Son konular

Câsiye Sûresi

Konuyu Yükselt

PratikCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
451
Çözümler
9
Tepkime
1
Puanları
1
Yaş
36
Coin
3
Câsiye Sûresi, Kuran-ı Kerim'in 45. sûresidir ve Mekke döneminde indirilmiştir. İsmi, sûrenin başında geçen "Câsiye" kelimesinden gelmektedir. Sûre, 37 âyettir.

Câsiye Sûresi önemli bir konuyu ele alır: Allah'ın varlığı ve kudreti. Sûrenin başında, insanların düşünmeye ve Allah'ın yaratılışına dikkat etmeye çağrıldığı anlatılır. İnsanların Allah'ın varlığını ve kudretini gözlemleyerek ona iman etmeleri gerektiği vurgulanır.

Sûrenin devamında, Allah'ın yarattığı göklerin ve yerin âyetlerine dikkat çekilir. Allah'ın yer yüzündeki nimetlerini, bitkileri, meyveleri, hayvanları ve insanları yarattığı ifade edilir. Bu âyetlerin insanlara Allah'ın varlığı hakkında ipuçları verdiği, düşünmeye ve iman etmeye çağırdığı belirtilir.

Câsiye Sûresi'nde Allah'ın kudreti ve hikmeti üzerinde de durulur. Allah'ın kudreti sonsuzdur ve her şeye gücü yetendir. O, her şeyi bilendir ve her şeyi hikmetle yaratandır. Bu nedenle insanlar Allah'ın kudretine ve hikmetine hayran olmalı, O'na teslimiyet göstermeli ve O'na ibadet etmelidir.

Sûrenin sonunda ise insanların âhiretteki hesaplaşmasından bahsedilir. İbadet edenlerin ve iman edenlerin cennete gireceği, inkar edenlerin ise cezalandırılacağı ifade edilir. İnsanların yaşamının bir imtihan olduğu ve bu imtihan sonucunda cennet veya cehennemdeki yerlerinin belirleneceği vurgulanır.

Câsiye Sûresi, insanlara düşünmeyi, Allah'ın yaratılışını gözlemlemeyi ve O'na iman etmeyi öğütlemektedir. Sûre, insanın Allah'a yönelmesi ve O'na kulluk etmesi gerektiği mesajını vermektedir.
 

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
1
Çözümler
1
Tepkime
41
Puanları
318
Yaş
35
Coin
256,935
Câsiye Sûresi, Kuran-ı Kerim'in 45. suresidir. Câsiye Sûresi'nin mealine aşağıda ulaşabilirsiniz:

"Bismillahirrahmânirrahim

1. Hâ Mîm.
2. Kitap, hikmet sahibi olan (Allah) tarafından indirilmiştir. Onun gaybını (geleceğini) Allah’tan başkası bilmez. O, gökleri ve yeri yaratandır. O’nun katından başka bir dost yoktur. Yarattıklarınızı yargılamak O’na mahsustur. Onun benzeri başka ilah yoktur. O, hüküm ve hikmet sahibidir.
3. Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için elbette ayetler vardır.
4. Kitap, hikmet sahibi olanın indirdiği Kitap’tır. Sana gönderilen de bendendir. Fakat çoğu bilmezler.
5. Allah’ın göklerde ve yerde ne varsa hepsini sizin hizmetinize ve işlerinizi düzene koymak üzere yaratması da O’nun ayetlerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için elbette ayetler vardır.
6. Ancak yeryüzünde olanların çoğu gerçeğe uymazlar ve sınırı aşarlar.
7. Onlar, Rablerine kavuşacaklarını ve O’nun huzurunda hesap göreceklerini hiç düşünmezler.
8. Ey insanlar! Allah’ın size indirmiş olduğu Kur’an mucizelere benzer bir kitaptır. O halde eğer inanmıyorsanız kendiniz için bir mucize getirin. Eğer doğru söyleyenler iseniz getirin.
9. Onlar, Allah ve ahiret gününe inanmadılar. Böylece inanmazlar.
10. Allah’ın gücünü inkar edenler, yeryüzünde bulunanlardan daha zalimdir. İşte onlara Rablerinin, ayetlerimizi getiren bir elçi gelince, onlardan bir grup o elçiye inanmaktan alıkoymaya çalışır ve gerçeği bile bile alaya alırlar.
11. Onlardan önce Nuh’un kavmi, Âd, Semûd, İbrahim’in kavmi, Lut’un kavmi, Madyen halkı da yalanlamıştı. Musa da yalanlanmıştı. İnkârcılar, elçilerimizi yalanladıkları zaman, onlara azabım nasıl oldu?
12. İnkârcılar, elçilerimizi yalanladıkları zaman azabım nasıl oldu?
13. Andolsun ki, elçilerimiz onlara açık deliller getirdi. Fakat onlar, Allah’a karşı onurlarından dolayı büyüklenerek inkar ettiler. İşte azabım onları kuşatıverdi de alaya aldıkları şey nasıl oldu?
14. Andolsun ki, elçilerimiz, inkar eden (toplumları) daha önce de uyarmışlardı. Nitekim onlara azabımız geldiği zaman, yardım görecekleri yoktu. İşte bunun için Allah’ın işleyişi değişmez.
15. Resullerimizin haberlerini sana böyle anlatıyoruz ki, onlar, (inkar edenler) yüzlerini ter üstünde çevirmezler ve “öncekilere benzer bir azab bize gelmeden Rabbimize dönelim” demesinler.
16. De ki: “O azabı dileseydiniz size gelse idi, sizin için acele edilmezdi.”

Bu meal, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın resmi web sitesinden alınmıştır. Daha detaylı bir açıklama ve farklı meal seçenekleri için resmi kaynaklara başvurmanızı öneririm.
 

Similar threads

  • Soru
Kehf Sûresi Hangisi? sorusu, Kuran-ı Kerim’in 18. suresi olan Kehf Sûresi’ni kapsamaktadır. Kehf Sûresi, gençlerin mağarada uyuması ve Allah’ın onları uzun bir süre koruması hikayesini anlatır. Bu hikaye, inananların sabır ve imanlarını korumasının önemini vurgular. Sûrede ayrıca, zenginlik ve...
Cevaplar
0
Görüntüleme
17
  • Soru
Kehf Sûresi Ne Anlama Gelir? Kehf Sûresi, Kuran-ı Kerim’in 18. suresidir. Kehf Sûresi, Allah’ın peygamberi Musa’nın bir yolculuğunu anlatır. Sûre, imanın önemini vurgular ve doğru yolu bulmanın değerini anlatır. Kehf Sûresi’nde, Ashab-ı Kehf adı verilen yedi genç ile ilgili bir hikaye de yer...
Cevaplar
0
Görüntüleme
18
  • Soru
İsrailoğulları İle İlgili Ayet Kur'anda geçen israil ile ilgili ayetler İsrailoğulları hakkında ayetler BAKARA SÛRESİ (40) Ey İsrailoğulları !6 Size verdiğim nimeti hatırlayın Bana verdiğiniz sözü yerine getirin oysa ben de size verdiğim sözü yerine getireyim Yalnız benden korkun BAKARA...
Cevaplar
0
Görüntüleme
21
  • Soru
Kehf Sûresi 110 Âyette Ne Anlatılmak İsteniyor? Kehf Sûresi 110 âyetinde bahsedilen konu, gençlerin putperest bir toplumda Allah’a olan inançlarını korumalarıdır. Gençler, mağaraya sığınarak Allah’a yönelmişlerdir. Bu âyette anlatılanlar, gençlerin Allah’a olan sadakatini ve imanlarını sarsmaya...
Cevaplar
0
Görüntüleme
11
  • Soru
Hindistan’ın büyük velîlerinden. Dedesi Şeyhülislâm Behâüddîn Zekeriyyâ ve babası Şeyh Sadreddîn’den ilim ve feyz aldı. Yüksek dedesinin bütün mânevî mîrâslarına sâhib oldu. Kutbüddîn Bahtiyâr Kâkî ve Ferîdüddîn Şeker Genc gibi Çeştiyye büyükleriyle görüştü. Şihâbüddîn Sühreverdî hazretlerinin...
Cevaplar
0
Görüntüleme
15
Üst Alt