Alışkanlıklar, zamana, yönlendirmeye, özellikle de tekrara bağlı olan kazanılmış davranışlardır. Hiçbir alışkanlık tek seferlik denemeyle kazanılmaz. Çocuklarımıza iyi ve doğru alışkanlıklar kazandırabilmemiz çok önemlidir; çünkü bir alışkanlık kazandırıldıktan sonra düzeltilmesi çok güç ya da olanaksızdır.
Alışkanlıkların kazanılmasına temel oluşturan davranışlar çocuğun doğumu ile başlar, okul öncesi ve ilkokul dönemlerinde belirgin bir biçim alır. Alışkanlıkların kazanılmasındaki ilk temel etkiler, annenin çocuğunun beslenme, temizlik ve sevgi gereksinimlerini karşılarken gösterdiği kararlılık, düzen ve duyarlılıktır.
Pek çok anne çocuklarının belirli bir saatte yatmak istememelerinden şikayetçidir. “Bizim oturduğumuz kadar oturuyor sonra da sabahleyin kaldırmakta güçlük çekiyoruz.” Ya da “Sabahları herkesten önce kalkıp, bizleri rahatsız ediyor.” Böyle durumları nasıl önleyebileceklerini soran annelere en uygun öneri: Çocuğu her akşam belirli bir saatte yatırmak için hazırlamalı, bir süre yanında kalarak ona masal anlatmalı veya hikaye okumalı ve daha sonra çocuğu uyumaya bırakmalıdır. Bu yapılacaklarla çocuğunuza iyi uyku alışkanlığı kazandırma konusunda önemli bir adım atmış olacaksınız.
Ayrıca, uyku saatlerine yakın zamanlarda aşırı hareketli oyunlar oynamaktan, heyecanlanabileceği olaylardan uzak tutulmalıdır.( Örneğin, babanın getirdiği yeni oyuncağı, tam uyumaya giderken çocuğuna göstermesi vb.)
Tüm alışkanlıkların kazanılmasında esas olan ve bireyin yaşamındaki disiplin kaynağını oluşturulan tutarlılık, iyi uyku alışkanlığının kazanılmasında da en önemli rolü oynar.
Her gece çocuğun ısrarlarına dayanamayarak “Hadi bu seferlik…” diyerek onun uykuya gitmesini geciktiren bir tutum izleyen anne-babanın düzenli uyku alışkanlığını çocuğa kazandırabilmesi oldukça zordur. Çünkü çocuk bir kere bozulan kuralı, istediği zaman bozabileceğini öğrenmiş olmaktadır. Bu sebepten dolayı, anne-babanın kararlı tutumunun iyi uyku alışkanlığı kazandırılmasında rolü çok büyüktür.
Uyku zamanı ,genelde tüm çocuklar,özellikle de sinirli,aşırı hassas ve duygusal çocuklar için oldukça güç bir zamandır. Sorunları ile tek başına kalmayı istemediği için uyumaya gitmekte direnç gösterebilir.
Çocuk uyursa annesinin kendisini terk edeceğini veya okulda unutulacağını düşünerek uyumamak için direnç gösterir.
Çocukla ilişkileri bozacak ceza ve tartışmalara gitmek yerine ona güven verici bir biçimde yaklaşılması, olumlu davranış örneklerinin yerleştirilmesinde yararlı olabilecek noktalardır.
UYKU ALIŞKANLIĞI KAZANDIRMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR
Uyku düzeni oluşturulur:
Düzgün ve düzenli bir uyku alışkanlığı oluşturabilmek için ‘anahtar’ çocuğu her gün aynı saatte yatağa göndermek ve bir gece uykusu rutini geliştirmektir. Çocuğun erken yatmasını teşvik etmek anne ve babaların görevidir. Çocuk erken yatmamak için türlü bahaneler uydurur ve çatışmalar yaşanır. Bu nedenle uyku saatlerini yavaş yavaş istenen saate çekmek konusunda bir program hazırlanabilir. Böylece çocuk ile erken yatma konusundaki çatışmalar çözümlenmiş olur.
Bu konuda dikkat edilmesi gereken bir konu da çocuğun yatıp uyumasını isteyip annenin ve babanın çocuğun sevdiği (televizyon izleme gibi) faaliyetlere o yatınca da devam etmeleridir. Çocuğu erken yatmaya alıştırmak için ilk zamanlarda anne babanın da erken saatlerde yatması önerilebilir.
Uyku ortamı ayarlanır: Uyku alışkanlığı iki adımda gerçekleşir. Bunlardan ilki, çocuğun uyanıklıktan uykuya geçişini kolaylaştırmak, ikincisi ise “ uyuma zamanı”nın geldiğinin işaretini vermektir. Bunun için çocuğun yatağa girmeye hazırlanma ve uyumaya ilişkin yarım saatlik rutini öğrenmesi ve buna alışması gerekir.Çocuk için ideal uyku ortamı hafif loş ışık (hemen hemen karanlık), sessiz ve rahat edebileceği ısıda bir odadır ve gece uykusuna hazırlık yaparken annenin her hareketinin huzurlu ve sakin olmasına önem vermesi gerekir.
Uyumadan banyo yaptırılabilir: Ilık bir banyo yaptırılarak çocuk rahatlatılabilir. Uyuma saatindeki istekleri azaltılmalıdır:
Gece uyandığında: Çocuk gece anne-babayı çağırdığında onunla ilgilenilmesinin sakıncası yoktur. Çocuğun yanına giden ebeveynin öncelikle çocuğun gerçekten huzursuz olup olmadığını anlamaya çalışması ve bir huzursuzluğu olmadığından emin olunca sakin ve yumuşak ses tonuyla onunla konuşarak rahatlamasını sağlayıp yeniden kendi kendine uykuya dalmasını sağlaması gerekmektedir. Eğer çocuk gece uyandığı zamanlarda anne-babadan yakın ilgi görmeye alıştıysa, onu yavaş yavaş bu durumdan vazgeçirmeye çalışılmalıdır.
Gece uykusu rutini kazandırılmalıdır: Uyku zamanı çocuk için sıcak, huzurlu ve konforlu bir süreç olmalıdır. Banyo yaptırmak, masal okumak, şarkı mırıldanmak gibi aktiviteler, çocuğun sakinleşip uyumasına yardımcı olacaktır. Bütün bu aktiviteleri hep aynı sırayla ve oldukça sakin ve huzurlu hareketlerle uygulayıp çocuğa gece uykusunun huzur ve mutluluk verici olduğunu hissettirmek gerekir. Çocuklar düzeni sever, aktivitelerin hep aynı sırayla yapılması ve arkadan ne geleceğini bilmeleri onları heyecanlandırır ve mutlu eder
Beslenme, çocuğun ilk temel gereksinimlerinden biridir. Çocuğun kişiliği okul öncesinde şekillenir. Yetişkinlik çağının davranışlarını etkileyecek alışkanlıkların edinilmesi de yine bu yıllarda olur. Bu çağda edinilen düzensiz yemek yeme alışkanlığı, çocuğun hayatının diğer dönemlerinde fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimini etkilemektedir.
Çocuk, hayatının ilk günlerinde kendi beslenme ihtiyaçlarını çevresindekilere iletir. Annenin, çocuk ağladığında ona cevap vermekte gecikmesi, tam bir işe başladığı sırada işinden alıkonulduğu için kızması ve bunu belli eden bir ses tonu kullanması ya da davranış sergilemesi, düzenli bir programla değil, canının istediği zaman ya da çocuk her ağladığında onu beslemesi, daha sonraki dönemlerde olumlu yeme alışkanlığının oluşmasında sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Üç - dört yaşındaki çocuk anne ile çatışma artınca, yemek yemek istemeyebilir, ağzında tutabilir ve zorlayınca kusabilir.
Çocukları beslenme saatlerinde sinirli ve tepkili yapan durumlar şunlardır:
a)Zorlama ve Korkutma: Yeterli miktarda ve zamanında yemediği, etrafı kirlettiği ve çok sık yediği için ya da değişik nedenlerle çocuğa baskı yapmak, korkutmak ve cezalandırmak çocuk üzerinde kötü izler bırakır.
b)Çocuğun her istediğini yapmak: Çocuğa aşırı ilgi göstermek, isteklerine boyun eğmek, ne istiyorsa yapmak çocukta olumsuz etkiler yaratır.
c)Acele ettirmek ya da oyalamak:Çocuğu yemeğini yemesi için acele ettirmemeli ya da gereksiz yere oyalanmasına engel olunmalıdır.
d)Kıyaslama ve kıskandırma: Başka çocuklarla kıyaslanması, örneğin, az yediği için zayıf olduğu, arkadaşlarının ondan iyi yediğini söylemek, kıskandırmak yanlıştır.
e)Ödüllendirme:Yemek yemek pazarlık konusu olmamalıdır. Yemeğini yediğinde ona bir şeyler almak üzere söz vermek, istediği her şeyi yapmak önce olumlu sonuç verse de sonuçta çocuk istediği gibi davranacak, her yemeğin sonunda ödül bekleyecektir.
Alışkanlıkların kazanılmasına temel oluşturan davranışlar çocuğun doğumu ile başlar, okul öncesi ve ilkokul dönemlerinde belirgin bir biçim alır. Alışkanlıkların kazanılmasındaki ilk temel etkiler, annenin çocuğunun beslenme, temizlik ve sevgi gereksinimlerini karşılarken gösterdiği kararlılık, düzen ve duyarlılıktır.
Pek çok anne çocuklarının belirli bir saatte yatmak istememelerinden şikayetçidir. “Bizim oturduğumuz kadar oturuyor sonra da sabahleyin kaldırmakta güçlük çekiyoruz.” Ya da “Sabahları herkesten önce kalkıp, bizleri rahatsız ediyor.” Böyle durumları nasıl önleyebileceklerini soran annelere en uygun öneri: Çocuğu her akşam belirli bir saatte yatırmak için hazırlamalı, bir süre yanında kalarak ona masal anlatmalı veya hikaye okumalı ve daha sonra çocuğu uyumaya bırakmalıdır. Bu yapılacaklarla çocuğunuza iyi uyku alışkanlığı kazandırma konusunda önemli bir adım atmış olacaksınız.
Ayrıca, uyku saatlerine yakın zamanlarda aşırı hareketli oyunlar oynamaktan, heyecanlanabileceği olaylardan uzak tutulmalıdır.( Örneğin, babanın getirdiği yeni oyuncağı, tam uyumaya giderken çocuğuna göstermesi vb.)
Tüm alışkanlıkların kazanılmasında esas olan ve bireyin yaşamındaki disiplin kaynağını oluşturulan tutarlılık, iyi uyku alışkanlığının kazanılmasında da en önemli rolü oynar.
Her gece çocuğun ısrarlarına dayanamayarak “Hadi bu seferlik…” diyerek onun uykuya gitmesini geciktiren bir tutum izleyen anne-babanın düzenli uyku alışkanlığını çocuğa kazandırabilmesi oldukça zordur. Çünkü çocuk bir kere bozulan kuralı, istediği zaman bozabileceğini öğrenmiş olmaktadır. Bu sebepten dolayı, anne-babanın kararlı tutumunun iyi uyku alışkanlığı kazandırılmasında rolü çok büyüktür.
Uyku zamanı ,genelde tüm çocuklar,özellikle de sinirli,aşırı hassas ve duygusal çocuklar için oldukça güç bir zamandır. Sorunları ile tek başına kalmayı istemediği için uyumaya gitmekte direnç gösterebilir.
Çocuk uyursa annesinin kendisini terk edeceğini veya okulda unutulacağını düşünerek uyumamak için direnç gösterir.
Çocukla ilişkileri bozacak ceza ve tartışmalara gitmek yerine ona güven verici bir biçimde yaklaşılması, olumlu davranış örneklerinin yerleştirilmesinde yararlı olabilecek noktalardır.
UYKU ALIŞKANLIĞI KAZANDIRMAK İÇİN NELER YAPILABİLİR
Uyku düzeni oluşturulur:
Düzgün ve düzenli bir uyku alışkanlığı oluşturabilmek için ‘anahtar’ çocuğu her gün aynı saatte yatağa göndermek ve bir gece uykusu rutini geliştirmektir. Çocuğun erken yatmasını teşvik etmek anne ve babaların görevidir. Çocuk erken yatmamak için türlü bahaneler uydurur ve çatışmalar yaşanır. Bu nedenle uyku saatlerini yavaş yavaş istenen saate çekmek konusunda bir program hazırlanabilir. Böylece çocuk ile erken yatma konusundaki çatışmalar çözümlenmiş olur.
Bu konuda dikkat edilmesi gereken bir konu da çocuğun yatıp uyumasını isteyip annenin ve babanın çocuğun sevdiği (televizyon izleme gibi) faaliyetlere o yatınca da devam etmeleridir. Çocuğu erken yatmaya alıştırmak için ilk zamanlarda anne babanın da erken saatlerde yatması önerilebilir.
Uyku ortamı ayarlanır: Uyku alışkanlığı iki adımda gerçekleşir. Bunlardan ilki, çocuğun uyanıklıktan uykuya geçişini kolaylaştırmak, ikincisi ise “ uyuma zamanı”nın geldiğinin işaretini vermektir. Bunun için çocuğun yatağa girmeye hazırlanma ve uyumaya ilişkin yarım saatlik rutini öğrenmesi ve buna alışması gerekir.Çocuk için ideal uyku ortamı hafif loş ışık (hemen hemen karanlık), sessiz ve rahat edebileceği ısıda bir odadır ve gece uykusuna hazırlık yaparken annenin her hareketinin huzurlu ve sakin olmasına önem vermesi gerekir.
Uyumadan banyo yaptırılabilir: Ilık bir banyo yaptırılarak çocuk rahatlatılabilir. Uyuma saatindeki istekleri azaltılmalıdır:
Gece uyandığında: Çocuk gece anne-babayı çağırdığında onunla ilgilenilmesinin sakıncası yoktur. Çocuğun yanına giden ebeveynin öncelikle çocuğun gerçekten huzursuz olup olmadığını anlamaya çalışması ve bir huzursuzluğu olmadığından emin olunca sakin ve yumuşak ses tonuyla onunla konuşarak rahatlamasını sağlayıp yeniden kendi kendine uykuya dalmasını sağlaması gerekmektedir. Eğer çocuk gece uyandığı zamanlarda anne-babadan yakın ilgi görmeye alıştıysa, onu yavaş yavaş bu durumdan vazgeçirmeye çalışılmalıdır.
Gece uykusu rutini kazandırılmalıdır: Uyku zamanı çocuk için sıcak, huzurlu ve konforlu bir süreç olmalıdır. Banyo yaptırmak, masal okumak, şarkı mırıldanmak gibi aktiviteler, çocuğun sakinleşip uyumasına yardımcı olacaktır. Bütün bu aktiviteleri hep aynı sırayla ve oldukça sakin ve huzurlu hareketlerle uygulayıp çocuğa gece uykusunun huzur ve mutluluk verici olduğunu hissettirmek gerekir. Çocuklar düzeni sever, aktivitelerin hep aynı sırayla yapılması ve arkadan ne geleceğini bilmeleri onları heyecanlandırır ve mutlu eder
Beslenme, çocuğun ilk temel gereksinimlerinden biridir. Çocuğun kişiliği okul öncesinde şekillenir. Yetişkinlik çağının davranışlarını etkileyecek alışkanlıkların edinilmesi de yine bu yıllarda olur. Bu çağda edinilen düzensiz yemek yeme alışkanlığı, çocuğun hayatının diğer dönemlerinde fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimini etkilemektedir.
Çocuk, hayatının ilk günlerinde kendi beslenme ihtiyaçlarını çevresindekilere iletir. Annenin, çocuk ağladığında ona cevap vermekte gecikmesi, tam bir işe başladığı sırada işinden alıkonulduğu için kızması ve bunu belli eden bir ses tonu kullanması ya da davranış sergilemesi, düzenli bir programla değil, canının istediği zaman ya da çocuk her ağladığında onu beslemesi, daha sonraki dönemlerde olumlu yeme alışkanlığının oluşmasında sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Üç - dört yaşındaki çocuk anne ile çatışma artınca, yemek yemek istemeyebilir, ağzında tutabilir ve zorlayınca kusabilir.
Çocukları beslenme saatlerinde sinirli ve tepkili yapan durumlar şunlardır:
a)Zorlama ve Korkutma: Yeterli miktarda ve zamanında yemediği, etrafı kirlettiği ve çok sık yediği için ya da değişik nedenlerle çocuğa baskı yapmak, korkutmak ve cezalandırmak çocuk üzerinde kötü izler bırakır.
b)Çocuğun her istediğini yapmak: Çocuğa aşırı ilgi göstermek, isteklerine boyun eğmek, ne istiyorsa yapmak çocukta olumsuz etkiler yaratır.
c)Acele ettirmek ya da oyalamak:Çocuğu yemeğini yemesi için acele ettirmemeli ya da gereksiz yere oyalanmasına engel olunmalıdır.
d)Kıyaslama ve kıskandırma: Başka çocuklarla kıyaslanması, örneğin, az yediği için zayıf olduğu, arkadaşlarının ondan iyi yediğini söylemek, kıskandırmak yanlıştır.
e)Ödüllendirme:Yemek yemek pazarlık konusu olmamalıdır. Yemeğini yediğinde ona bir şeyler almak üzere söz vermek, istediği her şeyi yapmak önce olumlu sonuç verse de sonuçta çocuk istediği gibi davranacak, her yemeğin sonunda ödül bekleyecektir.