Cinsel Terapi Nedir?
Dünya Sağlık Örgütü’ ne göre bütün insanların bedensel ve ruhsal mutluluğunun önemli bir birleşeni sağlıklı bir cinsel hayattır. Herhangi bir nedenle cinsel hayatı bozulan ve bundan mutsuz olan kişilere, bu alanda eğitim almış psikolog veya psikiyatristler tarafından verilen profesyonel desteğe cinsel terapi denir.
Cinsel Terapi Nasıl Uygulanır?
Cinsel sorunlar organik, psikolojik ya da her ikisinin de birlikte olduğu nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Hangi nedene bağlı olarak ortaya çıktığı tedavinin gidişatını belirler. Cinsel terapiste gidilmeden önce bir kadın doğum uzmanı veya üroloji uzmanına gidilerek organik kökenli bir sorunun olup olmadığı belirlenmelidir.
Cinsel terapi bu alanda eğitim almış ve deneyimli psikolog ya da psikiyatristler tarafından terapi odasında uygulanır. Tedaviden daha fazla başarı elde edebilmek için cinsel sorunu ile baş vuran kişinin partneri varsa terapiye partneriyle birlikte katılması önerilir. Terapi odasında danışanların yaşadıkları cinsel sorunlar, bunların yarattığı duygular ve hisler ifade edilir, bu sorunlara yönelik yapılan çözüm denemeleri, geçmiş cinsel deneyimleri tüm açıklığıyla konuşulur. Çift olarak baş vurulmuşsa ilk görüşmede her iki partnerle ayrı ayrı görüşülerek cinsel öykü ve cinsel sorun öyküsü alınır. Terapi odasında hiçbir şekilde cinsel temas ya da cinsellik içeren herhangi bir yakınlaşma gerçekleşmez. Terapist, danışan ya da çift ile karşılıklı konuşarak aynı zamanda resim ve video gibi materyalleri kullanarak cinselliğe dair eğitici bilgiler verir. Cinsel yaşama dair düşünce, davranış, duyguların incelendiği görüşmeler yapılır. Daha sonra çeşitli ev ödevleri verilerek cinsel terapi uygulanır.
Cinsel Terapinin Tedavi Ettiği Cinsel İşlev Bozuklukları Nelerdir?
Vajinismus (Vajen kaslarının istemsiz kasılması)
Erken (Denetimsiz) Boşalma
Geç (Aşırı Kontrolü) Boşalma
Sertleşme Sorunu
Cinsel İsteksizlik
Orgazm ve Uyarılma Problemleri
Disparoni (Ağrılı Cinsel İlişki)
Satiriasis (Erkekte Cinsel Doyumsuzluk)
Nemfomani (Kadında Cinsel Doyumsuzluk)
Cinsel Sorunlar Kader Değildir
Cinsel sorunların ele alınışı cinselliğe bakış açısındaki değişimle doğru orantılı olarak her geçen gün değişmekte ve gelişmektedir. Bu değişim ve gelişmenin ana itici gücü ise kadınlar için daha fazla olmakla beraber hem erkek hem de kadının toplumsal ve cinsel alandaki rolünün giderek farklılaşması ve değer kazanmasıdır. Batı toplumlarında, geçmiş yıllarda cinsel istekleri sebebiyle suçluluk duyan kadınlar, şimdilerde ise daha iyi sevişe bilme ve orgazm olabilme konularında kendilerini sorgular hale geldiler. Buna karşın ülkemizde ve daha doğudaki toplumlarda göreceli olarak erkek cinselliği biraz daha özgürlük alanı bulsa da hem kadın hem de erkek cinselliği üzerinde baskıcı tutum halen devam etmektedir. Bu kültürlerde yetişen birçok insan yaşadığı cinsel sorunları dile getirmekte zorluk yaşamaktadır. Cinsel sorunlar kader değildir. Çoğunlukla cinsel eğitimsizlikten kaynaklanır. Ülkemizde sağlıklı bedene ve ruhsal yapıya sahip olmalarına karşılık cinsel sorun yaşayan çoğu kişinin ya da çiftin ortak sebepleri; cinsel bilgi eksikliği, cinsel tecrübenin yetersiz olması, cinselliğe dair yanlış inanışlar (mitler), bulunduğu kültüre göre yetiştiriliş biçimi, katı dini ve ahlaki inançlar ve geleneksel cinsel rollerden kaynaklanmaktadır.
Her bireyin sağlıklı ve mutlu cinsel yaşama sahip olma hakkı vardır. Eğer yaşam kaliteniz ve duygusal sağlığınız, “cinsel işlev bozukluğunuzdan” kaynaklı etkileniyorsa, kendinizi ihmal etmeden bir cinsel terapiste gitmeniz gerekli olabilir.
Dünya Sağlık Örgütü’ ne göre bütün insanların bedensel ve ruhsal mutluluğunun önemli bir birleşeni sağlıklı bir cinsel hayattır. Herhangi bir nedenle cinsel hayatı bozulan ve bundan mutsuz olan kişilere, bu alanda eğitim almış psikolog veya psikiyatristler tarafından verilen profesyonel desteğe cinsel terapi denir.
Cinsel Terapi Nasıl Uygulanır?
Cinsel sorunlar organik, psikolojik ya da her ikisinin de birlikte olduğu nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Hangi nedene bağlı olarak ortaya çıktığı tedavinin gidişatını belirler. Cinsel terapiste gidilmeden önce bir kadın doğum uzmanı veya üroloji uzmanına gidilerek organik kökenli bir sorunun olup olmadığı belirlenmelidir.
Cinsel terapi bu alanda eğitim almış ve deneyimli psikolog ya da psikiyatristler tarafından terapi odasında uygulanır. Tedaviden daha fazla başarı elde edebilmek için cinsel sorunu ile baş vuran kişinin partneri varsa terapiye partneriyle birlikte katılması önerilir. Terapi odasında danışanların yaşadıkları cinsel sorunlar, bunların yarattığı duygular ve hisler ifade edilir, bu sorunlara yönelik yapılan çözüm denemeleri, geçmiş cinsel deneyimleri tüm açıklığıyla konuşulur. Çift olarak baş vurulmuşsa ilk görüşmede her iki partnerle ayrı ayrı görüşülerek cinsel öykü ve cinsel sorun öyküsü alınır. Terapi odasında hiçbir şekilde cinsel temas ya da cinsellik içeren herhangi bir yakınlaşma gerçekleşmez. Terapist, danışan ya da çift ile karşılıklı konuşarak aynı zamanda resim ve video gibi materyalleri kullanarak cinselliğe dair eğitici bilgiler verir. Cinsel yaşama dair düşünce, davranış, duyguların incelendiği görüşmeler yapılır. Daha sonra çeşitli ev ödevleri verilerek cinsel terapi uygulanır.
Cinsel Terapinin Tedavi Ettiği Cinsel İşlev Bozuklukları Nelerdir?
Vajinismus (Vajen kaslarının istemsiz kasılması)
Erken (Denetimsiz) Boşalma
Geç (Aşırı Kontrolü) Boşalma
Sertleşme Sorunu
Cinsel İsteksizlik
Orgazm ve Uyarılma Problemleri
Disparoni (Ağrılı Cinsel İlişki)
Satiriasis (Erkekte Cinsel Doyumsuzluk)
Nemfomani (Kadında Cinsel Doyumsuzluk)
Cinsel Sorunlar Kader Değildir
Cinsel sorunların ele alınışı cinselliğe bakış açısındaki değişimle doğru orantılı olarak her geçen gün değişmekte ve gelişmektedir. Bu değişim ve gelişmenin ana itici gücü ise kadınlar için daha fazla olmakla beraber hem erkek hem de kadının toplumsal ve cinsel alandaki rolünün giderek farklılaşması ve değer kazanmasıdır. Batı toplumlarında, geçmiş yıllarda cinsel istekleri sebebiyle suçluluk duyan kadınlar, şimdilerde ise daha iyi sevişe bilme ve orgazm olabilme konularında kendilerini sorgular hale geldiler. Buna karşın ülkemizde ve daha doğudaki toplumlarda göreceli olarak erkek cinselliği biraz daha özgürlük alanı bulsa da hem kadın hem de erkek cinselliği üzerinde baskıcı tutum halen devam etmektedir. Bu kültürlerde yetişen birçok insan yaşadığı cinsel sorunları dile getirmekte zorluk yaşamaktadır. Cinsel sorunlar kader değildir. Çoğunlukla cinsel eğitimsizlikten kaynaklanır. Ülkemizde sağlıklı bedene ve ruhsal yapıya sahip olmalarına karşılık cinsel sorun yaşayan çoğu kişinin ya da çiftin ortak sebepleri; cinsel bilgi eksikliği, cinsel tecrübenin yetersiz olması, cinselliğe dair yanlış inanışlar (mitler), bulunduğu kültüre göre yetiştiriliş biçimi, katı dini ve ahlaki inançlar ve geleneksel cinsel rollerden kaynaklanmaktadır.
Her bireyin sağlıklı ve mutlu cinsel yaşama sahip olma hakkı vardır. Eğer yaşam kaliteniz ve duygusal sağlığınız, “cinsel işlev bozukluğunuzdan” kaynaklı etkileniyorsa, kendinizi ihmal etmeden bir cinsel terapiste gitmeniz gerekli olabilir.