Depresyon
Tedavi icin neler yapmalı?
Depresyona dair yanlış anlayışlar
Neden ben?
Bırakınız yaşlı ku şağı, orta kuşağın bile oldukca gec tanıştığı bir ifade olarak depresyon, gundelik hayatın icinde sıkca zikredilen bir terim olarak yerini aldı artık Galiba depresyondayım cumlesini kullanmayanımız yok gibi Zaman zaman yanlış telaffuz edilen, hemen hicbir zaman gereken onem verilmeyen ve hatta şarkısı bile yapılan depresyon aslında nedir?
Hayatın normal akışı icerisinde başarısızlığa ya da hayal kırıklığına uğradığımız zaman dilimlerinin olması, buyuk sorunlarla yuzleşmek zorunda kaldığımız ve ağır uzuntuler yaşadığımız anların ortaya cıkması elbette beklenen durumlardır Boyle zamanlarda hissettiklerimizi depresyon olarak nitelemek doğru değildir Depresyon halinden soz etmek icin bu duyguların hic kaybolmaksızın en az 23 haftadır devam ediyor olması, belirti ve şikayetlerin giderek şiddetlenmesi ve zamanla gundelik yaşantımızı etkiler hale gelmesi gerekmektedir
Neden ben?
Her uc yetişkinden ikisinin hayatlarının bir doneminde depresyon gecirdiğini bilirsek, aslında hic de yalnız olmadığınızı soyleyebiliriz Ancak bunların ekserisi kısa sureli ve hafif durumlar şeklinde seyreder Şiddetli depresyon vakalarına ise yaklaşık olarak %15 oranında rastlanmaktadır Ayrıca bazı bireyler, hayatlarının ceşitli donemlerinde iki veya daha fazla depresyon atakları gecirebilmektedir
Her ne kadar herkes depresyon gecirme konusunda doğal birer aday da olsa, bazı kişiler depresyona daha yatkın kişilik ozellikleri taşır ve ortada herhangi bir aşikar sebep olmadan depresyon gelişebilir
Kesin nedeni tam olarak bilinmeyen bu hastalığın zemininde sosyal cevreyle ilişkilerde yaşanan sorunlar, bir yakının kaybedilmesi, hastalık vs etkenler yer alabileceği gibi, herhangi bir neden olmadan da ortaya cıkabilir Bazen hem kişisel yatkınlık hem de yaşanan olayların birlikte tetiklediği bir hadise olarak da karşımıza cıkar
Kadınlar erkeklere oranla daha fazla depresyona yakalanmaktadır Bazı ozel donemler kadınları depresyona daha duyarlı hale getirir Ozellikle doğum sonrası donem ve menopoz bu acıdan en riskli zaman dilimlerini oluşturmaktadır
Gunumuzde yapılan calışmalar, depresyonun beyinde meydana gelen biyokimyasal bir dengesizliğe, bazı kimyasal maddelerin eksikliğine bağlı olabileceğini akla getirmektedir Halihazırdaki ilac tedavileri de bu temele dayanmaktadır
Gercekten depresyonda mıyım?
Depresyon konusunda bazı insanların vurdumduymazlık derecesinde ilgisiz kaldığını, bazılarınınsa her huzun halini depresyona yorduğunu soyleyebiliriz Ama şu sıralayacağımız belirtiler hastalığın varlığı konusunda ciddi bir kanaat oluşması icin onem taşır:
Gunlerin coğunda ve bazen tamamında kotu bir ruh haliyle dolaşarak gecirme, hadiselere siyah gozlukten bakma,
Hayattan zevk almama, normalde hoşa giden işlere karşı bile ilgisizlik hissetme,
Anormal derecede uzuntuye kapılma ve bazen ağlama nobetleri gecirme,
Sucluluk, işe yaramama ve yararsızlık duygusuna kapılma,
Şevkini yitirme, cok basit işlerin bile goze buyumesi,
Dikkati yoğunlaştırmada gucluk cekme, orneğin okuma, yazma, calışma gibi uğraşların zorlaşması,
Uykuya dalmada, uykudan uyanmada gucluk, uykudan yorgun olarak kalkma, bazen gecenin bir yarısı uyanıp, bir daha uykuya dalamama gibi uyku bozuklukları,
Kendini surekli gucsuz ve yorgun hissetme,
Cinsel istekte azalma,
Aşırı tedirginlik, cabuk sinirlenme, huzursuzluk,
Belirtilerin her gecen gun giderek kotuleşmesi,
Carpıntı, ba ş ağrısı, goğus ağrısı ve genel vucut ağrıları gibi fiziksel emareler,
Olum uzerine tekrarlayan duşuncelere sahip olma, bazen olumun en cıkar yol olduğu yonunde kanaate sahip olma
Depresyona dair yanlış anlayışlar
Coğu insan depresyonun zayıf karakterli insanlara has bir hastalık olduğu kanaatine sahiptir Oysa tarihte yaşamış nice kudretli devlet adamları, komutanlar, bilim adamları, sanatcılar depresyondan muzdarip olmuşlardır
Depresyonda olan kişilerin takıldıkları konulardan birisi de, durumlarının hic kimse tarafından tam olarak anlaşılamayacağı ve bir cozume hicbir zaman ulaştırılamayacağı vehmidir Bu nedenle hastalıklarını gizleme ve kimseyle paylaşmama gibi bir tavırları olabilir
Bazı depresyon hastaları da belirtilerinin fiziksel bir rahatsızlığa bağlı olduğunu duşunurler ve cozumu yanlış yerde arama eğilimindedirler
Bir diğer yanılgı da hastanın acaba deliriyor muyum? endişesine kapılmasıdır Oysa depresyon, cok nadir gorulen bir alt grubu haric, halkın delilik olarak nitelendirdiği psikotik hastalıklar grubuna girmemektedir
Tedavi icin neler yapmalı?
İlk aşama elbette kişinin kendisindeki belirtilerin depresyona ait olabileceğini duşunerek bir psikiyatra ya da bir aile hekimine başvurmasıdır Hafif duzeyli depresyonlarda konuşma terapileri tek başına yeterli olabilir Sizi dinleyen ve doğru yonlendirmelerle cozum uretmenize yardımcı olan bir profesyonelin yardımı sorunu kokunden halledebilir Daha ağır ve ısrarcı depresyonda hekiminiz bilişsel ve bilişseldavranışsal terapi seceneklerini devreye sokabilir Bundan kastımız, depresyona yol acan nedenin sizin duşunme veveya davranış tarzınızın olabileceği goz onunde bulundurularak, zararlı, yanlış, faydasız duşunme ve davranış bicimleri uzerinde durarak, sorunun giderilmeye calışılmasıdır
Bazen tum depresyon belirtileri tamamen bir tek sorun kokenli olabilir Bu durumda, soruna ozgun danışmanlık alınması gibi bir cozum de sunulabilir Evlilik meseleleri, cinsel sorunlar, cok sevilen bir yakının kaybedilmesi gibi durumlarda bu yaklaşım onem taşır
İlac tedavileri ve taşıdıkları bazı ozel sorunlar
Gunumuzde en fazla recete edilen ilacların belki de başında antidepresan ilaclar gelmektedir Bu ilaclar depresif duygu durumunuzda belirgin duzelmeler sağlayarak, sizin sorunlarla baş edebilme gucunuzu arttırırlar
Ancak bu ilacların da diğer turdaşları gibi dikkat edilmesi gereken bazı yonleri vardır Mesela, ilacın etkisini ortaya koyabilmesi icin 34 haftaya ihtiyac vardır Ayrıca tedavi 6 ay ve daha uzun bir sureye yayılabilir Bazen tedavinin kesilmesiyle belirtiler geri doner ve yeniden tedavi başlanması gerekebilir İlacın kullanılmaya başlandığı gunlerde gecici olarak bulantı, uyuşukluk, baş donmesi, iktidarsızlık gibi sıkıntıların ortaya cıkabileceği akılda tutulmalıdır
Depresyon hastalarında en fazla dikkat edilmesi gereken hususlardan bir tanesi de hastanın intihar eğiliminin acığa cıkartılmasıdır İntihar eğilimi ya da girişimi ciddiye alınmalı ve profesyonel destek konusunda acele edilmelidir Bir kez intihar girişiminde bulunan kişilerin bu eylemlerini tekrarlama ihtimalleri oldukca fazladır
Tedaviye cevap alınamadığında, ilac gruplarının değiştirilmesi gundeme gelebilir İlac tedavisine direncli ve şiddetli depresyonda elektriksel şok uygulamasının yapıldığı, kişiye fiziksel herhangi bir zarar vermeyen bir yontem olarak EKT tercih edilebilir
Son soz
İnsanın giderek yalnızlaştığı, ailevi ve toplumsal desteklerin zayıfladığı, başka insanların sorunlarının gormezden gelindiği dunyamızda, depresyonun yaygınlaşması icin her turlu cevresel ve sosyal ortam hazır durumdadır
Ebeveynlerle cocuklar, karıkoca ve iş ortamını paylaşan insanlar arasında asgari insani ilişkilerin sağlıklı yurutulmesiyle ve insanların birbirlerini anlamak icin daha fazla zaman ayırmasıyla cozulecek sorunlar, ne yazık ki bireyleri hekim onune taşımaktadır İşin aslına bakarsanız, tum bu sağlıksız ortamları değiştirme gucunu elinde bulundurmayan hekimin tedavideki başarısı da belki de bu yuzden zaman zaman yetersiz kalmaktadır
Bu nedenle depresyon tedavisinde hekim ve uyguladığı terapinin sacın yalnızca bir ayağını oluşturduğunu akılda tutmak, sorunu cozebilmek icin diğer sac ayaklarını da sağlamlaştırmanın onemi iyi bilinmelidir
Dr Ramiz KAYRAK
semerkand dergisi
Tedavi icin neler yapmalı?
Depresyona dair yanlış anlayışlar
Neden ben?
Bırakınız yaşlı ku şağı, orta kuşağın bile oldukca gec tanıştığı bir ifade olarak depresyon, gundelik hayatın icinde sıkca zikredilen bir terim olarak yerini aldı artık Galiba depresyondayım cumlesini kullanmayanımız yok gibi Zaman zaman yanlış telaffuz edilen, hemen hicbir zaman gereken onem verilmeyen ve hatta şarkısı bile yapılan depresyon aslında nedir?
Hayatın normal akışı icerisinde başarısızlığa ya da hayal kırıklığına uğradığımız zaman dilimlerinin olması, buyuk sorunlarla yuzleşmek zorunda kaldığımız ve ağır uzuntuler yaşadığımız anların ortaya cıkması elbette beklenen durumlardır Boyle zamanlarda hissettiklerimizi depresyon olarak nitelemek doğru değildir Depresyon halinden soz etmek icin bu duyguların hic kaybolmaksızın en az 23 haftadır devam ediyor olması, belirti ve şikayetlerin giderek şiddetlenmesi ve zamanla gundelik yaşantımızı etkiler hale gelmesi gerekmektedir
Neden ben?
Her uc yetişkinden ikisinin hayatlarının bir doneminde depresyon gecirdiğini bilirsek, aslında hic de yalnız olmadığınızı soyleyebiliriz Ancak bunların ekserisi kısa sureli ve hafif durumlar şeklinde seyreder Şiddetli depresyon vakalarına ise yaklaşık olarak %15 oranında rastlanmaktadır Ayrıca bazı bireyler, hayatlarının ceşitli donemlerinde iki veya daha fazla depresyon atakları gecirebilmektedir
Her ne kadar herkes depresyon gecirme konusunda doğal birer aday da olsa, bazı kişiler depresyona daha yatkın kişilik ozellikleri taşır ve ortada herhangi bir aşikar sebep olmadan depresyon gelişebilir
Kesin nedeni tam olarak bilinmeyen bu hastalığın zemininde sosyal cevreyle ilişkilerde yaşanan sorunlar, bir yakının kaybedilmesi, hastalık vs etkenler yer alabileceği gibi, herhangi bir neden olmadan da ortaya cıkabilir Bazen hem kişisel yatkınlık hem de yaşanan olayların birlikte tetiklediği bir hadise olarak da karşımıza cıkar
Kadınlar erkeklere oranla daha fazla depresyona yakalanmaktadır Bazı ozel donemler kadınları depresyona daha duyarlı hale getirir Ozellikle doğum sonrası donem ve menopoz bu acıdan en riskli zaman dilimlerini oluşturmaktadır
Gunumuzde yapılan calışmalar, depresyonun beyinde meydana gelen biyokimyasal bir dengesizliğe, bazı kimyasal maddelerin eksikliğine bağlı olabileceğini akla getirmektedir Halihazırdaki ilac tedavileri de bu temele dayanmaktadır
Gercekten depresyonda mıyım?
Depresyon konusunda bazı insanların vurdumduymazlık derecesinde ilgisiz kaldığını, bazılarınınsa her huzun halini depresyona yorduğunu soyleyebiliriz Ama şu sıralayacağımız belirtiler hastalığın varlığı konusunda ciddi bir kanaat oluşması icin onem taşır:
Gunlerin coğunda ve bazen tamamında kotu bir ruh haliyle dolaşarak gecirme, hadiselere siyah gozlukten bakma,
Hayattan zevk almama, normalde hoşa giden işlere karşı bile ilgisizlik hissetme,
Anormal derecede uzuntuye kapılma ve bazen ağlama nobetleri gecirme,
Sucluluk, işe yaramama ve yararsızlık duygusuna kapılma,
Şevkini yitirme, cok basit işlerin bile goze buyumesi,
Dikkati yoğunlaştırmada gucluk cekme, orneğin okuma, yazma, calışma gibi uğraşların zorlaşması,
Uykuya dalmada, uykudan uyanmada gucluk, uykudan yorgun olarak kalkma, bazen gecenin bir yarısı uyanıp, bir daha uykuya dalamama gibi uyku bozuklukları,
Kendini surekli gucsuz ve yorgun hissetme,
Cinsel istekte azalma,
Aşırı tedirginlik, cabuk sinirlenme, huzursuzluk,
Belirtilerin her gecen gun giderek kotuleşmesi,
Carpıntı, ba ş ağrısı, goğus ağrısı ve genel vucut ağrıları gibi fiziksel emareler,
Olum uzerine tekrarlayan duşuncelere sahip olma, bazen olumun en cıkar yol olduğu yonunde kanaate sahip olma
Depresyona dair yanlış anlayışlar
Coğu insan depresyonun zayıf karakterli insanlara has bir hastalık olduğu kanaatine sahiptir Oysa tarihte yaşamış nice kudretli devlet adamları, komutanlar, bilim adamları, sanatcılar depresyondan muzdarip olmuşlardır
Depresyonda olan kişilerin takıldıkları konulardan birisi de, durumlarının hic kimse tarafından tam olarak anlaşılamayacağı ve bir cozume hicbir zaman ulaştırılamayacağı vehmidir Bu nedenle hastalıklarını gizleme ve kimseyle paylaşmama gibi bir tavırları olabilir
Bazı depresyon hastaları da belirtilerinin fiziksel bir rahatsızlığa bağlı olduğunu duşunurler ve cozumu yanlış yerde arama eğilimindedirler
Bir diğer yanılgı da hastanın acaba deliriyor muyum? endişesine kapılmasıdır Oysa depresyon, cok nadir gorulen bir alt grubu haric, halkın delilik olarak nitelendirdiği psikotik hastalıklar grubuna girmemektedir
Tedavi icin neler yapmalı?
İlk aşama elbette kişinin kendisindeki belirtilerin depresyona ait olabileceğini duşunerek bir psikiyatra ya da bir aile hekimine başvurmasıdır Hafif duzeyli depresyonlarda konuşma terapileri tek başına yeterli olabilir Sizi dinleyen ve doğru yonlendirmelerle cozum uretmenize yardımcı olan bir profesyonelin yardımı sorunu kokunden halledebilir Daha ağır ve ısrarcı depresyonda hekiminiz bilişsel ve bilişseldavranışsal terapi seceneklerini devreye sokabilir Bundan kastımız, depresyona yol acan nedenin sizin duşunme veveya davranış tarzınızın olabileceği goz onunde bulundurularak, zararlı, yanlış, faydasız duşunme ve davranış bicimleri uzerinde durarak, sorunun giderilmeye calışılmasıdır
Bazen tum depresyon belirtileri tamamen bir tek sorun kokenli olabilir Bu durumda, soruna ozgun danışmanlık alınması gibi bir cozum de sunulabilir Evlilik meseleleri, cinsel sorunlar, cok sevilen bir yakının kaybedilmesi gibi durumlarda bu yaklaşım onem taşır
İlac tedavileri ve taşıdıkları bazı ozel sorunlar
Gunumuzde en fazla recete edilen ilacların belki de başında antidepresan ilaclar gelmektedir Bu ilaclar depresif duygu durumunuzda belirgin duzelmeler sağlayarak, sizin sorunlarla baş edebilme gucunuzu arttırırlar
Ancak bu ilacların da diğer turdaşları gibi dikkat edilmesi gereken bazı yonleri vardır Mesela, ilacın etkisini ortaya koyabilmesi icin 34 haftaya ihtiyac vardır Ayrıca tedavi 6 ay ve daha uzun bir sureye yayılabilir Bazen tedavinin kesilmesiyle belirtiler geri doner ve yeniden tedavi başlanması gerekebilir İlacın kullanılmaya başlandığı gunlerde gecici olarak bulantı, uyuşukluk, baş donmesi, iktidarsızlık gibi sıkıntıların ortaya cıkabileceği akılda tutulmalıdır
Depresyon hastalarında en fazla dikkat edilmesi gereken hususlardan bir tanesi de hastanın intihar eğiliminin acığa cıkartılmasıdır İntihar eğilimi ya da girişimi ciddiye alınmalı ve profesyonel destek konusunda acele edilmelidir Bir kez intihar girişiminde bulunan kişilerin bu eylemlerini tekrarlama ihtimalleri oldukca fazladır
Tedaviye cevap alınamadığında, ilac gruplarının değiştirilmesi gundeme gelebilir İlac tedavisine direncli ve şiddetli depresyonda elektriksel şok uygulamasının yapıldığı, kişiye fiziksel herhangi bir zarar vermeyen bir yontem olarak EKT tercih edilebilir
Son soz
İnsanın giderek yalnızlaştığı, ailevi ve toplumsal desteklerin zayıfladığı, başka insanların sorunlarının gormezden gelindiği dunyamızda, depresyonun yaygınlaşması icin her turlu cevresel ve sosyal ortam hazır durumdadır
Ebeveynlerle cocuklar, karıkoca ve iş ortamını paylaşan insanlar arasında asgari insani ilişkilerin sağlıklı yurutulmesiyle ve insanların birbirlerini anlamak icin daha fazla zaman ayırmasıyla cozulecek sorunlar, ne yazık ki bireyleri hekim onune taşımaktadır İşin aslına bakarsanız, tum bu sağlıksız ortamları değiştirme gucunu elinde bulundurmayan hekimin tedavideki başarısı da belki de bu yuzden zaman zaman yetersiz kalmaktadır
Bu nedenle depresyon tedavisinde hekim ve uyguladığı terapinin sacın yalnızca bir ayağını oluşturduğunu akılda tutmak, sorunu cozebilmek icin diğer sac ayaklarını da sağlamlaştırmanın onemi iyi bilinmelidir
Dr Ramiz KAYRAK
semerkand dergisi