Cinsel eğitim anne karnında başlar. Bebeğin cinsiyetine göre annenin bebeğe verdiği olumlu ya da olumsuz duygu ilerde bebeğin cinsel kimliğine de ciddi anlamda etkiler. 0-6 yaş çocuklarında gelişim üç evreden oluşur;
1- ORAL DÖNEM (0-18 AY)
Bu dönemde anneyle bebek bir bütündür hatta bebek altıncı aya kadar anneyi kendi parçasıymış gibi düşünür. Bebeğin ihtiyaçları tam ve zamanında giderilmeli anneden bağlanma duygusunu tam anlamıyla almalıdır. Bebek altıncı ayından sonra artık kendi bedeninin kendi varlığının annesinden ayrı bir parça olduğunun farkına varır. Burada annelerin yapması gereken en önemli şey onu aynalamak yani bebeğinin varlığını hissedip ona da hissettirmesi ve onun yaptığı her doğru davranışı onaylaması çok önemlidir. Anne bebeğini karşılıksız koşulsuz sevmeli ve her ihtiyaç duyduğunda bebeğinin yanında olmalıdır. Bebeğini emzirirken gözüne bakışı, onu tutuşu ve o andaki ona verdiği duygu bebeğin kişilik gelişimindi birebir etkilidir. Altını değiştirirken “ne kadar da kötü kokuyorsun, yine mi çiş yaptın “ şeklinde olumsuz şeyler söylememelidir.
Çünkü bebekler-çocuklar somut düşündükleri için (egosantrik düşünce yapısına sahip oldukları için) bedeninden çıkan her şey için de yine kendi bedeninin bir parçasıymış gibi düşünür ve çişine söylenen olumsuzlukları kendine söyleniyormuşçasına algılayabilir. Bu duygu da onda “istenmiyorum, kabul görmüyorum” düşüncesine neden olabilir. Bebekler beş altı aylıkken diş çıkarırlar, sekiz dokuz aylıkken sürünmeye başlayabilirler ve on, onikinci aylarda da yürümeye başlarlar (bu her çocukta farklılık gösterebilir). Aslında bu artık anneden ayrışma bağımsızlaşmaya atılan ilk adımdır. Ona optimal yakınlık uzaklık mesafesini yani güvenme duygusunu vermesi çok önemlidir. İlk yürümeye başladığı zamanlarda düşüp kalkmasına olumlu ya da olumsuz çok aşırı tepkiler verilmemelidir.
Yine bu dönemde anne bebeğiyle kesinlikle yatmamalı ilk altıncı aya kadar bebeğin beşiği annenin odasında olması ve daha sonra bebek başka bir odaya ayrılması bebeğin kendine olan bağımsızlığını güvenini kazanması anlamına da gelir ve böylelikle anne babanın yaşadığı cinsel ilişkiye tanık olmamış olur. Bu tanıklık çocuğu cinsel kimliğini olumsuz etkileyen faktörlerden biridir.
Bebeği memeden kesme ise birinci yaşın sonunda olmalıdır. Keza diş çıkarıp yürümeye başlamasıyla aslında onun bağımsızlığını kazanması ama bir yaşından daha uzun süre emzirilmesi onu yine anneye bağımlı kılması anlamına gelir ki bu da çocukta bağlanma problemlerine neden olabilir.
2- ANAL DÖNEM
18-36 arası ayları içerir. 0-18 ayını sağlıklı bir şekilde geçiren bir çocuk artık yürüyebilen ve ihtiyaçlarını karşılayacak kadar konuşabilen bir duruma gelmiştir. Bedenen ve ruhen gelişimini tam anlamıyla kazanan bir çocuk artık tuvalet eğitimini almak için hazırdır. Tuvalet eğitimi de 18-36 ayları içerisinde verilmelidir. (erken ve geç kalınmış tuvalet eğitimi çocuğa biyolojik ve psikolojik zararlar verir.)
• Çocuk çişinin geldiğini hissettiriyor ve hatta söylüyorsa
• Çocuk çişini saklanarak yapıyorsa ( utanma duygusu)
• Çişini uzun süre tutuyorsa
• Sabah altı kuru uyanıyorsa, artık tuvalet eğitimi verilmeye başlanabilir.
Çocuklara tuvalet eğitimi verilirken de baskı, zorlama, dayak, olumsuz cümleler kesinlikle kullanılmamalıdır. Kız çocuklarında annenin model olması, erkek çocuklarında da babanın model olması ve bunun normalleştirilmesi, sakin ve sabırlı bir şekilde yapılması çok önemlidir. Tuvalet eğitimini de tam anlamıyla alan çocuk artık bağımsızlaşmıştır. Bağımsızlaşan bu çocuğa yapabileceği sorumlulukları almasına izin verilmeli ve ona her anlamda destek olunursa kendine güvenli ve sağlıklı bir kişilik geliştirebilir.
Çocuklar cinsel organlarını tuvalet eğitimi sırasında daha iyi tanır ve ilgilenirler. Tuvaletini yaparken tuvaletin mahrem bir yer olduğunu anneden başka kimsenin yanında bulunamayacağını ve özel organlarının anneden başka kimseye gösterilemeyeceği mesajı verilmelidir. Anne çocuğa “çişini yaptıktan sonra beni çağırabilirsin seni kapıda bekliyorum” diyerek çocuğunun çişini kendi başına yapmasını ve bitirdikten sonrasında da ona yardım edip temizliğini sağlamalıdır. Yine bu dönemde çocukla yatılmamalı yatağın ve yatak odasının mahrem olduğu mesajı verilmeli ve çocukların odalarına kapılarını çalarak izin alarak girilmelidir (ebeveynler olarak çocuklarımızın odamıza izinsiz girmelerini istemiyorsak). Yine bu dönemde erkek çocuklarımıza 2-6 yaşlarında sünnet yaptırılmamalıdır (kastre olmak). Sünnet yaşı ya 0-2 yaştır ya da 6 yaşın üzeridir.
Optimal uzaklık çocuğa verilmeli çocuğun başı beklenmemeli onu görebileceğimiz ve onunda bizi görebileceği mesafede durmak, yanlış sözler kullanmamak özgüvenini geliştirmesinde ve sosyalleşebilmesinde çok önemlidir.
3- FALLİK DÖNEM (ÖDİPAL)
2,5-5 yaş dönemidir. Çocuğun her anlamda kendi kendine yetebildiği, yürüyebildiği, koşabildiği, konuşabildiği, yemek yiyebildiği, tuvalet ihtiyacını karşılayabildiği, bedenen ve ruhen kendisini tam anlamıyla ifade edebildiği, anne babaya ihtiyacının azaldığı artık yaşıtlarıyla oyun oynayabildiği, anaokuluna gidip sosyalleşebileceği bir dönemdir. Çok meraklıdır. Keşfetmeyi çok sever ve bolca sorular sorup anne babayı bunaltır. Çocuğumuzun gözünün içine bakılarak konuşmalı her sorusunu erinmeden cevaplandırmalı yine her zamanki gibi ona değer ve önem verdiğimizi onu her koşulda çok sevdiğimizi hissettirmeliyiz.
Anaokuluna giden çocuklar cinsiyet merakı nedeniyle evcilik oyunları doktorculuk oyunları oynayarak tuvalette birbirlerinin cinsel organlarına bakarak aradaki farkı anlamaya ve sorgulamaya başlarlar.
Dört yaşından itibaren utanma duygusu hem davranışlarla çocuğa hissettirilmeli genital bölgelerinin açık olmamasına ilişkin davranışlar çocuğa hissettirilmeli ebeveynler kendileri de bu davranışları uygulayarak çocuğa örnek olmalıdır. Dört yaşındaki bir çocuk artık bağımsızlaştığı için ona iyi dokunuş ve kötü dokunuş oyunu ile bedenimizi nasıl koruyacağımızı öğretebiliriz(uygulamalı olarak anlat).
CİNSELLİKLE İLGİLİ ÇOCUĞUMUZUN SORDUĞU SORULARA NASIL CEVAP VERMELİYİZ?
1- Çocuğunuz soru sorduğunda cevap verin.
• “Büyüdüğünde sana söylerim” veya “ Sen nereden duyuyorsun böyle şeyleri “ diyerek onu engellemeyin.
• Çocuğunuz bir daha sormayabilir ve güvenilir olmayan kaynaklardan yanlış şeyler öğrenebilir.
• Çocuğunuza soru sorması nedeniyle memnun olduğunuzu belli edin. “Bu soruyu bana sorduğun için teşekkür ederim” diyerek onu ödüllendirin.
2- Döllenme ve doğum hakkında konuşurken şüpheli, belirsiz veya gerçek olmayan ifadeler kullanmayın.
• Çocuğunuz insanlar hakkında öğrenmek isterken hayvanları örnek olarak vermeyin.
• Bu kafa karıştırıcı, baştan savmacı bir tutumdur.
3- Çocuğunuz soru soracak kadar büyükse doğru yanıtları ve doğru sözcükleri öğrenecek kadar da büyüktür.
• Çocuğun ne sorduğunu anladığınızdan emin olun.
• Çok fazla bilgi veriyor olmaktan korkmayın yaşına ve gelişim düzeyine göre sorularını cevaplandırın.
• Soruyu sorulduğu zaman yanıtlayın.
• Sorunun cevabını tam anlamıyla bilmiyorsanız biraz ondan zaman isteyin.
4- Bilgilendirirken yaşına uygun resim ve kitaplar kullanın.
• Benzetmeler kullanırken dikkatli olun.
• Çocuklar soru sordukça sorularını doğru ve anlaşılabilir bir şekilde cevaplarsanız ya da bir şekilde cevaplanırsa hem merakı giderilecek hem de arkadaşlarından yanlış bilgi edinmeyecektir.
• Çocuğunuza bilgi verirken penis vajina yumurta sperm terimlerini kullanmaktan çekinmeyin.
CİNSEL EĞİTİM NEDEN BU KADAR ÖNEMLİDİR?
• Cinsel eğitimi sadece cinsel bilgilerin verildiği cinsel ve üreme organlarının tanıtıldığı ve doğum olayının anlatıldığı bir konu olarak algılamak yanlıştır.
• Cinsel eğitim sayesinde çocuk kendi bedenine ve karşı cinsin bedenine saygı duymayı öğrenir.
• Bu durum, ileriki yaşantısında kendi cinsiyetindekilerle ve karşı cinsten kişilerle sağlıklı, düzeyli iletişim kurmasına neden olur.
• Çocuğun kendi bedenini ve özelliklerini tanıması kendine güvenini artıran bir özelliktir.
• Cinsel eğitimi aşama aşama ve yaşına uygun alan çocuğun sonraki yaşamında karşı cinsle kurduğu ilişkilerde daha dengeli olduğu bilinmektedir.
1- ORAL DÖNEM (0-18 AY)
Bu dönemde anneyle bebek bir bütündür hatta bebek altıncı aya kadar anneyi kendi parçasıymış gibi düşünür. Bebeğin ihtiyaçları tam ve zamanında giderilmeli anneden bağlanma duygusunu tam anlamıyla almalıdır. Bebek altıncı ayından sonra artık kendi bedeninin kendi varlığının annesinden ayrı bir parça olduğunun farkına varır. Burada annelerin yapması gereken en önemli şey onu aynalamak yani bebeğinin varlığını hissedip ona da hissettirmesi ve onun yaptığı her doğru davranışı onaylaması çok önemlidir. Anne bebeğini karşılıksız koşulsuz sevmeli ve her ihtiyaç duyduğunda bebeğinin yanında olmalıdır. Bebeğini emzirirken gözüne bakışı, onu tutuşu ve o andaki ona verdiği duygu bebeğin kişilik gelişimindi birebir etkilidir. Altını değiştirirken “ne kadar da kötü kokuyorsun, yine mi çiş yaptın “ şeklinde olumsuz şeyler söylememelidir.
Çünkü bebekler-çocuklar somut düşündükleri için (egosantrik düşünce yapısına sahip oldukları için) bedeninden çıkan her şey için de yine kendi bedeninin bir parçasıymış gibi düşünür ve çişine söylenen olumsuzlukları kendine söyleniyormuşçasına algılayabilir. Bu duygu da onda “istenmiyorum, kabul görmüyorum” düşüncesine neden olabilir. Bebekler beş altı aylıkken diş çıkarırlar, sekiz dokuz aylıkken sürünmeye başlayabilirler ve on, onikinci aylarda da yürümeye başlarlar (bu her çocukta farklılık gösterebilir). Aslında bu artık anneden ayrışma bağımsızlaşmaya atılan ilk adımdır. Ona optimal yakınlık uzaklık mesafesini yani güvenme duygusunu vermesi çok önemlidir. İlk yürümeye başladığı zamanlarda düşüp kalkmasına olumlu ya da olumsuz çok aşırı tepkiler verilmemelidir.
Yine bu dönemde anne bebeğiyle kesinlikle yatmamalı ilk altıncı aya kadar bebeğin beşiği annenin odasında olması ve daha sonra bebek başka bir odaya ayrılması bebeğin kendine olan bağımsızlığını güvenini kazanması anlamına da gelir ve böylelikle anne babanın yaşadığı cinsel ilişkiye tanık olmamış olur. Bu tanıklık çocuğu cinsel kimliğini olumsuz etkileyen faktörlerden biridir.
Bebeği memeden kesme ise birinci yaşın sonunda olmalıdır. Keza diş çıkarıp yürümeye başlamasıyla aslında onun bağımsızlığını kazanması ama bir yaşından daha uzun süre emzirilmesi onu yine anneye bağımlı kılması anlamına gelir ki bu da çocukta bağlanma problemlerine neden olabilir.
2- ANAL DÖNEM
18-36 arası ayları içerir. 0-18 ayını sağlıklı bir şekilde geçiren bir çocuk artık yürüyebilen ve ihtiyaçlarını karşılayacak kadar konuşabilen bir duruma gelmiştir. Bedenen ve ruhen gelişimini tam anlamıyla kazanan bir çocuk artık tuvalet eğitimini almak için hazırdır. Tuvalet eğitimi de 18-36 ayları içerisinde verilmelidir. (erken ve geç kalınmış tuvalet eğitimi çocuğa biyolojik ve psikolojik zararlar verir.)
• Çocuk çişinin geldiğini hissettiriyor ve hatta söylüyorsa
• Çocuk çişini saklanarak yapıyorsa ( utanma duygusu)
• Çişini uzun süre tutuyorsa
• Sabah altı kuru uyanıyorsa, artık tuvalet eğitimi verilmeye başlanabilir.
Çocuklara tuvalet eğitimi verilirken de baskı, zorlama, dayak, olumsuz cümleler kesinlikle kullanılmamalıdır. Kız çocuklarında annenin model olması, erkek çocuklarında da babanın model olması ve bunun normalleştirilmesi, sakin ve sabırlı bir şekilde yapılması çok önemlidir. Tuvalet eğitimini de tam anlamıyla alan çocuk artık bağımsızlaşmıştır. Bağımsızlaşan bu çocuğa yapabileceği sorumlulukları almasına izin verilmeli ve ona her anlamda destek olunursa kendine güvenli ve sağlıklı bir kişilik geliştirebilir.
Çocuklar cinsel organlarını tuvalet eğitimi sırasında daha iyi tanır ve ilgilenirler. Tuvaletini yaparken tuvaletin mahrem bir yer olduğunu anneden başka kimsenin yanında bulunamayacağını ve özel organlarının anneden başka kimseye gösterilemeyeceği mesajı verilmelidir. Anne çocuğa “çişini yaptıktan sonra beni çağırabilirsin seni kapıda bekliyorum” diyerek çocuğunun çişini kendi başına yapmasını ve bitirdikten sonrasında da ona yardım edip temizliğini sağlamalıdır. Yine bu dönemde çocukla yatılmamalı yatağın ve yatak odasının mahrem olduğu mesajı verilmeli ve çocukların odalarına kapılarını çalarak izin alarak girilmelidir (ebeveynler olarak çocuklarımızın odamıza izinsiz girmelerini istemiyorsak). Yine bu dönemde erkek çocuklarımıza 2-6 yaşlarında sünnet yaptırılmamalıdır (kastre olmak). Sünnet yaşı ya 0-2 yaştır ya da 6 yaşın üzeridir.
Optimal uzaklık çocuğa verilmeli çocuğun başı beklenmemeli onu görebileceğimiz ve onunda bizi görebileceği mesafede durmak, yanlış sözler kullanmamak özgüvenini geliştirmesinde ve sosyalleşebilmesinde çok önemlidir.
3- FALLİK DÖNEM (ÖDİPAL)
2,5-5 yaş dönemidir. Çocuğun her anlamda kendi kendine yetebildiği, yürüyebildiği, koşabildiği, konuşabildiği, yemek yiyebildiği, tuvalet ihtiyacını karşılayabildiği, bedenen ve ruhen kendisini tam anlamıyla ifade edebildiği, anne babaya ihtiyacının azaldığı artık yaşıtlarıyla oyun oynayabildiği, anaokuluna gidip sosyalleşebileceği bir dönemdir. Çok meraklıdır. Keşfetmeyi çok sever ve bolca sorular sorup anne babayı bunaltır. Çocuğumuzun gözünün içine bakılarak konuşmalı her sorusunu erinmeden cevaplandırmalı yine her zamanki gibi ona değer ve önem verdiğimizi onu her koşulda çok sevdiğimizi hissettirmeliyiz.
Anaokuluna giden çocuklar cinsiyet merakı nedeniyle evcilik oyunları doktorculuk oyunları oynayarak tuvalette birbirlerinin cinsel organlarına bakarak aradaki farkı anlamaya ve sorgulamaya başlarlar.
Dört yaşından itibaren utanma duygusu hem davranışlarla çocuğa hissettirilmeli genital bölgelerinin açık olmamasına ilişkin davranışlar çocuğa hissettirilmeli ebeveynler kendileri de bu davranışları uygulayarak çocuğa örnek olmalıdır. Dört yaşındaki bir çocuk artık bağımsızlaştığı için ona iyi dokunuş ve kötü dokunuş oyunu ile bedenimizi nasıl koruyacağımızı öğretebiliriz(uygulamalı olarak anlat).
CİNSELLİKLE İLGİLİ ÇOCUĞUMUZUN SORDUĞU SORULARA NASIL CEVAP VERMELİYİZ?
1- Çocuğunuz soru sorduğunda cevap verin.
• “Büyüdüğünde sana söylerim” veya “ Sen nereden duyuyorsun böyle şeyleri “ diyerek onu engellemeyin.
• Çocuğunuz bir daha sormayabilir ve güvenilir olmayan kaynaklardan yanlış şeyler öğrenebilir.
• Çocuğunuza soru sorması nedeniyle memnun olduğunuzu belli edin. “Bu soruyu bana sorduğun için teşekkür ederim” diyerek onu ödüllendirin.
2- Döllenme ve doğum hakkında konuşurken şüpheli, belirsiz veya gerçek olmayan ifadeler kullanmayın.
• Çocuğunuz insanlar hakkında öğrenmek isterken hayvanları örnek olarak vermeyin.
• Bu kafa karıştırıcı, baştan savmacı bir tutumdur.
3- Çocuğunuz soru soracak kadar büyükse doğru yanıtları ve doğru sözcükleri öğrenecek kadar da büyüktür.
• Çocuğun ne sorduğunu anladığınızdan emin olun.
• Çok fazla bilgi veriyor olmaktan korkmayın yaşına ve gelişim düzeyine göre sorularını cevaplandırın.
• Soruyu sorulduğu zaman yanıtlayın.
• Sorunun cevabını tam anlamıyla bilmiyorsanız biraz ondan zaman isteyin.
4- Bilgilendirirken yaşına uygun resim ve kitaplar kullanın.
• Benzetmeler kullanırken dikkatli olun.
• Çocuklar soru sordukça sorularını doğru ve anlaşılabilir bir şekilde cevaplarsanız ya da bir şekilde cevaplanırsa hem merakı giderilecek hem de arkadaşlarından yanlış bilgi edinmeyecektir.
• Çocuğunuza bilgi verirken penis vajina yumurta sperm terimlerini kullanmaktan çekinmeyin.
CİNSEL EĞİTİM NEDEN BU KADAR ÖNEMLİDİR?
• Cinsel eğitimi sadece cinsel bilgilerin verildiği cinsel ve üreme organlarının tanıtıldığı ve doğum olayının anlatıldığı bir konu olarak algılamak yanlıştır.
• Cinsel eğitim sayesinde çocuk kendi bedenine ve karşı cinsin bedenine saygı duymayı öğrenir.
• Bu durum, ileriki yaşantısında kendi cinsiyetindekilerle ve karşı cinsten kişilerle sağlıklı, düzeyli iletişim kurmasına neden olur.
• Çocuğun kendi bedenini ve özelliklerini tanıması kendine güvenini artıran bir özelliktir.
• Cinsel eğitimi aşama aşama ve yaşına uygun alan çocuğun sonraki yaşamında karşı cinsle kurduğu ilişkilerde daha dengeli olduğu bilinmektedir.