zeberus1234
Yeni Üye
1131 Ebu Ümâme (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular fakat:
Bir kavm, içinde bulunduğu hidayetten sonradan sapıttı ise bu, mutlaka cedel sebebiyle olmuştur
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bunu söyledikten sonradan, kanıt olarak) şu âyeti okudu: Onlar: Bizim tanrımız mı yahut O mu daha iyidir?dediler Sana böyle söylemeleri, sırf tartışmaya girişmek içindir Onlar şüphesiz münakaşacı bir millettir(Zuhruf 58)
Tirmizî, Tefsir, Zuhruf, (3250); İbnu Mâce,Mukaddime 7
1132 Yine Ebu Ümâme (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular oysa:
Kim hileli olduğu bir münakaşayı terkederse kendisine cennetin kenarında bir ev kurulur Haklı olduğu bir münâkaşayı terkedene de cennetin ortasında bir ev kurulur
Tirmizi, Birr 58, (1994); Ebu Dâvud, Edeb 8, (4800); İbnu Mâce, Mukaddime 7, (51); Nesâî, Edeb (6, 21)
1133 Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) hazretleri anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdular: Kur'an hakkında tartışma küfürdür
Ebu Davud, Sünnet 5, (4603)
1134 Hz Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ama: Allah'ın en ziyade buğzettiği erkek, şiddetli düşmanlık yapan hasımdır
Buhari, Ahkâm 34, Mezâlim 15, Tefsir, Bakara 37; Müslim, İlm 5, (2668); Tirmizî, Tefsir, Bakara, (2980); Nesâî, Kadât 33, (8, 247, 248)
1135 Hz Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: Biz felek hususunda münâkaşa ederken Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) çıkageldi Öylesine kızdı oysa, öfkenin hâsıl ettiği kızıllıktan, yüzünde güya nar taneleri ortaya çıkmıştı Bize şöyle çıkıştı:
Bununla mı emredildiniz, yoksa ben size bunun için mi gönderildim Bilin ancak, sizden öncekileri, dinî meselelerdeki münâkaşalarını çokluğu ve peygamberleri hakkında düştükleri ihtilafları helâk etmiştir
Bir rivayette şu ziyade mevcuttur: Felek hususunda didişme etmemeniz için yemin verdim
Tirmizî, Alın Yazısı 1, (2134); İbnu Mâce, Mukaddime 10, (85)
1136 İbnu'lMüseyyeb (rahimehullah) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ashâbının (radıyallahu anhüm) aralarında otururken, bir adam Hz Ebu Bekir'e hakaretâmiz sözler sarfederek gaddarlık verdi Fakat Hz Ebu Bekir (radıyallahu anh) adama karşısında sükût etti Adam ikinci sefer aynı şekilde hakaret ederek eziyet verdi O yine sükût etti Adam üçüncü sefer de ızdırap verince Hz Ebu Bekir (adama adalet ettiği cevabı vererek) intikamını aldı Bunun üzerine Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) hemen kalktı Hz Ebu Bekir:
Ey Allah'ın Resûlü, yahut bana darıldınız mı?diye sordu
Hayırdedi Ama semadan bir melek inmiş, sana söylediklerini tekzib ediyordu Sen intikamını alınca melek gitti, şeytan oturdu Bir yere iblis oturdu mu ben orada duramam
Ebu Dâvud, Edeb, 49 (4896, 4897)
1137 İbnu Abbas (radıyallahu anhümâ) hazretleri şöyle buyurmuştur: Kardeşinle münâkaşa etme, zîra münâkaşanın hikmeti anlaşılmaz, sıkıntısı yetersiz olmaz, tutamayacağın bir vaadde de yeralma*
Bir kavm, içinde bulunduğu hidayetten sonradan sapıttı ise bu, mutlaka cedel sebebiyle olmuştur
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bunu söyledikten sonradan, kanıt olarak) şu âyeti okudu: Onlar: Bizim tanrımız mı yahut O mu daha iyidir?dediler Sana böyle söylemeleri, sırf tartışmaya girişmek içindir Onlar şüphesiz münakaşacı bir millettir(Zuhruf 58)
Tirmizî, Tefsir, Zuhruf, (3250); İbnu Mâce,Mukaddime 7
1132 Yine Ebu Ümâme (radıyallahu anh) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular oysa:
Kim hileli olduğu bir münakaşayı terkederse kendisine cennetin kenarında bir ev kurulur Haklı olduğu bir münâkaşayı terkedene de cennetin ortasında bir ev kurulur
Tirmizi, Birr 58, (1994); Ebu Dâvud, Edeb 8, (4800); İbnu Mâce, Mukaddime 7, (51); Nesâî, Edeb (6, 21)
1133 Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) hazretleri anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) şöyle buyurdular: Kur'an hakkında tartışma küfürdür
Ebu Davud, Sünnet 5, (4603)
1134 Hz Aişe (radıyallahu anha) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ama: Allah'ın en ziyade buğzettiği erkek, şiddetli düşmanlık yapan hasımdır
Buhari, Ahkâm 34, Mezâlim 15, Tefsir, Bakara 37; Müslim, İlm 5, (2668); Tirmizî, Tefsir, Bakara, (2980); Nesâî, Kadât 33, (8, 247, 248)
1135 Hz Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: Biz felek hususunda münâkaşa ederken Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) çıkageldi Öylesine kızdı oysa, öfkenin hâsıl ettiği kızıllıktan, yüzünde güya nar taneleri ortaya çıkmıştı Bize şöyle çıkıştı:
Bununla mı emredildiniz, yoksa ben size bunun için mi gönderildim Bilin ancak, sizden öncekileri, dinî meselelerdeki münâkaşalarını çokluğu ve peygamberleri hakkında düştükleri ihtilafları helâk etmiştir
Bir rivayette şu ziyade mevcuttur: Felek hususunda didişme etmemeniz için yemin verdim
Tirmizî, Alın Yazısı 1, (2134); İbnu Mâce, Mukaddime 10, (85)
1136 İbnu'lMüseyyeb (rahimehullah) anlatıyor: Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) ashâbının (radıyallahu anhüm) aralarında otururken, bir adam Hz Ebu Bekir'e hakaretâmiz sözler sarfederek gaddarlık verdi Fakat Hz Ebu Bekir (radıyallahu anh) adama karşısında sükût etti Adam ikinci sefer aynı şekilde hakaret ederek eziyet verdi O yine sükût etti Adam üçüncü sefer de ızdırap verince Hz Ebu Bekir (adama adalet ettiği cevabı vererek) intikamını aldı Bunun üzerine Hz Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm) hemen kalktı Hz Ebu Bekir:
Ey Allah'ın Resûlü, yahut bana darıldınız mı?diye sordu
Hayırdedi Ama semadan bir melek inmiş, sana söylediklerini tekzib ediyordu Sen intikamını alınca melek gitti, şeytan oturdu Bir yere iblis oturdu mu ben orada duramam
Ebu Dâvud, Edeb, 49 (4896, 4897)
1137 İbnu Abbas (radıyallahu anhümâ) hazretleri şöyle buyurmuştur: Kardeşinle münâkaşa etme, zîra münâkaşanın hikmeti anlaşılmaz, sıkıntısı yetersiz olmaz, tutamayacağın bir vaadde de yeralma*