Kalp elektrik sistemindeki bozukluk sonucunda kalbin düzensiz çalışmasına aritmi yada disritmi denir. Aritmiler kalbin elektrik sinyallerinin yavaşlaması sonucu bradikardi (kalbin yavaş çalışması), elektrik sinyallerinin hızlanması ile taşikardi (kalbin hızlı çalışması) ve düzensiz sinyaller sonucu ritm düzensizliği şeklinde oluşabilir. İstirahat sırasında nabız hızının dakikada 60'ın altında olması bradikardi, 100'ün üzerinde olması ise taşikardi olarak adlandırılır. Ritm bozuklukları hastalarda baş dönmesi, halsizlik, çarpıntı, terleme, nefes darlığı, göğüs ağrısı, düşme ve nadiren de bayılmaya neden olabilir.
Kalbin yavaşlaması şeklinde kendini gösteren ritm bozukluklarına bradikardi denmektedir. Kalpte elektrik sinyali oluşturan merkezdeki hücreler (sinüs düğümü), veya iletim yollarıdaki bozukluklar sonucunda oluşmaktadır. Kalpte ara ara duraklama veya aşırı yavaşlama şeklinde kendini gösterebilmektedir. Nabız aralıklı olarak alınamayabilir veya dakikada 25-30'lara kadar düşebilir. Bunun sonucunda hastada bayılma atakları, baş dönmesi, halsizlik veya çabuk yorulma gibi belirtiler gözlenir. Bu duruma yaşlılığa bağlı ileti sisteminin bozulması, kalp kasını tutan enfeksiyonlar, koroner arter hastalıkları, kalp krizi, bazı ilaçlar, hipotiroidi (guatr) ve kanda elektrolit bozuklukları neden olabilir. Tedavi ile birçoğu düzeltilebilmesine rağmen, bradikardilerin önemli bir kısmının tedavisinde kalp pili takılması zorunlu tek seçenektir.
Taşikardiler kalp hızının istirahat sırasında dakikada 100'ün üzerinde olmasıdır. Hastada çarpıntı şeklinde kendini gösterir. Çoğunlukla ani başlar ve ani sonlanırlar. Yorgunluk, uykusuzluk, stres, ani heyecan çarpıntının başlamasına neden olabilir. Bazen de hiçbir neden yokken çarpıntı olabilir. Çarpıntının ne zaman başlayacağı, ne kadar süreceği hiç belli olmaz. Yine çarpıntı sırasında terleme, baş dönmesi, nefes darlığı, göz kararması hatta bayılma görülebilir.
Taşikardiler kalpte kulakçıklardan kaynaklandığında supreventriküler taşikardiler olarak adlandırılırlar. Supraventriküler taşikardiler genellikle iyi huylu aritmiler olup, çarpıntı ataklar şeklinde ani başlayıp bir süre devam ettikten sonra ani olarak kendiliğinden sonlanırlar yada acil servislerde damardan yapılan çeşitli ilaçlarla sonlandırılırlar. Çarpıntı sırasında baş dönmesi, göz kararması, uyuşma olabilir. Çarpıntı sonrasında ise yorgunluk ve bitkinlik görülebilir.
Kalbin karıncıklarından kaynaklanan taşikardilere ise ventriküler taşikardiler denmektedir. Ventriküler taşikardiler supraventriküler taşikardilere göre daha tehlikelidirler. Kalp krizi geçiren ve kalp yetersizliği olanlarda, kalp kası hastalığı (kardiyomiyopati) olanlarda ve doğuştan genetik iyon kanalı bozukluğu olanlarda ventriküler fibrilasyon denen ve birkaç dakika içerisinde ani ölüme neden olan ventriküler taşikardi çeşitleri izlenebilir. Doğuştan genetik iyon kanal bozukluğu olanlarda ve kalp kası hipertrofisi olanlarda önceden hiçbir klinik belirti vermeksizin ani kalp ölümü gelişebilmektedir.
Ayrıca kulakçıklardan kaynaklanan ve düzensiz kalp atımlarına neden olan bir diğer ritim bozukluğu ise kalbin içinde pıhtı oluşumuna, vücuda pıhtı atmasına ve bunun sonucunda felç gibi ağır komplikasyonlara neden olabilmektedir. Bunun önlenmesi için hastaların pıhtı önleyici tedavi almaları gerekmektedir.
Ritim bozukluklarının tedavisinde iki seçenek mevcuttur. Bunlardan birincisi ritim düzenleyici ilaçlardır. İlaç tedavisi ile çarpıntı sıklığı azaltılabilir veya tamamen baskılanabilir. Ancak ilaç bırakıldığında çarpıntı tekrar ortaya çıkar. Bazı hastalarda ise ilacın hiç etkisi olmayabilir veya ilaca bağlı yan etkiler sebiyle ilaç kullanamayabilir. Bu gibi durumlarda ikinci ve kesin tedavi seçeneği olan radyofrekans ablasyon tedavisi uygulanması gerekmektedir. Radyofrekans ablasyon tedavisinde; hasta uyutulmaksızın, kasık bölgesinden uyuşturularak tek bir iğne ile girilerek, kalp içerisine yerleştirilen kateterler vasıtasıyla kalbin içerisinde aritmiye neden olan odak veya mekanizma tespit edilir. Daha sonra belirlenen bu odağa radyofrekans enerji uygulanarak (halk arasında yakma tedavisi olarak bilinir) aritmi ortadan kaldırılır. Tedavi sonrası hastalar bir gün sonra işine dönebilmektedir.
Kalbin yavaşlaması şeklinde kendini gösteren ritm bozukluklarına bradikardi denmektedir. Kalpte elektrik sinyali oluşturan merkezdeki hücreler (sinüs düğümü), veya iletim yollarıdaki bozukluklar sonucunda oluşmaktadır. Kalpte ara ara duraklama veya aşırı yavaşlama şeklinde kendini gösterebilmektedir. Nabız aralıklı olarak alınamayabilir veya dakikada 25-30'lara kadar düşebilir. Bunun sonucunda hastada bayılma atakları, baş dönmesi, halsizlik veya çabuk yorulma gibi belirtiler gözlenir. Bu duruma yaşlılığa bağlı ileti sisteminin bozulması, kalp kasını tutan enfeksiyonlar, koroner arter hastalıkları, kalp krizi, bazı ilaçlar, hipotiroidi (guatr) ve kanda elektrolit bozuklukları neden olabilir. Tedavi ile birçoğu düzeltilebilmesine rağmen, bradikardilerin önemli bir kısmının tedavisinde kalp pili takılması zorunlu tek seçenektir.
Taşikardiler kalp hızının istirahat sırasında dakikada 100'ün üzerinde olmasıdır. Hastada çarpıntı şeklinde kendini gösterir. Çoğunlukla ani başlar ve ani sonlanırlar. Yorgunluk, uykusuzluk, stres, ani heyecan çarpıntının başlamasına neden olabilir. Bazen de hiçbir neden yokken çarpıntı olabilir. Çarpıntının ne zaman başlayacağı, ne kadar süreceği hiç belli olmaz. Yine çarpıntı sırasında terleme, baş dönmesi, nefes darlığı, göz kararması hatta bayılma görülebilir.
Taşikardiler kalpte kulakçıklardan kaynaklandığında supreventriküler taşikardiler olarak adlandırılırlar. Supraventriküler taşikardiler genellikle iyi huylu aritmiler olup, çarpıntı ataklar şeklinde ani başlayıp bir süre devam ettikten sonra ani olarak kendiliğinden sonlanırlar yada acil servislerde damardan yapılan çeşitli ilaçlarla sonlandırılırlar. Çarpıntı sırasında baş dönmesi, göz kararması, uyuşma olabilir. Çarpıntı sonrasında ise yorgunluk ve bitkinlik görülebilir.
Kalbin karıncıklarından kaynaklanan taşikardilere ise ventriküler taşikardiler denmektedir. Ventriküler taşikardiler supraventriküler taşikardilere göre daha tehlikelidirler. Kalp krizi geçiren ve kalp yetersizliği olanlarda, kalp kası hastalığı (kardiyomiyopati) olanlarda ve doğuştan genetik iyon kanalı bozukluğu olanlarda ventriküler fibrilasyon denen ve birkaç dakika içerisinde ani ölüme neden olan ventriküler taşikardi çeşitleri izlenebilir. Doğuştan genetik iyon kanal bozukluğu olanlarda ve kalp kası hipertrofisi olanlarda önceden hiçbir klinik belirti vermeksizin ani kalp ölümü gelişebilmektedir.
Ayrıca kulakçıklardan kaynaklanan ve düzensiz kalp atımlarına neden olan bir diğer ritim bozukluğu ise kalbin içinde pıhtı oluşumuna, vücuda pıhtı atmasına ve bunun sonucunda felç gibi ağır komplikasyonlara neden olabilmektedir. Bunun önlenmesi için hastaların pıhtı önleyici tedavi almaları gerekmektedir.
Ritim bozukluklarının tedavisinde iki seçenek mevcuttur. Bunlardan birincisi ritim düzenleyici ilaçlardır. İlaç tedavisi ile çarpıntı sıklığı azaltılabilir veya tamamen baskılanabilir. Ancak ilaç bırakıldığında çarpıntı tekrar ortaya çıkar. Bazı hastalarda ise ilacın hiç etkisi olmayabilir veya ilaca bağlı yan etkiler sebiyle ilaç kullanamayabilir. Bu gibi durumlarda ikinci ve kesin tedavi seçeneği olan radyofrekans ablasyon tedavisi uygulanması gerekmektedir. Radyofrekans ablasyon tedavisinde; hasta uyutulmaksızın, kasık bölgesinden uyuşturularak tek bir iğne ile girilerek, kalp içerisine yerleştirilen kateterler vasıtasıyla kalbin içerisinde aritmiye neden olan odak veya mekanizma tespit edilir. Daha sonra belirlenen bu odağa radyofrekans enerji uygulanarak (halk arasında yakma tedavisi olarak bilinir) aritmi ortadan kaldırılır. Tedavi sonrası hastalar bir gün sonra işine dönebilmektedir.