zeberus1234
Yeni Üye
Adı: Cennet Papağanı- Sevda Papağanı- Lovebird
Latince Adı: Agapo-rnis
Familyası: Psittaciformes (Papağanlar)
Alt Familyası: Psittacinae (Papağangiller)
Yaşam süreleri: 10-15 sene olarak bilinmektedir.
Yaşam Alanları:
Afrika kıtası anavatanlarıdır. Madagaskar’da da oldukça yaygındırlar. (Madagaskar Cumhuriyeti, Afrika'nın doğusunda, Hint Okyanusu'nda yer alan bir ada ülkesidir ve dünyanın 4'üncü büyük adasıdır). Çoğu tür gibi cennet papağanları da, gerek ticaret gerekse göç yoluyla tüm dünyaya yayılmışlardır. Günümüzde Türkiye’de bile vahşi olarak doğada yaşama ayak uydurabildikleri bilinmektedir. Guruplar halinde yaşayan sosyal papağanlardır. Sıcak ve nemli iklimi severler.
Renkleri ve Boyutları:
Ortalama 13-17 cm boyutlarında, 40-45 gr ağırlığındadırlar. Kısa kuyrukludurlar. Bu özellikleri ile çoğu zaman papağan dünyasının en küçük üyeleri olarak adlandırılırlar. Türlerine göre renklerinde farklılık gösterirler. Tüm renkleri canlı ve parlaktır. Çoğunlukla parlak yeşil ağırlıklı renklere sahiptirler.
Bazı Türleri:
Bilinen 9 ana türü vardır.
1.Peach-faced Lovebird, (Aga----is roseicollis ) (Şeftali Yüzlü) : En sık rastlanan cennet papağanı türüdür. Yüz ve kafanın tepe kısmı şeftali rengi, gaga ten rengi, kuyruğun kanatlar arasında kalan kısmı parlak saks mavi, kuyruk tüylerinin en ucu turuncu ve siyah, geri kalan kısımları parlak yeşildir.
2.Masked Lovebird (Aga----is personata) (Maskeli) : Bu tür ilk olarak Tanzanya’nın kuzeydoğu kesimlerinde ortaya çıkmıştır. Kafa ve yüz kısmı koyu ve parlak siyah, göz çevresi beyaz, kanatlar çok koyu yeşil, kanat uçları siyah, boyun kısmı beyaz-sarıdır. Bu tür en küçük cennet papağanı türlerinden biri olarak bilinir. Beslenmesi daha çok taze meyve sebzelere dayalıdır.
3.Fischer's Lovebird (Aga----is fischeri) (Fischer’s): Doğal yaşam alanları Viktorya Gölü, Tanzanya ve Afrika’dır. Adını 1800’lerin sonunda bu türü keşfeden Almanyalı araştırmacı Gustav Fischer’dan almıştır. Kanatları, sırtı, göğsü parlak yeşil, başın en üst kısmı zeytin yeşili, boyunları altın sarısından turuncuya geçişli renklerde, yüzü ve gagası kırmızı, gözlerinin etrafı ise beyaz halkalıdır. Mavi renkli olanları da vardır. Bunlarda yüz siyaha yakın, boyun beyaz, kanatlar, sırt ve diğer kısımlar ise mavidir.)
4.Nyasa Lovebird (Aga----is lilianae) (bu ismi dünyanın 9. en büyük gölü olan Nyassa (Malawi) gölünden almıştır): Lilian's Lovebird olarak da bilinmektedirler. Fischer’s ile çok karıştırılmaktadır ama görünüş olarak çok benzemelerine rağmen, bu tür Fischer’s dan daha küçüktür aralarındaki en belirgin fark budur. Nesilleri tükenmektedir, şu an Malawi’deki Liwonde National Park’da koruma altında olan bir türdür.
5.Black-cheeked Lovebird (Aga----is nigrigenis) (Siyah Yanaklı): Yaklaşık 14cm boyutundadır. Yüz ve kafanın üst kısmı koyu kahve-siyah, boyun turuncu, gaga kırmızı, göz çevresi beyaz halkalı geri kalan tüm vücut parlak yeşildir. Afrika kökenlidir ve kurak mevsimde yaklaşık 800’er papağanlı gruplarla göç ederler.
6.Madagascar Lovebird (Aga----is canus) (Adını Madagaskar adasından almıştır): Adından da belli olduğu üzere Madagaskar adası anavatanıdır. Yaklaşık 30-36 gr ağırlıktadırlar. Gagaları diğer cennet türlerine göre daha küçüktür. Grey-headed Lovebird (Gri kafalı) olarak da bilinirler. Kafa, boyun ve yüzleri açık gri tonlarındadır. Vücut ve kanatlar yeşilin tonlarındadır. Kanatları açıkken vücutlarına büyük geliyormuş izlenimi verir.
7.Abyssinian Lovebird (Aga----is taranta) (Adını Habeşistan’dan almıştır): Aynı zamanda Black-winged Lovebird (siyah kanatlı) olarak bilinirler. Cennet papağanları arasında en büyük türdür. Red Faced lovebird ile aynı özellikleri gösterir. Koyu yeşil renktedirler. Dişileri ve erkekleri farklı görünüşlere sahiptirler. Dişilerin yüzleri de tamamen yeşildir, kırmızılık yoktur. Erkek olanların alın kısmı kırmızıdır, kuyruk altındaki tüyleri sarımsı bir şekilde parlar, gözlerinin çevresinde kırmızı halka vardır ve kanatlarının altı siyahtır. Erkek olanlar dişilere göre daha uysal, daha meraklı ve daha cesurdurlar.
8.Red-faced Lovebird (Aga----is pullarius) (Kırmızı Yüzlü): Boyları 15, kuyruk boyları 5 cm kadardır. Tüm vücut parlak yeşil, sadece yüz ve gaga parlak –koyu turuncu, kanat ve kuyruk uçları siyahtır. Genelde 20’li gruplar halinde ormanlarda yaşarlar.
9.Black-collared Lovebird (Aga----is swinderniana) (Siyah Yakalı): Swindern's Lovebird olarak da bilinirler. Çok sık rastlanan türlerden değildir. Küçük cennet papağanı türlerinden biridir. Ayaklar gri, ense kısmı siyah, tüylerin geneli yeşil, göğüs kahvemsi kırmızı, gaga grimsi siyah, gözün irisi ise sarıdır.
Erkek – Dişi Farkı:
Erkek ve dişi farkı Abyssinian Lovebird dışında görünüşte ayırt edilemeyecek gibidir. Cinsiyetin kesin olarak belirlenmesi DNA testiyle belli olmaktadır. Ancak dişilerin kuyrukları yelpaze gibi açık şekilde, erkeklerinki ise daha düzgün ve uca doğru sivrilir şekildedir. Ayrıca dişi kuşlar tünekte veya ağaç dalında tünemiş durumdayken ayaklarını erkek cennet papağanından daha ayrık tutar.
Bakım:
Oldukça meraklı, sosyal ve gürültücü, uçucu kuşlardır. Günün her saatinde seslerini duymak mümkündür ancak özellikle sabah saatlerinde bu sesler daha da fazladır.
Çok aktif papağanlardır, her daim hareketlidirler. Kafeslerinden çıkarıldıklarında dikkatle takip edilmeleri gerekir çünkü kemirmeyi ve çiğnemeyi severler. Mobilyaları, duvarları, elektrik kablolarını kemirebilirler. Dikkatli olmak gerekir.
Zaman zaman agresif tavırlar sergileyebilirler. Bunun nedeninin çok küçük papağan türleri olmalarına rağmen doğal yaşam alanlarında diğer kuşlarla ve daha büyük papağan cinsleriyle yaptıkları yer veya yiyecek kavgalarını evde de size karşı sürdürüyor olabileceğini savunan bir tez öne sürülmüştür. Bu yiyecek ve yer kavgalarını kazanan tarafın da çoğu zaman cennet papağanları olduğu bilgisini ek olarak vermek isteriz.
Uçucu bir tür oldukları için kafes boyutları kanatlarını açtıkları zaman rahatça hareket edebileceği büyüklükte ve içinde küçük uçuşlar yapmasına olanak verecek derinlikte, köşeli formlarda olmalıdır. Günlük olarak mutlaka birkaç saat kafes dışında olması ve uçarak kanat egzersizleri yapması gerekir. Kanat ayarı bu tür için gerekli değildir, uçamamak cennet papağanının depresyona girmesine sebebiyet verecektir. Cennet papağanınıza kanat ayarı yaptırmayınız. Tüneklerinin ağaç dallarından (Narenciye ağaçları, Dişbudak Ağacı, Manolya, Karaağaç, Okaliptüs, Avustralya Çamı, Dut ağacı) ve farklı kalınlıklarda olması gaga ve tırnaklarını törpüleyip sabit uzunlukta kalması için faydalıdır. (Gagaları oldukça güçlüdür ve tırmanma, yer değiştirme, tohumları kırma gibi hayati işlemlerde gagayı kullandığı için gaga bakımını yapabilmesi hayati önemdedir.)
Doğalarında oldukça geniş gruplar halinde yaşadıkları için genellikle eş olarak beslenmeleri tavsiye edilmektedir. Cennetler çift olduklarında onları evcilleştirmek çok zor birşeydir, çünkü çiftler kendi aralarında anlaşarak hareket ettikleri için size ne kadar ilgilenirseniz ilginin alışmaları çok güçtür, çünkü eş olmuşlardır ve onlar için amaç bir şeyler öğrenmek değil çiftleşmek ve üremektir. Tek olarak alınacaksa mutlaka yakından ilgi ve sevgi gösterilmelidir. Evcilleştirilmeleri oldukça güçtür, güvenleri zor kazanılır. Ancak tek başına beslenecekse sabır ilk şarttır. Ayrıca erişkin bir cennetin evcilleştirilmesi neredeyse imkansızdır denilebilir. Evcilleştirmek için 50-70 günlük yavrular idealdir. Bunun için iki erişkin cenneti çiftleştirip alınan yavruların evcilleştirilmesi en akla yatkın yoldur. Bir cennetin güvenini kazanana kadar onun izin verdiği bir uzaklıkta kalarak onunla konuşmalı, sevdiği bir yiyeceği (mesela yeşilbiber) ikram etmeli, sıkılmasını önlemek adına ses çıkaran ve renkli oyuncaklarla ilgisini çekmeyi denemelisiniz.
Konuşma özellikleri yok denecek kadar azdır. Konuşsa bile birkaç kelimeden fazla bir şey beklememek gerekir.
Ayrıca diğer tüm türlerde olduğu gibi her gün suyunu, yemlerini ve gerekirse kafesin altını değiştirmek, haftada bir tünekleri, yemlikleri, kafesindeki aksesuar ve oyuncakları ılık sabunlu suyla yıkamak sağlıklı bir cennet papağanı için gereklidir.
Cennet papağanları banyo yapmaktan çok hoşlanırlar. Kafeslerinde özellikle yaz aylarında sürekli bir banyoluk bulunması yararlı olacaktır. Eğer cennet papağanınızı siz su püs----erek yıkayacaksanız dikkat edilmesi gereken nokta burnunun ve kulaklarının ıslanmasını ve kuşun ıslakken uyumasını önlemektir.
Beslenme:
Doğalarında aynı muhabbet kuşları gibi, çiçek ve bitki tohumları, ayçiceği tohumu (bildiğimiz tuzsuz çekirdek) yeşil yapraklı sebzeler, meyveler ile beslenmektedirler. Hazır yem olarak muhabbet kuşu için hazırlanmış paket yemler cennet papağanınız için de uygundur ama sadece hazır yem beslenme için yeterli değildir. Her gün mutlaka taze meyve ve sebze verilerek vitamini bu şekilde almaları sağlanmalıdır. Meyvelerin tümü kabul edilir olmakla birlikte, yüksek su içerikleri nedeniyle isale sebebiyet vermemek için küçük miktarlarda sunulmalıdırlar. Ayrıca meyve çekirdekleri toksik etki yapacağı için mutlaka ayıklanmalıdır. Günlük olarak verilebilecek karışım nijer, akdarı, keten tohumu, yulaf, mevsimine göre elma, muz, portakal, kayısı, şeftali, üzüm şeklinde olabilir. Sebzelerden yeşil ve kırmızı biber, brokoli, karahindiba, bezelye, kereviz, mısır, taze fasulye verilebilir. Erişkin bir cennet papağanına ek olarak fındık, fıstık (kabuksuz olarak), ceviz, pişmiş tavuk, yağsız ve tuzsuz peynir, yağsız yoğurt, pişmiş yumurta, pirinç, düşük şekerli düşük sodyumlu tahıl gevrekleri ve bunun gibi besinler verilebilir. Daha önce muhabbet kuşu konusunda değindiğimiz gibi toksik etkisi ile ölüme sebebiyet verebilen avokado, çikolata, elma çekirdeği asla verilmemelidir. Yağ ve tuz oranı yüksek besinlerden kesinlikle kaçınılmalıdır.
Ek olarak kafeslerinde mineral takviyesi sağlayıcı gaga taşı (mürekkep balığı kemiği) bulundurmak gereklidir.
Çiftleşme ve Üreme:
Evde üretim için oldukça uygun papağanlardır.
Yavru almak istenildiğinde unutulmaması gereken en önemli husus aynı türleri birbiriyle çiftleştirmektir. Farklı türlerde cennet papağanlarının çiftleşmesinden %90 oranında ya sonuç alınamamakta, ya doğar doğmaz ölen yavrular elde edilmekte ya da sakat yavrular alınmaktadır. Bu hususa özellikle dikkat edilmesi gereklidir.
Erişkin cennet papağanları üreme dönemlerinde her zamankinden daha gürültücü ve sinirli olabilirler. Agresif tavırlar sergileyebilirler.
Üreme dönemlerinde aynı kafes içinde tek çift kuş olması daha uygundur. Yuvalık için uygun boyutlar 20x20x20 cm şeklindedir. Yuvayı cennetler kendileri hazırlayacaktır, siz talaş, kum, gazete kâğıdı vs. gibi maddelerle yuva hazırlamaya kalkışmayınız. Yuvayı hazırlayabilmeleri için kafeste boyasız kâğıt parçaları, kâğıt havlu, dallar, yuva ipi, saman, kuru ot ve banyoluk bulunmalıdır (Banyoluk cennetlerin kâğıt parçalarını ıslatabilmesi için gereklidir. Ayrıca bu dönemde cennetlerin daha çok banyo yapmaya ihtiyaçları vardır). Çiftleşmeye hazır olan çift 4-5 gün içerisinde yuvalarını bu malzemeleri kullanarak hazırlar. Kafes dışında bulunmaya alışık kuşlar olsalar bile bu dönemde kafesin dışına çıkarılmamaları ve kafesin bulundukları odanın en sakin yerine taşınması cennetlerin rahat etmesi açısından uygun olacaktır.
Çiftleşme olduktan sonra dişi cennet 10 gün içinde hepsi birer gün arayla olmak üzere 4-8 yumurta yapar. Kuluçka 22 ila 30 gün kadar sürer. 5-6 günlük yumurta alınıp ışığa tutulduğunda döllenip döllenmediği anlaşılacak durumdadır (kuluçka süresince yumurtalara dokunmak çok doğru değildir ancak döllenip döllenmediğinden şüphe duyuluyors,a bir kaşık yardımıyla yumurta alınıp, kısa süre içinde incelenip tekrar yerine bırakılırsa bir sorun yaşama olasılığı en aza indirilmiş olur). Kuluçka döneminden sonra yavrular yumurta sırasına göre birer gün arayla çıkmaya başlarlar.
Tüysüz olarak yumurtadan çıkan yavrular, anne ve babasının ağızlarında onlar için hazırladığı sindirilmiş yiyeceklerle beslenirler. Bu nedenle kuluçka döneminde ve anne ile baba yavruları beslerken yumurta maması verilmesi faydalı olacaktır. Bu dönemde kafeste yukarıda değinilen taze meyve ve sebzeler günlük yemleri ile birlikte hazır bulundurulmalıdır. Yavrular doğduktan yaklaşık 1,5 ay sonrasına kadar yuvalıkta kalacaklardır. Bu süre içinde yuvalığı temizleme ihtiyacı duyulacaktır. Bunu yaparken yavrulara kesinlikle elle temas edilmemeli, bir kaşık yardımıyla yuvadan çıkarılmalı ve temizlik mümkün olduğunca çabuk halledilip tekrar yerlerine konulmalıdır. Yavruların ellenmemesinin nedeni ebeveynlerin bundan hoşlanmaması ve ellenmiş bir yavruyu yuvadan atabilme olasılıklarının olmasıdır.
Yavrular yuvadan 38-45 gün sonra çıkmaya başlarlar. Yuvadan çıktıklarında tamamen anne babadan bağımsız değildirler. Tamamen bağımsız hareket edebilmeye yuvalıktan çıktıktan yaklaşık 2 hafta sonra başlarlar.
Yavruların beslenmesinde ek olarak meyveli ve sebzeli konserve bebek mamalarını da kullanabilirsiniz. En azından bir yaşına gelene kadar çekirdek verilmemesi uygun olacaktır (çekirdek yavrularda çok daha hassas olan kursağı delerek ölümlere neden olabilir).
Bir cennet papağanının yavru olduğu tüylerinin matlığından ve gagasının siyahlığından anlaşılabilir (yavru cennet papağanlarının gagası erişkinlerininkinin renginde değil, koyu kahve-siyah arasıdır ve büyüdükçe renk açılır). Yavru cennetler çok çabuk büyür kilo alırlar ve de çok kısa bir sürede yetişkin boyutlarına ulaşırlar. Burada dikkat edilecek husus göğüs kısmının düzgün ve şeklini tam olarak tamamlamış olmasıdır. Omurga kemiği, göğsün merkezinde bulunmalı ama bir çıkıntı veya sertlik oluşturmamalıdır, ayak parmakları belirgin, şekilli ve kuvvetli, nefes alışı yavaş ve düzgün olmalıdır. Aksi bir durum kuşun sağlıksız veya hasta olduğunun göstergesidir
Latince Adı: Agapo-rnis
Familyası: Psittaciformes (Papağanlar)
Alt Familyası: Psittacinae (Papağangiller)
Yaşam süreleri: 10-15 sene olarak bilinmektedir.
Yaşam Alanları:
Afrika kıtası anavatanlarıdır. Madagaskar’da da oldukça yaygındırlar. (Madagaskar Cumhuriyeti, Afrika'nın doğusunda, Hint Okyanusu'nda yer alan bir ada ülkesidir ve dünyanın 4'üncü büyük adasıdır). Çoğu tür gibi cennet papağanları da, gerek ticaret gerekse göç yoluyla tüm dünyaya yayılmışlardır. Günümüzde Türkiye’de bile vahşi olarak doğada yaşama ayak uydurabildikleri bilinmektedir. Guruplar halinde yaşayan sosyal papağanlardır. Sıcak ve nemli iklimi severler.
Renkleri ve Boyutları:
Ortalama 13-17 cm boyutlarında, 40-45 gr ağırlığındadırlar. Kısa kuyrukludurlar. Bu özellikleri ile çoğu zaman papağan dünyasının en küçük üyeleri olarak adlandırılırlar. Türlerine göre renklerinde farklılık gösterirler. Tüm renkleri canlı ve parlaktır. Çoğunlukla parlak yeşil ağırlıklı renklere sahiptirler.
Bazı Türleri:
Bilinen 9 ana türü vardır.
1.Peach-faced Lovebird, (Aga----is roseicollis ) (Şeftali Yüzlü) : En sık rastlanan cennet papağanı türüdür. Yüz ve kafanın tepe kısmı şeftali rengi, gaga ten rengi, kuyruğun kanatlar arasında kalan kısmı parlak saks mavi, kuyruk tüylerinin en ucu turuncu ve siyah, geri kalan kısımları parlak yeşildir.
2.Masked Lovebird (Aga----is personata) (Maskeli) : Bu tür ilk olarak Tanzanya’nın kuzeydoğu kesimlerinde ortaya çıkmıştır. Kafa ve yüz kısmı koyu ve parlak siyah, göz çevresi beyaz, kanatlar çok koyu yeşil, kanat uçları siyah, boyun kısmı beyaz-sarıdır. Bu tür en küçük cennet papağanı türlerinden biri olarak bilinir. Beslenmesi daha çok taze meyve sebzelere dayalıdır.
3.Fischer's Lovebird (Aga----is fischeri) (Fischer’s): Doğal yaşam alanları Viktorya Gölü, Tanzanya ve Afrika’dır. Adını 1800’lerin sonunda bu türü keşfeden Almanyalı araştırmacı Gustav Fischer’dan almıştır. Kanatları, sırtı, göğsü parlak yeşil, başın en üst kısmı zeytin yeşili, boyunları altın sarısından turuncuya geçişli renklerde, yüzü ve gagası kırmızı, gözlerinin etrafı ise beyaz halkalıdır. Mavi renkli olanları da vardır. Bunlarda yüz siyaha yakın, boyun beyaz, kanatlar, sırt ve diğer kısımlar ise mavidir.)
4.Nyasa Lovebird (Aga----is lilianae) (bu ismi dünyanın 9. en büyük gölü olan Nyassa (Malawi) gölünden almıştır): Lilian's Lovebird olarak da bilinmektedirler. Fischer’s ile çok karıştırılmaktadır ama görünüş olarak çok benzemelerine rağmen, bu tür Fischer’s dan daha küçüktür aralarındaki en belirgin fark budur. Nesilleri tükenmektedir, şu an Malawi’deki Liwonde National Park’da koruma altında olan bir türdür.
5.Black-cheeked Lovebird (Aga----is nigrigenis) (Siyah Yanaklı): Yaklaşık 14cm boyutundadır. Yüz ve kafanın üst kısmı koyu kahve-siyah, boyun turuncu, gaga kırmızı, göz çevresi beyaz halkalı geri kalan tüm vücut parlak yeşildir. Afrika kökenlidir ve kurak mevsimde yaklaşık 800’er papağanlı gruplarla göç ederler.
6.Madagascar Lovebird (Aga----is canus) (Adını Madagaskar adasından almıştır): Adından da belli olduğu üzere Madagaskar adası anavatanıdır. Yaklaşık 30-36 gr ağırlıktadırlar. Gagaları diğer cennet türlerine göre daha küçüktür. Grey-headed Lovebird (Gri kafalı) olarak da bilinirler. Kafa, boyun ve yüzleri açık gri tonlarındadır. Vücut ve kanatlar yeşilin tonlarındadır. Kanatları açıkken vücutlarına büyük geliyormuş izlenimi verir.
7.Abyssinian Lovebird (Aga----is taranta) (Adını Habeşistan’dan almıştır): Aynı zamanda Black-winged Lovebird (siyah kanatlı) olarak bilinirler. Cennet papağanları arasında en büyük türdür. Red Faced lovebird ile aynı özellikleri gösterir. Koyu yeşil renktedirler. Dişileri ve erkekleri farklı görünüşlere sahiptirler. Dişilerin yüzleri de tamamen yeşildir, kırmızılık yoktur. Erkek olanların alın kısmı kırmızıdır, kuyruk altındaki tüyleri sarımsı bir şekilde parlar, gözlerinin çevresinde kırmızı halka vardır ve kanatlarının altı siyahtır. Erkek olanlar dişilere göre daha uysal, daha meraklı ve daha cesurdurlar.
8.Red-faced Lovebird (Aga----is pullarius) (Kırmızı Yüzlü): Boyları 15, kuyruk boyları 5 cm kadardır. Tüm vücut parlak yeşil, sadece yüz ve gaga parlak –koyu turuncu, kanat ve kuyruk uçları siyahtır. Genelde 20’li gruplar halinde ormanlarda yaşarlar.
9.Black-collared Lovebird (Aga----is swinderniana) (Siyah Yakalı): Swindern's Lovebird olarak da bilinirler. Çok sık rastlanan türlerden değildir. Küçük cennet papağanı türlerinden biridir. Ayaklar gri, ense kısmı siyah, tüylerin geneli yeşil, göğüs kahvemsi kırmızı, gaga grimsi siyah, gözün irisi ise sarıdır.
Erkek – Dişi Farkı:
Erkek ve dişi farkı Abyssinian Lovebird dışında görünüşte ayırt edilemeyecek gibidir. Cinsiyetin kesin olarak belirlenmesi DNA testiyle belli olmaktadır. Ancak dişilerin kuyrukları yelpaze gibi açık şekilde, erkeklerinki ise daha düzgün ve uca doğru sivrilir şekildedir. Ayrıca dişi kuşlar tünekte veya ağaç dalında tünemiş durumdayken ayaklarını erkek cennet papağanından daha ayrık tutar.
Bakım:
Oldukça meraklı, sosyal ve gürültücü, uçucu kuşlardır. Günün her saatinde seslerini duymak mümkündür ancak özellikle sabah saatlerinde bu sesler daha da fazladır.
Çok aktif papağanlardır, her daim hareketlidirler. Kafeslerinden çıkarıldıklarında dikkatle takip edilmeleri gerekir çünkü kemirmeyi ve çiğnemeyi severler. Mobilyaları, duvarları, elektrik kablolarını kemirebilirler. Dikkatli olmak gerekir.
Zaman zaman agresif tavırlar sergileyebilirler. Bunun nedeninin çok küçük papağan türleri olmalarına rağmen doğal yaşam alanlarında diğer kuşlarla ve daha büyük papağan cinsleriyle yaptıkları yer veya yiyecek kavgalarını evde de size karşı sürdürüyor olabileceğini savunan bir tez öne sürülmüştür. Bu yiyecek ve yer kavgalarını kazanan tarafın da çoğu zaman cennet papağanları olduğu bilgisini ek olarak vermek isteriz.
Uçucu bir tür oldukları için kafes boyutları kanatlarını açtıkları zaman rahatça hareket edebileceği büyüklükte ve içinde küçük uçuşlar yapmasına olanak verecek derinlikte, köşeli formlarda olmalıdır. Günlük olarak mutlaka birkaç saat kafes dışında olması ve uçarak kanat egzersizleri yapması gerekir. Kanat ayarı bu tür için gerekli değildir, uçamamak cennet papağanının depresyona girmesine sebebiyet verecektir. Cennet papağanınıza kanat ayarı yaptırmayınız. Tüneklerinin ağaç dallarından (Narenciye ağaçları, Dişbudak Ağacı, Manolya, Karaağaç, Okaliptüs, Avustralya Çamı, Dut ağacı) ve farklı kalınlıklarda olması gaga ve tırnaklarını törpüleyip sabit uzunlukta kalması için faydalıdır. (Gagaları oldukça güçlüdür ve tırmanma, yer değiştirme, tohumları kırma gibi hayati işlemlerde gagayı kullandığı için gaga bakımını yapabilmesi hayati önemdedir.)
Doğalarında oldukça geniş gruplar halinde yaşadıkları için genellikle eş olarak beslenmeleri tavsiye edilmektedir. Cennetler çift olduklarında onları evcilleştirmek çok zor birşeydir, çünkü çiftler kendi aralarında anlaşarak hareket ettikleri için size ne kadar ilgilenirseniz ilginin alışmaları çok güçtür, çünkü eş olmuşlardır ve onlar için amaç bir şeyler öğrenmek değil çiftleşmek ve üremektir. Tek olarak alınacaksa mutlaka yakından ilgi ve sevgi gösterilmelidir. Evcilleştirilmeleri oldukça güçtür, güvenleri zor kazanılır. Ancak tek başına beslenecekse sabır ilk şarttır. Ayrıca erişkin bir cennetin evcilleştirilmesi neredeyse imkansızdır denilebilir. Evcilleştirmek için 50-70 günlük yavrular idealdir. Bunun için iki erişkin cenneti çiftleştirip alınan yavruların evcilleştirilmesi en akla yatkın yoldur. Bir cennetin güvenini kazanana kadar onun izin verdiği bir uzaklıkta kalarak onunla konuşmalı, sevdiği bir yiyeceği (mesela yeşilbiber) ikram etmeli, sıkılmasını önlemek adına ses çıkaran ve renkli oyuncaklarla ilgisini çekmeyi denemelisiniz.
Konuşma özellikleri yok denecek kadar azdır. Konuşsa bile birkaç kelimeden fazla bir şey beklememek gerekir.
Ayrıca diğer tüm türlerde olduğu gibi her gün suyunu, yemlerini ve gerekirse kafesin altını değiştirmek, haftada bir tünekleri, yemlikleri, kafesindeki aksesuar ve oyuncakları ılık sabunlu suyla yıkamak sağlıklı bir cennet papağanı için gereklidir.
Cennet papağanları banyo yapmaktan çok hoşlanırlar. Kafeslerinde özellikle yaz aylarında sürekli bir banyoluk bulunması yararlı olacaktır. Eğer cennet papağanınızı siz su püs----erek yıkayacaksanız dikkat edilmesi gereken nokta burnunun ve kulaklarının ıslanmasını ve kuşun ıslakken uyumasını önlemektir.
Beslenme:
Doğalarında aynı muhabbet kuşları gibi, çiçek ve bitki tohumları, ayçiceği tohumu (bildiğimiz tuzsuz çekirdek) yeşil yapraklı sebzeler, meyveler ile beslenmektedirler. Hazır yem olarak muhabbet kuşu için hazırlanmış paket yemler cennet papağanınız için de uygundur ama sadece hazır yem beslenme için yeterli değildir. Her gün mutlaka taze meyve ve sebze verilerek vitamini bu şekilde almaları sağlanmalıdır. Meyvelerin tümü kabul edilir olmakla birlikte, yüksek su içerikleri nedeniyle isale sebebiyet vermemek için küçük miktarlarda sunulmalıdırlar. Ayrıca meyve çekirdekleri toksik etki yapacağı için mutlaka ayıklanmalıdır. Günlük olarak verilebilecek karışım nijer, akdarı, keten tohumu, yulaf, mevsimine göre elma, muz, portakal, kayısı, şeftali, üzüm şeklinde olabilir. Sebzelerden yeşil ve kırmızı biber, brokoli, karahindiba, bezelye, kereviz, mısır, taze fasulye verilebilir. Erişkin bir cennet papağanına ek olarak fındık, fıstık (kabuksuz olarak), ceviz, pişmiş tavuk, yağsız ve tuzsuz peynir, yağsız yoğurt, pişmiş yumurta, pirinç, düşük şekerli düşük sodyumlu tahıl gevrekleri ve bunun gibi besinler verilebilir. Daha önce muhabbet kuşu konusunda değindiğimiz gibi toksik etkisi ile ölüme sebebiyet verebilen avokado, çikolata, elma çekirdeği asla verilmemelidir. Yağ ve tuz oranı yüksek besinlerden kesinlikle kaçınılmalıdır.
Ek olarak kafeslerinde mineral takviyesi sağlayıcı gaga taşı (mürekkep balığı kemiği) bulundurmak gereklidir.
Çiftleşme ve Üreme:
Evde üretim için oldukça uygun papağanlardır.
Yavru almak istenildiğinde unutulmaması gereken en önemli husus aynı türleri birbiriyle çiftleştirmektir. Farklı türlerde cennet papağanlarının çiftleşmesinden %90 oranında ya sonuç alınamamakta, ya doğar doğmaz ölen yavrular elde edilmekte ya da sakat yavrular alınmaktadır. Bu hususa özellikle dikkat edilmesi gereklidir.
Erişkin cennet papağanları üreme dönemlerinde her zamankinden daha gürültücü ve sinirli olabilirler. Agresif tavırlar sergileyebilirler.
Üreme dönemlerinde aynı kafes içinde tek çift kuş olması daha uygundur. Yuvalık için uygun boyutlar 20x20x20 cm şeklindedir. Yuvayı cennetler kendileri hazırlayacaktır, siz talaş, kum, gazete kâğıdı vs. gibi maddelerle yuva hazırlamaya kalkışmayınız. Yuvayı hazırlayabilmeleri için kafeste boyasız kâğıt parçaları, kâğıt havlu, dallar, yuva ipi, saman, kuru ot ve banyoluk bulunmalıdır (Banyoluk cennetlerin kâğıt parçalarını ıslatabilmesi için gereklidir. Ayrıca bu dönemde cennetlerin daha çok banyo yapmaya ihtiyaçları vardır). Çiftleşmeye hazır olan çift 4-5 gün içerisinde yuvalarını bu malzemeleri kullanarak hazırlar. Kafes dışında bulunmaya alışık kuşlar olsalar bile bu dönemde kafesin dışına çıkarılmamaları ve kafesin bulundukları odanın en sakin yerine taşınması cennetlerin rahat etmesi açısından uygun olacaktır.
Çiftleşme olduktan sonra dişi cennet 10 gün içinde hepsi birer gün arayla olmak üzere 4-8 yumurta yapar. Kuluçka 22 ila 30 gün kadar sürer. 5-6 günlük yumurta alınıp ışığa tutulduğunda döllenip döllenmediği anlaşılacak durumdadır (kuluçka süresince yumurtalara dokunmak çok doğru değildir ancak döllenip döllenmediğinden şüphe duyuluyors,a bir kaşık yardımıyla yumurta alınıp, kısa süre içinde incelenip tekrar yerine bırakılırsa bir sorun yaşama olasılığı en aza indirilmiş olur). Kuluçka döneminden sonra yavrular yumurta sırasına göre birer gün arayla çıkmaya başlarlar.
Tüysüz olarak yumurtadan çıkan yavrular, anne ve babasının ağızlarında onlar için hazırladığı sindirilmiş yiyeceklerle beslenirler. Bu nedenle kuluçka döneminde ve anne ile baba yavruları beslerken yumurta maması verilmesi faydalı olacaktır. Bu dönemde kafeste yukarıda değinilen taze meyve ve sebzeler günlük yemleri ile birlikte hazır bulundurulmalıdır. Yavrular doğduktan yaklaşık 1,5 ay sonrasına kadar yuvalıkta kalacaklardır. Bu süre içinde yuvalığı temizleme ihtiyacı duyulacaktır. Bunu yaparken yavrulara kesinlikle elle temas edilmemeli, bir kaşık yardımıyla yuvadan çıkarılmalı ve temizlik mümkün olduğunca çabuk halledilip tekrar yerlerine konulmalıdır. Yavruların ellenmemesinin nedeni ebeveynlerin bundan hoşlanmaması ve ellenmiş bir yavruyu yuvadan atabilme olasılıklarının olmasıdır.
Yavrular yuvadan 38-45 gün sonra çıkmaya başlarlar. Yuvadan çıktıklarında tamamen anne babadan bağımsız değildirler. Tamamen bağımsız hareket edebilmeye yuvalıktan çıktıktan yaklaşık 2 hafta sonra başlarlar.
Yavruların beslenmesinde ek olarak meyveli ve sebzeli konserve bebek mamalarını da kullanabilirsiniz. En azından bir yaşına gelene kadar çekirdek verilmemesi uygun olacaktır (çekirdek yavrularda çok daha hassas olan kursağı delerek ölümlere neden olabilir).
Bir cennet papağanının yavru olduğu tüylerinin matlığından ve gagasının siyahlığından anlaşılabilir (yavru cennet papağanlarının gagası erişkinlerininkinin renginde değil, koyu kahve-siyah arasıdır ve büyüdükçe renk açılır). Yavru cennetler çok çabuk büyür kilo alırlar ve de çok kısa bir sürede yetişkin boyutlarına ulaşırlar. Burada dikkat edilecek husus göğüs kısmının düzgün ve şeklini tam olarak tamamlamış olmasıdır. Omurga kemiği, göğsün merkezinde bulunmalı ama bir çıkıntı veya sertlik oluşturmamalıdır, ayak parmakları belirgin, şekilli ve kuvvetli, nefes alışı yavaş ve düzgün olmalıdır. Aksi bir durum kuşun sağlıksız veya hasta olduğunun göstergesidir