Cumhuriyetin İlanından İtibaren Eğitim Nasıl Gelişti
A Yeni Turkiye Kurulurken
Yeni Turkiye kurulurken ve kurulduğundan 3,5 yıl sonra Cumhuriyet ilan edilirken, cok elverişsiz ve olumsuz koşullar altıda 11 yıl suren cok ağır savaşlar gecirmiş ve gecirmekte; topraklarının 23 ’u savaş alanları olmuş ve olmakta, yanmış ve yıkılmakta idi Nufusunun 15 ’ini, 3 milyonu aşkın insanın bu alanlarda yitirmiş ve yitirmekte idi Savaşların yıkımı oylesine korkunc idi ve oluyordu ki, ulkede oğretmen, hekim, eczacı, muhendis, hukukcu, mimar, sanatcı vb yuksek okul cıkışlısı hemen hemen kalmamıştı; dahası duvarcı, marangoz, demirci, nalbant, ayakkabıcı, terzi vb esnaf bile Ne hastane, ne okul, ne liman, ne yol, ne yapınak (fabrika) vardı Ulus yorgun ve yoksu duşmuştu Nufusun %80 ’inden coğu koylerde, ancak %20 ’sine yakını kentlerde idi
Donemin Mili Eğitim (Maarif) Vekillerinden İsmail Safa Bey (Ozler) ilkokuldan yuksekoğretime dek kurumlarının durumlarını saptamak icin girişimlerde bulundu Bunun icin, tanınmış kişilerle tanınmış okul yoneticilerinin ve oğretmenlerin goruşlerini almak icin bir anket yaptırdı; toplanan bilgilere dayanarak şu girişimlerde bulundu:
Yurdu birer oğretmen okulu bolgelerine ayırdı
Eğitim sorunlarını 24 madde altında topladı Sonradan gercekleştirilen devrim ve atılımlar, oğretim birliğinin saptanması, okul izlencelerinin duzeltilmesi, ilkoğretimin izlenceleştirilmesi (programlaştırılması) bu sorunlardandı2
Turk Eğitim Sistemi, yapı bakımından Tanzimat ’ta ve Cumhuriyet ’te olmak uzere iki onemli değişiklik gecirmiştir Tanzimat ’a kadar devlet kuruluşları dışında vakıflara bağlı olarak yurutulen eğitim ve oğretim buyuk olcude “Subyan Mektepleri ve “Medreselerde yapılmıştır Tanzimat ’la birlikte eğitim ve oğretim devletin, gorevleri arasına alınarak yeni bir okul sistemi kurulmuştur Ancak kurulan bu yeni okul sistemi ile birlikte, eski okul kuruluş sistemi de durumunu korumuştur Boylece “Paralel Hatlar Sistemi de denilen bir okul kuruluş sistemi, birbirine zıt nesiller yetiştirerek eğitim ve oğretime 1924 yılına kadar devam etmiştir
Ve 3 Mart 1924 ’de eğitim alanında ilk yasal devrim gercekleşti Turkiye Buyuk Millet Meclisi o gun cok onemli uc yasa kabul etti Bu tarihten itibaren Darulhilafe adını almış olan medreseler de kapatılmaya başlandı
İsmail Safa Bey ’in ardından Milli Eğitim Bakanlığı ’na Vasıf bey getirildi Bu donemde:
Medreselerin kapatılmasına başlandı
Okullar laikleştirildi
Yabancı uzmanlar –ozellikle o yıllarda dunyanın en buyuk eğitimcisi olan John Dewey cağrılıp eğitimin planlaştırılması ele alında Ulusal eğitimin ereği belirlendi: “Yurttaşların, yurdun siyasal, ekonomik ve kulturel gelişmesine katılacak bir niteliğe ulaştırılması olarak ozetleniyordu
Oğretmen okullarının sayılarının artırılmasına başlandı
Nufusun 12000000 ve zorunlu oğrenim cağındaki cocuk sayısının 1200000 –yaklaşık olarak olduğu belirtildi, okullardaki oğrenci sayısının da 300000 ’e yaklaşık olduğu saptandı
B TURKİYE EĞİTİM SİSTEMİNİN GELİŞİMİ
Kurtuluş Savaşı ’ndan sonra Cumhuriyet Devleti ’ni ve yıkılan ulkeyi yeni baştan kurmak icin, obur toplumsal kurumlarda olduğu gibi, eğitim kurumunda da, Turkiye Devrimi ’nin birer parcası olarak, kimi yenileşmenin gercekleştirilmesi gerekti Bunlar kısaca beş başlık altında toplanabilir:
1 Oğretimi Birleştirme:
Cumhuriyet kurulduğunda eğitim yonetimi acısından ayrılık gosteren yedi tur okul vardı Bunlar;
Medreseler ve subyan okulları Şer ’iye ve Evkaf Vekaleti ’nce ve ozel vakıflarca yonetilmekteydi
Tanzimat ’tan sonra kurulan okullardan orta ve yuksek oğretim duzeyinde olanlar Bakanlığa bağlıydı
İlkoğretim duzeyinde olanlar ve kimi sanat okulları İl Ozel İdarelerin yonetimi altındaydı
Kimi subyan okulları halkın yardımı ile yaşamını surduruyordu
İstanbul ve buyuk kentlerde cok sayıda ozel okul vardı
Musluman olmayan milletler bağımsız ya da kiliseye bağlı ozel okullar acmıştı
Bunlara ek olarak Osmanlı Devleti ’nce hicbir zaman denetim alınamayan başta Amerika olmak uzere Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya, Rusya, Avusturya gibi yabancı ulkelerin cok sayıda okulları vardı
Oğretimdeki bu dağınıklığı ortadan kaldırmak ve oğretimi devletin denetimi altına sokmak icin, 3 mart 1924 ’de 430 sayılı Oğretim birliği yasası cıkarıldı
2 Eğitim Orgutleme:
Yasaya uygun olara, oğretimin birliğini gercekleştirmek, yeni eğitim programlarına uygun okullar acmak ve bunları yaymak icin, Bakanlık ve taşra eğitim orgutunu guclu bir yapıya kavuşturmak gerekmişti
3 Eğitimin Niteliğini Değiştirme:
Cumhuriyetle yonetilecek bir ulkenin eğitim programlarının da cumhuriyet ilkeline uygun olması gerekti Bu gereklilik daha Kurtuluş Savaşı sırasında ortaya cıkmıştı 1921, 1923, 1924 ve 1925 ’te dort kez eğitim icin Kongre ve Bilimsel Kurul (Heyeti İlmiye) toplanmıştı Bu kurullarda, her duzeydeki okulun eğitim programlarının Cumhuriyet ’in gereklerine gore duzenlenmesine calışıldı
4 Eğitimi Yayma:
yurttaşlar arasında cok duşuk olan okur yazarlığın oranını yukseltmek, oğretimi kolaylaştırmak, Turkce ’yi her yurttaş icin ortak bir dil yapmak icin buyuk caba gosterdi
5 Eğitimi kalkınmaya Katma:
Cumhuriyetin ilk on yılındaki hazırlıklardan sonra 1930 ’lu yıllarda artık eğitiminin kalkınmaya katılmasının zamanı gelmişti Bir yandan Kurtuluş Savaşı ’nın yıkıntılarını ortadan kaldırıp ulkeyi yeni baştan kurmak, obur yandan, dunyayı saran ekonomik bunalımın etkisinden kurtulmak icin eğitim, gereken insan gucunu yetiştirmede işe koşulmuştu Bu amacla uc tur enstitu acıldı Bu enstituler endustrinin, koyun ve ailenin eğitim gereksinmesini karşılamak icin kurulmuştu Bunlar enstituleri, kız sanat enstituleri ve erkek sanat enstituleri idi
C CUMHURİYET DONEMİNDE EĞİTİMDEKİ GELİŞMELER
İlkoğretimin zorunluluğu ve Devlet okullarında parasız oluşu 1924 Anayasasında tekrarlanmış (Md 87) ve 22 mart 1926 tarihli ve 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun ’la şu hukum getirilmiştir
“İlkoğretim cağındaki cocuklar meslek mekteplerine (?) giremezler İlkoğrenim cağını gecirmiş ve hic oğrenim gormemiş cocukları kabul eden kurumlar bunlara ilk oğrenimi de vermeğe mecburdur
1926 tarihli sozu gecen kanun, ilkoğretim kuruluşlarını şehirkasaba ve koy “gunduz ve “yatılı ilk mektepleri olarak gostermiş ve gunduz ilk mekteplerinin illerin ozel idare gelirleriyle acılacağını belirtmiştir
Cumhuriyet doneminde koylerin coğuna uzun yıllar okul yapılamamış, oğretmen sağlanamamıştır Eğitim bakanı Saffet Arıkan ’ın Mayıs 1936 ’da TBMM ’de soylediğine gore o yıllarda 40 bin koyden 35 bininde okul ve oğretmen yoktur Okulu olan koylerin bazılarında da ilkoğretim ancak 3 yıl surelidir
Bunlar bize, ilkokulların kırsal cevrelerde yeterli sayı ve niteliğe ulaşmaktan cok uzak kaldığını gostermektedir
Temmuz 1939 ’da I Eğitim Şurasında tum koy ilkokulları 5 yıla cıkarılmıştır
1926 tarihli İlkokul Programı, oğretimde “toplu tedris ilkesini getirmiştir Bu yontem ozellikle, Hayat Bilgisi dersi etrafında uygulanacaktır6
Cumhuriyet, Osmanlı ’dan 581 ’i kapalı 2345 iptidai okul devir almıştı Bunların oğretmenlerin ucte ikisi oğretmenlik eğitimi gormemiş, değişik kaynaklardan alınan oğretmenlerdi İptidai okulların adı ilkokula cevrildi
1926 ’da cıkarılan 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun ’da 4 tur ilkokuldan soz edilmekteydi Bunlar şehir ve kasaba gunduz, şehir ve kasaba yatılı, koy gunduz, koy yatılı ilkokullarıydıilkokulların oğretim suresi 5 yıldı Anayasa ’ya gore cağ cocuklarının kız, erkek ilkokula devamı zorunluydu İlkoğretim okulları cocuklara parasız oğretim verecekti Bu koşullar ve kurallar gunumuze dek surup gelmiştir
1924 yılında toplanan “G Heyeti İlmiyede ilkokulların suresi altı yıldan beş yıla indirilmiştir 1926 yılında, 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun ’la ilkoğretim okulları ilk defa dortlu bir tasnife tutulmuş, koy ve şehir ilkokulları olarak ayrılmıştır Şehir ilkokullarının suresi beş, koy ilkokullarının suresi ise uc yıl olarak tespit edilmiştir Bu durum 1939 yılına kadar devam etmiş, 1939 yılında koy ilkokullarının da oğretim surelerinin beş yıla cıkarılmasıyla koy ve şehir ilkokulları sure farkı kaldırılmıştır
Cumhuriyet donemi eğitim politikası, başlangıcta butun yurttaşları, okuryazar hale getirerek, bilgisizliği gidermek amacını taşımaktadır Bu nedenle Harf İnkılabı yapılmıştır
Cumhuriyetin ilk yıllarında hazırlanan “1924 İlkmektep mufredatında kız ve erkek ilkokulları icin ayrı ayrı program hazırlanmıştır Kız ilkokullarının programına “ev idaresi, “dikiş, bicki, nakış dersleri eklenmiştir
1926 programında “toplu oğretim, “cevreden hareket, “cocuğa gore oğretim ilkelerine program icinde yer verilmiştir 1948 ilkokul programında hayat ile ilgili konular, “toplu oğretim metoduna gore birleştirilmiş ve uniteleştirilmiştir8
Kuruluş doneminde ilkoğretime ulusal bir yapı getirmek uzere formule edilen yargılar vardı
Bunlar:
Okul ile yaşam arasındaki fark ortadan kaldırılacaktı
Ders konuları cevreden alınacaktı
Kızlarımızın eğitimlerindeki engeller giderilecekti
Tek okul duzeni kurulacaktı
Uretici eğitime ağırlık getirilecekti
Uretici eğitime ağırlık getirilecekti
KızErkek bir arada eğitim goreceklerdi
Turkiye ’de oğrenim gormek uzere okula gidecek Turk yurttaşı cocuklar bu oğrenimleri icin ancak Turk okullarına gideceklerdi
Aynı zamanda Cumhuriyet kurulunca, ortaoğretim icin de bir yonetmelik cıkarıldı ve Sultanilerin ikinci devresinin adı Lise, birinci devresinin adı da Ortaokul oldu Kızların daha az sureli oğrenim gormelerine son verilerek, kızlar ve erkekler icin acılan lise ve ortaokulların oğrenim yılları eşitlendi (1924) Yatısız ortaoğretim okullarında kızerkek ayırımı kaldırılarak karma oğretim getirildi (1926)
22 Mart 1926 ’da cıkarılan 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun ’a gore ortaoğretim okulları liseler (3 yıl), ilkoğretim okulları (3 yıl), koy oğretmen okulları (2 yıl)dır Bunlar yine ortaoğretim okulu sayılan ortaokulu (3 yıl) bitiren oğrencileri alıyorlardı Bir aralık lisenin oğrenim suresi 4 yıla cıkarıldı (1952) ama sonra uc yıla indirildi (1955)9
1932 yılında hazırlanan ortaokul mufredat programına kadar onemli bir gelişme olmamıştır Ancak bu yıldaki program ile yeni bir goruş getirilebilmiştir
Bu goruş, oğrencilerin pratik yeteneklerini geliştirerek, onları hayatı yonelik bir mufredat programı uygulamayı amac edinmiştir10
En son olarak Cumhuriyet Doneminde yuksekoğretimin durumundan kısaca bahsetmek istiyorum
Turkiye ’de universitelerin kurulması ve gelişmesi konuları incelendiğinde, universite kavramının Cumhuriyet donemi oncesi ve sonrasında kesin olarak farklı şeklide algılandığı gorulur Hatta Cumhuriyet sonrası donemden gunumuze gelince dek universitelerin değişik anlayışlar icinde kurulduğu ve geliştiği dikkati cekmektedir11
Cumhuriyet donemindeki gelişmeler 1946 ’ya kadar (tek partili donemde) ve 1946 ’dan sonra diye 2 grupta incelenebilir
Burada sadece Cumhuriyet ’in ilk yıllarından bahsedeceğim
Cumhuriyetle birlikte Darulfununu Osmani, İstanbul Darulfununu adıyla yeniden kuruldu (1924) Universiteye bilimsel ozerklikle birlikte yonetsel ozerklik de verildi Oğretim uyelerine, universite rektorunu secme hakkı verildi
1920 ’li yıllarda kimi yuksekokullarda acıldı 1923 ’te Harp Okulu, 1923 ’te Ankara hukuk Okulu, 1927 ’de Gazi Orta Oğretmen Okulu ve Eğitim Enstitusu acıldı
1933 ’te de İstanbul Darulfununu İstanbul Universitesi adını aldı12
Gorulduğu gibi Cumhuriyetin ilk yıllarında ozellikle ilkoğretim olmak uzere her kademedeki eğitim kurumlarının değişmesine, bilimsel, laik ve cağdaş bir yapı kazanmasına ozen gosterilmiştir
1924 ’te EğitimOğretim Birleştirilmiş, 1928 ’de Harf İnkılabı yapılmış, her yaştan insanın okumayazmayı oğrenmesi icin calışılmış, aynı zamanda yeni rejim oğretilmeye calışılmış, kızlara da eğitimoğretim hakkı her kademede verilmiştir
Dersler eskiden olduğu gibi din ve Arap kulturu etkisinden kurtulmuş ve cağdaş bir yapıya kavuşmuştur
2 MİLLET MEKTEPLERİ (1928)
1927 yılında hic okuyamamışlar icin Halk Derslikleri acılmıştı 1928 yılında da yeni harflerin kabul edilmesiyle Ataturk ’un onderliğinde Millet Mektepleri acılmıştırbu konuda cıkarılan yonetmeliğe gore; koylerde 1245, kentlerde 1645 yaşları arasındaki herkesin okumyazma belgesi alması zorunlu kılınmıştır Bu okular gezici ve durağandı Okulu olmayan yerlere gezici Millet Mektepleri gonderilmiştir
Bu okullar 2 tur derslikten oluşmuştur A dersliklerinde, yalnızca yeni harflerle okumayazma oğretimi; B dersliklerinde ise okuma, yazma, hesap, sağlık bilgileri ile yurttaşlık eğitimi verilmiştir Bu sure 4 aydan oluşmuştur 1928 –1965 yılları arasında yaklaşık 2 milyon kişi bu dersliklere devam etmiştir13
Cumhuriyetin ilk yıllarında, eğitim ve oğretimin ağırlık noktasını ilkoğretim teşkil etmiştir Ancak, ulke nufusunun %80 ’inin koylerde yaşaması, bu koylerin de dağınık yerleşim bolgelerinde olması ilkoğretimin başta gelen sorunlarını oluşturmuştur Cumhuriyetin ilk yıllarında, koye eğitim goturmek icin İşte Okuma Odaları, Gezici Bolge Kursları gibi bir de Millet Mektepleri acılmıştır14
Eğitimin toplumsal kalkınmadaki oncu rolunu ustlenmesi icin Cumhuriyetin kuruluşundan hemen sonra Milli Eğitim Bakanı İsmail Safa, 1923 tarihinde 79713655 sayılı bir genelge yayınlamıştır Genelgede Yurdun her koşesinin cehalet ve irfansızlığın acısı altında ezildiği; halk ile okullar ve oğretmenler arasında yakın ilişkiler kurulması; eğitimin her yaştaki ve sınıftaki halkın gereksinmesi durumuna getirilmesi; toplumsal, ekonomik ve ulusal sorunlar konusunda oğretmen ve halktan ortak kurullar oluşturularak calışmaların surekli izlenmesi ve yerel yayınlara onem verilmesi belirtiliyordu Bu genelde halk eğitimi etkinliklerinin başlatılmasında onemli bir role sahiptir15
SONUC
O olanaksızlık yıllarında, elde bulunabilen olanaklar zorlanarak, bir yandan yeni okul binaları yapılır, oğretmen okullarında oğrenci sayıları arttırılır, oğretmen yetiştirmeye calışılırken, 1926 ’da yepyeni goruşler, yepyeni oğretim ve yontem ilkeleri getiren yepyeni bir oğretim programı uygulanmaya kondu
Bu programlar Gazi Mustafa Kemal ’in goruşunu yansıtıyordu hic kuşkusuz
Oğretim yontemleri kokten değişiyordu Bu kokten değişiklik ve yenilik birden ve kolayca olamazdı Bunu gercekleştirmek ve oğretmenleri bunları uygulayabilecek olgunluğa ulaştırmak icin cok ceşitli calışmalara girişildi
İlkoğretimdeki yenileşmeler yayılırken, ortaoğretimde de eğitim alanındaki devrim, yansımasını gosteriyordu
“Devrim, Turk ulusunu son yuzyıllarda geri bırakmış olan kurumları yıkarak, yerlerine ulusun, en yuksek uygarlık gereklerine gore, ilerlemesini sağlayacak kurumları koymuş olmaktır
M Kemal Ataturk
A Yeni Turkiye Kurulurken
Yeni Turkiye kurulurken ve kurulduğundan 3,5 yıl sonra Cumhuriyet ilan edilirken, cok elverişsiz ve olumsuz koşullar altıda 11 yıl suren cok ağır savaşlar gecirmiş ve gecirmekte; topraklarının 23 ’u savaş alanları olmuş ve olmakta, yanmış ve yıkılmakta idi Nufusunun 15 ’ini, 3 milyonu aşkın insanın bu alanlarda yitirmiş ve yitirmekte idi Savaşların yıkımı oylesine korkunc idi ve oluyordu ki, ulkede oğretmen, hekim, eczacı, muhendis, hukukcu, mimar, sanatcı vb yuksek okul cıkışlısı hemen hemen kalmamıştı; dahası duvarcı, marangoz, demirci, nalbant, ayakkabıcı, terzi vb esnaf bile Ne hastane, ne okul, ne liman, ne yol, ne yapınak (fabrika) vardı Ulus yorgun ve yoksu duşmuştu Nufusun %80 ’inden coğu koylerde, ancak %20 ’sine yakını kentlerde idi
Donemin Mili Eğitim (Maarif) Vekillerinden İsmail Safa Bey (Ozler) ilkokuldan yuksekoğretime dek kurumlarının durumlarını saptamak icin girişimlerde bulundu Bunun icin, tanınmış kişilerle tanınmış okul yoneticilerinin ve oğretmenlerin goruşlerini almak icin bir anket yaptırdı; toplanan bilgilere dayanarak şu girişimlerde bulundu:
Yurdu birer oğretmen okulu bolgelerine ayırdı
Eğitim sorunlarını 24 madde altında topladı Sonradan gercekleştirilen devrim ve atılımlar, oğretim birliğinin saptanması, okul izlencelerinin duzeltilmesi, ilkoğretimin izlenceleştirilmesi (programlaştırılması) bu sorunlardandı2
Turk Eğitim Sistemi, yapı bakımından Tanzimat ’ta ve Cumhuriyet ’te olmak uzere iki onemli değişiklik gecirmiştir Tanzimat ’a kadar devlet kuruluşları dışında vakıflara bağlı olarak yurutulen eğitim ve oğretim buyuk olcude “Subyan Mektepleri ve “Medreselerde yapılmıştır Tanzimat ’la birlikte eğitim ve oğretim devletin, gorevleri arasına alınarak yeni bir okul sistemi kurulmuştur Ancak kurulan bu yeni okul sistemi ile birlikte, eski okul kuruluş sistemi de durumunu korumuştur Boylece “Paralel Hatlar Sistemi de denilen bir okul kuruluş sistemi, birbirine zıt nesiller yetiştirerek eğitim ve oğretime 1924 yılına kadar devam etmiştir
Ve 3 Mart 1924 ’de eğitim alanında ilk yasal devrim gercekleşti Turkiye Buyuk Millet Meclisi o gun cok onemli uc yasa kabul etti Bu tarihten itibaren Darulhilafe adını almış olan medreseler de kapatılmaya başlandı
İsmail Safa Bey ’in ardından Milli Eğitim Bakanlığı ’na Vasıf bey getirildi Bu donemde:
Medreselerin kapatılmasına başlandı
Okullar laikleştirildi
Yabancı uzmanlar –ozellikle o yıllarda dunyanın en buyuk eğitimcisi olan John Dewey cağrılıp eğitimin planlaştırılması ele alında Ulusal eğitimin ereği belirlendi: “Yurttaşların, yurdun siyasal, ekonomik ve kulturel gelişmesine katılacak bir niteliğe ulaştırılması olarak ozetleniyordu
Oğretmen okullarının sayılarının artırılmasına başlandı
Nufusun 12000000 ve zorunlu oğrenim cağındaki cocuk sayısının 1200000 –yaklaşık olarak olduğu belirtildi, okullardaki oğrenci sayısının da 300000 ’e yaklaşık olduğu saptandı
B TURKİYE EĞİTİM SİSTEMİNİN GELİŞİMİ
Kurtuluş Savaşı ’ndan sonra Cumhuriyet Devleti ’ni ve yıkılan ulkeyi yeni baştan kurmak icin, obur toplumsal kurumlarda olduğu gibi, eğitim kurumunda da, Turkiye Devrimi ’nin birer parcası olarak, kimi yenileşmenin gercekleştirilmesi gerekti Bunlar kısaca beş başlık altında toplanabilir:
1 Oğretimi Birleştirme:
Cumhuriyet kurulduğunda eğitim yonetimi acısından ayrılık gosteren yedi tur okul vardı Bunlar;
Medreseler ve subyan okulları Şer ’iye ve Evkaf Vekaleti ’nce ve ozel vakıflarca yonetilmekteydi
Tanzimat ’tan sonra kurulan okullardan orta ve yuksek oğretim duzeyinde olanlar Bakanlığa bağlıydı
İlkoğretim duzeyinde olanlar ve kimi sanat okulları İl Ozel İdarelerin yonetimi altındaydı
Kimi subyan okulları halkın yardımı ile yaşamını surduruyordu
İstanbul ve buyuk kentlerde cok sayıda ozel okul vardı
Musluman olmayan milletler bağımsız ya da kiliseye bağlı ozel okullar acmıştı
Bunlara ek olarak Osmanlı Devleti ’nce hicbir zaman denetim alınamayan başta Amerika olmak uzere Fransa, İngiltere, Almanya, İtalya, Rusya, Avusturya gibi yabancı ulkelerin cok sayıda okulları vardı
Oğretimdeki bu dağınıklığı ortadan kaldırmak ve oğretimi devletin denetimi altına sokmak icin, 3 mart 1924 ’de 430 sayılı Oğretim birliği yasası cıkarıldı
2 Eğitim Orgutleme:
Yasaya uygun olara, oğretimin birliğini gercekleştirmek, yeni eğitim programlarına uygun okullar acmak ve bunları yaymak icin, Bakanlık ve taşra eğitim orgutunu guclu bir yapıya kavuşturmak gerekmişti
3 Eğitimin Niteliğini Değiştirme:
Cumhuriyetle yonetilecek bir ulkenin eğitim programlarının da cumhuriyet ilkeline uygun olması gerekti Bu gereklilik daha Kurtuluş Savaşı sırasında ortaya cıkmıştı 1921, 1923, 1924 ve 1925 ’te dort kez eğitim icin Kongre ve Bilimsel Kurul (Heyeti İlmiye) toplanmıştı Bu kurullarda, her duzeydeki okulun eğitim programlarının Cumhuriyet ’in gereklerine gore duzenlenmesine calışıldı
4 Eğitimi Yayma:
yurttaşlar arasında cok duşuk olan okur yazarlığın oranını yukseltmek, oğretimi kolaylaştırmak, Turkce ’yi her yurttaş icin ortak bir dil yapmak icin buyuk caba gosterdi
5 Eğitimi kalkınmaya Katma:
Cumhuriyetin ilk on yılındaki hazırlıklardan sonra 1930 ’lu yıllarda artık eğitiminin kalkınmaya katılmasının zamanı gelmişti Bir yandan Kurtuluş Savaşı ’nın yıkıntılarını ortadan kaldırıp ulkeyi yeni baştan kurmak, obur yandan, dunyayı saran ekonomik bunalımın etkisinden kurtulmak icin eğitim, gereken insan gucunu yetiştirmede işe koşulmuştu Bu amacla uc tur enstitu acıldı Bu enstituler endustrinin, koyun ve ailenin eğitim gereksinmesini karşılamak icin kurulmuştu Bunlar enstituleri, kız sanat enstituleri ve erkek sanat enstituleri idi
C CUMHURİYET DONEMİNDE EĞİTİMDEKİ GELİŞMELER
İlkoğretimin zorunluluğu ve Devlet okullarında parasız oluşu 1924 Anayasasında tekrarlanmış (Md 87) ve 22 mart 1926 tarihli ve 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun ’la şu hukum getirilmiştir
“İlkoğretim cağındaki cocuklar meslek mekteplerine (?) giremezler İlkoğrenim cağını gecirmiş ve hic oğrenim gormemiş cocukları kabul eden kurumlar bunlara ilk oğrenimi de vermeğe mecburdur
1926 tarihli sozu gecen kanun, ilkoğretim kuruluşlarını şehirkasaba ve koy “gunduz ve “yatılı ilk mektepleri olarak gostermiş ve gunduz ilk mekteplerinin illerin ozel idare gelirleriyle acılacağını belirtmiştir
Cumhuriyet doneminde koylerin coğuna uzun yıllar okul yapılamamış, oğretmen sağlanamamıştır Eğitim bakanı Saffet Arıkan ’ın Mayıs 1936 ’da TBMM ’de soylediğine gore o yıllarda 40 bin koyden 35 bininde okul ve oğretmen yoktur Okulu olan koylerin bazılarında da ilkoğretim ancak 3 yıl surelidir
Bunlar bize, ilkokulların kırsal cevrelerde yeterli sayı ve niteliğe ulaşmaktan cok uzak kaldığını gostermektedir
Temmuz 1939 ’da I Eğitim Şurasında tum koy ilkokulları 5 yıla cıkarılmıştır
1926 tarihli İlkokul Programı, oğretimde “toplu tedris ilkesini getirmiştir Bu yontem ozellikle, Hayat Bilgisi dersi etrafında uygulanacaktır6
Cumhuriyet, Osmanlı ’dan 581 ’i kapalı 2345 iptidai okul devir almıştı Bunların oğretmenlerin ucte ikisi oğretmenlik eğitimi gormemiş, değişik kaynaklardan alınan oğretmenlerdi İptidai okulların adı ilkokula cevrildi
1926 ’da cıkarılan 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun ’da 4 tur ilkokuldan soz edilmekteydi Bunlar şehir ve kasaba gunduz, şehir ve kasaba yatılı, koy gunduz, koy yatılı ilkokullarıydıilkokulların oğretim suresi 5 yıldı Anayasa ’ya gore cağ cocuklarının kız, erkek ilkokula devamı zorunluydu İlkoğretim okulları cocuklara parasız oğretim verecekti Bu koşullar ve kurallar gunumuze dek surup gelmiştir
1924 yılında toplanan “G Heyeti İlmiyede ilkokulların suresi altı yıldan beş yıla indirilmiştir 1926 yılında, 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun ’la ilkoğretim okulları ilk defa dortlu bir tasnife tutulmuş, koy ve şehir ilkokulları olarak ayrılmıştır Şehir ilkokullarının suresi beş, koy ilkokullarının suresi ise uc yıl olarak tespit edilmiştir Bu durum 1939 yılına kadar devam etmiş, 1939 yılında koy ilkokullarının da oğretim surelerinin beş yıla cıkarılmasıyla koy ve şehir ilkokulları sure farkı kaldırılmıştır
Cumhuriyet donemi eğitim politikası, başlangıcta butun yurttaşları, okuryazar hale getirerek, bilgisizliği gidermek amacını taşımaktadır Bu nedenle Harf İnkılabı yapılmıştır
Cumhuriyetin ilk yıllarında hazırlanan “1924 İlkmektep mufredatında kız ve erkek ilkokulları icin ayrı ayrı program hazırlanmıştır Kız ilkokullarının programına “ev idaresi, “dikiş, bicki, nakış dersleri eklenmiştir
1926 programında “toplu oğretim, “cevreden hareket, “cocuğa gore oğretim ilkelerine program icinde yer verilmiştir 1948 ilkokul programında hayat ile ilgili konular, “toplu oğretim metoduna gore birleştirilmiş ve uniteleştirilmiştir8
Kuruluş doneminde ilkoğretime ulusal bir yapı getirmek uzere formule edilen yargılar vardı
Bunlar:
Okul ile yaşam arasındaki fark ortadan kaldırılacaktı
Ders konuları cevreden alınacaktı
Kızlarımızın eğitimlerindeki engeller giderilecekti
Tek okul duzeni kurulacaktı
Uretici eğitime ağırlık getirilecekti
Uretici eğitime ağırlık getirilecekti
KızErkek bir arada eğitim goreceklerdi
Turkiye ’de oğrenim gormek uzere okula gidecek Turk yurttaşı cocuklar bu oğrenimleri icin ancak Turk okullarına gideceklerdi
Aynı zamanda Cumhuriyet kurulunca, ortaoğretim icin de bir yonetmelik cıkarıldı ve Sultanilerin ikinci devresinin adı Lise, birinci devresinin adı da Ortaokul oldu Kızların daha az sureli oğrenim gormelerine son verilerek, kızlar ve erkekler icin acılan lise ve ortaokulların oğrenim yılları eşitlendi (1924) Yatısız ortaoğretim okullarında kızerkek ayırımı kaldırılarak karma oğretim getirildi (1926)
22 Mart 1926 ’da cıkarılan 789 sayılı Maarif Teşkilatına Dair Kanun ’a gore ortaoğretim okulları liseler (3 yıl), ilkoğretim okulları (3 yıl), koy oğretmen okulları (2 yıl)dır Bunlar yine ortaoğretim okulu sayılan ortaokulu (3 yıl) bitiren oğrencileri alıyorlardı Bir aralık lisenin oğrenim suresi 4 yıla cıkarıldı (1952) ama sonra uc yıla indirildi (1955)9
1932 yılında hazırlanan ortaokul mufredat programına kadar onemli bir gelişme olmamıştır Ancak bu yıldaki program ile yeni bir goruş getirilebilmiştir
Bu goruş, oğrencilerin pratik yeteneklerini geliştirerek, onları hayatı yonelik bir mufredat programı uygulamayı amac edinmiştir10
En son olarak Cumhuriyet Doneminde yuksekoğretimin durumundan kısaca bahsetmek istiyorum
Turkiye ’de universitelerin kurulması ve gelişmesi konuları incelendiğinde, universite kavramının Cumhuriyet donemi oncesi ve sonrasında kesin olarak farklı şeklide algılandığı gorulur Hatta Cumhuriyet sonrası donemden gunumuze gelince dek universitelerin değişik anlayışlar icinde kurulduğu ve geliştiği dikkati cekmektedir11
Cumhuriyet donemindeki gelişmeler 1946 ’ya kadar (tek partili donemde) ve 1946 ’dan sonra diye 2 grupta incelenebilir
Burada sadece Cumhuriyet ’in ilk yıllarından bahsedeceğim
Cumhuriyetle birlikte Darulfununu Osmani, İstanbul Darulfununu adıyla yeniden kuruldu (1924) Universiteye bilimsel ozerklikle birlikte yonetsel ozerklik de verildi Oğretim uyelerine, universite rektorunu secme hakkı verildi
1920 ’li yıllarda kimi yuksekokullarda acıldı 1923 ’te Harp Okulu, 1923 ’te Ankara hukuk Okulu, 1927 ’de Gazi Orta Oğretmen Okulu ve Eğitim Enstitusu acıldı
1933 ’te de İstanbul Darulfununu İstanbul Universitesi adını aldı12
Gorulduğu gibi Cumhuriyetin ilk yıllarında ozellikle ilkoğretim olmak uzere her kademedeki eğitim kurumlarının değişmesine, bilimsel, laik ve cağdaş bir yapı kazanmasına ozen gosterilmiştir
1924 ’te EğitimOğretim Birleştirilmiş, 1928 ’de Harf İnkılabı yapılmış, her yaştan insanın okumayazmayı oğrenmesi icin calışılmış, aynı zamanda yeni rejim oğretilmeye calışılmış, kızlara da eğitimoğretim hakkı her kademede verilmiştir
Dersler eskiden olduğu gibi din ve Arap kulturu etkisinden kurtulmuş ve cağdaş bir yapıya kavuşmuştur
2 MİLLET MEKTEPLERİ (1928)
1927 yılında hic okuyamamışlar icin Halk Derslikleri acılmıştı 1928 yılında da yeni harflerin kabul edilmesiyle Ataturk ’un onderliğinde Millet Mektepleri acılmıştırbu konuda cıkarılan yonetmeliğe gore; koylerde 1245, kentlerde 1645 yaşları arasındaki herkesin okumyazma belgesi alması zorunlu kılınmıştır Bu okular gezici ve durağandı Okulu olmayan yerlere gezici Millet Mektepleri gonderilmiştir
Bu okullar 2 tur derslikten oluşmuştur A dersliklerinde, yalnızca yeni harflerle okumayazma oğretimi; B dersliklerinde ise okuma, yazma, hesap, sağlık bilgileri ile yurttaşlık eğitimi verilmiştir Bu sure 4 aydan oluşmuştur 1928 –1965 yılları arasında yaklaşık 2 milyon kişi bu dersliklere devam etmiştir13
Cumhuriyetin ilk yıllarında, eğitim ve oğretimin ağırlık noktasını ilkoğretim teşkil etmiştir Ancak, ulke nufusunun %80 ’inin koylerde yaşaması, bu koylerin de dağınık yerleşim bolgelerinde olması ilkoğretimin başta gelen sorunlarını oluşturmuştur Cumhuriyetin ilk yıllarında, koye eğitim goturmek icin İşte Okuma Odaları, Gezici Bolge Kursları gibi bir de Millet Mektepleri acılmıştır14
Eğitimin toplumsal kalkınmadaki oncu rolunu ustlenmesi icin Cumhuriyetin kuruluşundan hemen sonra Milli Eğitim Bakanı İsmail Safa, 1923 tarihinde 79713655 sayılı bir genelge yayınlamıştır Genelgede Yurdun her koşesinin cehalet ve irfansızlığın acısı altında ezildiği; halk ile okullar ve oğretmenler arasında yakın ilişkiler kurulması; eğitimin her yaştaki ve sınıftaki halkın gereksinmesi durumuna getirilmesi; toplumsal, ekonomik ve ulusal sorunlar konusunda oğretmen ve halktan ortak kurullar oluşturularak calışmaların surekli izlenmesi ve yerel yayınlara onem verilmesi belirtiliyordu Bu genelde halk eğitimi etkinliklerinin başlatılmasında onemli bir role sahiptir15
SONUC
O olanaksızlık yıllarında, elde bulunabilen olanaklar zorlanarak, bir yandan yeni okul binaları yapılır, oğretmen okullarında oğrenci sayıları arttırılır, oğretmen yetiştirmeye calışılırken, 1926 ’da yepyeni goruşler, yepyeni oğretim ve yontem ilkeleri getiren yepyeni bir oğretim programı uygulanmaya kondu
Bu programlar Gazi Mustafa Kemal ’in goruşunu yansıtıyordu hic kuşkusuz
Oğretim yontemleri kokten değişiyordu Bu kokten değişiklik ve yenilik birden ve kolayca olamazdı Bunu gercekleştirmek ve oğretmenleri bunları uygulayabilecek olgunluğa ulaştırmak icin cok ceşitli calışmalara girişildi
İlkoğretimdeki yenileşmeler yayılırken, ortaoğretimde de eğitim alanındaki devrim, yansımasını gosteriyordu
“Devrim, Turk ulusunu son yuzyıllarda geri bırakmış olan kurumları yıkarak, yerlerine ulusun, en yuksek uygarlık gereklerine gore, ilerlemesini sağlayacak kurumları koymuş olmaktır
M Kemal Ataturk