Son konular

Çocuklara Söz Dinletmek ve Şiddet

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
51
Yaş
36
Coin
256,936
Pek çok ebeveyn çocuklarına söz dinletmekte zorluk yaşadığını anlatır ve sorar; çocuklarıma nasıl söz dinletebilirim? Bunun pek çok cevabı olsa da temel bazı hususlara dikkat etmek gerekir. Öncelikle çocuklar, ebeveynlerin her isteğini yerine getirmekle sorumlu değildir. Onlar anne babalarının mülkü değil bağımsız insanlardır. Kendi istek, irade ve fikirleri vardır. Saygı bekleniyorsa, saygı duyulmalıdır. Bunun dışında bilinmesi gereken önemli bir konu da onların gelişim özellikleri, mizaçları ve ihtiyaçlarıdır. Çocuklardan beklentilerimizin gerçekçi olmalıdır. Örneğin 1-2 yaşlarındaki bir çocuğun çekmece karıştırması yaşına uygun bir davranıştır ve ihtiyaçtır. Bunu engellemek çok zordur ve çocuğa zarar verir.

Bazen çocuklar yetişkinleri epey zorlar. Dürtüsel, saldırgan veya zarar verici davranır. Güzelce yaptığınız konuşmalar işe yaramaz ve çocuk o "kötü", "yanlış", "zararlı" davranışı tekrar ve tekrar yapar. "Bana inat yapıyor" dersiniz. Ciddi ciddi inatlaşma başlar. Güç savaşına girilir. Bakalım kim kazanacak?

O esnada yetişkin çocuğa sert bir bakış yöneltir (bu eskilerde işe yarardı), sert bir söz söyler, bağırır, kollarından tutup sarsar ya da bir tokat atar. Çocuk anında susar. Şiddet işe yaramıştır. Sertlik kişiye göre değişse de sert disiplin genelde işe yarar. Bu bazen bir bakış, bazen vurmak ya da hırpalamak olabilir. Çocuğa hissettirdiği şey büyük bir dehşettir. Çocuk her ne yapıyorsa durur, donar, susar. Yetişkin savaşı kazanmıştır. Mutlu değildir ama yine de dönüp telefonuyla oynayabilir mesela.

Yetişkinler, çocuğa göre bir tür devdir. Boy ve kilo bakımından oranlarımızı karşılaştıralım; çocuğun bakışında bir yetişkin, yetişkinin bakışına göre bir devdir. Bir devin dönüp size bağırdığını veya iki tokat attığını hayal edin. Sonra gitse bile o dehşet sürmeye devam eder. Tokatın acısı geçse bile yetişkinin oluşturduğu korku ortamı gümbür gümbür devam etmektedir. Ve çocuğa öğrettiği en önemli şey; dışarıdan gelen gücün işe yaradığıdır. Belki o an şiddet yerine iletişim kurulabilse idi çocuğun oradan öğreneceği bir şeyler var iken şu anda öğrendiği tek şey itaat etmektir; kendinden büyük/güçlü olana itaat. Çocuk yaptığı şeyle ilgili düşünme fırsatını kaçırmıştır. Sorumluluk, empati, doğru karar verebilme becerisinden gittikçe mahrum kalır.

Bu da trafik polisi varsa emniyet kemeri takan, şayet mahkemeye verilecekse borcunu ödeyen, öğretmeni görecekse arkadaşına vurmayan insan davranışlarını oluşturur.

Şiddet işe yarar. Kişileri ve sonuçta toplumu dönüştürür. Baskı ve zorbalıkla sindirilebilen bir toplum oluşturur. "Benim fikrim/benim itirazım neyi değiştirir ki?" diyerek her türlü kötülüğe müsaade eden/ses çıkarmayan bir toplum meydana getirir. Güçlü olana oy veren, kazanacak olana yatırım yapan ama asla hesaplaşamayan hatta eline fırsat geçtiğinde başına gelenleri başkalarına yapan bir zihniyet oluşturur.
 
Üst Alt