defter arası dökülümlerin_sen t/adı...

defter arası dökülümlerin_sen t/adı...
0
26

SoruCevap

Yeni Üye
Çözümler
1
Tepkime
44
Yaş
36
Coin
256,937
asırlar olmuş gibi mektup yazmayalı,
ki devrin şartlarına bakarsak da öyle hani...

ben ki mektup delisi, hem yazmasını seven hem de cevapları,
gelecek mektupları dört gözle bekleyen biri...

konu aşk mektubu olunca durdum kaldım, düşündüm...
çok aşk mektubu yazdım, çocuk aklımla ve kalbimle...
sonra tekrar düşündüm, sordum kendime, nerede ve kimde o mektuplar şimdi?...
kimsede değil, bunu biliyorum... çünkü o mektupları da şiirlerim gibi muhataplarına vermek gibi bir adetim olmadı hiç... bir o kadar da bencilmişim hani...

şimdi sana yazmaya çalışırken "büyüdüğümü anladım"...
her zaman ve her yerde büyüyemeyen bu küçük kadını "senin büyüttüğünü " farkettim...


büyütürken büyülenen adam...
yaşından önce yaşamış ve almışsın hayattan alacağını da,
bana yol yaptın kendini sanki...
senden önceki kadın olsaydı şimdi, sana ne şiirler,
aşk sözleri döktürürdü bu mektupta...
sayfalar dolusu geveze bir cadıyla uğraşırdın...

aslında zaman susturmuş beni, biliyor musun?
seninle konuşmaya başladığımı farkediyorum... hatta öyle zamanlar oluyor ki kendimi çok geveze hissediyorum, yoruluyorum konuşmaktan... sonra farkediyorum ki biriyle konuşmayı özlemişim... ama herhangi biri değil... konuşmak, paylaşmak, anlaşılabilmek, hissedilebilmek... böyle olunca hissedilende tatlı bir yorgunluk oluyor ki insan buna hiç doyamıyor, her geçen gün daha fazlasını istiyor...

bütün bunlara rağmen, etrafıma karşı suskun ve duygularını kendi içinde yaşayan biri olmaktan hiç vazgeçemedim...

içimde fırtınalar koparken, duygularım mantığımla inatçı danslar ederken, kelimelere dökememek ne kadar zor ve acı verici...
yine de sen,
ben susarken bile,
sana neler söylemek istediğimi biliyorsun,
beni okuyorsun...

vazgeçilebilir mi böyle bir düşten, söyle...
"özledim, içimde patlayan ve durulan fırtınalarını..."




sayfa aralarından/ benden/hep sana...


alıntı
 
Üst Alt