İdrar yolu enfeksiyonu böbrek veya idrar yollarında bakteri bulunduğu ve bu bakterinin çoğaldığı anlamına gelir. İdrar yolu enfeksiyonu çocukluk çağının yaygın ve önemli bir sorunudur. Özellikle iltihap böbrek içinde (piyelonefrit) olduğu zaman çoğunlukla yüksek ateş, bulantı, kusma gibi belirtilere yol açar ve zamanında uygun şekilde tedavi edilmezse iyileşirken böbrekte nedbe dokusu (skar) bırakır ve sonraki yaşamında yüksek tansiyon ve böbrek yetmezliği gibi hayatı etkileyen olumsuz sonuçlara yol açabilir.
Alt idrar yollarında mesela idrar torbasındaki enfeksiyon (sistit) ise sıklıkla ateşle seyretmez daha çok idrarda yanma, sık işeme ve aciliyet hissi gibi belirtiler verir. Sistit ileride hipertansiyon veya böbrek yetmezliğine yol açmaz.
Ancak küçük çocuklarda özellikle 2 yaşın altındaki çocuklarda piyelonefrit ve sistiti klinik belirtilere dayanarak ayırt etmek zor olduğu için, bu çocukların tümünü iltihap böbrekteymiş (piyelonefrit) gibi tedavi etmek uygun olacaktır.
Erkek çocuklarda çocuğun sünnet edilmesi idrar yolu enfeksiyonu riskini önemli oranda azaltmaktadır.
Çocuklarda çoğunlukla aşağıdan idrar yollarına giren bir bakterinin yukarıya hareketi ile bakteri böbreğe kadar çıkıp enfeksiyon oluşturur. Bu nedenle işeme sırasında idrar torbasında artan basıncın etkisiyle idrarın bir kısmının böbreğe kadar çıkmasına yol açan reflü (Veziko-üreteral reflü- VUR) varlığında, aşağıdan idrar yollarına giren bakteri kolaylıkla böbreğe ulaşır. Böylece reflü (VUR) bulunan çocuklarda ateşli idrar yolu enfeksiyonu (piyelonefrit) sıklıkla tekrarlar ve ileride hipertansiyon ve böbrek yetmezliği gelişme riski yükselir.
Bebeklerde ve küçük çocuklarda bazen idrar yolu enfeksiyonunun tek belirtisi ateş olabilir. Ateş 390C üzerinde ise idrar yolu enfeksiyonu ihtimali daha fazladır. Ateş dışında kusma, ishal, beslenme zorluğu ve kötü kokulu idrar da idrar yolu enfeksiyonu belirtileridir.
Büyük çocuklarda idrar yolu enfeksiyonu belirtileri, ateş, ağrılı işeme, ani idrar çıkma hissi (aciliyet), sık idrara çıkma, gece idrar kaçırma, hematüri (idrarda kan bulunması) ve karın ağrısıdır. Ateş, titreme ve böğür ağrısı büyük çocuklarda piyelonefrite (böbrek iltihabına) işaret eder.
İdrar yolu enfeksiyonu teşhisi idrarın mikroskopik incelemesinde lökosit (beyaz iltihap hücreleri) ve lökosit kümesi saptanması ve temiz olarak alınmış idrar kültüründe bakteri üremesiyle konur. İdrar daldırma çubukları (stick) da idrar yolu enfeksiyonu hakkında fikir verir.
İdrar yolu enfeksiyonu tedavisi için antibiyotik (tercihen kültür-antibiyogramda bakterinin hassas olduğu antibiyotik) uygun dozda, yeterli sürede ve uygun yoldan verilir. Sürekli kusan, ateşli ve ağır hasta bebekler hastaneye yatırılarak tedavi edilir.
Tedavi bittikten sonra enfeksiyon tekrar riski yüksek olduğu için hastaların belli aralıklarla kontrollere gelmesi gerekir. Hastalara üriner sistem ultrasonografisi çekilerek böbrek ve idrar yollarındaki anormallikler araştırılmalıdır.
İdrar yolu enfeksiyonu oluşumu ve tekrarına neden olan reflüyü ekarte etmek için iki veya daha fazla sayıda ateşli idrar yolu enfeksiyonu geçiren her çocuğa işeme sistoüretrografisi (MSUG- VSUG) çekilmelidir. Ayrıca böbrek ultrasonunda herhangi bir yapısal anormallik saptanan veya DMSA sintigrafisinde skar saptanan çocuklara da sistoüretrografi uygulanmalıdır.
Yararı tartışmalı olmakla birlikte tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu bulunan çocuklarda enfeksiyon tekrarını önlemek için ağızdan düşük doz antibiyotikle baskılama tedavisi birçok uzman tarafından uygulanmaktadır.
Alt idrar yollarında mesela idrar torbasındaki enfeksiyon (sistit) ise sıklıkla ateşle seyretmez daha çok idrarda yanma, sık işeme ve aciliyet hissi gibi belirtiler verir. Sistit ileride hipertansiyon veya böbrek yetmezliğine yol açmaz.
Ancak küçük çocuklarda özellikle 2 yaşın altındaki çocuklarda piyelonefrit ve sistiti klinik belirtilere dayanarak ayırt etmek zor olduğu için, bu çocukların tümünü iltihap böbrekteymiş (piyelonefrit) gibi tedavi etmek uygun olacaktır.
Erkek çocuklarda çocuğun sünnet edilmesi idrar yolu enfeksiyonu riskini önemli oranda azaltmaktadır.
Çocuklarda çoğunlukla aşağıdan idrar yollarına giren bir bakterinin yukarıya hareketi ile bakteri böbreğe kadar çıkıp enfeksiyon oluşturur. Bu nedenle işeme sırasında idrar torbasında artan basıncın etkisiyle idrarın bir kısmının böbreğe kadar çıkmasına yol açan reflü (Veziko-üreteral reflü- VUR) varlığında, aşağıdan idrar yollarına giren bakteri kolaylıkla böbreğe ulaşır. Böylece reflü (VUR) bulunan çocuklarda ateşli idrar yolu enfeksiyonu (piyelonefrit) sıklıkla tekrarlar ve ileride hipertansiyon ve böbrek yetmezliği gelişme riski yükselir.
Bebeklerde ve küçük çocuklarda bazen idrar yolu enfeksiyonunun tek belirtisi ateş olabilir. Ateş 390C üzerinde ise idrar yolu enfeksiyonu ihtimali daha fazladır. Ateş dışında kusma, ishal, beslenme zorluğu ve kötü kokulu idrar da idrar yolu enfeksiyonu belirtileridir.
Büyük çocuklarda idrar yolu enfeksiyonu belirtileri, ateş, ağrılı işeme, ani idrar çıkma hissi (aciliyet), sık idrara çıkma, gece idrar kaçırma, hematüri (idrarda kan bulunması) ve karın ağrısıdır. Ateş, titreme ve böğür ağrısı büyük çocuklarda piyelonefrite (böbrek iltihabına) işaret eder.
İdrar yolu enfeksiyonu teşhisi idrarın mikroskopik incelemesinde lökosit (beyaz iltihap hücreleri) ve lökosit kümesi saptanması ve temiz olarak alınmış idrar kültüründe bakteri üremesiyle konur. İdrar daldırma çubukları (stick) da idrar yolu enfeksiyonu hakkında fikir verir.
İdrar yolu enfeksiyonu tedavisi için antibiyotik (tercihen kültür-antibiyogramda bakterinin hassas olduğu antibiyotik) uygun dozda, yeterli sürede ve uygun yoldan verilir. Sürekli kusan, ateşli ve ağır hasta bebekler hastaneye yatırılarak tedavi edilir.
Tedavi bittikten sonra enfeksiyon tekrar riski yüksek olduğu için hastaların belli aralıklarla kontrollere gelmesi gerekir. Hastalara üriner sistem ultrasonografisi çekilerek böbrek ve idrar yollarındaki anormallikler araştırılmalıdır.
İdrar yolu enfeksiyonu oluşumu ve tekrarına neden olan reflüyü ekarte etmek için iki veya daha fazla sayıda ateşli idrar yolu enfeksiyonu geçiren her çocuğa işeme sistoüretrografisi (MSUG- VSUG) çekilmelidir. Ayrıca böbrek ultrasonunda herhangi bir yapısal anormallik saptanan veya DMSA sintigrafisinde skar saptanan çocuklara da sistoüretrografi uygulanmalıdır.
Yararı tartışmalı olmakla birlikte tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu bulunan çocuklarda enfeksiyon tekrarını önlemek için ağızdan düşük doz antibiyotikle baskılama tedavisi birçok uzman tarafından uygulanmaktadır.