DEHB olan çocuklar dikkat sorunları nedeniyle okulda dersleri yeterince dinleyemezler, evde verimli çalışamazlar, sınavlarda bildiklerini de yanlış yapabilirler. Bu çocukların olumsuz ve sürekli eleştirilmeleri ve giderek düşen akademik başarıları nedeniyle zaman içinde kendilerine olan güvenlerini olumsuz etkiler. Derslerin sunuluş biçimi, ödevler, sınav sistemleri ve diğer değerlendirme araçlarının bu çocuklar için uygun olmaması var olan güçlükleri biraz daha arttırır. Sonuç olarak normal veya normal üstü zekâya sahip olsalarda bu çocukların okul başarıları kapasiteleriyle uyumlu bir düzeye ulaşamaz
DEHB beyinde dikkat ve davranış kontrolünü sağlayan merkezlerin iyi çalışmamasıyla ilgilidir. Çocuğun davranışları şımarıklık, saygısızlık, ebeveynin yeterli disiplin verememesinden kaynaklanmaz. Bu çocukların “ne yapacağını bilen ama bildiğini yapamayan” çocuklar olmasının nedeni beyindeki davranış kontrol sistemin iyi çalışmamasıdır. Öğretmenlerin bu çocuklara karşı yaklaşımları ve öğretme tarzları onların başarısı için en önemli faktördür.
DEHB OLAN ÇOCUKLARDA ÖĞRENME TÜRLERİ
DEHB olan çocuklar için hareket öğrenmeyi bozmaz. Tam tersine öğrenme için gereklidir. Öğrencinin ders esnasında kalemle oynaması, kıpırdanması, karalama yapması, elde herhangi bir nesne tutması gibi davranışlar zihnin uyanıklığını daha yüksek düzeyde devam ettirmek için öğrenciye yardım eder; böylece öğrenci daha iyi dinler ve görev üzerinde çalışır. Bu çocukların ufak tefek hareketleri öğrenmelerini bozmuyorsa bu davranışlara engel olunmamalıdır. Bu çocukları sınıfta en az edilgenlik gerektiren etkinliklerde görevlendirmek olumlu sonuçlar vermektedir. DEHB olan çocuklar çoğunlukla görsel olarak öğrenen ya da kinestetik olarak (yaparak) öğrenen çocuklardır. Öğretmenlerini pasif olarak dinlemeyi gerektiren geleneksel tipte işlenen derslerde kolaylıkla öğrenemezler. Matematik, özet yazma, kitap anlatma gibi becerilerle baş etmek için görsel ipuçlarını da içine alan etkinliklere daha fazla ihtiyaç duyarlar. DEHB olan çocukların yeniliğe açık, sezgisel ve farklı öğrenme stilleri olabilir. Öğretmenlerin öğrenme türlerini çeşitlendirmek için gösterdikleri çaba oldukça olumlu sonuçlar vermektedir.
ÖĞRETME YÖNTEM VE KAYNAKLARINI DEĞİŞTİRMEK
Görsel-sözel ipuçlarının ve hatırlatıcıların kullanımı:Resim kullanılarak yapılan anlatım sadece kelimeler yapılarak yapılan anlatımdan çok daha etkilidir.
Öğretilen konuyla ilgili görsel sunumlar yapması:Öğretmenin bu çocuklarda konuyu görsel olarak sunması çok öğretici olacaktır. Tepegöz ya da diğer yansıtıcılar kullanması, sınıfla daha yüz yüze olması, önemli bilgileri göstermek için renkli kalemler kullanması etkilidir.
Konuyla ilgili önemli bilgilerin ders boyunca tahtada kalması:Önemli bilgiler tahtada her zaman aynı yerleşimde bulunursa öğrenciler onu nerede bulacaklarını bilirler. Bilgilerin alfabenin harfleri yerine sayılarla derecelendirilmesi daha uygundur.
Konuyla ilgili anahtar kelimelerin görünür bir yerde kalması:Anahtar kelimeler tahtada, posterlerde yada sınıfta kolayca görünecek yerde o konu işlendiği sürece asılı olmalıdır. Posterler önemli görsel hatırlatıcıdırlar. Öğrenciler sınav sırasında posteri zihinlerinde canlandırabilirler. Değişik resimler öğrencinin konuyu daha kolay belleğine yerleştirmesini sağlar.
Grafik düzenleyicilerin kullanılması:Grafikler kavramların görselleşmesini, soyut kavramların somutlaşmasını ve hatırlamayı kolaylaştırırlar.
[*]
Sadece sözel aktarımın kullanıldığı pasif öğrenmenin en aza indirilmesi:En çabuk unutulan bilgi pasif olarak dinleyerek alınan bilgidir. Öğrenciler anlatılan konu ilginç olsa bile sürekli olarak dikkatlerini dinleme üzerinde yoğunlaştıramazlar. Öğretmenler dakikada yaklaşık 100–200 kelime kullanırlar.Aktif olarak dikkatini odaklayabilen bir çocuk bile dakikada ancak 50–100 kelimeyi dinleyebilir. Ayrıca yapılan aştırmalar öğrencilerin ilk 10 dakikada %70 oranında dikkatlerini toplarken bu oranın son 10 dakikada % 20’ ye düştüğünü göstermektedir. Bu çocuklar sadece pasif dinleyici oldukları durumda kendi potansiyellerini kendi öğrenmeleri için devreye sokamamaktadırlar ve aktif öğrenme gerçekleşememektedir.
[*]
Aktif öğrenme yöntemlerinin kullanılması
[*]
Soru cevap kullanımı
[*]
Beyin fırtınası kullanımı
[*]
Yeniden gözden geçirme becerilerinin öğretilmesi:Her bir bölümle ilgili büyük harfle yazılmış başlıklara, resimlerin altındaki yazılara, bölümün sonundaki özetlere bakması sağlanabilir.
[*]
Çiftler halinde öğrenimin kullanılması
[*]
İki öğrencinin birbirine öğretmesinin sağlanması
[*]
Grup tepkisini kullanılması:Öğretmen doğru cevabı olan bir öğrenciyi kaldırır. Daha sonra doğru cevabı herkese tekrar ettirerek “koro cevabı” nı kullanabilir. DEHB olan öğrencilerin hayal kurup aklının başka yerde olmasına daha az fırsat veren bir yöntemdir.
DERSLERDE NOT TUTMA VE YAZIM ÇALIŞMALARI HAKKINDA YAPILABİLECEKLER:
DEHB olan çocukların tüm akademik beceriler içinde en fazla zorlandıkları alan yazı yazmaktır. Klasik sınavlar ve yazılı ödevler en çok kaçındıkları işlerdir. Daha çok teste dayalı sınavların yapılıp bilgisayar kaynaklı ödevlendirme uygulamaları etkilidir.
Not almayı kolaylaştıracak ipuçları öğretilebilir: Yaygın olarak kullanılan kelimeler için kısaltmalar kullanmak not alma hızını artırır.
Ana noktalar belirlenebilir: Öğrenciye “Bu önemli, kaydet.” şeklinde uyarıda bulunulur.
İki sütun halinde not almaları sağlanabilir: Birinci sütuna ana fikir, ikinci sütuna ana fikir hakkında detaylar yazılır.
Not alma azaltılabilir: Bu çocuklar için hem dinlemek hem de not almak zor bir görevdir. Yazarken sınıfta anlatılanlara odaklanmazlar. Öğrenciye kılavuz ders notları vermek not alma ihtiyacını azaltabilir.
EV ÖDEVLERİ KONUSUNDA YAPILABİLECEK DÜZENLEMELER
Öğrencinin emeğinin dikkate alındığının gösterilmesi için ev ödevleri toplanmalı, kontrol edilmeli ve üzerinde tartışılmalıdır. Öğrencilerin yaratıcılıklarına fırsat vererek öğrenme deneyimlerini zenginleştirmeli ve öğrenciyi araştırmaya sevk etmelidir.
Bu çocuklar diğer çocukların 1 saatte bitirecekleri bir ödevi en az 2 katı sürede bitirebilirler. Öğretmen bir ödevin yaklaşık bitirilme zamanı ile DEHB olan bir çocuğun o ödevi ne kadar sürede bitirebildiğini göz önüne alarak aradaki farka göre ödev miktarını ya da ödev içeriğini değiştirebilir.
Yazılı ödevleri azaltmak bu çocuklar için çok önemlidir. Yazılı ödevi azaltmanın yolları:
1.Matematik problemleri ya da soruların kitaptan tekrar yazılması istenmez sadece yanıtları yazılır. Amaç öğrencinin soruyu kopya edip etmediğini değil cevabı bilip bilmediğini kontrol etmektir.
2.Tüm problem ya da cümleleri yazmak yerine boşlukları doldurması istenir.
3.Yazılı ödev yerine yaratıcı etkinlikler verilebilir. Bir kitap anlatımı için ses kaydı yapmasına, bir şiirin resmini yapmasına bir model inşa etmesine izin verilebilir.
Uzun süreli proje ve dönem ödevleri parçalara bölünebilir. Plan yapmak, planı uygulamak ve zamanı ayarlamak gibi becerilerde eksiklikler nedeniyle uzun süreli proje ve ödevlerde sorunlar çıkar. Bu çocukların bu ödevleri ağırdan almalarının sebebi geniş, çok adımlı projeler nedeniyle oldukça bunalmalarıdır.
1.Okunacak materyal kısım uzunluğuna göre renkli ataçlarla bölünebilir. Böylece öğrenci bitirmeye ne kadar yaklaştığını görür.
2.Ödevler bölümlere ayrılabilir. Öğrencinin ödevleri bölümlere ayrılır. Öğrenci bitirdiği zaman mola alır.
3.Uzun süreli ödevlerin bölümlere ayrılması her biri için ayrı tarih belirlenebilir. Dönem ödevini araştırma ve gerekli bilgiyi toplama bölümü, taslak halinde yazma kısmı, son haliyle teslim edeceği tarihler baştan belirlenir ve öğrencinin bu tarihlere uymasında ona rehberlik edilerek takibi sağlanır.
Düşünmeyi öğreten ödevlerin verilmesi hem çocuğun düşünme becerisini geliştirir hem de DEHB olan çocuklar bu ödevleri daha istekli yaparlar.
Ödevler çocuğun hız ve kapasitesine uygun olursa nitelik çalışmaların ortaya çıkması mümkündür.
SINAVLARLA İLGİLİ YAPILABİLECEK DÜZENLEMELER
Sınıfta dikkatlerinin en az dağılacağı yerde oturtulmalı ve sınav sırasında sakin bir ortam sağlanmalıdır.
Sınav soruları anlaşılır bir dille hazırlanmalı, sorunun yüklemi daha koyu bir renkle verilip altı çizili olarak verilebilir.
Bilgiyi hazırlıksız olarak çağırmayı gerektiren klasik sınavlar, bilgiyi tanımayı gerektiren sınavlardan daha zordur. DEHB olan öğrenciler için, belleği canlandırmayı sağlayan test usulü sınavlar daha uygundur.
Çoktan seçmeli ya da doğru yanlış soruları sorulabilir, kelime bankaları kullanılabilir. Doğru cevabın eşleştirilmesi/karşılaştırılmasını gerektiren 2 sütunu içeren kelime bankalarının kullanılması önerilmektedir. Depolanmış bilgi kolayca hatırlanamadığından, kelime bankası onların bilgilerini doğru bir şekilde ölçmek için iyi bir yoldur. Kelimeler öğrencilere “görsel suflörlük sağlar.”
Klasik sınavlarda birbirinin yerine geçebilecek farklı soru seçenekleri sunulabilir. Çocuk hangisini yapabileceğini düşünüyorsa o soruyu yanıtlar. Örneğin Türkçe dersinde okuma parçası ile ilgili sorunun iki farklı seçeneği olabilir.
Öğrencinin öğrenme sorununu cezalandırmayan not verme yöntemlerini geliştirmek gerekir.
Öğrenci çalışma veya projeleri tamamlayarak, sınavdaki hatalarını düzelterek fazladan puan kazanabilir. Bu yöntem özellikle sınıfta kama tehlikesi olan çocuklarda kullanılmalıdır. Mümkünse puan toplayacağı yaratıcı projeler verilebilir.
DAVRANIŞ SORUNLARINI ÖNLEYİCİ YAKLAŞIMLAR
DEHB olan çocuklara uygulayacağınız yaklaşımlar dolayısıyla diğer öğrencilere karşı haksızlık edeceğiniz gibi bir düşünce aklınıza gelebilir. Bir başka deyişle bu çocuklara yönelik uygulayacağınız öğretim yöntemleri, ödevlendirme yaklaşımları, sınavlarla ilgili yapacağınız düzenlemeler vb. değişikliklerin başka çocukların dikkatini çekeceğini ve bu durumu sorgulayıp onların da aynı değişiklikleri isteyebileceklerini aklınıza getirebilirsiniz. Ancak her çocuğun birbirinden farklı olduğu ve özel gereksinimli bir çocuğa yönelik uygulayacağınız yaklaşımların bu bireylerin eğitime entegrasyonunu sağlayıp başarı oranlarına yönelik yapacağınız katkı yadsınamaz. Öğrencileriniz tarafından uyguladığınız farklılıklara karşı size yöneltilen sorulara karşı yapacağınız şu açıklama oldukça işinize yarayabilir. “Hepinizin kendine ait bazı özellikleri, olumlu ve olumsuz taraflar var. Bunlar için birbirinize yardımcı olup anlayış göstermelisiniz.” Sınıf ve okulda, öğrencinin özellikleri ile uyumlu değişiklikler yapmak, öğrencinin davranışlarını ve performansını etkiler. Olumsuz bir okul ve sınıf çevresi, öğrencinin kızgınlık, engellenme ve stres yaşamasına neden olur. Bu duygular dikkat ve konsantrasyonu azaltır, öğrenmeyi etkiler, hiperaktiviteyi arttırır, benlik saygısını azaltır.
Çocukların Okuldaki İstenmeyen Davranışlarının En Sık Nedenleri
Öğrencinin öğretmenle arasında sıcak ve birebir ilişkinin olmaması.
Beklentilerin belirsiz ve anlaşılmaz olması.
Derslerin pasif, monoton, tekrarlayıcı yöntemlerle işleniyor olması.
Öğrencinin ilgi süresini aşan görevler verilmesi.
Öğretmenle Sıcak Birebir İlişki
DEHB olan çocuklar için böyle bir ilişki hem akademik başarı hem de uyumlu davranışlar için ön koşul gibidir. Sıcak bir ilişki ile her yaptığı davranış nedeniyle eleştirilip sınıf önünde küçük duruma düştüğü için arkadaşları gözünde popüler olmak için yapacağı aşırı davranışların önüne geçmiş olursunuz.
Öğrenciyi kişisel olarak tanımaya çalışacak sohbet ortamları yaratabilir, aynı masada yemek yiyebilirsiniz.
Olumlu davranışı ardından geri bildirim verebilirsiniz.
Öğrencinin güçlü olduğu iyi yaptığı alanları ortaya çıkarıp bu alanlarda sorumluluklar verebilirsiniz.
Mizahı kullanarak istenmeyen davranışlarının nasıl olumlu özelliklere dönüşebileceğini konuşabilirsiniz.
Sınıf Yönetimi
Sınıf Kuralları:
Kuralların seçiminde öğrencilerin katılımını sağlayın.
Olabildiğince az kuralla çalışmaya başlayın.
Kuralları pozitif cümlelerden oluşturun. “Sınıfa girdikten sonra gürültü yapmayın.” Yerine “ Sınıfa girdikten sonra o ders için gerekli materyalleri çıkarın.” Vb.
Kurallar sınıfın görünür yerine resimlerle asılı durmalıdır.
Kuralların iyi çalışması için uyumlu davranışlar övülürken, ufak tefek uyumsuzluklar göz ardı edilmeli veya hafifçe uyarılmalıdır.
UYARMAK
Kurallara uymama durumunda yapacağınız uyarmanın işe yaraması için olabildiğince az kullanmalısınız.
Kuralı bozan çocuğun gözüne bakmak en basit ama en etkili uyarandır.
Öğrenci öğretmene bakmıyorsa adı söylenip, kuralı gösteren resim işaret edilmeli ve başka bir şey söylenmemelidir.
Sözlü uyarı yapılırken sakin ve kararlı bir ses tonu kullanılmalı ve öfke, bağırma, alay, küçümseme olmamalı, çocuğa doğrudan yönelmemeli, sadece ne yapmasının beklendiği ifade edilmelidir. “Şimdi yazmaya başla.” Vb.
Uyarı yaparken sadece önünde durmak ya da sırasına dokunmak da yetebilir.
Öğrencinin Dürtüselliği Konusunda Yapılabilecekler
Kuralların bozulması durumunda uygulanacak doğal ve mantıklı sonuçları düzenleyin. Sonuçlar olay bittikten ve sükûnet sağlandıktan sonra uygulanmalıdır.
Adil ve tutarlı olun. Aynı yanış davranışa daima aynı şekilde tepki verin.
Öğrencinin kontrolünü yitirdiği anda sakin olmaya çalışın. Uzun öğütler, mantıksal nedenler vermekten kaçının. Öğrenci ile güç mücadelesine girmeyin.
Harekete geçmeden önce düşünmesini sağlamak için defterine veya sıranın üstüne basit görsel ipuçları verin.
Gerilimi azaltmak için mizahı kullanın. Mizahın kullanımı öğrencinin ilgisini başka yöne çeker ve kontrolsüz davranışlarını önler.
Çatışmaları çözümlemek için alternatif çözümler araştırın.
Uygun dürtü kontrolünü yansıtan davranışlarında geri bildirim verin ve ödüllendirin.
DEHB beyinde dikkat ve davranış kontrolünü sağlayan merkezlerin iyi çalışmamasıyla ilgilidir. Çocuğun davranışları şımarıklık, saygısızlık, ebeveynin yeterli disiplin verememesinden kaynaklanmaz. Bu çocukların “ne yapacağını bilen ama bildiğini yapamayan” çocuklar olmasının nedeni beyindeki davranış kontrol sistemin iyi çalışmamasıdır. Öğretmenlerin bu çocuklara karşı yaklaşımları ve öğretme tarzları onların başarısı için en önemli faktördür.
DEHB OLAN ÇOCUKLARDA ÖĞRENME TÜRLERİ
DEHB olan çocuklar için hareket öğrenmeyi bozmaz. Tam tersine öğrenme için gereklidir. Öğrencinin ders esnasında kalemle oynaması, kıpırdanması, karalama yapması, elde herhangi bir nesne tutması gibi davranışlar zihnin uyanıklığını daha yüksek düzeyde devam ettirmek için öğrenciye yardım eder; böylece öğrenci daha iyi dinler ve görev üzerinde çalışır. Bu çocukların ufak tefek hareketleri öğrenmelerini bozmuyorsa bu davranışlara engel olunmamalıdır. Bu çocukları sınıfta en az edilgenlik gerektiren etkinliklerde görevlendirmek olumlu sonuçlar vermektedir. DEHB olan çocuklar çoğunlukla görsel olarak öğrenen ya da kinestetik olarak (yaparak) öğrenen çocuklardır. Öğretmenlerini pasif olarak dinlemeyi gerektiren geleneksel tipte işlenen derslerde kolaylıkla öğrenemezler. Matematik, özet yazma, kitap anlatma gibi becerilerle baş etmek için görsel ipuçlarını da içine alan etkinliklere daha fazla ihtiyaç duyarlar. DEHB olan çocukların yeniliğe açık, sezgisel ve farklı öğrenme stilleri olabilir. Öğretmenlerin öğrenme türlerini çeşitlendirmek için gösterdikleri çaba oldukça olumlu sonuçlar vermektedir.
ÖĞRETME YÖNTEM VE KAYNAKLARINI DEĞİŞTİRMEK
Görsel-sözel ipuçlarının ve hatırlatıcıların kullanımı:Resim kullanılarak yapılan anlatım sadece kelimeler yapılarak yapılan anlatımdan çok daha etkilidir.
Öğretilen konuyla ilgili görsel sunumlar yapması:Öğretmenin bu çocuklarda konuyu görsel olarak sunması çok öğretici olacaktır. Tepegöz ya da diğer yansıtıcılar kullanması, sınıfla daha yüz yüze olması, önemli bilgileri göstermek için renkli kalemler kullanması etkilidir.
Konuyla ilgili önemli bilgilerin ders boyunca tahtada kalması:Önemli bilgiler tahtada her zaman aynı yerleşimde bulunursa öğrenciler onu nerede bulacaklarını bilirler. Bilgilerin alfabenin harfleri yerine sayılarla derecelendirilmesi daha uygundur.
Konuyla ilgili anahtar kelimelerin görünür bir yerde kalması:Anahtar kelimeler tahtada, posterlerde yada sınıfta kolayca görünecek yerde o konu işlendiği sürece asılı olmalıdır. Posterler önemli görsel hatırlatıcıdırlar. Öğrenciler sınav sırasında posteri zihinlerinde canlandırabilirler. Değişik resimler öğrencinin konuyu daha kolay belleğine yerleştirmesini sağlar.
Grafik düzenleyicilerin kullanılması:Grafikler kavramların görselleşmesini, soyut kavramların somutlaşmasını ve hatırlamayı kolaylaştırırlar.
[*]
Sadece sözel aktarımın kullanıldığı pasif öğrenmenin en aza indirilmesi:En çabuk unutulan bilgi pasif olarak dinleyerek alınan bilgidir. Öğrenciler anlatılan konu ilginç olsa bile sürekli olarak dikkatlerini dinleme üzerinde yoğunlaştıramazlar. Öğretmenler dakikada yaklaşık 100–200 kelime kullanırlar.Aktif olarak dikkatini odaklayabilen bir çocuk bile dakikada ancak 50–100 kelimeyi dinleyebilir. Ayrıca yapılan aştırmalar öğrencilerin ilk 10 dakikada %70 oranında dikkatlerini toplarken bu oranın son 10 dakikada % 20’ ye düştüğünü göstermektedir. Bu çocuklar sadece pasif dinleyici oldukları durumda kendi potansiyellerini kendi öğrenmeleri için devreye sokamamaktadırlar ve aktif öğrenme gerçekleşememektedir.
[*]
Aktif öğrenme yöntemlerinin kullanılması
[*]
Soru cevap kullanımı
[*]
Beyin fırtınası kullanımı
[*]
Yeniden gözden geçirme becerilerinin öğretilmesi:Her bir bölümle ilgili büyük harfle yazılmış başlıklara, resimlerin altındaki yazılara, bölümün sonundaki özetlere bakması sağlanabilir.
[*]
Çiftler halinde öğrenimin kullanılması
[*]
İki öğrencinin birbirine öğretmesinin sağlanması
[*]
Grup tepkisini kullanılması:Öğretmen doğru cevabı olan bir öğrenciyi kaldırır. Daha sonra doğru cevabı herkese tekrar ettirerek “koro cevabı” nı kullanabilir. DEHB olan öğrencilerin hayal kurup aklının başka yerde olmasına daha az fırsat veren bir yöntemdir.
DERSLERDE NOT TUTMA VE YAZIM ÇALIŞMALARI HAKKINDA YAPILABİLECEKLER:
DEHB olan çocukların tüm akademik beceriler içinde en fazla zorlandıkları alan yazı yazmaktır. Klasik sınavlar ve yazılı ödevler en çok kaçındıkları işlerdir. Daha çok teste dayalı sınavların yapılıp bilgisayar kaynaklı ödevlendirme uygulamaları etkilidir.
Not almayı kolaylaştıracak ipuçları öğretilebilir: Yaygın olarak kullanılan kelimeler için kısaltmalar kullanmak not alma hızını artırır.
Ana noktalar belirlenebilir: Öğrenciye “Bu önemli, kaydet.” şeklinde uyarıda bulunulur.
İki sütun halinde not almaları sağlanabilir: Birinci sütuna ana fikir, ikinci sütuna ana fikir hakkında detaylar yazılır.
Not alma azaltılabilir: Bu çocuklar için hem dinlemek hem de not almak zor bir görevdir. Yazarken sınıfta anlatılanlara odaklanmazlar. Öğrenciye kılavuz ders notları vermek not alma ihtiyacını azaltabilir.
EV ÖDEVLERİ KONUSUNDA YAPILABİLECEK DÜZENLEMELER
Öğrencinin emeğinin dikkate alındığının gösterilmesi için ev ödevleri toplanmalı, kontrol edilmeli ve üzerinde tartışılmalıdır. Öğrencilerin yaratıcılıklarına fırsat vererek öğrenme deneyimlerini zenginleştirmeli ve öğrenciyi araştırmaya sevk etmelidir.
Bu çocuklar diğer çocukların 1 saatte bitirecekleri bir ödevi en az 2 katı sürede bitirebilirler. Öğretmen bir ödevin yaklaşık bitirilme zamanı ile DEHB olan bir çocuğun o ödevi ne kadar sürede bitirebildiğini göz önüne alarak aradaki farka göre ödev miktarını ya da ödev içeriğini değiştirebilir.
Yazılı ödevleri azaltmak bu çocuklar için çok önemlidir. Yazılı ödevi azaltmanın yolları:
1.Matematik problemleri ya da soruların kitaptan tekrar yazılması istenmez sadece yanıtları yazılır. Amaç öğrencinin soruyu kopya edip etmediğini değil cevabı bilip bilmediğini kontrol etmektir.
2.Tüm problem ya da cümleleri yazmak yerine boşlukları doldurması istenir.
3.Yazılı ödev yerine yaratıcı etkinlikler verilebilir. Bir kitap anlatımı için ses kaydı yapmasına, bir şiirin resmini yapmasına bir model inşa etmesine izin verilebilir.
Uzun süreli proje ve dönem ödevleri parçalara bölünebilir. Plan yapmak, planı uygulamak ve zamanı ayarlamak gibi becerilerde eksiklikler nedeniyle uzun süreli proje ve ödevlerde sorunlar çıkar. Bu çocukların bu ödevleri ağırdan almalarının sebebi geniş, çok adımlı projeler nedeniyle oldukça bunalmalarıdır.
1.Okunacak materyal kısım uzunluğuna göre renkli ataçlarla bölünebilir. Böylece öğrenci bitirmeye ne kadar yaklaştığını görür.
2.Ödevler bölümlere ayrılabilir. Öğrencinin ödevleri bölümlere ayrılır. Öğrenci bitirdiği zaman mola alır.
3.Uzun süreli ödevlerin bölümlere ayrılması her biri için ayrı tarih belirlenebilir. Dönem ödevini araştırma ve gerekli bilgiyi toplama bölümü, taslak halinde yazma kısmı, son haliyle teslim edeceği tarihler baştan belirlenir ve öğrencinin bu tarihlere uymasında ona rehberlik edilerek takibi sağlanır.
Düşünmeyi öğreten ödevlerin verilmesi hem çocuğun düşünme becerisini geliştirir hem de DEHB olan çocuklar bu ödevleri daha istekli yaparlar.
Ödevler çocuğun hız ve kapasitesine uygun olursa nitelik çalışmaların ortaya çıkması mümkündür.
SINAVLARLA İLGİLİ YAPILABİLECEK DÜZENLEMELER
Sınıfta dikkatlerinin en az dağılacağı yerde oturtulmalı ve sınav sırasında sakin bir ortam sağlanmalıdır.
Sınav soruları anlaşılır bir dille hazırlanmalı, sorunun yüklemi daha koyu bir renkle verilip altı çizili olarak verilebilir.
Bilgiyi hazırlıksız olarak çağırmayı gerektiren klasik sınavlar, bilgiyi tanımayı gerektiren sınavlardan daha zordur. DEHB olan öğrenciler için, belleği canlandırmayı sağlayan test usulü sınavlar daha uygundur.
Çoktan seçmeli ya da doğru yanlış soruları sorulabilir, kelime bankaları kullanılabilir. Doğru cevabın eşleştirilmesi/karşılaştırılmasını gerektiren 2 sütunu içeren kelime bankalarının kullanılması önerilmektedir. Depolanmış bilgi kolayca hatırlanamadığından, kelime bankası onların bilgilerini doğru bir şekilde ölçmek için iyi bir yoldur. Kelimeler öğrencilere “görsel suflörlük sağlar.”
Klasik sınavlarda birbirinin yerine geçebilecek farklı soru seçenekleri sunulabilir. Çocuk hangisini yapabileceğini düşünüyorsa o soruyu yanıtlar. Örneğin Türkçe dersinde okuma parçası ile ilgili sorunun iki farklı seçeneği olabilir.
Öğrencinin öğrenme sorununu cezalandırmayan not verme yöntemlerini geliştirmek gerekir.
Öğrenci çalışma veya projeleri tamamlayarak, sınavdaki hatalarını düzelterek fazladan puan kazanabilir. Bu yöntem özellikle sınıfta kama tehlikesi olan çocuklarda kullanılmalıdır. Mümkünse puan toplayacağı yaratıcı projeler verilebilir.
DAVRANIŞ SORUNLARINI ÖNLEYİCİ YAKLAŞIMLAR
DEHB olan çocuklara uygulayacağınız yaklaşımlar dolayısıyla diğer öğrencilere karşı haksızlık edeceğiniz gibi bir düşünce aklınıza gelebilir. Bir başka deyişle bu çocuklara yönelik uygulayacağınız öğretim yöntemleri, ödevlendirme yaklaşımları, sınavlarla ilgili yapacağınız düzenlemeler vb. değişikliklerin başka çocukların dikkatini çekeceğini ve bu durumu sorgulayıp onların da aynı değişiklikleri isteyebileceklerini aklınıza getirebilirsiniz. Ancak her çocuğun birbirinden farklı olduğu ve özel gereksinimli bir çocuğa yönelik uygulayacağınız yaklaşımların bu bireylerin eğitime entegrasyonunu sağlayıp başarı oranlarına yönelik yapacağınız katkı yadsınamaz. Öğrencileriniz tarafından uyguladığınız farklılıklara karşı size yöneltilen sorulara karşı yapacağınız şu açıklama oldukça işinize yarayabilir. “Hepinizin kendine ait bazı özellikleri, olumlu ve olumsuz taraflar var. Bunlar için birbirinize yardımcı olup anlayış göstermelisiniz.” Sınıf ve okulda, öğrencinin özellikleri ile uyumlu değişiklikler yapmak, öğrencinin davranışlarını ve performansını etkiler. Olumsuz bir okul ve sınıf çevresi, öğrencinin kızgınlık, engellenme ve stres yaşamasına neden olur. Bu duygular dikkat ve konsantrasyonu azaltır, öğrenmeyi etkiler, hiperaktiviteyi arttırır, benlik saygısını azaltır.
Çocukların Okuldaki İstenmeyen Davranışlarının En Sık Nedenleri
Öğrencinin öğretmenle arasında sıcak ve birebir ilişkinin olmaması.
Beklentilerin belirsiz ve anlaşılmaz olması.
Derslerin pasif, monoton, tekrarlayıcı yöntemlerle işleniyor olması.
Öğrencinin ilgi süresini aşan görevler verilmesi.
Öğretmenle Sıcak Birebir İlişki
DEHB olan çocuklar için böyle bir ilişki hem akademik başarı hem de uyumlu davranışlar için ön koşul gibidir. Sıcak bir ilişki ile her yaptığı davranış nedeniyle eleştirilip sınıf önünde küçük duruma düştüğü için arkadaşları gözünde popüler olmak için yapacağı aşırı davranışların önüne geçmiş olursunuz.
Öğrenciyi kişisel olarak tanımaya çalışacak sohbet ortamları yaratabilir, aynı masada yemek yiyebilirsiniz.
Olumlu davranışı ardından geri bildirim verebilirsiniz.
Öğrencinin güçlü olduğu iyi yaptığı alanları ortaya çıkarıp bu alanlarda sorumluluklar verebilirsiniz.
Mizahı kullanarak istenmeyen davranışlarının nasıl olumlu özelliklere dönüşebileceğini konuşabilirsiniz.
Sınıf Yönetimi
Sınıf Kuralları:
Kuralların seçiminde öğrencilerin katılımını sağlayın.
Olabildiğince az kuralla çalışmaya başlayın.
Kuralları pozitif cümlelerden oluşturun. “Sınıfa girdikten sonra gürültü yapmayın.” Yerine “ Sınıfa girdikten sonra o ders için gerekli materyalleri çıkarın.” Vb.
Kurallar sınıfın görünür yerine resimlerle asılı durmalıdır.
Kuralların iyi çalışması için uyumlu davranışlar övülürken, ufak tefek uyumsuzluklar göz ardı edilmeli veya hafifçe uyarılmalıdır.
UYARMAK
Kurallara uymama durumunda yapacağınız uyarmanın işe yaraması için olabildiğince az kullanmalısınız.
Kuralı bozan çocuğun gözüne bakmak en basit ama en etkili uyarandır.
Öğrenci öğretmene bakmıyorsa adı söylenip, kuralı gösteren resim işaret edilmeli ve başka bir şey söylenmemelidir.
Sözlü uyarı yapılırken sakin ve kararlı bir ses tonu kullanılmalı ve öfke, bağırma, alay, küçümseme olmamalı, çocuğa doğrudan yönelmemeli, sadece ne yapmasının beklendiği ifade edilmelidir. “Şimdi yazmaya başla.” Vb.
Uyarı yaparken sadece önünde durmak ya da sırasına dokunmak da yetebilir.
Öğrencinin Dürtüselliği Konusunda Yapılabilecekler
Kuralların bozulması durumunda uygulanacak doğal ve mantıklı sonuçları düzenleyin. Sonuçlar olay bittikten ve sükûnet sağlandıktan sonra uygulanmalıdır.
Adil ve tutarlı olun. Aynı yanış davranışa daima aynı şekilde tepki verin.
Öğrencinin kontrolünü yitirdiği anda sakin olmaya çalışın. Uzun öğütler, mantıksal nedenler vermekten kaçının. Öğrenci ile güç mücadelesine girmeyin.
Harekete geçmeden önce düşünmesini sağlamak için defterine veya sıranın üstüne basit görsel ipuçları verin.
Gerilimi azaltmak için mizahı kullanın. Mizahın kullanımı öğrencinin ilgisini başka yöne çeker ve kontrolsüz davranışlarını önler.
Çatışmaları çözümlemek için alternatif çözümler araştırın.
Uygun dürtü kontrolünü yansıtan davranışlarında geri bildirim verin ve ödüllendirin.