DEPRESYON DUYGUSAL YEME SENDROMUNA YOL AÇIYOR

Konuyu Yükselt

SoruCevap

Yeni Üye
Katılım
17 Ocak 2024
Mesajlar
1
Çözümler
1
Tepkime
41
Puanları
318
Yaş
35
Coin
256,935
Yaptığınız tüm diyet girişimleri olumsuz sonuçlanıyor, karbonhidratlı gıdalarla mutsuzluğunuzu yatıştırmaya çalışıyor, bir anda kendinizi tıkınırcasına yiyerek ipin ucunu kaçırdığınız yerde buluyorsanız dikkat!“Duygusal Yeme Sendromunuz” olabilir. Araştırmalara göre; obezitesi olan kişilerin çoğunda engel olamadıkları tıkınırcasına yeme atakları olduğu görülüyor. Çökkünlük, değersizlik, mutsuzluk vb. belirtiler tıkınırcasına yemek yemeye teşvik ediyor. Yemek yiyerek olumsuz duygularını yatıştırdığını düşünen bu kişilerde; depresyon ve anksiyete bozukluğu görülüyor.Psikiyatrist Dr. Hakan Karaş, duygusal yeme sendromu hakkında bilgi verdi.
Olumsuz Duyguları Yatıştırmak İçin Tıkanırcasına Yiyorlar
İnsanlar sadece beslenmek yani karınlarını doyurmak için yemek yemezler. Yemek yemek başlıca haz kaynaklarından biridir. Yemek kültürünün bu kadar gelişmiş olmasının ve birçok görüşmenin yemek eşliğinde yapılmasının nedenlerinden biri de budur. Yemek yeme bir haz kaynağı olmasının yanı sıra; aynı bütün haz verici maddeler gibi zamanda olumsuz duygularımızı da yatıştırma potansiyeline sahiptir. Yani ‘duygusal yeme sendromu’ sadece tıkınırcasına yeme bozukluğu olan ya da obezitesi olan bireylere özgü bir durum değildir. Hepimiz zaman zaman kendimizi daha iyi hissetmek için yemek yeriz. Fakat ‘tıkınırcasına yeme bozukluğu’ olan kişiler bunu çok sık yaparlar ve yemekle duygularını yatıştırma davranışı onlarda süreğen bir örüntü haline gelir. Diğer bir deyişle bunu sınırlayamazlar ve kontrolden çıkar.
Depresyon Metabolizmayı Yavaşlatıyor
Araştırmalar obezitesi olan kişilerin çoğunda engel olamadıkları tıkınırcasına yeme atakları olduğunu gösteriyor. Stres ve duygusal zorlanma ne kadar fazlaysa bu kişilerde tıkınırcasına yeme atakları o denli yoğun ve sık yaşanıyor. Tıkınırcasına yeme bozukluğu olan kişiler, önlenemez bir aşırı yeme atağından hemen sonra; suçluluk, pişmanlık ve tiksinti duyguları yaşıyorlar. Önlenemez yeme ataklarının hemen öncesinde ise genellikle olumsuz duygular bulunuyor. Örneğin; çökkünlük, değersizlik, mutsuzluk, kaygı ve öfke gibi birçok duygu, bu kişileri tıkınırcasına yeme atağına sevk edebiliyor. Depresyon ve anksiyete bozukluğu yaşayan kişilerde ise tıkınırcasına yeme bozukluğu, çok sık eşlik eder. Ayrıca depresyonda olan veya anksiyete bozukluğu yaşayan birinin bu duygularla diğer‘normal’yollarla baş edebilme kapasitesi oldukça zayıf olduğundan dolayı yeme üzerindeki kontrolleri çok zayıflar. Bir kişide depresyon veya anksiyete bozukluğu gibi bir rahatsızlık varsa bu rahatsızlıklar tedavi edilmeden tıkınırcasına yeme ataklarını kontrol edebilmesi çok zordur. Depresyon ayrıca vücudun metabolizma hızını da yavaşlatır. Yani diyet yapmalarına rağmen kilo veremeyebilirler. Tüm bunlar kişide iradesizlik ve çaresizlik hissine yol açıp durumu daha da kötüleştirebilir.
Kontrolün Kendinde Olmadığını Düşünen Kişiler Diyet Yapamıyor
Tıpkı sigarayı bırakma isteği, düzenli egzersiz yapma isteği, ya da kronik bir hastalığa yakalandıktan sonra yaşam tarzını değiştirmek isteyen kişilerde olduğu gibi obezitesi olan kişiler de sürekli olarak diyet yapma/yapamama ikilemi ile karşı karşıya kalıyorlar. Bu durumda kişinin kendi kapasitesine olan inancı ne kadar fazla ise bu dönüşümleri gerçekleştirme olasılığı o kadar fazla oluyor. Eğer kişi, kontrolün kendinde olmadığını düşünüyorsa yani bilimsel tabirle ‘kontrol odağı dışsal’ ise bu dönüşümü gerçekten de gerçekleştiremiyor. Kendi hayatı üzerinde etkili olma hissi yerleşmeden diyet ve yaşam tarzı değişikliği yapması zorlaşıyor.
Öncelikle Duygusal Yeme Sendromuna Yol Açan Nedenler Tedavi Edilmeli
Depresyon-obezite-aşırı yeme döngüsünden kurtulmak için öncelikle kişinin iyi bir duygudurum içinde olması gerekiyor. Kendini iyi hissetmeyen birinin yaşam tarzını değiştirmesi oldukça zordur. Fakat her şeyden önce eğer kişide klinik olarak; depresyon, anksiyete bozukluğu, tıkınırcasına yeme bozukluğu, vs. gibi psikiyatrik bir rahatsızlık varsa bunun tedavi edilmesi gerekiyor. Ayrıca hem depresyona hem de iştah artışına neden olan özellikle tiroid bozuklukları gibi tıbbi nedenlerin araştırılması gerekiyor. Duygusal yeme alışkanlığı ve tıkınırcasına yeme, yaşamın erken dönemlerinde aile içinde edinilen bir alışkanlıktır.
Duygusal Yemeden Kurtulmak İçin…
Kişinin ne zaman yediği, yeme-açlık-duygu ilişkisi, diyetin içeriği, öğün büyüklüğü ve sayısı yeme alışkanlığının en önemli bileşenleridir. Depresyon ve diğer psikiyatrik tablolar tedavi edildikten sonra, kişi yeme alışkanlığını ailesi ile de işbirliği yaparak değiştirmesi gerekir. Duygusal ihtiyaçlarla ilgili farkındalığın artırılması, yeme düzenine olumlu katkı sağlar. Ayrıca fiziksel aktivitenin de artırılarak günlük rutine dahil edilmesi serotonin seviyelerini düzenler ve beyindeki ödül merkezine uyarıcı etkiler yapar. Böylelikle kişi, yeme üzerinden ödül merkezini uyarmaya daha az ihtiyaç duyar. Karbonhidrat(şeker, hamur işi, vs.) içeren gıdalar haz kaynağı ve yatıştırıcı olarak daha çok kullanılır. Kişinin diyetindeki besin çeşidine daha çok yer verip karbonhidrat oranını azaltması da karbonhidratın ödül olarak kullanılma alışkanlığını azaltır. Tüm bunlarla birlikte kişinin yeme dışındaki haz ve ödül kaynaklarını diğer sosyal ve fiziksel faaliyetlerle zenginleştirmesi, ödül olarak yiyeceklere daha az ihtiyaç duymasını sağlar.
 

Similar threads

  • Soru
Tıkınırcasına yeme bozukluğu bireyin bir zaman dilimi sınırları içinde tüketebileceğinden çok daha fazla miktarda yiyeceği tükettiği tekrarlayan aşırı yeme ve kontrolü kaybetme algısını içeren DSM-5 kriterlerine göre üç ay içerisinde haftada en az bir kez görülen yeme bozukluğudur. Tıkınma yeme...
Cevaplar
0
Görüntüleme
22
  • Soru
Yaptığınız tüm diyetlere rağmen kendinizi her defasında tıkınırcasına yemekten alıkoyamıyorsanız “Duygusal Yeme Sendromunuz”olabilir. Duygusal Yeme Sendromu daha çok suçluluk duygusu ve fiziksel olarak kendini beğenmeme durumlarında ortaya çıkıyor. Psikiyatrist Dr. Hakan Karaş, Duygusal Yeme...
Cevaplar
0
Görüntüleme
11
  • Soru
Çocukluk çağında görülen en önemli yeme bozuklukları çocukluk çağı obezitesi, pika, ruminasyon bozukluğu, post travmatik yeme bozukluğu, çok beslenme, seçici azık reddi, anoreksiya nervoza ve bulimiya nevrozadır. Çocukluk ve ergenlik devrinde görülen yeme bozuklukları evlatların ömürlerini...
Cevaplar
0
Görüntüleme
13
  • Soru
Değişen dünya düzeni ve küreselleşme ile beraber yeme davranışlarındaki değişiklikler göze çarpmaktadır. Bireylerin benlik oluşumu sürecinde beden algısının, özellikle kilonun önemli bir konuma sahip olduğu, zayıflamaya yönelik davranış paternlerinin yaygınlaştığı görülmektedir. Yeme...
Cevaplar
0
Görüntüleme
25
  • Soru
DİKKAT EKSİKLİĞİ OBEZİTEYE YOL AÇIYOR Yaptığınız tüm diyetlere rağmen bir türlü kilo veremiyor, aşırı kilolarınızla obezite sınırına yaklaştıysanız; dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunuz olabilir. Yapılan araştırmalara göre; yetişkin dönemde ciddi obezitesi olanların %40’nda dikkat...
Cevaplar
0
Görüntüleme
11
Üst Alt