Çocuklarda yetişkinler gibi kaygı yaşayabilmektedirler. Hastalık, ölüm, boşanma, taşınma, yeni kardeşin dünyaya gelişi, okul değişikliği gibi diğer yaşam değişikliklieri gibi aile problemlerine ek olarak, çocuklar kendi haklarını korumaya çalışma ve kendi özsaygısını geliştirme ile de mücadele ederler. Birçok çocuk diğerleri tarafından küçümsenme, sözel ve fiziksel şiddet ile karşılaşabilir. Çocuklar uyumlu ve başarılı olabilmek için üzerlerinde baskı hissederler ve kendilerindeki ve başkalarındaki farklılıkları kabul etmekte zorlanmaktadırlar.
Öfkelenmek sağlıklı da olabilmektedir. Sonuçta çoğu zaman hepimiz öfkeleniriz. Önemli olan öfkeyi uygun yollarla ifade etmeyi sağlamaktır. Bu da oldukça doğaldır. Başkasına ya da kendisine zarar vermeden öfkesini ifade edebilen çocuk doğal bir sürecini yaşamış olmaktadır. Bununla birlikte, bir çok çocuk şiddetli öfke patlamaları sergiler ya da öfkenin yanlış yada kötü bir şey olduğunu düşünerek duygularını içe atar. Bazı çocuklar sinirlenerek öfkelerini çıkarırlar, bazıları ise saldırgan davranışlarıyla terk edilmişlik, reddedilmişlik, kayıp keder, acı gibi duygularını maskelerler. Bu çocuklar öfkelerini anlamayı ve kontrol etmeyi öğrenemezlerse, kendilerine ve başkalarına gereksiz yere zarar verirler.
Çocuklar bazı saldırgan davranışları arkadaşlarından, filmlerden, televizyondan ve bilgisayar oyunlarından öğrenselerde ilk başta ailelerinden etkilenirler. Çocuklar aile üyelerini izleyerek duygularını nasıl ifade edeceklerini öğrenirler. Eğer aile üyeleri öfkelerini olumlu bir şekilde ifade etmezlerse, çocuklarda büyük ihtimalle farklı davranmayacaklardır.
Aileler sabırlı olmayı öfkelerini doğrudan ve saldırgan olmayan yollarla ifade etmeyi gerçekleştirmelidirler. Çocuklar aile üyelerinin kendi aralarında yaşadığı öfke ve çatışmalara şahit olmamaları gerekmektedir. Çocuk öfkelenebileceğini ve öfkelendiği zaman bu durumu ifade edebileceğini bilmelidir. Önemli olan öfke anında kendisine ve başkasına zarar vermeden bu öfkeyi dışarı çıkartmasıdır. Ailelerin çocuğun yanında oluşu , onun öfkesini anlamaya çalışması daha sonra da onun öfkesini nasıl yönlendirebileceğini göstermesi çocuğun yalnız olmadığını ve sağlıklı olarak öfkeyi yansıtabileceğini hissetmesini sağlayacaktır. Böylelikle çocuk kendisini ifade etmiş olacak korkulan bir durumu aile ile beraber çözebileceğini anlayacaktır. Yalnızlaşmadan aile ile beraber öfkeyi çözen çocuk, sorun çözebilen bir birey olma yolunda bir adım atmış olacaktır.
Öfkelenmek sağlıklı da olabilmektedir. Sonuçta çoğu zaman hepimiz öfkeleniriz. Önemli olan öfkeyi uygun yollarla ifade etmeyi sağlamaktır. Bu da oldukça doğaldır. Başkasına ya da kendisine zarar vermeden öfkesini ifade edebilen çocuk doğal bir sürecini yaşamış olmaktadır. Bununla birlikte, bir çok çocuk şiddetli öfke patlamaları sergiler ya da öfkenin yanlış yada kötü bir şey olduğunu düşünerek duygularını içe atar. Bazı çocuklar sinirlenerek öfkelerini çıkarırlar, bazıları ise saldırgan davranışlarıyla terk edilmişlik, reddedilmişlik, kayıp keder, acı gibi duygularını maskelerler. Bu çocuklar öfkelerini anlamayı ve kontrol etmeyi öğrenemezlerse, kendilerine ve başkalarına gereksiz yere zarar verirler.
Çocuklar bazı saldırgan davranışları arkadaşlarından, filmlerden, televizyondan ve bilgisayar oyunlarından öğrenselerde ilk başta ailelerinden etkilenirler. Çocuklar aile üyelerini izleyerek duygularını nasıl ifade edeceklerini öğrenirler. Eğer aile üyeleri öfkelerini olumlu bir şekilde ifade etmezlerse, çocuklarda büyük ihtimalle farklı davranmayacaklardır.
Aileler sabırlı olmayı öfkelerini doğrudan ve saldırgan olmayan yollarla ifade etmeyi gerçekleştirmelidirler. Çocuklar aile üyelerinin kendi aralarında yaşadığı öfke ve çatışmalara şahit olmamaları gerekmektedir. Çocuk öfkelenebileceğini ve öfkelendiği zaman bu durumu ifade edebileceğini bilmelidir. Önemli olan öfke anında kendisine ve başkasına zarar vermeden bu öfkeyi dışarı çıkartmasıdır. Ailelerin çocuğun yanında oluşu , onun öfkesini anlamaya çalışması daha sonra da onun öfkesini nasıl yönlendirebileceğini göstermesi çocuğun yalnız olmadığını ve sağlıklı olarak öfkeyi yansıtabileceğini hissetmesini sağlayacaktır. Böylelikle çocuk kendisini ifade etmiş olacak korkulan bir durumu aile ile beraber çözebileceğini anlayacaktır. Yalnızlaşmadan aile ile beraber öfkeyi çözen çocuk, sorun çözebilen bir birey olma yolunda bir adım atmış olacaktır.