1) Endometriozis (çikolata kisti) nedir?
Kadınların üreme sistemini etkileyen en sık karşılaşılan sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Genellikle genetik faktörlerden kaynaklandığı düşünülerek, şiddetli pelvik ağrı ile ortaya çıkmaktadır.
Kadın vücudunun doğurganlık için her ay rutin olarak gerçekleştirdiği adet kanamaları, rahim içini döşeyen endometrium tabakasının hormonlar vasıtası ile kalınlaşarak dökülmesi sonucu rahimden gelen bir miktar kan ile vücut dışına atılmaktadır. Bu eylem adet kanamasıdır. Ancak rahim içinde yer alan endometrium tabakasının rahim dışında her hangi bir bölgeye konumlanması sonucu gerçekleştirdiği bu spesifik davranış, çevre dokulara zarar vererek, adezyonlara neden olmaktadır. Kanamanın etkisi ile yerleştiği organlarda hasara yol açarak, çikolata rengini anımsatan yapışıklık görüntüsüne çikolata kisti adı verilmektedir. Tedavisi yapılmadığı takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
2) Çikolata kistinin belirtileri nelerdir, nasıl teşhis edilir?
Çikolata kistinin en belirgin özelliği şiddetli pelvik ağrıdır. Bu ağrılar genellikle adet dönemlerinde ve cinsel ilişki esnasında ortaya çıkabilir. Ayrıca pelvik organlara zarar vermesi sonucunda hamile kalamama sorunlarına yol açarak, yapılan jinekolojik muayene sonucunda elde edilen görüntü ile kolayca teşhis edilmektedir. Endometrium tabakasının rahim dışında başka bir bölgeye yerleşmesi halinde, her ay gerçekleştirildiği dökülme ve kanama davranışı nedeni ile çevre organlara zarar vererek, iltihabi reaksiyonlara neden olabilir. Bu reaksiyonlar adet dönemlerinde şiddetli ağrı ile ortaya çıkmaktadır.
3)Çikolata kisti tedavi edilmezse ne olur?
Kısırlık
Endometriumun rahim dışında göstermiş olduğu davranış nedeni ile çevrede bulunan organlarda yapışıklığa ve işlevsel olarak anatomik yapısının bozulmasına neden olur. Kanamalar ile birlikte endometriumun doku kalıntıları, fallop tüplerinin tıkanmasına ya da fallop tüplerinin ucunda bulunan fonksiyonel saçakların bozulmasına neden olarak, kısırlık sorununa yol açabilmektedir. Eğer tedavi edilmez ise yarattığı olumsuz etki ilerleyerek, geri dönüşü olmayan kısırlık sorununu gündeme getirmektedir. Ayrıca yayılma eğilimi halinde, yumurtalıklara da zarar verebilir. Bu durumda tüp bebek tedavisi için bile gerçekleştirilemeyecek bir sorundur.
Dış gebelik
Çikolata kistinin kısırlık etkisi kapsamında yumurta fallop tüplerinde ilerleyemediği için bölgede sıkışabilir. Kısacası yumurtalıklardan salınan yumurtanın fallop tüplerinden geçememesi kısırlık soruna, yumurtanın fallop tüplerinde sıkışması halinde dış gebeliğe neden olmaktadır. Fallop tüplerindeki çikolata kisti odakları dış gebelik riskini 6 katına çıkarmaktadır. Ayrıca kisti ilerlemesine bağlı olarak dış gebelik, infertilite (kısırlık) ve en ciddi etkisi olarak yumurtalıkların kaybı söz konusu olabilir.
Yumurtalıkların alınması
Yumurtalıklara yerleşen endometriumun ya da yayılma sonucu yumrutalıkara ulaşan çikolata kistinin tedavi edilmemesi üzere, yumurtalıkların fonksiyonelliğini ve yumruta rezevlerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Ayrıca hastalığın ilerlemesine bağlı olarak tedavisi yapılmaz ise ilerleyen günlerde yumurtalıkların cerrahi operasyonla çıkartılması gerekebilir. Bu durumda çocuk sahibi olmak isteyen hastalar için çikolata kistini oldukça tehditkar bir sorun olduğunun göstergesidir.
4)Çikolata kistinin tedavisi nasıl yapılır?
Yapılan jinekolojik muayene sonucu kistlerin 3 cm altında olduğu saptanmış ise çeşitli ilaçlarla ya da doğum kontrol hapları ile tedavisi yapılmaktadır. Kullanılan bu hapların progesteron ve östrojen hormonu ihtiva etmesi ile kanamanın önlenmesi ve meydana gelen lezyonların giderilmesi amaçlanmaktadır. Ancak çikolata kistinin ilaç tedavisi hakkında uzmanlar arasında fikir ayrılığı söz konusu olmaktadır. Bu nedenle çikolata kistinin tekrarlama ve yayılma özelliği karşısında laparoskopi müdahale ile kistlerin çıkartılması ve adezyonların (yapışıklık) giderilmesi en etkili tedavi olarak kabul edilmektedir. Bazı vakalarda hastanın hamilelik elde etmesi de, çikolata kistinin tedavisinde faydalı olabilmektedir. Fakat çikolata kisti tekrarlayabilen ve herhangi bir şikayete yol açmadan ilerleyebilen sinsi bir hastalıktır. Bu nedenle çikolata kisti tedavisi gören ya da herhangi bir şikayeti olmayan hastaların bile düzenli olarak jinekolojik kontrolleri yaptırması gerekir. Ayrıca çikolata kisti tedavilerinde kadının yaşı ve ilerde çocuk sahibi olması isteği de, tedavi yönteminin belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır.
Kadınların üreme sistemini etkileyen en sık karşılaşılan sağlık sorunları arasında yer almaktadır. Genellikle genetik faktörlerden kaynaklandığı düşünülerek, şiddetli pelvik ağrı ile ortaya çıkmaktadır.
Kadın vücudunun doğurganlık için her ay rutin olarak gerçekleştirdiği adet kanamaları, rahim içini döşeyen endometrium tabakasının hormonlar vasıtası ile kalınlaşarak dökülmesi sonucu rahimden gelen bir miktar kan ile vücut dışına atılmaktadır. Bu eylem adet kanamasıdır. Ancak rahim içinde yer alan endometrium tabakasının rahim dışında her hangi bir bölgeye konumlanması sonucu gerçekleştirdiği bu spesifik davranış, çevre dokulara zarar vererek, adezyonlara neden olmaktadır. Kanamanın etkisi ile yerleştiği organlarda hasara yol açarak, çikolata rengini anımsatan yapışıklık görüntüsüne çikolata kisti adı verilmektedir. Tedavisi yapılmadığı takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
2) Çikolata kistinin belirtileri nelerdir, nasıl teşhis edilir?
Çikolata kistinin en belirgin özelliği şiddetli pelvik ağrıdır. Bu ağrılar genellikle adet dönemlerinde ve cinsel ilişki esnasında ortaya çıkabilir. Ayrıca pelvik organlara zarar vermesi sonucunda hamile kalamama sorunlarına yol açarak, yapılan jinekolojik muayene sonucunda elde edilen görüntü ile kolayca teşhis edilmektedir. Endometrium tabakasının rahim dışında başka bir bölgeye yerleşmesi halinde, her ay gerçekleştirildiği dökülme ve kanama davranışı nedeni ile çevre organlara zarar vererek, iltihabi reaksiyonlara neden olabilir. Bu reaksiyonlar adet dönemlerinde şiddetli ağrı ile ortaya çıkmaktadır.
3)Çikolata kisti tedavi edilmezse ne olur?
Kısırlık
Endometriumun rahim dışında göstermiş olduğu davranış nedeni ile çevrede bulunan organlarda yapışıklığa ve işlevsel olarak anatomik yapısının bozulmasına neden olur. Kanamalar ile birlikte endometriumun doku kalıntıları, fallop tüplerinin tıkanmasına ya da fallop tüplerinin ucunda bulunan fonksiyonel saçakların bozulmasına neden olarak, kısırlık sorununa yol açabilmektedir. Eğer tedavi edilmez ise yarattığı olumsuz etki ilerleyerek, geri dönüşü olmayan kısırlık sorununu gündeme getirmektedir. Ayrıca yayılma eğilimi halinde, yumurtalıklara da zarar verebilir. Bu durumda tüp bebek tedavisi için bile gerçekleştirilemeyecek bir sorundur.
Dış gebelik
Çikolata kistinin kısırlık etkisi kapsamında yumurta fallop tüplerinde ilerleyemediği için bölgede sıkışabilir. Kısacası yumurtalıklardan salınan yumurtanın fallop tüplerinden geçememesi kısırlık soruna, yumurtanın fallop tüplerinde sıkışması halinde dış gebeliğe neden olmaktadır. Fallop tüplerindeki çikolata kisti odakları dış gebelik riskini 6 katına çıkarmaktadır. Ayrıca kisti ilerlemesine bağlı olarak dış gebelik, infertilite (kısırlık) ve en ciddi etkisi olarak yumurtalıkların kaybı söz konusu olabilir.
Yumurtalıkların alınması
Yumurtalıklara yerleşen endometriumun ya da yayılma sonucu yumrutalıkara ulaşan çikolata kistinin tedavi edilmemesi üzere, yumurtalıkların fonksiyonelliğini ve yumruta rezevlerini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Ayrıca hastalığın ilerlemesine bağlı olarak tedavisi yapılmaz ise ilerleyen günlerde yumurtalıkların cerrahi operasyonla çıkartılması gerekebilir. Bu durumda çocuk sahibi olmak isteyen hastalar için çikolata kistini oldukça tehditkar bir sorun olduğunun göstergesidir.
4)Çikolata kistinin tedavisi nasıl yapılır?
Yapılan jinekolojik muayene sonucu kistlerin 3 cm altında olduğu saptanmış ise çeşitli ilaçlarla ya da doğum kontrol hapları ile tedavisi yapılmaktadır. Kullanılan bu hapların progesteron ve östrojen hormonu ihtiva etmesi ile kanamanın önlenmesi ve meydana gelen lezyonların giderilmesi amaçlanmaktadır. Ancak çikolata kistinin ilaç tedavisi hakkında uzmanlar arasında fikir ayrılığı söz konusu olmaktadır. Bu nedenle çikolata kistinin tekrarlama ve yayılma özelliği karşısında laparoskopi müdahale ile kistlerin çıkartılması ve adezyonların (yapışıklık) giderilmesi en etkili tedavi olarak kabul edilmektedir. Bazı vakalarda hastanın hamilelik elde etmesi de, çikolata kistinin tedavisinde faydalı olabilmektedir. Fakat çikolata kisti tekrarlayabilen ve herhangi bir şikayete yol açmadan ilerleyebilen sinsi bir hastalıktır. Bu nedenle çikolata kisti tedavisi gören ya da herhangi bir şikayeti olmayan hastaların bile düzenli olarak jinekolojik kontrolleri yaptırması gerekir. Ayrıca çikolata kisti tedavilerinde kadının yaşı ve ilerde çocuk sahibi olması isteği de, tedavi yönteminin belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır.