İSTANBUL (İHA) - Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Uzmanı Yrd. Doç. Dr. E.Mahir Gülcan, bağışıklık sistemi kuvvetli olan çocuklarda enfeksiyonların bulaşma riskinin az olduğunu söyledi.
Toplu yaşanılan yerler olan yuva ve okullarda kalabalık nedeniyle özellikle soğuk algınlığı, nezle gibi viral enfeksiyonların kişiden kişiye çok kolay ve hızla bulaştığı belirtildi. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Uzmanı Yrd. Doç. Dr. E.Mahir Gülcan, "Büyüklerinden mikrop alan bir çocuk bile hızla okul ve yuvada sürekli bir arada olduğu diğer arkadaşlarına hapşırık ve öksürükle bu mikropları bulaştırarak yayabildiğini söyledi.
Okul ve yuvalardaki çocukların hasta olmaması için bağışıklık sisteminin güçlü olması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Gülcan, "Bu durum bağışıklık sistemindeki bir bozukluktan dolayı değildir. Ancak bağışıklık sistemi kuvvetli olan, bağışıklık sistemini çeşitli yollarla kuvvetlendiren çocuklarda bu enfeksiyonların bulaşma riski ve enfeksiyonu ağır geçirme ihtimalleri çok azalır. Enfeksiyonlardan korunmanın en kesin yolu enfeksiyonlu ortamlarda bulunmamak olsa da bu pratik olarak günlük hayatta uygulanamaz.
Bilinen en önemli koruyucu el yıkamaktır. Bu yöntem hem basit hem de güvenilirliği kanıtlanmış en önemli koruyucudur. Enfeksiyonlu bir kişi ile temas edildiği takdirde büyük küçük herkesin el yıkaması çok önemlidir. Diğer bir yöntem ise grip aşısı yaptırmaktır. Astım, şeker hastalığı, kronik akciğer hastalığı, kronik böbrek yetmezliği, kalp hastalığı olanlar ve yaşlıların her yıl eylül ayında grip aşısı yaptırmaları şarttır. Ancak kreş, yuva, okul gibi toplu yaşanan ortamlara giden çocuklar ile bu
ortamlarda bulunan erişkinlerin de her yıl Ekim aylarında grip aşılarını yaptırmaları üst hava yolu hastalıklarından korunmak için elimizdeki silahlardan birisidir" dedi.
C vitamininin de bağışıklık sistemini güçlendirerek virüs ve bakterilere karşı koruduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Mahir Gülcan, şunları söyledi:
"C vitamini vücutta en güçlü anti-oksidanlardan biridir. C vitamini bağışıklık sistemini oluşturan hücreleri de zarar görmekten koruyarak bağışıklık sistemini güçlendirir ve enfeksiyonlardan korunmayı sağlar. Çocuğun bedeni, hem belirli kimyasal maddeleri oluşturmak hem de başka maddeleri kullanıma sokmak için C vitaminine gereksinim duyar. C vitamini, çocuğun bedeninin demiri emmesine yardımcı olmakta da anahtar bir rol oynar. Diyetleriyle yeterli C vitamini almayan çocuklar kemiklerinde zayıflık, kansızlık ve başka tıbbi durumlar geliştirebilirler. C vitamini vücudu bağışıklık sistemimizi güçlendirerek virüs ve bakterilere karşı korur. Çeşitli gıdalar ve maruz kaldığımız çeşitli zararlı maddeler ve toksinler ile çeşitli mikroplar vücudumuzda hücreleri eskiten ve zarar veren oksidan maddelerin üretimine neden olur. C vitamini vücudumuz tarafından üretilemediğinden insanlar bu vitamini tamamen dışardan almak zorundadır. Turunçgillerde bol miktarda, ayrıca taze sebzelerde, maydanoz, kabak, soğan ve domateste bulunur. Bunların dışında sağlıklı bir çocuğa hastalık olmasın diye ilaç olarak hazırlanmış vitaminlerin kullanılması çok gereksizdir. Üstelik de vitaminler de masum maddeler değildir ve bir kısmı vücutta depo edilirler. Fazlalıkları da çok tehlikeli sonuçlara neden olur. Ancak sonbahar ve kış mevsiminde bol meyve ve sebze tüketimi yeterli olacaktır. Hiç olmazsa günde 1 bardak taze sıkılmış meyve suyu yeterlidir".
Toplu yaşanılan yerler olan yuva ve okullarda kalabalık nedeniyle özellikle soğuk algınlığı, nezle gibi viral enfeksiyonların kişiden kişiye çok kolay ve hızla bulaştığı belirtildi. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Uzmanı Yrd. Doç. Dr. E.Mahir Gülcan, "Büyüklerinden mikrop alan bir çocuk bile hızla okul ve yuvada sürekli bir arada olduğu diğer arkadaşlarına hapşırık ve öksürükle bu mikropları bulaştırarak yayabildiğini söyledi.
Okul ve yuvalardaki çocukların hasta olmaması için bağışıklık sisteminin güçlü olması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Gülcan, "Bu durum bağışıklık sistemindeki bir bozukluktan dolayı değildir. Ancak bağışıklık sistemi kuvvetli olan, bağışıklık sistemini çeşitli yollarla kuvvetlendiren çocuklarda bu enfeksiyonların bulaşma riski ve enfeksiyonu ağır geçirme ihtimalleri çok azalır. Enfeksiyonlardan korunmanın en kesin yolu enfeksiyonlu ortamlarda bulunmamak olsa da bu pratik olarak günlük hayatta uygulanamaz.
Bilinen en önemli koruyucu el yıkamaktır. Bu yöntem hem basit hem de güvenilirliği kanıtlanmış en önemli koruyucudur. Enfeksiyonlu bir kişi ile temas edildiği takdirde büyük küçük herkesin el yıkaması çok önemlidir. Diğer bir yöntem ise grip aşısı yaptırmaktır. Astım, şeker hastalığı, kronik akciğer hastalığı, kronik böbrek yetmezliği, kalp hastalığı olanlar ve yaşlıların her yıl eylül ayında grip aşısı yaptırmaları şarttır. Ancak kreş, yuva, okul gibi toplu yaşanan ortamlara giden çocuklar ile bu
ortamlarda bulunan erişkinlerin de her yıl Ekim aylarında grip aşılarını yaptırmaları üst hava yolu hastalıklarından korunmak için elimizdeki silahlardan birisidir" dedi.
C vitamininin de bağışıklık sistemini güçlendirerek virüs ve bakterilere karşı koruduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Mahir Gülcan, şunları söyledi:
"C vitamini vücutta en güçlü anti-oksidanlardan biridir. C vitamini bağışıklık sistemini oluşturan hücreleri de zarar görmekten koruyarak bağışıklık sistemini güçlendirir ve enfeksiyonlardan korunmayı sağlar. Çocuğun bedeni, hem belirli kimyasal maddeleri oluşturmak hem de başka maddeleri kullanıma sokmak için C vitaminine gereksinim duyar. C vitamini, çocuğun bedeninin demiri emmesine yardımcı olmakta da anahtar bir rol oynar. Diyetleriyle yeterli C vitamini almayan çocuklar kemiklerinde zayıflık, kansızlık ve başka tıbbi durumlar geliştirebilirler. C vitamini vücudu bağışıklık sistemimizi güçlendirerek virüs ve bakterilere karşı korur. Çeşitli gıdalar ve maruz kaldığımız çeşitli zararlı maddeler ve toksinler ile çeşitli mikroplar vücudumuzda hücreleri eskiten ve zarar veren oksidan maddelerin üretimine neden olur. C vitamini vücudumuz tarafından üretilemediğinden insanlar bu vitamini tamamen dışardan almak zorundadır. Turunçgillerde bol miktarda, ayrıca taze sebzelerde, maydanoz, kabak, soğan ve domateste bulunur. Bunların dışında sağlıklı bir çocuğa hastalık olmasın diye ilaç olarak hazırlanmış vitaminlerin kullanılması çok gereksizdir. Üstelik de vitaminler de masum maddeler değildir ve bir kısmı vücutta depo edilirler. Fazlalıkları da çok tehlikeli sonuçlara neden olur. Ancak sonbahar ve kış mevsiminde bol meyve ve sebze tüketimi yeterli olacaktır. Hiç olmazsa günde 1 bardak taze sıkılmış meyve suyu yeterlidir".