Sonbahar yavaş yavaş kapımızı yağmurlarla çalmaya başladı. Güneşin yeryüzüne ulaştırdığı ultraviyole ışınların açısı ve gün içinde güneşlenme süresi azalmaya başladı. Bu da son zamanlarda en çok konuşulan vitaminlerden biri olan D vitaminini akıllara getiriyor.
Peki neden önemli bu kadar bu D vitamini ve ne işe yarıyor?
[*]
D vitamini, güneş ışınları sayesinde %95 ‘i deride sentezlenen, kalsiyum ve fosforun bağırsaklardan emilmesini sağlayan bir vitamindir.
[*]
D vitamini ,kalsiyum ve fosforun emilmesini sağlayarak özellikle çocuklarda büyüme ve gelişmede oldukça önemli bir vitamindir.
[*]
D vitamini kemiklerin korunması ve yapımı için kalsiyumdan bile daha etkilidir. Çünkü D vitamininiz eksik olduğunda , ne kadar kalsiyum alınırsa alınsın yine de kalsiyum bağırsaklardan emilemez .Bu yüzden yeterli D vitamini alımı kemik erimesini önler.
[*]
D vitamini pankreasta insülin üreten hücrelerden insülin sentezini uyarır. Bu şekilde insülin rezistansını azaltır. Bu nedenle tip 2 diyabetin(şeker hastalığının) önlenmesinde ve tedavisinde yardımcı olmaktadır.
[*]
Güneşlenme derecesi ile serotonin düzeyleri arasında da pozitif bir ilişki olduğu bilinmektedir. Düşük D vitamini düzeyi kronik yorgunluğa ve depresyona yol açabilir. D vitamini eksikliği durumunda yeterli miktarda takviye edilerek özellikle kış aylarında görülen depresyonu ortadan kaldırır.
[*]
Kanser hücrelerinin büyümesini ve çoğalmasını engeller. Yapılan çalışmalarda özellikle prostat, meme ve kolon kanserinde koruyucu etkileri kanıtlanmıştır.
[*]
Bireylerde D vitamini düzeyinin düşük obeziteye sebep olmaktadır. Vitamin D eksikliği ile birlikte adipoz doku (yağ dokusu) artışı ve dislipideminin (kandaki anormal yağ miktarının artışı ) görülmesi bunu kanıtlamaktadır.
[*]
D vitamini Renin –Anjiotensin-Aldosteron sistemini inhibe ederek yüksek kan basıncını(hipertansiyonu ) engeller, böbrek hastalıklarından korur, kalp damar hastalıklarını (koroner arter hastalıklarını ) önler.
[*]
D vitamini bağışıklık sistemi üzerinde oldukça önemli role sahiptir. Bu nedenle D vitamini astım, romatoid artrit (iltihaplı eklem hastalığı ), Tip 1 diyabet, Chrohn hastalığı(iltihaplı sindirim sistemi hastalığı ) ve Multiple Skleroz (MS) gibi immune bozuklukların önlenmesinde ve tedavisinde etkin kullanılmaktadır.
Vitamin D Kaynakları:Karaciğer, balık( sardalya ve somon), kırmızı et, yumurta sarısı, balık yağı, tereyağı, süt, yogurt, peynir, tam tahıllı ekmek, mantar en çok d vitamini içeren besinlerdir.
Günlük ihtiyaç:
0-30 yaş arası için 200 IU,
31-50 yaş arası için 300 IU,
51-70 yaş arası için 400 IU ve 71 yaş ve üzeri için 600 IU’dir.
Esas kaynak ;kollar, bacaklar ve yüzün koruyucu olmadan 20 dakika gün ışığına maruz kalmasıyla karşılanabilir.
Genelde yeteri kadar güneşlenmek D vitamini eksikliğini önlemektedir. Yalnız güneşin deriye ulaşmasındaki sorunlar (yüksek rakımda veya enlem boylarında bulunmak), hava kirliliği yaratan durumlar ve yaşlılıkta yoksunluk tabloları veya bazı hastalıklara yatkınlık D vitamini eksikliğine sebep olur. Bu yüzden sağlık üzerine bütün bu önemli etkileri düşünülürse her bireyin önerilen dozlarda uzman kontrolünde Vitamin D alması gerekmektedir.
Peki neden önemli bu kadar bu D vitamini ve ne işe yarıyor?
[*]
D vitamini, güneş ışınları sayesinde %95 ‘i deride sentezlenen, kalsiyum ve fosforun bağırsaklardan emilmesini sağlayan bir vitamindir.
[*]
D vitamini ,kalsiyum ve fosforun emilmesini sağlayarak özellikle çocuklarda büyüme ve gelişmede oldukça önemli bir vitamindir.
[*]
D vitamini kemiklerin korunması ve yapımı için kalsiyumdan bile daha etkilidir. Çünkü D vitamininiz eksik olduğunda , ne kadar kalsiyum alınırsa alınsın yine de kalsiyum bağırsaklardan emilemez .Bu yüzden yeterli D vitamini alımı kemik erimesini önler.
[*]
D vitamini pankreasta insülin üreten hücrelerden insülin sentezini uyarır. Bu şekilde insülin rezistansını azaltır. Bu nedenle tip 2 diyabetin(şeker hastalığının) önlenmesinde ve tedavisinde yardımcı olmaktadır.
[*]
Güneşlenme derecesi ile serotonin düzeyleri arasında da pozitif bir ilişki olduğu bilinmektedir. Düşük D vitamini düzeyi kronik yorgunluğa ve depresyona yol açabilir. D vitamini eksikliği durumunda yeterli miktarda takviye edilerek özellikle kış aylarında görülen depresyonu ortadan kaldırır.
[*]
Kanser hücrelerinin büyümesini ve çoğalmasını engeller. Yapılan çalışmalarda özellikle prostat, meme ve kolon kanserinde koruyucu etkileri kanıtlanmıştır.
[*]
Bireylerde D vitamini düzeyinin düşük obeziteye sebep olmaktadır. Vitamin D eksikliği ile birlikte adipoz doku (yağ dokusu) artışı ve dislipideminin (kandaki anormal yağ miktarının artışı ) görülmesi bunu kanıtlamaktadır.
[*]
D vitamini Renin –Anjiotensin-Aldosteron sistemini inhibe ederek yüksek kan basıncını(hipertansiyonu ) engeller, böbrek hastalıklarından korur, kalp damar hastalıklarını (koroner arter hastalıklarını ) önler.
[*]
D vitamini bağışıklık sistemi üzerinde oldukça önemli role sahiptir. Bu nedenle D vitamini astım, romatoid artrit (iltihaplı eklem hastalığı ), Tip 1 diyabet, Chrohn hastalığı(iltihaplı sindirim sistemi hastalığı ) ve Multiple Skleroz (MS) gibi immune bozuklukların önlenmesinde ve tedavisinde etkin kullanılmaktadır.
Vitamin D Kaynakları:Karaciğer, balık( sardalya ve somon), kırmızı et, yumurta sarısı, balık yağı, tereyağı, süt, yogurt, peynir, tam tahıllı ekmek, mantar en çok d vitamini içeren besinlerdir.
Günlük ihtiyaç:
0-30 yaş arası için 200 IU,
31-50 yaş arası için 300 IU,
51-70 yaş arası için 400 IU ve 71 yaş ve üzeri için 600 IU’dir.
Esas kaynak ;kollar, bacaklar ve yüzün koruyucu olmadan 20 dakika gün ışığına maruz kalmasıyla karşılanabilir.
Genelde yeteri kadar güneşlenmek D vitamini eksikliğini önlemektedir. Yalnız güneşin deriye ulaşmasındaki sorunlar (yüksek rakımda veya enlem boylarında bulunmak), hava kirliliği yaratan durumlar ve yaşlılıkta yoksunluk tabloları veya bazı hastalıklara yatkınlık D vitamini eksikliğine sebep olur. Bu yüzden sağlık üzerine bütün bu önemli etkileri düşünülürse her bireyin önerilen dozlarda uzman kontrolünde Vitamin D alması gerekmektedir.