Çocuk ve Spor
Sporun insan yaşamındaki önemi her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Bilgisayarın ve televizyonun yaşantımıza girmesi ile ne yazık ki en değerli varlıklarımız olan çocuklar spordan uzak, hareketsiz bir yaşam tarzını benimseme eğilimindedirler. Sporun önemini ve gerekliliğini çocuklarımıza aşılayabilirsek onlara daha sağlıklı bir geleceğin de kapılarını aralamış oluruz.
Spor büyüyen çocuğun fiziksel gelişiminin yanında psikolojik, sosyal yönden gelişimine de katkıda bulunur. Bireysel sporlar özgüvenin, kendi sorumluluğunu alma yetisininin gelişimine katkıda bulunurken takım sporları paylaşmayı, yardımlaşmayı, takım halinde hareket ederken bireysel hırsların takımın önüne geçmesini kontrol etmeyi geliştirir. Spor yapan bir çocuk zamanını doğru kullanmayı öğrendiğinden okul başarısı da beraberinde gelir.
Düzenli fiziksel aktivite ile çocuğun kuvvet ve dayanıklılığı artar, kemik gelişimi olumlu yönde etkilenir, kilo kontrolünü sağlanır. Spor ile hareketsizlik ve aşırı kilo sonucunda erişkin dönemde gelişebilecek kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı ve diğer sağlık problemlerinin gelişimi önlenebilir.
Spora başlamadan önce çocuğun spor yapmaya engel olabilecek bir sağlık probleminin olup olmadığı değerlendirilmelidir. Çocuğun yaşı, anatomik ve fonksiyonel yapısı, kuvveti göz önünde bulundurularak hangi sporları yapmaya elverişli olduğuna karar verilir.
Hangi yaşta ne tip egzersiz?
Erken çocukluk döneminde ki bu dönem 5 ile 7 yaş arasındaki çocukları kapsar düzenli egzersizden çok koşma, atlama, zıplama, yüzme gibi bütün vücut hareketlerini içine alan, büyük kas gruplarını çalıştıran aktiviteler tercih edilmelidir. Yaratıcılığı ve araştırmayı geliştirici oyunlar, basit figürler içeren dans ve folklör aktiviteleri desteklenmeli. Bu yaş grubunda çocuk daha çok bireyseldir, bundan dolayı bireysel aktiviteleri desteklenmelidir
Orta çocukluk döneminde yani 8-9 yaş civarında yukarıdaki aktivitelere ek olarak bisiklet, takım sporları, temel spor hareketlerinin öğrenilmesine yönelik aktivitelere, kompleks figürler içeren dans ve folklör aktivitelerine başlanabilir. Bu yaş döneminde grup aktivitelerine ağırlık verilebilir. Takımca mücadele, liderlik, kişisel disiplinin gelişimi açısından önemlidir. Her çocuğa liderlik şansı verilmelidir.
On yaşından sonra yarışma tarzı bireysel ve takım sporlarına, grup aktivitelerine ağırlık verilmeli. Kişisel ve takım sporlarında yarışma tarzı organizasyonlara başlanabilir.
Spesifik spor dallarına ait çalışmalar için uygun yaşlar ise; cimnastik, futbol, basketbol, voleybol, atletizm, tenis, kayak için 9-11 yaş, güreş için 12 yaş,bisiklet için 14 yaş, halter için 15-16 yaş, boks için ise 17 yaştır.
Ailelere düşen görevler nelerdir?
1. Spor yaparak çocuğunuza örnek olun,
2. Okulda veya dışarıda ailece aktivite programlarına katılın,
3. Çocuğunuzu cesaretlendirin, yönlendirin ama baskıcı olmayın,
4. Yapıcı eleştirilerle çocuğunuzu destekleyin,
5. Çocuğunuzun fiziksel yetenekleri ve kapasitesinin ötesinde hedefler belirlemeniz spordan uzaklaşmasına sebep olabilir.
Çocukların anatomik, fizyolojik ve psikolojik yönden gelişimleri devam ettiğinden egzersiz programları oluştururken dikkat edilmelidir. Çocuğun güvenliği her zaman birinci derecede önemlidir. Çocuklarda aşırı kullanmaya bağlı yaralanma, aşırı egzersize veya travmaya bağlı büyüme plağının yaralanma riski yüksektir. Yeni aktivitelere çocuğun toleransının ve becerisinin artması için düşük yoğunluk ile başlanmalı ve yoğunluk kademeli şekilde arttırılmalıdır. Çocuklarda termoregülatuvar sistem dediğimiz vucut ısısının ortama göre ayarlanma sistemi tam olarak gelişmediğinden çok sıcak ve soğuk ortamlarda spor yaparken vücudun uyumunda güçlükler yaşanabilir. Bundan dolayı ortama uygun kıyafet ve yeterli sıvı alımı çok önemlidir.
Çocuklarımız yaşama hazırlanırken gördükleri ve örnek aldıkları ilk modeller anne ve babalarıdır. Eğer biz sağlıklı, spor ile içiçe bir yaşam tarzını ailece benimseyebilirsek ve bunu ailece yapılan bir sosyal aktivite haline getirebilirsek çocuklarımız da bu alışkanlığı erişkin yaşantısına ve kendi çocuklarına aktaracaktır.
Anadolu Sağlık Merkezi'nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof.Dr. Semih Akı
Sporun insan yaşamındaki önemi her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Bilgisayarın ve televizyonun yaşantımıza girmesi ile ne yazık ki en değerli varlıklarımız olan çocuklar spordan uzak, hareketsiz bir yaşam tarzını benimseme eğilimindedirler. Sporun önemini ve gerekliliğini çocuklarımıza aşılayabilirsek onlara daha sağlıklı bir geleceğin de kapılarını aralamış oluruz.
Spor büyüyen çocuğun fiziksel gelişiminin yanında psikolojik, sosyal yönden gelişimine de katkıda bulunur. Bireysel sporlar özgüvenin, kendi sorumluluğunu alma yetisininin gelişimine katkıda bulunurken takım sporları paylaşmayı, yardımlaşmayı, takım halinde hareket ederken bireysel hırsların takımın önüne geçmesini kontrol etmeyi geliştirir. Spor yapan bir çocuk zamanını doğru kullanmayı öğrendiğinden okul başarısı da beraberinde gelir.
Düzenli fiziksel aktivite ile çocuğun kuvvet ve dayanıklılığı artar, kemik gelişimi olumlu yönde etkilenir, kilo kontrolünü sağlanır. Spor ile hareketsizlik ve aşırı kilo sonucunda erişkin dönemde gelişebilecek kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı ve diğer sağlık problemlerinin gelişimi önlenebilir.
Spora başlamadan önce çocuğun spor yapmaya engel olabilecek bir sağlık probleminin olup olmadığı değerlendirilmelidir. Çocuğun yaşı, anatomik ve fonksiyonel yapısı, kuvveti göz önünde bulundurularak hangi sporları yapmaya elverişli olduğuna karar verilir.
Hangi yaşta ne tip egzersiz?
Erken çocukluk döneminde ki bu dönem 5 ile 7 yaş arasındaki çocukları kapsar düzenli egzersizden çok koşma, atlama, zıplama, yüzme gibi bütün vücut hareketlerini içine alan, büyük kas gruplarını çalıştıran aktiviteler tercih edilmelidir. Yaratıcılığı ve araştırmayı geliştirici oyunlar, basit figürler içeren dans ve folklör aktiviteleri desteklenmeli. Bu yaş grubunda çocuk daha çok bireyseldir, bundan dolayı bireysel aktiviteleri desteklenmelidir
Orta çocukluk döneminde yani 8-9 yaş civarında yukarıdaki aktivitelere ek olarak bisiklet, takım sporları, temel spor hareketlerinin öğrenilmesine yönelik aktivitelere, kompleks figürler içeren dans ve folklör aktivitelerine başlanabilir. Bu yaş döneminde grup aktivitelerine ağırlık verilebilir. Takımca mücadele, liderlik, kişisel disiplinin gelişimi açısından önemlidir. Her çocuğa liderlik şansı verilmelidir.
On yaşından sonra yarışma tarzı bireysel ve takım sporlarına, grup aktivitelerine ağırlık verilmeli. Kişisel ve takım sporlarında yarışma tarzı organizasyonlara başlanabilir.
Spesifik spor dallarına ait çalışmalar için uygun yaşlar ise; cimnastik, futbol, basketbol, voleybol, atletizm, tenis, kayak için 9-11 yaş, güreş için 12 yaş,bisiklet için 14 yaş, halter için 15-16 yaş, boks için ise 17 yaştır.
Ailelere düşen görevler nelerdir?
1. Spor yaparak çocuğunuza örnek olun,
2. Okulda veya dışarıda ailece aktivite programlarına katılın,
3. Çocuğunuzu cesaretlendirin, yönlendirin ama baskıcı olmayın,
4. Yapıcı eleştirilerle çocuğunuzu destekleyin,
5. Çocuğunuzun fiziksel yetenekleri ve kapasitesinin ötesinde hedefler belirlemeniz spordan uzaklaşmasına sebep olabilir.
Çocukların anatomik, fizyolojik ve psikolojik yönden gelişimleri devam ettiğinden egzersiz programları oluştururken dikkat edilmelidir. Çocuğun güvenliği her zaman birinci derecede önemlidir. Çocuklarda aşırı kullanmaya bağlı yaralanma, aşırı egzersize veya travmaya bağlı büyüme plağının yaralanma riski yüksektir. Yeni aktivitelere çocuğun toleransının ve becerisinin artması için düşük yoğunluk ile başlanmalı ve yoğunluk kademeli şekilde arttırılmalıdır. Çocuklarda termoregülatuvar sistem dediğimiz vucut ısısının ortama göre ayarlanma sistemi tam olarak gelişmediğinden çok sıcak ve soğuk ortamlarda spor yaparken vücudun uyumunda güçlükler yaşanabilir. Bundan dolayı ortama uygun kıyafet ve yeterli sıvı alımı çok önemlidir.
Çocuklarımız yaşama hazırlanırken gördükleri ve örnek aldıkları ilk modeller anne ve babalarıdır. Eğer biz sağlıklı, spor ile içiçe bir yaşam tarzını ailece benimseyebilirsek ve bunu ailece yapılan bir sosyal aktivite haline getirebilirsek çocuklarımız da bu alışkanlığı erişkin yaşantısına ve kendi çocuklarına aktaracaktır.
Anadolu Sağlık Merkezi'nden Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof.Dr. Semih Akı