Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal
Anafartalar Kahramanıdır Mustafa Kemal Anafartalar Zaferi'nden sonra, Mustafa Kemal'in ismi herkes icin kahraman anlamına geliyordu Canakkale'de gorev yapan Turk askeri icin onun adı moral kaynağı ve cesaret demekti, Muttefik askerleri bile kim olduğunu bilmedikleri bu komutana ovguler diziyorlardı Ian Hamilton bile gunluğune, Turk askerinin cok iyi komuta edildiğini yazıyordu
Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal ilk kez burada gosterdiği kahramanlıkla bir şiirde yerini alıyordu Mehmet Emin Yurdakul Eylul 1915'de; yani muharebeler henuz bitmemiş iken; Tan Sesleriisimli ir şiir kitabı yayınlar Bu kitapta Ordunun Destanıadlı ve 15 Eylul 1915 tarihini taşıyan uzun manzumede, ilk dortluk:
Ey bugune şahit olan Sarphisarlar
Ey kahraman Mehmet Cavuş Siperleri
Ey Mustafa Kemal'lerin aziz yeri
Ey toprağı kanlı dağlar, yanık yerler
Boylece Mustafa Kemal adı şiirle halka mal edilmektedir Farklılığı vurgulanmaktadır
imagescanakkalesavasianafartalarkahramani5b0f2bfa129c5
Muharebeler sırasında yerli ve yabancı basının M Kemal'e ilgisi yoğundur 2'nci Anafartalar Zaferi'nden sonra cok artar ve devletin planlı heyetlerinin dışında M Kemal ile doğrudan goruşebilmek icin; 21 Ağustos'ta Polonyalı bir bayan gazeteci gelir ve 2 nci Anafartalar Zaferinin coşkusunu M Kemal'le birlikte yaşar 2 Eylul'de bir Alman gazeteci gelir 8 Eylul'de Turkiye'nin ilk filmcisi Necati bey gelir ve 3 gun cekimler yapar 10 Eylul'de Tanin yazarı Ekrem Bey, 21 Ekim'de Suriye yazar ve şairler heyeti gelir Ozetle şoyle diyebiliriz Muharebeler sırasında o donemin yazarları, cizerleri, ressam ve şairlerinin buyuk bolumu; başarılarından dolayı M Kemal ile tanışmak icin cepheye gelmişler ve intibalarını halka aktarmışlardır İşte bu aktarmaların sonunda M Kemal, halkın ağzında efsanevi kahraman olur Yakup Kadri, o gunlerde duyduklarını Ataturkisimli eserinde şoyle anlatır:
Bu genc kumandan, yanında bir avuc sungulu askerle, yerden, gokten, denizden gelen surekli bir gulle, kurşun ve şarapnel sağanağının ortasında durmadan ileriye doğru atılıyor kollarıyla, kızgın boyunlarından yakalayıp denize yuvarlayacakmış gibi sıra sıra topları ustune saldırıyor Bu insan, ateşte yanmıyordu Vucuduna kurşun işlemiyordu ve zırhlıların (savaş gemilerinin) attığı gulleler başının ustunden munisleşmiş, yırtıcı kuşlar gibi gecip gidiyordu
Bu anlatım, Ataturk'un tam bir masal kahramanı gibi algılandığını gosteriyor ki, o neslin de bir beklenti icinde olduğunu yine Yakup Kadri kitabının başlangıcında şoyle ifade eder
Bizim ilk genclik yıllarımız bir milli kahramana hasretle gectider
Ataturk'un kazandığı bu haklı un, Başkomutanlık'ta da etkisini gosterir Muharebelerin ilk ayı sonunda başarılarından dolayı rutbesi albaylığa yukseltilir ve toplam 3 madalya ve 2 nişan verilir Ayrıca kendisine iki onemli gorev icin tayin teklifi yapılır İlki, Temmuz 1915 ortasında, Trablusgarb'e ordu komutanı yetkisiyle ve Tuğgeneral (Mirliva) rutbesi ile gitmek arzusunda olup olmadığı sorulur İkincisi ise Anafartalar grup komutanı iken 1915 Ekim ayı başında, Irak Ordusu Komutanlığına tayin teklifidir Bu gorev cok daha buyuk ve onemlidir
Bu olaylar devleti yonetenlerin Ataturk'e bakış acısını sergilemektedir Yani daha muharebeler sırasında, henuz zafere erişilmeden Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal tanınmış ve hakkı teslim edilmiştir
Zaferden sonra ise Mustafa Kemal ismi, efsanevi bir kimlik kazanır, artık İstanbul'u Kurtaran Kahraman unvanı ile anılır Gazeteciler, yazarlar kendisiyle mulakat yaparlar Halkın en buyuk arzusu ise kendisini gormektir 1916'nın ocak ayında 16'ncı kolordu komutanı olarak Edirne'ye girişinde halk sokaklara dokulur
Ataturk'un Canakkale'de ve sonrasında Kurmay Başkanlığı'nı yapmış olan Orgeneral İzzettin Calışlar, gunluğunde bu karşılanışı şoyle anlatır:
28 Ocak 1916
Yollar hıncahınc ahaliyle dolmuş, butun mektepler karşılama icin yerlerini almıştı Şehir saray gibi donanmış, peş peşe zafer takları yapılmıştı Yaşasın Arıburnu ve Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal Beyyazılı levhalar asılmıştıEdirne eşrafı, vilayet erkanı,konsoloslar hep oradaydılarButun şehir, heyecan ve coşkulu sevincle karşıladı Cicekler, buketler takdim ettiler Alkışlar, her turlu numayişler, tezahurat, her turlu tasavvurun ustundeydi
Gorulduğu gibi Ataturk'un şohreti, halkın kendisine layık gorduğu unvanlar, kendisine duyulan hayranlık o gunlerde ortaya cıkmıştır Sonradan yakıştırma değildir Yaptıkları ile kazanılan zaferdir Turk milletine, iki yuz yıldır hasret kaldığı zafer coşkusunu tekrar tattırmasıdır Bir buyuk zafer armağan etmesidir
Alıntı
Anafartalar Kahramanıdır Mustafa Kemal Anafartalar Zaferi'nden sonra, Mustafa Kemal'in ismi herkes icin kahraman anlamına geliyordu Canakkale'de gorev yapan Turk askeri icin onun adı moral kaynağı ve cesaret demekti, Muttefik askerleri bile kim olduğunu bilmedikleri bu komutana ovguler diziyorlardı Ian Hamilton bile gunluğune, Turk askerinin cok iyi komuta edildiğini yazıyordu
Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal ilk kez burada gosterdiği kahramanlıkla bir şiirde yerini alıyordu Mehmet Emin Yurdakul Eylul 1915'de; yani muharebeler henuz bitmemiş iken; Tan Sesleriisimli ir şiir kitabı yayınlar Bu kitapta Ordunun Destanıadlı ve 15 Eylul 1915 tarihini taşıyan uzun manzumede, ilk dortluk:
Ey bugune şahit olan Sarphisarlar
Ey kahraman Mehmet Cavuş Siperleri
Ey Mustafa Kemal'lerin aziz yeri
Ey toprağı kanlı dağlar, yanık yerler
Boylece Mustafa Kemal adı şiirle halka mal edilmektedir Farklılığı vurgulanmaktadır
imagescanakkalesavasianafartalarkahramani5b0f2bfa129c5
Muharebeler sırasında yerli ve yabancı basının M Kemal'e ilgisi yoğundur 2'nci Anafartalar Zaferi'nden sonra cok artar ve devletin planlı heyetlerinin dışında M Kemal ile doğrudan goruşebilmek icin; 21 Ağustos'ta Polonyalı bir bayan gazeteci gelir ve 2 nci Anafartalar Zaferinin coşkusunu M Kemal'le birlikte yaşar 2 Eylul'de bir Alman gazeteci gelir 8 Eylul'de Turkiye'nin ilk filmcisi Necati bey gelir ve 3 gun cekimler yapar 10 Eylul'de Tanin yazarı Ekrem Bey, 21 Ekim'de Suriye yazar ve şairler heyeti gelir Ozetle şoyle diyebiliriz Muharebeler sırasında o donemin yazarları, cizerleri, ressam ve şairlerinin buyuk bolumu; başarılarından dolayı M Kemal ile tanışmak icin cepheye gelmişler ve intibalarını halka aktarmışlardır İşte bu aktarmaların sonunda M Kemal, halkın ağzında efsanevi kahraman olur Yakup Kadri, o gunlerde duyduklarını Ataturkisimli eserinde şoyle anlatır:
Bu genc kumandan, yanında bir avuc sungulu askerle, yerden, gokten, denizden gelen surekli bir gulle, kurşun ve şarapnel sağanağının ortasında durmadan ileriye doğru atılıyor kollarıyla, kızgın boyunlarından yakalayıp denize yuvarlayacakmış gibi sıra sıra topları ustune saldırıyor Bu insan, ateşte yanmıyordu Vucuduna kurşun işlemiyordu ve zırhlıların (savaş gemilerinin) attığı gulleler başının ustunden munisleşmiş, yırtıcı kuşlar gibi gecip gidiyordu
Bu anlatım, Ataturk'un tam bir masal kahramanı gibi algılandığını gosteriyor ki, o neslin de bir beklenti icinde olduğunu yine Yakup Kadri kitabının başlangıcında şoyle ifade eder
Bizim ilk genclik yıllarımız bir milli kahramana hasretle gectider
Ataturk'un kazandığı bu haklı un, Başkomutanlık'ta da etkisini gosterir Muharebelerin ilk ayı sonunda başarılarından dolayı rutbesi albaylığa yukseltilir ve toplam 3 madalya ve 2 nişan verilir Ayrıca kendisine iki onemli gorev icin tayin teklifi yapılır İlki, Temmuz 1915 ortasında, Trablusgarb'e ordu komutanı yetkisiyle ve Tuğgeneral (Mirliva) rutbesi ile gitmek arzusunda olup olmadığı sorulur İkincisi ise Anafartalar grup komutanı iken 1915 Ekim ayı başında, Irak Ordusu Komutanlığına tayin teklifidir Bu gorev cok daha buyuk ve onemlidir
Bu olaylar devleti yonetenlerin Ataturk'e bakış acısını sergilemektedir Yani daha muharebeler sırasında, henuz zafere erişilmeden Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal tanınmış ve hakkı teslim edilmiştir
Zaferden sonra ise Mustafa Kemal ismi, efsanevi bir kimlik kazanır, artık İstanbul'u Kurtaran Kahraman unvanı ile anılır Gazeteciler, yazarlar kendisiyle mulakat yaparlar Halkın en buyuk arzusu ise kendisini gormektir 1916'nın ocak ayında 16'ncı kolordu komutanı olarak Edirne'ye girişinde halk sokaklara dokulur
Ataturk'un Canakkale'de ve sonrasında Kurmay Başkanlığı'nı yapmış olan Orgeneral İzzettin Calışlar, gunluğunde bu karşılanışı şoyle anlatır:
28 Ocak 1916
Yollar hıncahınc ahaliyle dolmuş, butun mektepler karşılama icin yerlerini almıştı Şehir saray gibi donanmış, peş peşe zafer takları yapılmıştı Yaşasın Arıburnu ve Anafartalar kahramanı Mustafa Kemal Beyyazılı levhalar asılmıştıEdirne eşrafı, vilayet erkanı,konsoloslar hep oradaydılarButun şehir, heyecan ve coşkulu sevincle karşıladı Cicekler, buketler takdim ettiler Alkışlar, her turlu numayişler, tezahurat, her turlu tasavvurun ustundeydi
Gorulduğu gibi Ataturk'un şohreti, halkın kendisine layık gorduğu unvanlar, kendisine duyulan hayranlık o gunlerde ortaya cıkmıştır Sonradan yakıştırma değildir Yaptıkları ile kazanılan zaferdir Turk milletine, iki yuz yıldır hasret kaldığı zafer coşkusunu tekrar tattırmasıdır Bir buyuk zafer armağan etmesidir
Alıntı