Prof. Dr. Hüseyin Güvenç; çocuklarda üst solunum yolun enfeksiyonu, gereksiz yere antibiyotik kullanımı, çocuklarda solunum yolu enfeksiyonlarının zatürreye etkisi, zatürre hastalığının nedenleri ve tedavisi, çocuklarda boğaz enfeksiyonu ve çocuklarda yüksek ateş hakkındaki soruları yanıtladı.
Solunum yolu enfeksiyonları kavramının içine hangi hastalıklar giriyor?
Burundan başlayıp akciğere kadar uzanan geniş bir alandır. Kulak enfeksiyonları ve sinüs enfeksiyonları da bu grubun içinde ama daha çok üst solunum yolu enfeksiyonu şeklinde karşılaşıyoruz. Üst solunum yolu enfeksiyonu hafif geçirileceği gibi çok ağır geçiren kişiler de var.
Üst solunum yolu enfeksiyonu ve öksürük nedeniyle antibiyotik kullanımı nasıl olmalıdır?
“Üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları ve öksürüğün yüzde 70- 80 kadarı virüslerden oluşuyor. Virüslerle oluşan bu gruba antibiyotik vermenin hiçbir anlamı yok. Virüslere antibiyotikler etki etmiyor. Geriye kalan yüzde 20-30 grup bakterilerle ortaya çıkıyor. Bu grupta antibiyotik kullanmak mutlaka gereklidir.”
“GEREKSİZ ANTİBİYOTİK KULLANIMI VÜCUTTA ANTİBİYOTİĞE KARŞI DİRENÇ OLUŞTURUR”
Gereksiz yere antibiyotik kullanımının zararı nedir?
Antibiyotiklere ihtiyacımız olmadan kullandığımızda, zamanla bu antibiyotiklere karşı direnç gelişiyor. Daha sonra gereksinim duyulduğunda yani doğru zamanda kullanıldığında (bakteri enfeksiyonlarında) beklenen etkiyi göstermiyor.
Çocuğun öksürüğünün şekline göre bir ön tanı konulabilir mi?
Çocuk öksürürken veya yanımızda öksürmediyse muayene sırasında öksürmesini isteyerek öksürüğüne bakıyoruz. Bu zaten bize bir fikir veriyor. Üst solum yolu enfeksiyonlarında öksürük daha az olabiliyor. Üst solum yolu enfeksiyonlarında; burun akıntısı, nezle gözlerde sulanma olabilir. Bu tür bulgular karşımıza çıktığı zaman daha çok viral enfeksiyon söz konusudur.
Boğuk sesli öksürükler karşımıza gelen hastalar var. Çocuğu muayene etmeden bunun bir larenjit olduğunu yani ses tellerini de ilgilendiren bir enfeksiyon olduğunu anlıyoruz ki bunların da zaten çok büyük bir çoğunluğu viral kökenlidir. Bu hastalıklarda antibiyotiğin kullanılması da anlamsızdır.
“BAKTERİDEN KAYNAKLANAN SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARINDA ANTİBİYOTİK KULLANDIRIYORUZ”
Boğaz enfeksiyonu nedir, çocuklarda nasıl belirtiler verir?
Boğaz enfeksiyonu deyince farenjit ve bademcik enfeksiyonunu kast ediyoruz. Daha sık rastlanan çeşidi de larenjit dediğimiz ses tellerinin de bulunduğu larenks kısmının iltihabıdır. Bu tür enfeksiyonlarda, viral bir enfeksiyon ise daha hafif bir klinik tablo söz konusudur. Ateş görülebilir ama çok yüksek değildir. Çocuklarda burun tıkanıklığı veya burun akıntısı görülebilir. Öksürük daha hafiftir.
Bakteri ile ilgili bir enfeksiyolar da ise en sık karşımıza çıkan A grubu Beta Hemolitik Streptokok denilen toplumda Beta Mikrobu olarak anılan türüdür. Bunlar ciddi bademcik iltihabı, yüksek ateş, yutkunmakla boğaz ağrısı, öksürük, vücutta halsizlik yapabiliyor.
Hastayla konuşurken, muayene ederken kabaca bu ikisinin ayrımını yapabiliyoruz. Virüs olduğunu düşünüyorsak antibiyotik önermiyoruz eğer bakteriden kaynaklı olduğunu düşünüyorsak o zaman antibiyotik kullandırmaya başlıyoruz.
Bademciklerin alınmasını gerektiren durumlar nelerdir. Bademcikler hiçbir işe yaramayan dokular mıdır?
Bademcikleri boğazın nöbetçileri gibi kabul ediyoruz. Solunum yoluyla aldığımız bakterilerin veya mikropların tutulmasını sağlayan, aşağıya doğru inmesine önleyen görevleri var.
Ancak bir çocuk bir kıy döneminde 5-6 kere bademcik iltihabı olursa buna bağlı bademcikler çok irileşir ve çocuğun rahat soluk alıp vermesini önler. Bademciğin durumu çocuğun yemek yemesini de olumsuz etkileyerek; kilo almasını, büyümesini olumsuz etkilerse o zaman ‘bu bademciği alabiliriz’ diye düşünmeye başlıyoruz. Yararlarını, zararlarını tartıyoruz yararları daha ön planda kalırsa ‘alınmasın’ diyoruz. Biraz önce saydığım nedenlerden dolayı eğer çocuğu olumsuz etkiliyorsa o zaman bir kulak burun boğazcıya danışarak alınıp alınmamasına karar veriyoruz.
İki kavram var; biri ‘soğuk algınlığı’ diğeri ‘grip’ aralarındaki fark nedir?
“Bu iki kavram oldukça farklıdır. İkisi de viral enfeksiyondur ve ikisinde de eğer komplikasyon oluşmamışsa yani bakteri, ikinci enfeksiyon olarak eklenmemişse antibiyotik kullanmıyoruz.
Soğuk algınlığında ateş çok yükselmez, kendinizi çok hasta hissetmezsiniz, hafif bir burun akıntısı ve öksürük olabilir. Gribal enfeksiyonda ateş çok yüksek, boğaz ağrısı, kas ağrısı olabilir. Bizi yatağa düşürecek kadar ciddi bir halsizliği neden olabilir. Kısacası soğuk algınlı ateşsiz ya da hafif ateşli olur, gribal enfeksiyonun ise yüksek ateş en önemli belirtisidir. Bu bile ikisinin ayrımında bize büyük derecede yardımcı oluyor.”
. Bütün çocuklara grip aşısı öneriyor musunuz? Yoksa sadece risk gurubuna giren çocuklara mı öneriyorsunuz?
“ Çocuklar için rutin bir grip aşısı önermiyoruz. Eğer bir çocuk kreşe, yuvaya, okula gidiyorsa, kış boyunca çok sık solunum yolu enfeksiyonu veya gribal enfeksiyon geçiriyorsa ve özellikle alerjik bir yapısı varsa -bu alerjik rinit veya bronşit olabilir- o zaman aşı yapılmasını öneriyoruz.”
“ÇOCUKTA ALERJİ EĞİLİMİ VARSA SOĞUK ALGINLIĞI ZATÜRREYE DÖNÜŞEBİLİR”
. Sık aralıklarla grip olmak ileriki dönemde zatürreye neden olabilir mi?
“Grip, enfeksiyonun komplikasyonlarından birisindir. Grip olan kişinin alerjik bir eğilimi varsa enfeksiyonun daha hızlı seyretme ihtimali söz konudur. Bunlarda bronşiolit ve zatürre gelişebiliyor. Alerjik bir durum söz konusu değilse ve henüz okula gitmiyorsa yani kalabalık bir ortama girmiyorsa o zaman zatürre ihtimali biraz daha azalır.”
.Zatürreyi nasıl anlıyorsunuz? Teşhis için hangi yöntemler uygulanıyor?
“Zatürre viral ya da bakteriyel olabilir. Virüs enfeksiyonun arkasından ikincil enfeksiyon olarak ortaya çıkabilir. Eğer viral enfeksiyon ortaya çıkmışsa çocuğun genel durumunda bir iki gün öncesine göre bir bozulma ortaya çıkar; iştahı azalır, kendini bitkin hisseder, devamlı yatmak ister belki zaman zaman kusmaları olur. Öksürüğü artar ama yumuşak bir öksürüktür bu; öksürdükçe bağlam çıkaran çocuklar bazen çıkarmazlar onu tekrar sindirim sistemine atarlar, böyle bir durumda biz zatürreden kuşkulanırız.
Tanı için, akciğerleri steteskopla dinler, kan sayımı yaptırır ve akciğer filmi çekebiliriz. Arkasından da kesin tanıyla, tedavi yaklaşımına başlarız.”
.Çocuklarda zatürre tehlikeli bir hastalık mıdır?
“Özellikle alerjik yatkınlığı olan bir çocuk zatürre geçirmişse daha ağır seyrediyor. Tedaviye de yavaş ve geç yanıt veriyor. Eğer uygun antibiyotik de seçilmediyse o zaman bu tür çocuklarda beslenme sıkıntıları olabilir. Bu belirtilere, kusmalar eklenebiliyor, kusmayla birlikte sıvı eksiklikleri ortaya çıkmaya başlıyor. Çok ağır olgularda; akciğer, vücuda oksijen girişini yeteri kadar sağlayamıyor. O zaman oksijen ve solunum desteği gerekebilir. Bu nedenle mümkün olduğunca geç kalınmadan muayenesinin yapılıp arkasından da tedavisine başlanmalıdır.”
.Çocuklarda yüksek ateş, kaç dereceden sonra zararlıdır?
“Bizim için ateş sınırı aşağı yukarı 38 derecedir. 38 derecenin altına ateş düşürücü bile önermiyoruz. 39 derece ve üstünde bebeklik ve 5-6 yaş gurubunda ateşli havale riski doğabilir. Böyle oda ısısını çok yüksek tutmamak gerekir; ortam serin olacak ki vücut dışarıya ısı transferi sağlasın. İkincisi, çocuğu soymamız gerekiyor. Üzerinde giysi olamayacak; ısı transferin iyi sağlanması için. Üçüncüsü, ateşi kontrol edebilmek için vücuda bol sıvı girmesi gerekiyor. Gerekirse ılık suyla duş yaptırılmalı, bu da vücut ısısının düşmesine yardımcı oluyor. Eğer duş aldırılamıyorsa ılık suyla vücuda ıslak pansuman öneriyoruz. Eskiden kolonya ve alkol önerilirdi şimdi artık onları önermiyoruz. Ateş düşürücü ilaçları çocuğun kilosuna ve yaşına göre ayarlayıp çocuğun ateşini 38 altına düşürmeye çalışıyoruz.”
Solunum yolu enfeksiyonları kavramının içine hangi hastalıklar giriyor?
Burundan başlayıp akciğere kadar uzanan geniş bir alandır. Kulak enfeksiyonları ve sinüs enfeksiyonları da bu grubun içinde ama daha çok üst solunum yolu enfeksiyonu şeklinde karşılaşıyoruz. Üst solunum yolu enfeksiyonu hafif geçirileceği gibi çok ağır geçiren kişiler de var.
Üst solunum yolu enfeksiyonu ve öksürük nedeniyle antibiyotik kullanımı nasıl olmalıdır?
“Üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları ve öksürüğün yüzde 70- 80 kadarı virüslerden oluşuyor. Virüslerle oluşan bu gruba antibiyotik vermenin hiçbir anlamı yok. Virüslere antibiyotikler etki etmiyor. Geriye kalan yüzde 20-30 grup bakterilerle ortaya çıkıyor. Bu grupta antibiyotik kullanmak mutlaka gereklidir.”
“GEREKSİZ ANTİBİYOTİK KULLANIMI VÜCUTTA ANTİBİYOTİĞE KARŞI DİRENÇ OLUŞTURUR”
Gereksiz yere antibiyotik kullanımının zararı nedir?
Antibiyotiklere ihtiyacımız olmadan kullandığımızda, zamanla bu antibiyotiklere karşı direnç gelişiyor. Daha sonra gereksinim duyulduğunda yani doğru zamanda kullanıldığında (bakteri enfeksiyonlarında) beklenen etkiyi göstermiyor.
Çocuğun öksürüğünün şekline göre bir ön tanı konulabilir mi?
Çocuk öksürürken veya yanımızda öksürmediyse muayene sırasında öksürmesini isteyerek öksürüğüne bakıyoruz. Bu zaten bize bir fikir veriyor. Üst solum yolu enfeksiyonlarında öksürük daha az olabiliyor. Üst solum yolu enfeksiyonlarında; burun akıntısı, nezle gözlerde sulanma olabilir. Bu tür bulgular karşımıza çıktığı zaman daha çok viral enfeksiyon söz konusudur.
Boğuk sesli öksürükler karşımıza gelen hastalar var. Çocuğu muayene etmeden bunun bir larenjit olduğunu yani ses tellerini de ilgilendiren bir enfeksiyon olduğunu anlıyoruz ki bunların da zaten çok büyük bir çoğunluğu viral kökenlidir. Bu hastalıklarda antibiyotiğin kullanılması da anlamsızdır.
“BAKTERİDEN KAYNAKLANAN SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARINDA ANTİBİYOTİK KULLANDIRIYORUZ”
Boğaz enfeksiyonu nedir, çocuklarda nasıl belirtiler verir?
Boğaz enfeksiyonu deyince farenjit ve bademcik enfeksiyonunu kast ediyoruz. Daha sık rastlanan çeşidi de larenjit dediğimiz ses tellerinin de bulunduğu larenks kısmının iltihabıdır. Bu tür enfeksiyonlarda, viral bir enfeksiyon ise daha hafif bir klinik tablo söz konusudur. Ateş görülebilir ama çok yüksek değildir. Çocuklarda burun tıkanıklığı veya burun akıntısı görülebilir. Öksürük daha hafiftir.
Bakteri ile ilgili bir enfeksiyolar da ise en sık karşımıza çıkan A grubu Beta Hemolitik Streptokok denilen toplumda Beta Mikrobu olarak anılan türüdür. Bunlar ciddi bademcik iltihabı, yüksek ateş, yutkunmakla boğaz ağrısı, öksürük, vücutta halsizlik yapabiliyor.
Hastayla konuşurken, muayene ederken kabaca bu ikisinin ayrımını yapabiliyoruz. Virüs olduğunu düşünüyorsak antibiyotik önermiyoruz eğer bakteriden kaynaklı olduğunu düşünüyorsak o zaman antibiyotik kullandırmaya başlıyoruz.
Bademciklerin alınmasını gerektiren durumlar nelerdir. Bademcikler hiçbir işe yaramayan dokular mıdır?
Bademcikleri boğazın nöbetçileri gibi kabul ediyoruz. Solunum yoluyla aldığımız bakterilerin veya mikropların tutulmasını sağlayan, aşağıya doğru inmesine önleyen görevleri var.
Ancak bir çocuk bir kıy döneminde 5-6 kere bademcik iltihabı olursa buna bağlı bademcikler çok irileşir ve çocuğun rahat soluk alıp vermesini önler. Bademciğin durumu çocuğun yemek yemesini de olumsuz etkileyerek; kilo almasını, büyümesini olumsuz etkilerse o zaman ‘bu bademciği alabiliriz’ diye düşünmeye başlıyoruz. Yararlarını, zararlarını tartıyoruz yararları daha ön planda kalırsa ‘alınmasın’ diyoruz. Biraz önce saydığım nedenlerden dolayı eğer çocuğu olumsuz etkiliyorsa o zaman bir kulak burun boğazcıya danışarak alınıp alınmamasına karar veriyoruz.
İki kavram var; biri ‘soğuk algınlığı’ diğeri ‘grip’ aralarındaki fark nedir?
“Bu iki kavram oldukça farklıdır. İkisi de viral enfeksiyondur ve ikisinde de eğer komplikasyon oluşmamışsa yani bakteri, ikinci enfeksiyon olarak eklenmemişse antibiyotik kullanmıyoruz.
Soğuk algınlığında ateş çok yükselmez, kendinizi çok hasta hissetmezsiniz, hafif bir burun akıntısı ve öksürük olabilir. Gribal enfeksiyonda ateş çok yüksek, boğaz ağrısı, kas ağrısı olabilir. Bizi yatağa düşürecek kadar ciddi bir halsizliği neden olabilir. Kısacası soğuk algınlı ateşsiz ya da hafif ateşli olur, gribal enfeksiyonun ise yüksek ateş en önemli belirtisidir. Bu bile ikisinin ayrımında bize büyük derecede yardımcı oluyor.”
. Bütün çocuklara grip aşısı öneriyor musunuz? Yoksa sadece risk gurubuna giren çocuklara mı öneriyorsunuz?
“ Çocuklar için rutin bir grip aşısı önermiyoruz. Eğer bir çocuk kreşe, yuvaya, okula gidiyorsa, kış boyunca çok sık solunum yolu enfeksiyonu veya gribal enfeksiyon geçiriyorsa ve özellikle alerjik bir yapısı varsa -bu alerjik rinit veya bronşit olabilir- o zaman aşı yapılmasını öneriyoruz.”
“ÇOCUKTA ALERJİ EĞİLİMİ VARSA SOĞUK ALGINLIĞI ZATÜRREYE DÖNÜŞEBİLİR”
. Sık aralıklarla grip olmak ileriki dönemde zatürreye neden olabilir mi?
“Grip, enfeksiyonun komplikasyonlarından birisindir. Grip olan kişinin alerjik bir eğilimi varsa enfeksiyonun daha hızlı seyretme ihtimali söz konudur. Bunlarda bronşiolit ve zatürre gelişebiliyor. Alerjik bir durum söz konusu değilse ve henüz okula gitmiyorsa yani kalabalık bir ortama girmiyorsa o zaman zatürre ihtimali biraz daha azalır.”
.Zatürreyi nasıl anlıyorsunuz? Teşhis için hangi yöntemler uygulanıyor?
“Zatürre viral ya da bakteriyel olabilir. Virüs enfeksiyonun arkasından ikincil enfeksiyon olarak ortaya çıkabilir. Eğer viral enfeksiyon ortaya çıkmışsa çocuğun genel durumunda bir iki gün öncesine göre bir bozulma ortaya çıkar; iştahı azalır, kendini bitkin hisseder, devamlı yatmak ister belki zaman zaman kusmaları olur. Öksürüğü artar ama yumuşak bir öksürüktür bu; öksürdükçe bağlam çıkaran çocuklar bazen çıkarmazlar onu tekrar sindirim sistemine atarlar, böyle bir durumda biz zatürreden kuşkulanırız.
Tanı için, akciğerleri steteskopla dinler, kan sayımı yaptırır ve akciğer filmi çekebiliriz. Arkasından da kesin tanıyla, tedavi yaklaşımına başlarız.”
.Çocuklarda zatürre tehlikeli bir hastalık mıdır?
“Özellikle alerjik yatkınlığı olan bir çocuk zatürre geçirmişse daha ağır seyrediyor. Tedaviye de yavaş ve geç yanıt veriyor. Eğer uygun antibiyotik de seçilmediyse o zaman bu tür çocuklarda beslenme sıkıntıları olabilir. Bu belirtilere, kusmalar eklenebiliyor, kusmayla birlikte sıvı eksiklikleri ortaya çıkmaya başlıyor. Çok ağır olgularda; akciğer, vücuda oksijen girişini yeteri kadar sağlayamıyor. O zaman oksijen ve solunum desteği gerekebilir. Bu nedenle mümkün olduğunca geç kalınmadan muayenesinin yapılıp arkasından da tedavisine başlanmalıdır.”
.Çocuklarda yüksek ateş, kaç dereceden sonra zararlıdır?
“Bizim için ateş sınırı aşağı yukarı 38 derecedir. 38 derecenin altına ateş düşürücü bile önermiyoruz. 39 derece ve üstünde bebeklik ve 5-6 yaş gurubunda ateşli havale riski doğabilir. Böyle oda ısısını çok yüksek tutmamak gerekir; ortam serin olacak ki vücut dışarıya ısı transferi sağlasın. İkincisi, çocuğu soymamız gerekiyor. Üzerinde giysi olamayacak; ısı transferin iyi sağlanması için. Üçüncüsü, ateşi kontrol edebilmek için vücuda bol sıvı girmesi gerekiyor. Gerekirse ılık suyla duş yaptırılmalı, bu da vücut ısısının düşmesine yardımcı oluyor. Eğer duş aldırılamıyorsa ılık suyla vücuda ıslak pansuman öneriyoruz. Eskiden kolonya ve alkol önerilirdi şimdi artık onları önermiyoruz. Ateş düşürücü ilaçları çocuğun kilosuna ve yaşına göre ayarlayıp çocuğun ateşini 38 altına düşürmeye çalışıyoruz.”