Canakkale Savaşında Silahını Bırakmayan Asker
Canakkale Savaşı, I Dunya Savaşı sırasında 19151916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir
Canakkale Savaşında Silahını Bırakmayan Asker
Canakkale savaşı, yarım milyon insanımızın şehadetiyle zafere ulaştı Bu, dunyaca bilinen bir gercek Orada Anadoludaki her evden mutlaka bir şehit yatıyor Her birinin de bir destanı, bir hikayesi var
Ali Hocada Canakkale şehpitlerinden Onun da hikayesi var Hemde destansı bir hikaye
Hatışoğlu Konağı adlı kitabımızın bir yerinde Reşit Hoca dedemden bahsediyordum
Reşit Hoca aslında dort kardeşmiş Buyuk kardeşi Ahmet Hoca, Osmancık vaizi olarak emekli olmuş Diğer kardeşi Osman Hoca da Hamit Cami muezziniymiş Bir diğer kardeşinin adı da Aliymiş Annem, Ali amcasının atıyla birlikte seferberlikte askere gettiğini soylerdi Birinci Dunya Savaşında onu Canakkale cephesine gondermişler Kendisinden uc dort yıl habır alınamamış Sadece Canakkale cephesinde olduğu biliniyormuş, o kadar
Bir gun Ali amcasının atı, Karaorene (Başpınara) gelmiş Komşular, Bekir Hocaya gelip haber vermişler:
Alinin atı geldi
Ali yok mu?
At yalnız geldi Aliyi gormedik
Atın gozune bakın, gozunde yaş var mı?
Bana haber verin
Bunun uzerine evden cıkıp ata baktıklarında mahzun bir insan gibi gozyaşı doktuğunu goruyorlar Gelip durumu Bekir Hocaya haber veriyorlar O da abdest alıp iki rekat namaz kıldıktan sonra ellerini semaya kaldırarak şoyle diyor:
Rabbim, sana şukurler olsun Ne mutlu bana, şehit babası oldum Allahım, şehit oğlumun şefaatinden mahrum etme
Namaz ve duayı bitirdikten sonra
Atı ahıra cekin, terini kurulayın, yem saman verin O, Alimin emaneti, deyip tesbihine devam ediyor
Ben, annemden dinlediğim bu tarihi olayı okuyucularıma boyle aktarmıştım
Şehit Aliyle ilgili internette Allahın Bahşettiği En Buyuk Rutbebaşlıklı şu bilgiye ulaşınca hem hayret icre kaldım, hem e sevindim:
CorumOsmancıkBaşpınar Kasabası (Karaviran) kutuğune kayıtlı Bekir Hocanın medrese talebesi dort oğlundan Canakkaleye katılan Ali Hocanın şehadetiyle ilgili bir tablo duşmanın top ve gullelerinin sağanak halinde yağdığı bir ikindi vakti namazını eda etmektedir Ali Hoca
O menfur sağanaktan bir şarapnel parcası isabet eder bu iman eri Anadolu yiğidine Silahı hemencecik onunde durmaktadır Darbeyla beraber silahına sarılır Silahına sahiptir lakin can kuşunu kacırmıştır elinden Can kuşu cennete ucmuştur Ali Hocanın silahını elinden kimse alamaz Arkadaşları komutanının yanına gelmişlerdir Uzerindeki emanetler tespit ve teslim alınacaktır
Lakin garip bir devir teslimdir bu Ali Hoca, silahını kimseye vermez Sımsıkı kavradğı silahı elinden koparamazlar Arkadaşlarından biri, bileğinin kesilmesini teklif eder silahı alabilmek icin Lakin komutan manidar bir bakış fırlatır askere ki bu bakış eritir teklifin sahibini Ve doner Ali Hocaya komutan
Oğlum Ali, Allahın sana bahşettiği en buyuk rutbeyi aldın Bu saatten sonra sana bu silah lazım olmayacak O bize gerekli Onun icin silahını bize teslim eder misin evladım, der
Bu hitaba Ali Hoca, ellerini acarak ve silahı bırakarak cevap verir
Canakkale Savaşı, I Dunya Savaşı sırasında 19151916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir
Canakkale Savaşında Silahını Bırakmayan Asker
Canakkale savaşı, yarım milyon insanımızın şehadetiyle zafere ulaştı Bu, dunyaca bilinen bir gercek Orada Anadoludaki her evden mutlaka bir şehit yatıyor Her birinin de bir destanı, bir hikayesi var
Ali Hocada Canakkale şehpitlerinden Onun da hikayesi var Hemde destansı bir hikaye
Hatışoğlu Konağı adlı kitabımızın bir yerinde Reşit Hoca dedemden bahsediyordum
Reşit Hoca aslında dort kardeşmiş Buyuk kardeşi Ahmet Hoca, Osmancık vaizi olarak emekli olmuş Diğer kardeşi Osman Hoca da Hamit Cami muezziniymiş Bir diğer kardeşinin adı da Aliymiş Annem, Ali amcasının atıyla birlikte seferberlikte askere gettiğini soylerdi Birinci Dunya Savaşında onu Canakkale cephesine gondermişler Kendisinden uc dort yıl habır alınamamış Sadece Canakkale cephesinde olduğu biliniyormuş, o kadar
Bir gun Ali amcasının atı, Karaorene (Başpınara) gelmiş Komşular, Bekir Hocaya gelip haber vermişler:
Alinin atı geldi
Ali yok mu?
At yalnız geldi Aliyi gormedik
Atın gozune bakın, gozunde yaş var mı?
Bana haber verin
Bunun uzerine evden cıkıp ata baktıklarında mahzun bir insan gibi gozyaşı doktuğunu goruyorlar Gelip durumu Bekir Hocaya haber veriyorlar O da abdest alıp iki rekat namaz kıldıktan sonra ellerini semaya kaldırarak şoyle diyor:
Rabbim, sana şukurler olsun Ne mutlu bana, şehit babası oldum Allahım, şehit oğlumun şefaatinden mahrum etme
Namaz ve duayı bitirdikten sonra
Atı ahıra cekin, terini kurulayın, yem saman verin O, Alimin emaneti, deyip tesbihine devam ediyor
Ben, annemden dinlediğim bu tarihi olayı okuyucularıma boyle aktarmıştım
Şehit Aliyle ilgili internette Allahın Bahşettiği En Buyuk Rutbebaşlıklı şu bilgiye ulaşınca hem hayret icre kaldım, hem e sevindim:
CorumOsmancıkBaşpınar Kasabası (Karaviran) kutuğune kayıtlı Bekir Hocanın medrese talebesi dort oğlundan Canakkaleye katılan Ali Hocanın şehadetiyle ilgili bir tablo duşmanın top ve gullelerinin sağanak halinde yağdığı bir ikindi vakti namazını eda etmektedir Ali Hoca
O menfur sağanaktan bir şarapnel parcası isabet eder bu iman eri Anadolu yiğidine Silahı hemencecik onunde durmaktadır Darbeyla beraber silahına sarılır Silahına sahiptir lakin can kuşunu kacırmıştır elinden Can kuşu cennete ucmuştur Ali Hocanın silahını elinden kimse alamaz Arkadaşları komutanının yanına gelmişlerdir Uzerindeki emanetler tespit ve teslim alınacaktır
Lakin garip bir devir teslimdir bu Ali Hoca, silahını kimseye vermez Sımsıkı kavradğı silahı elinden koparamazlar Arkadaşlarından biri, bileğinin kesilmesini teklif eder silahı alabilmek icin Lakin komutan manidar bir bakış fırlatır askere ki bu bakış eritir teklifin sahibini Ve doner Ali Hocaya komutan
Oğlum Ali, Allahın sana bahşettiği en buyuk rutbeyi aldın Bu saatten sonra sana bu silah lazım olmayacak O bize gerekli Onun icin silahını bize teslim eder misin evladım, der
Bu hitaba Ali Hoca, ellerini acarak ve silahı bırakarak cevap verir