Son konular

Çocuk ve Gençlerde Kaygı Bozukluğu

Konuyu Yükselt

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
1
Çözümler
1
Tepkime
41
Puanları
318
Yaş
35
Coin
256,935
İnsanın, hem bedensel hem de ruhsal olarak birçok savunma düzenekleri vardır. Bu düzenekler ihtiyaç olduğu her an devreye girer ve koruyucu özellikleriyle, insan yaşamını olağan akışını sürdürmesini sağlarlar. Kaygı, korku ve endişe gibi özelliklerde, yetişkinlerde olduğu gibi çocuk ve gençler içinde mevcut ya da olası tehlikeler karşısında, uyarıcı ve koruyucu bir işlev görürler. Bedensel savunma düzeneklerinin, yetersiz ya da aşırı şekilde anormal çalışması, birçok rahatsızlığa neden olduğu gibi, kaygı, korku ve endişe gibi duygularda aşırı hale gelmesiyle birlikte, olağan yaşam koşullarını zorlaştıran ve anormal davranış biçimlerine dönüşme sonucu doğurabilir. Bu durumun sürekliliği Kaygı Bozukluğu olarak tanımlanabilir.

Kaygı (anksiyete), korkuya benzer bir duygu durumudur. Gelecek endişesi, bedensel gerginlik, tedirginlik ve panik gibi özellikler gösterir.Kişilik özellikleri ve dış ortamlar, kaygı düzeyinde belirleyici rol oynar. Tehlike yaratan durum veya ortamlar, her insanda doğal olarak kaygı yaratır. Tehlikenin ortadan kalkmasıyla birlikte ise, kaygı düzeyi de azalarak ortadan kalkar. Ancak Kaygı Bozukluğunda ise, bu kaygı süreklilik arz ederek devam eder.

Çocuk ve gençlerin yaşamış olduğu kaygı, korku ve endişe duygularının kaynağı ve gösterdikleri davranış biçimleri, yetişkinlerinkinden farklıdır. Ancak birçok kaygı bozukluğu, gerek yetişkinler, gerekse çocuk ve gençlerde aynı isimle tanımlanmaktadır ( Özgül Fobi, Sosyal Fobi vb.). Bazı kaygı bozuklukları ise daha çok çocuklarla ilgilidir (Okul Fobisi, Ayrılık Kaygısı Bozukluğu vb.).

ÖNERİLER

Kaygı Bozukluğu önemsenmesi gereken bir sorundur. Tedavi edilmediği ya da görmezden gelinmesi durumunda, çocuğun ileriki yaşlarda, farklı ruhsal sorunlarla karşılaşmasına neden olabilecektir.

Anne babalar farkında olmadan çocukların kaygılarını besleyici tutum ve davranışlar içinde olabilirler. Bu bakımdan, çocukların gelişim dönemlerinin her aşamasında anne babaların doğru ve tutarlı davranış geliştirmeleri, konu hakkında bilgi sahibi olmaları ve farkındalıkları sorunun oluşumunu ve direncini azaltmada yardımcı olacaktır. Ancak kaygı bozukluğu sadece doğru ve tutarlı anne baba tutumları ile ilgili değildir. Kalıtımsal aktarımlar ve kişilik özellikleri gibi birçok unsuru da içerir. Bu bakımdan konuyla ilgili uzman desteği almak ve bütüncül bir yol (uzman aile işbirliği) izlemek yararlı olacaktır.

“Çocuklar hepimizin geleceğidir”
 

Similar threads

  • Soru
Kaygı, erken çocukluk döneminden itibaren var olup gelişmeye devam eden; beynimizi tehlikeye karşı uyaran, tehdidi algılama ve algılanmış tehditten kaçınmayı kolaylaştırmak amacıyla uyumsal işlev sağlayan, bedensel, bilişsel ve davranışsal bileşenlerin de eşlik ettiği bir duygudur. Bazı...
Cevaplar
0
Görüntüleme
21
  • Soru
Anksiyete, şiddetli bir korku ve panik duygusu hissidir. Çoğu kişi yaşamdaki önemli olaylar öncesinde kendisini korkmuş, endişeli hissedebilir. Bu doğal bir duygu durumudur. Beklenen önemli olay sona erdiğinde korku, panik ve anksiyete duyguları da sona erer. Ancak kişi, korku ve panik duygusunu...
Cevaplar
0
Görüntüleme
19
  • Soru
1) Çocukluk Depresyonu: En az iki hafta süreyle; Çocuklarda durgunluk ya da aşırı hareketlilik İsteksizlik, enerji düşüklüğü ya da anlamsız bir enerji Eskiden zevk aldığı şeylerden zevk alamama Oyun oynamama Okul başarısında düşüş, okula gitmek istememe Uyku bozuklukları Aşırı yeme, ya da...
Cevaplar
0
Görüntüleme
15
  • Soru
Korku yaşamın olağan ve doğal bir parçasıdır. Korku evrimsel sürecimizin bir parçası olup hayatımızın belirli dönemlerinde ortaya çıkması doğaldır. Örneğin bakım verenden ayrılma korkusu veya yabancıları fark ettiğinde verdiği tepki insan oğlunda yaklaşık 9 ay civarında ortaya çıkar. Tabi bu...
Cevaplar
0
Görüntüleme
14
  • Soru
Kaygı bozukluğu nedir? Kaygı bütün canlıların sahip olduğu bir duygudur. Günlük yaşamın bir parçasıdır. Hepimiz günlük yaşantımızda gerektiğinde bir ölçüde kaygı duymaktayız. Normalde bu kaygı hafif ve baş edilebilirdir. Kaygı düzeyi baş edilemez ölçüde olduğunda sosyal yaşantımızı etkiler ve...
Cevaplar
0
Görüntüleme
7
Üst Alt