstelik senaryonun her anne için, her aile için farklı olacağı bir role? Yoksa... Role girdikten sonra senaryoyu ince ince dokuyan siz misiniz? Peki tecrübe etmekle kıyaslanamayacak olsa da zor olacağını hissetmiş miydiniz?

Aile ortamı yeni nesillerin yetiştiği bir ortamdır. Bu ortam ne kadar sağlıklı olursa çocuğun kişiliği de dengeli ve uyumlu olarak gelişebilir. Annenin ve babanın kendileri ve birbirleri ile ilgili gerçekçi bir farkındalığa sahip olmaları ev ortamının “olgun” olmasını ve mutlu çocuklar yetişmesini kolaylaştıracaktır.

Önceden ne kadar değişik senaryolar oluşturmuş olsakta bebek sahibi olduktan sonra ki o yoğun tempoda bizi nelerin beklediğini bilemeyiz. Belki uykusuz, yorgun ama en azından küçük bebeğinizle birlikte geçen günler ve geceler...tam bebeğinizin düzenine alışmaya başlamışken iş hayatına geri dönüş! Onu bırakmak ne kadar zor! Bir süre sonra bu tempoya da alışırız. Tabi zaman zaman kendimizi, çocuğumuzu ve yakınlarımızı hırpalayarak. Bir de sonrasında suçluluk duyarız! Başlarız düşünmeye nerede yanlış yapıyoruz acaba diye... uykusuzluk, yorgunluk, kendimize ve eşimize zaman ayıramamak, raporlar, uzayan toplantılar, iş seyahatleri... çocuğumuz büyüyor... biz de onunla büyüyoruz... ve zaman hızla akıyor...

Oysa birinin bize bu koşuşturmaya rağmen iyi olduğumuzu hatırlatması gerekiyor. Her annenin de (tabi ki her babanın da) bir insan olduğu ve insanın aslında mükemmel olamayacağını o nedenle sürekli suçluluk duygusuyla dolmamamız, bazen yavaşlamamız gerektiğini hatırlamamız gerekmiyor mu? Üstelik evet zor olsa da birçok kadın hem iş hayatından hem de aile yaşantısından doyum almayı başarabilmektedir. Önemli olan annenin yoğun çalışması değil, evde olduğu süre zarfında çocuğu ile kaliteli, her iki tarafı da mutlu edecek zaman geçirip geçirmediğidir.

Akreple yelkovanın yolculuğunu biraz olsun unutabilmek için, kendi yolculuğumuza daha mutlu devam edebilmek için kendimizle ve ailemizle yalnız kalmaya ihtiyacımız var. Ama aklımızda yarının programı olmadan. Yarın fazlasıyla meşgul olacağımız işlerimizi sevdiklerimizle birlikteyken düşünme haksızlığını kendimize de onlara da yapmayalım. Zamanı değerli yapan önce kendiniz ile kaldığınız, sonra da çocuğunuz ve sevdikleriniz ile paylaştığınız anlardır. Buna izin vermek sizin elinizde.

Çalışan anne olmanın hem iyi hem de önemli tarafları da var. Birazda bunları konuşalım. Her annenin bebeği ile ilişkisi biriciktir. Bebeğin ve annenin ilk aylarda o kadar hoşuna gider ki birbirleri ile bir olmak. Anne her ana tanıklık etmek ister. Bebek te her marifetini annesine göstermek. Süreç içinde çocuk, gelişimi ile orantılı olarak bağımsız olmaya başlayınca aslında annenin de anne olmanın dışındaki rollerinden biri olan “çalışan” rolüne geri dönmesi her ikisine de iyi gelir.

Bebeğin anneye olan bağımlılığından sağlıklı bir şekilde ayrılabilmesi için ayrı kalmalar gereklidir ve bu noktada annenin iş hayatına geri dönmesi bu ihtiyacı sağlıklı bir şekilde karşılamış olur. Bebeğin; annesinin her sabah onunla vedalaşarak işine gidip, akşam eve döndüğünde bebeği ile yakın bir ilişkiye girmesi bebeğin de annenin de ruhsallığı için gereklidir.

Ayrıca kısıtlı zamanın kendini sürekli hatırlatması aslında anne ve çocuğun birbirlerini özledikleri için hem fiziksel hem de duygusal açıdan yoğun bir ilişki içine girmelerini sağlamış oluyor. Unutmayın bütün gün çocuğunuzla birlikte olmak demek her dakikanın kaliteli ve besleyici olduğu anlamına gelmiyor.

Çocuğunuzun gözünde zaman zaman yorgun olmakla birlikte kendi ayakları üzerinde durabilen sağlam bir rol model oluyorsunuz. Çocuğunuz farkında olmadan organize olmayı, kendi kendine de birşeyler ile ilgilenerek mutlu olmayı öğreniyor. Ve ileride güçlü bir birey olarak hayatta yerini alıcak. Hoşunuza gitti değil mi?




Son olarak belki siz uyguluyor olsanız da yine de tekrar etmekte yarar olduğunu düşündüğümüz küçük önerilerimiz var.

Evde olduğunuz süre zarfında ilk önceliğinizin “ çocuğunuza annelik yapmak”olmasına dikkat edin.

Çocuğunuz ile ilgilenmek, örneğin altını değiştirmek, mamasını yedirmek ya da hazırlaması gereken bir etkinlik için ona yardım etmek sizin için yapılması gerekenler listesindeki işlerden biri olmasın. Bu sürecin her anına hem çocuğunuzu hem de kendinizi katmaya gayret gösterin. Unutmayın çocuğunuz büyüdüğünde sizin daha fazla zamanınız olsa da bunları tekrar yaşama şansınız olmayacak. Tadını çıkarın!

Çocuğunuza onun sizin için çok önemli olduğunu yalnız sözle değil onunla sık sık fiziksel temas kurarak ta gösterin. Sımsıkı sarılın, yerlerde yuvarlanın, birlikte dans edin.

Çocuğunuza gerçekten önemli bir yer ayırın ancak hayatınızın merkezine bir tek onu koymayın. Yaşamınızda sahip olduğunuz diğer rolleri ihmall etmeyin. Yalnızca rollerinizin sahnesini karıştırmayın.

Sorunlarınıza eşinizden, yakınlarınızdan ve gerekirse bir uzmandan yardım istemekten çekinmeyin.
 

Similar threads

  • Soru
Günümüzde hayat şartlarının giderek zorlaşması, maddi sıkıntılar sadece babanın çalıştığı eski aile yapılarında değişikliğe yol açmıştır. Artık özellikle de şehir hayatında ailenin geçimini sağlamak için her iki ebeveyn de çalışmakta ve çalışan annelerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Sadece...
Cevaplar
0
Görüntüleme
5
  • Soru
Günümüzde hayat şartlarının giderek zorlaşması, maddi sıkıntılar sadece babanın çalıştığı eski aile yapılarında değişikliğe yol açmıştır. Artık özellikle de şehir hayatında ailenin geçimini sağlamak için her iki ebeveyn de çalışmakta ve çalışan annelerin sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Sadece...
Cevaplar
0
Görüntüleme
7
  • Soru
Çalışan AnnelerÇocuklarını çalışarak büyüten anneler bunun yaşamlarındaki en zor şey olduğunu söylerler. Çalışan annelerin bir bölümü ekonomik yetersizlikler nedeniyle çalışmak zorunda oldukları, diğer bir bölümü ise ekonomik bağımsızlıklarını kaybetmemek veya mesleklerinden uzak kalmamak için...
Cevaplar
0
Görüntüleme
9
  • Soru
Çalışan Anne Ve Çocukları - Çocuklar Ve Anneleri - Çocuk Sorunları Çalışan Anneler Çocuklarını çalışarak büyüten anneler bunun yaşamlarındaki en zor şey olduğunu söylerler. Çalışan annelerin bir bölümü ekonomik yetersizlikler nedeniyle çalışmak zorunda oldukları, diğer bir bölümü ise...
Cevaplar
0
Görüntüleme
5
  • Soru
Çalışan Annelere Çocuk Bakımı İçin Öneriler Çocuklarını çalışarak büyüten anneler bunun yaşamlarındaki en zor şey olduğunu söylerler. Çalışan annelerin bir bölümü ekonomik yetersizlikler nedeniyle çalışmak zorunda oldukları, diğer bir bölümü ise ekonomik bağımsızlıklarını kaybetmemek veya...
Cevaplar
0
Görüntüleme
8
Üst Alt