Son konular

Cocuk ve Oyun

Konuyu Yükselt

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
1
Çözümler
1
Tepkime
41
Puanları
318
Yaş
35
Coin
256,935
Cocuk ve Oyun
Oyunla oğrenme
Cocuklar nicin oyun oynar hic duşundunuz mu?


Cocuklar nicin oyun oynar hic duşundunuz mu? Yapacak başka işleri olmadığı icin mi? Yoksa ayak altında dolanıp annebabalarını luzumsuz yere meşgul etmemek icin mi? Elbette hayır! Oyun cocuk icin gercek bir ihtiyactır ve onun bedensel, psikolojik, sosyal ve zihinsel gelişimi acısından cok onemlidir

Oyun oynamak cocukluk cağına ozgu psikolojik, fizyolojik ve sosyal icerikli bir olgudur Genellikle kendiliğinden doğan, icten, hur iradeye dayalı olarak ortaya cıkan oyun sureci cocuklar icin neredeyse hayati onem arzedecek kadar kıymetlidir

Cocuğumuzun hasta veya hastalanmak uzere olduğunu onun durgunluğundan, yani oynama isteksizliğinden anlamaz mıyız? Keza ağır hastalıkların pencesine duşmuş yavrular, hastanelerde yetişkinlerin bile katlanmakta gucluk cektiği yoğun tedaviler esnasında buldukları ilk fırsatta oyun oynamaya cabalarlar İyileşip, hastaneden kurtulduklarında doya doya oyun oynamayı hayal ederler Ziyaretcileri onlara hediye olarak oyuncak gotururler

Cocuğu olanlar bilir; bazen cocuklar kırk derece ateşle mucadele ederken, ateş duşurucu şurubun etkisiyle biraz olsun ferahladıklarında hemen gozleriyle oyuncaklarını ararlar Hatta acil servislere oyuncaklarıyla giderler Oyuncaklarıyla birlikte uyurlar Neden acaba?

Oyuncak deyip gecilebilir mi?

Oyun surecini irdelemeden once, burada oyuncağın cocuklar icin taşıdığı anlam uzerinde birkac soz soylemek gerekir

Oyuncak, adından da anlaşılacağı uzere cocukların oynamalarına yardımcı olmak uzere geliştirilmiş, kurgulanmış gercek ya da hayali işleve sahip arac ya da duzeneklerdir Ne var ki bazı oyuncaklar cocukların gozunde bir oyun aleti olmanın otesinde bir değere sahiptir Oyuncağa atfedilen bu psikolojik anlam, oyuncağın maddi değerinden veya oyuncağın şeklinden şemalinden tamamen bağımsızdır Orneğin kırmızı oyuncak bir araba babayı sembolize ediyor olabilir Anneannesinin hediye ettiği bir yumoşcuğa sarılarak uyurken, onun tatlı masallarını tekrar tekrar dinler gibi olur veya onun yumuşacık kucağındaymış gibi hissedebilir kendini Cocuk, olumsuz duygularına bir cıkış noktası olarak da gorebilir bir oyuncağını En sevdiği bebeğini yere fırlatır ve der ki: Altını ıslatmış! Cocukların bir rafa kaldırdığı, cok ozel anlarda oynadığı, dokunmaya imtina etttiği oyuncakları da vardır

Velhasıl, elden duşurulmeyen veya oynanmayan oyuncakların bir cocuk icin ne anlama geldiği, kişilere ozgu ayrı bir anlatım konusudur Oğrenci yurtlarında 2025 yaşına gelmiş olup, hala oyuncak bebeğiyle birlikte uyuyan kız cocuklarının varlığı ilginctir

Oyun hayatı, hayat oyunu

Bebekliğin ilk devrelerinden itibaren once kendi basit hareketlerini tekrarlayarak oyuna donuşturen cocuk, buyudukce daha karmaşık oyun sureclerinin odağı ve mudavimi olur Oyun cağını bebeklikle başlatmak mumkun, ancak bir ust sınır koymak kolay değildir Buluğ cağıyla birlikte birey oyundan kopmaz, ancak daha az ilgilenir Cunku bu donemde oyundan başka ilgilenilecek yeni keşiflerin peşindedir

Bilirsiniz ki bazı insanlar kocaman olurlar ama bir cocuk gibi hep oyuna duşkun kalırlar Cocukluklarında yeterince oynayamamışlar mıdır? Cok oynamışlardır da, yetişkin yaşamda da o cocuksu mutluluğu mu aramaktadırlar? Sıkıntılarıyla başetmeye mi calışmaktadırlar yoksa yetişkin yaşamın getirdiği sorumluluklardan kacmak isteyip cocukluklarına geri mi donmektedirler; anlamak gerekir

Oyun, cocuklar icin o denli onemli bir ihtiyactır ki, ders calışırken, yemeğini yerken, belki ağır bir iş yaparken, orneğin hamallık yaparken bile oyunsu bir tavır icine giriverirler

Oyunla oğrenme

Zor konu ve soyut kavramların oğretiminde eğitimciler oyun sureclerinden medet umarlar Cunku bilinir ki, cocuklar oyun oynarken ust duzeyde bir oğrenmeyi de gercekleştirebilirler Ama oğrenilen konular genelde yetişkinlerin istedikleri bilgiler değildir, oyunun bilgileridir Cocuk, yetişkinlerin yonlendirmesiyle oynadığını, yani oyununa dışsal bir beklenti katıldığını hissettiği anda o etkinlik oyun vasfını yitirir

Orneğin cocuğun zevk icin kitap okuması ona bir oyun hazzı verir Ancak oğretmeninin, her gece yatmadan mutlaka yarım saat kitap okuyun veya on beş gunde bir kitap okuyup ozetini getirin tarzındaki yonlendirmesiyle okunan kitaptan cocuklar oyun mutluluğu alamazlar Bu şekilde kitap okumaya alıştırmaya calışmak cocuklar icin pek elverişli değildir Onlara kulfet gibi gelir, hatta okumaktan soğurlar

İki oğlum arasında 56 yaş fark vardır İlk oğluma ozenle kitaplar alıp masallar okudum, okumayı sevdirmeye calıştım Cok başarılı olduğum soylenemez! İkinci oğlumu yetiştirirken tesadufen bir ozelliğin farkına vardım; ona da masallar okuyordum O kendi kendine oynarken, masallardaki bazı olay ve kahramanları oyunlarında kullanmaya cabalıyordu Zamanla oğlumla birlikte masalları kendi oyuncaklarımızla tiyatro gibi yaşayarak oynamaya başladık Oyuncak plastik kopeği oyunda Kırmızı Başlıklı Kız masalındaki kurt olabiliyordu, legolardan korkunc bir dev yapıyorduk veya cadının şatosunu inşa ediyorduk Yerdeki halının yaprak desenlerinden oluşan şakacıktan ormanımızda cığlıklar atıyorduk, bazen masalı istediğimiz gibi değiştiriyorduk Oğlum cok eğleniyordu Henuz okul yaşına gelmeden okuyabilmek icin buyuk bir istek duymaya başladı Okuyamadığı icin eksiklik duyuyordu Zamanla bir kitap kurduna donuştu neredeyse Cok okuyan, severek okuyan, hızlı okuyan ve yaşına gore kelime hazinesi geniş bir birey haline geldi Yıllar sonra kucukluğunu hatırlarken, okuduğumuz değil oynadığımız masalları ve oynarken yaşadığı mutluluğu unutamadığını ifade ediyor

Oyunlar, oyuncaklı veya oyuncaksız, tek başına veya arkadaş ile oynanabilir Her halukarda oyunun cocuklar acısından bir cok işlevi vardır Bu işlevlerin cocuğun ruh ve beden sağlığı icin ne denli onemli olduğunun farkına ozellikle anneler varmış olsalardı, her gun yerleri defalarca cilalamayı bir tarafa bırakıp cocuklarıyla oyun oynarlardı Cocukların evde oyuncaklarını ozgurce yaymalarına izin verirlerdi, kızmazlardı ve onlarla bizzat kendileri de oynarlardı

Cocuğun oyuncağa olduğu kadar arkadaşa da ihtiyacı vardır Bilinir ki cocuklar bir arkadaş buldukları zaman oyuncağa ihtiyac duymayabilirler Ne onları sokağa salıvermek ne de oyuncak odasına hapsetmek oyunun işlevlerini yerine getiremez

Cocuğun kişiliğinin aynası

Cocuk oyunları yaşa ve cinsiyete bağlı olarak ceşitlilik gosterebilir Bununla birlikte cocuklar karma oyunlar oynamaktan da hoşlanırlar Yaş itibarıyla surekli olarak ya hep kendinden buyuklerle veya hep kendinden kucuklerle oynama temayulu gosteren, yaşıtlarıyla uyumlu bir şekilde oynayamayan cocuklar da vardır Burada ilk akla gelen etmen zeka seviyesidir Yani cocuğun yaşıtlarından ustun veya duşuk zeka seviyesine sahip olduğu kanaatine varılır Doğruluk payı olmakla birlikte, en az zeka kadar kayda değer bir faktor de cocuğun sosyal olgunluk duzeyidir Erken yaşlardan itibaren yaşıtlarıyla birlikte olma ve oynama fırsatını bulamamış cocuklar veya oynarken surekli buyuklerin mudahalesine maruz kalmış cocuklar, yaşıtlarıyla sağlıklı iletişim kurmada, kendini ortaya koymada ve paylaşmada zorlanırlar

Şoyle orneklere rastlamak mumkun: Annesi calıştığı icin torununa bakmakta olan anneanne, cocukla ilgilenmede zorlandığı veya sıkıldığı zamanlarda konukomşudan cocuğa arkadaş cağırır Genellikle gelir duzeyi duşuk seviyeden tercih edilen bu ısmarlama arkadaşa kucuk bir hediye de verilir, oyunları da denetlenir Bu cocuk, oynamak durumunda kaldığı bu cocuğun kapris ve şımarıklıklarına goz yummak zorunda kalır

Oysa gercek bir oyun ortamında cocuklar bu gibi istenmeyen tavırlar karşısında birbirlerine oldukca tahammulsuzdurler Sık sık tartışırlar, kusuşurler veya kavga ederler Buyukleri tarafından kural konulmayan, fazla hoşgoruyle buyutulmuş, sulalenin tek varisi, beş kız kardeşten sonra doğmuş erkek cocuk gibi unvanları olan cocuklar bu acıdan şansızdırlar Şişirilmiş benlikler, bir dediği iki edilmeyen bu cocuklar yaşıtlarıyla oynamakta oldukca zorlanırlar Bunun aksi de olabilir; ailesi ve sosyal cevresi tarafından ozguveni desteklenmemiş cocuklar da yaşıtlarının oyunlarına katılmada oldukca cekingen davranabilirler

Cocukların oyun surecleri gozlemlenerek onların ihtiyacları, sorunları, ozlemleri, korkuları, istekleri, kişilik ozellikleri vs hakkında tanımlamalar yapmak mumkundur Cocuğun ileriki yaşamını onemli derecede etkileyecek, ozel eğitim ve klinik destek almasını gerektirecek bir takım doğuştan gelen kişilik farklılıkları ve davranış bozuklukları cocuğun oyun ortamındaki tepkileri gozlemlenerek teşhis edilebilir Hiperaktif ve atak cocuklar buna ornek gosterilebilir

Bir tedavi yontemi

Grupla veya tek başına, icsel derinliği olan, bir guven ortamında doğal veya yapay cereyan eden oyun sureclerinden tedavi maksadıyla da yararlanılmaktadır Ozellikle saplantı şeklindeki korkuların giderilmesi oyun yoluyla gercekleştirilebilmektedir Oyun surecinde yer alan rol denemeleri, hayal ve fantaziler sayesinde cocuk kendi kendine psikolojik sağaltım yapmış olur Mesela hemşire rolune girerek iğne yapar Bilincaltı korkularını oyunda bilince cıkararak onlarla yuzleşir ve onlardan kurtulmayı dener

Beş yaşındaki kızım iğneden ve aşı olmaktan cok korkuyordu Aşı yapılacağı endişesiyle asla okula gitmek istemiyordu Tanıştığı her cocuğa sizin okulda aşı yapıyorlar mı? diye soruyor, hayır cevabı alsa dahi inanmıyordu

Gunun birinde hastanede bir kan testi yapılması gerekti 34 kişi kolunubacağını tutarak guclukle kanını aldılar Korkmuştu ama canı pek de acımamıştı Bunu kendisi sonradan itiraf etmişti Bu olaydan sonra kızım evde oynarken bir şey dikkatimi cekti En sevdiği ve kucağından neredeyse hic indirmediği yumuşak tuylu oyuncak kopeğinin kolunu bağlıyor ve cekmeceden kendi bulmuş olduğu bir yorgan iğnesini kopeğine batırarak kan alıyordu !

Bu oyunu gunlerce kendi kendine oynadı Belli ki kendisi icin travmatik yani zedeleyici bir yaşantıyı tekrar tekrar yaşayarak acı verici olmaktan cıkarıyordu Bununla birlikte kendine acı veren hemşirenin rolune girerek en sevdiği oyuncağına acı verici bir işlem yapıyordu Oyuncağıyla yaşadığı uzucu olayı paylaşıyor, kısaca kendi kendine, oyun yoluyla iğne ve aşı olma korkusunu yeniyordu

Şehirde yaşama şanssızlığı

Cocuk oyunları, saldırganlık eğilimlerinin ve enerji birikiminin zararsız bir şekilde kullanım ve yonlendirilmesinde onemli bir işleve sahiptir Alan oyunları denilen kategoride cocuklar atlayıpzıplayarak veya oyun aracları vasıtasıyla bir takım beceriler de geliştirirler Zihinkas koordinasyonu, algılama ve tepki verme hızı, kendini yaşıtlarıyla mukayese edebilme ve değerlendirme, oyun yoluyla mumkun olabilmektedir

Grup halinde oynanan alan oyunlarının sosyal gelişim ve uyum acısından da cocuklara onemli katkıları vardır Oyunlar icerisinde farklı sosyal roller denenir, roller hakkında yeni bilgiler oğrenilir, kurallar konulur ve uymayanlara yaptırımlar uygulanır Sosyal etkileşim, duyguların paylaşımı, olumlu veya olumsuz yaşantıların ifade edilebilmesi oyun ortamlarında sıkca gorulur

Bu surecler şuphesiz her cocuk icin son derece onemlidir Oyun icerisinde gercekleşen sosyal oğrenme cocuklar icin zevkli ve kalıcı olabilir Ancak bu bilgiler ve davranış değişimleri her zaman istenilen yonde cereyan etmeyebilir

Ev oyunlarının daha az fiziksel aktiviteyi gerektirdiği ve zihin sureclerine dayalı olduğu soylenebilir Sessiz sinema, kelime bulma gibi oyunlar kulturel birikime dayalı ve oğrenme iceren sureclerdir Doğrusu, modern cağda cocuklara sunduğumuz ve onları saatlerce ekran karşısına civileyen Atari ve bilgisayar oyunlarının cocuklar icin yukarıda sayılan yarar ve işlevlerden hangilerini yerine getirdiğini, ne tur katkılar sağladığını doğrulayan goruş ve kuramlar henuz yazılmadı İnternet kafelerde cocuk ve genclerin oyun oynarken ne turden yararlı paylaşım ve aktarımlar yaptıkları da henuz mechul ! En basitinden bu cazibe mekanları cocuklara evden para caldıracak kadar cekici olabiliyor

On yaşındaki oğlum bilgisayara bir oyun yuklemiş İmparatorluklar savaşını konu alan bir oyunmuş Bir gun ağabeyiyle tartışmalarına kulak misafiri oldum: Ağabeyi ona, Vatan hainisin sen oğlum!' diye cıkışıyordu O da ağabeyine Ne yapayım ağbi , defalarca Osmanlı'yı tuttum, hic oyun kazanamadım; bir defacık Bizans'ı tuttum!' karşılığını veriyordu Osmanlı ve Bizans imparatorluklarını savaştıran oyun CD'si oyle kurgulanmıştı ki, cocuğun oyun kazanabilmesi icin kendi ulkesiyle değil, duşmanıyla ozdeşleşmesi gerekiyordu

Bu tarz oyunlarla da şuphesiz bir oğrenme gercekleşiyor, lakin kime ve neye yarıyor, zaman gosterir

Cocuklar cocukluğunu yaşamalılar

Cocuk oyunları merak ve heyecan uyandırıcı ozellikleriyle de dikkat cekerler Yarışlar, rekabetler doyasıya yaşanır İcat ve keşiflere acıktır Lider vasfını haiz karakterler grup oyunlarında kendini gosterir Bazı buyuk adamların cocukluk arkadaşları onlar hakkında konuşurlar Ve daha o yaşlarda bir takım vasıflarından bahsederler

Kısaca oyun oynayamamış kimseler cocukluğunu yaşanmamış kabul ederler Haksız da sayılmazlar yani

Kent cocukları oyun yonunden kasabalı cocuklara nazaran daha şanssızdırlar Bir coğu plastik oyuncak deposunu andıran odalarında kendi haline terkedilmiş durumdadırlar Mumkun olduğu kadar erken yaşta, evden bir an once kreş ve okul gibi kurumlara havale edilerek aileler uzerlerinden sorumluluklarını atmış olurlar Cocuk gozunde durum aynen boyledir Maalesef ki ozel veya tuzel bircok okul oncesi eğitim kurumu cocuk toplama kampına benzemektedir Okul cağı da yeterince oyuna acık değildir Kentlerde sokak veya mahalle arkadaşlığı zaten cok sınırlıdır Okullarda ise genelde ikili oğretim uygulaması olduğu icin, cocuklar okul arkadaşlarıyla oynayacak zaman bulamamaktadırlar Calışan annelerin cocuklarının okul dışı zamanları da etud merkezlerinde gelip gecmektedir

Ozetle soylemek gerekirse: Oyun basit gibi gorunen bir olgudur, ancak cocuklar soz konusu olduğunda cok ama cok ciddiye alınmalıdır


Ayşe İZCİ semerkand dergisi
 

Similar threads

  • Soru
Cocukler nasıl namazı oğrenir Cocuklarımızda namaz eğitimi nasıl olmalı Cocuklara Namazı oğretmek Namaz ve cocuk Cocuklarda namaz terbiyesi Cocuklarımıza Nasıl namaz kıldırabiliriz Cocukta namaz alışkanlığı Farz olduğu zaman zor gelmemesi icin cocuklarına onceden abdest ve namazı oğretmeleri ve...
Cevaplar
0
Görüntüleme
20
  • Soru
Cocuklara Din ve Ahlak Anlatılırken Nelere Dikkat Etmeli Cocuklarda Din ve Ahlak Eğitimi Cocuklara Din ve Ahlak Anlatılırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Dinsiz toplumlarda insanlar mutsuz, karamsar, saldırgan ve guvenilirlikten uzaktırlar Bunun tek sebebi, cocuk yaştan itibaren alınan...
Cevaplar
0
Görüntüleme
23
  • Soru
Cocuk eğitimi dendiğinde en etkili yaş hangisidir diye merak eden aieleler icin bu sorunun yanıtını paylaşıyoruzEvet sevgili Anne ve babalar cocuk eğitiminde en etkili yaş donemi 0 ile 6 yaş arasındaki donemdir 0 İle 6 yaş arasındaki cocuklar genellikle ilk eğitimlerini anne ve babalarından...
Cevaplar
0
Görüntüleme
26
  • Soru
Genclerimizi nasıl kazanabiliriz? Gencliğin buyuk sorunları Gunumuz şartlarında genclerin kapılıp gideceği buyuk bir sel felaketi var Gencleri bu felaketten korumanın iki yolu vardır Birincisi onları İslami bilgi ve bilinc yonunden beslemek ikincisi, sevgi vermek ve saygı duymak Ebeveynler...
Cevaplar
0
Görüntüleme
29
  • Soru
Bayram İle ilgili Kısa Hikayeler imagesbayramileilgilihikayeler5b130c984e86f Oksuzun Bayram Sevinci Bir bayram gunu Peygamber efendimiz evinden cıkmış, mescide gidiyordu Yolda bayram sevinci icinde oynayan cocuklara rastladı Hepsi bayramlık yeni elbiseler giymiş, sevinc icinde sağa sola...
Cevaplar
0
Görüntüleme
30
Üst Alt